75520 TÃœRKÄ°YE CUMHURÄ°YETİ’NE YÖNELÄ°K DÃœNYA BANKASI ÃœLKE Ä°ÅžBÄ°RLİĞİ STRATEJÄ°SÄ° 2012 - 2015 2008 MY – 2011 MY dönemini kapsayan son Ãœlke Ä°ÅŸbirliÄŸi Stratejisi (Rapor 42026 TR) Ä°cra Direktörleri tarafından 28 Åžubat 2008 tarihinde görüşülmüştür. 2008 MY – 2011 MY Ãœlke Ä°ÅŸbirliÄŸi Stratejisi Ä°lerleme Raporu (Rapor No. 51689 TR) 3 Aralık 2009 tarihinde yayınlanmıştır. KUR DEÄžERLERÄ° Para Birimi: 8 Åžubat 2012 itibariyle 1 ABD$ = 1,74 Türk Lirası (TL) MALÄ° YIL 1 Ocak – 31 Aralık KISALTMALAR AAA Analitik ve Ä°stiÅŸari Çalışmalar KENTGES Ulusal Entegre Kentsel GeliÅŸim AKP Adalet ve Kalkınma Partisi Stratejisi ALMP Aktif Ä°ÅŸgücü Piyasası Programları M&E Ä°zleme ve DeÄŸerlendirme APL Uyarlanabilir Politika Kredisi MDG Binyıl Kalkınma Hedefleri CA Cari Açık MIC Orta Gelirli Ãœlke TCMB Türkiye Cumhuriyeti Merkez MIGA Çok Taraflı Yatırım Garanti Bankası Ajansı CEM Ãœlke Ekonomik Memorandumu MB Maliye Bakanlığı CPS Ãœlke Ä°ÅŸbirliÄŸi Stratejisi SB SaÄŸlık Bakanlığı STÖ Sivil Toplum Örgütü OVP Orta Vadeli Program (Türkiye) CTF Temiz Teknoloji Fonu MW Megavat DPL Kalkınma Politikası Kredisi STK Sivil Toplum KuruluÅŸu EBRD Avrupa Ä°mar ve Kalkınma Bankası ODA Resmi Kalkınma Yardımı EC Avrupa Komisyonu OECD Ekonomik Ä°ÅŸbirliÄŸi ve Kalkınma EÇE Erken Çocukluk EÄŸitimi Örgütü ÇED Çevresel Etki DeÄŸerlendirme KMY Kamu Mali Yönetimi ESES Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Ar-Ge AraÅŸtırma ve GeliÅŸtirme GüvenliÄŸi KOBÄ° Küçük ve Orta Büyüklükteki ESW Ekonomik ve Sektör Çalışması Ä°ÅŸletmeler AB Avrupa BirliÄŸi KÄ°T Kamu Ä°ktisadi TeÅŸebbüsü EUR Avro SGK Sosyal Güvenlik Kurumu YDY Yabancı DoÄŸrudan Yatırım SSTF Güney-Güney Deneyim Paylaşımı FCO BirleÅŸik Krallık Dış Ä°ÅŸleri Bakanlığı Vakıf Fonu GSYH Gayrisaï¬? Yurtiçi Hasıla SWAp Sektör Yaklaşımı HDI BeÅŸeri GeliÅŸim Endeksi TY Teknik Yardım SDP SaÄŸlıkta Dönüşüm Programı TEÄ°AÅž Türkiye Elektrik Ä°letim Anonim IBRD Uluslararası Ä°mar ve Kalkınma Åžirketi Bankası TL Türk Lirası ICA Yatırım Ortamı DeÄŸerlendirmesi TOG Toplum Gönüllüleri Vakfı IDF Kurumsal GeliÅŸim Fonu UN BirleÅŸmiÅŸ Milletler IFC Uluslararası Finans Kurumu UNDP BirleÅŸmiÅŸ Milletler Kalkınma UFK Uluslararası Finans KuruluÅŸları Programı IMF Uluslararası Para Fonu UNICEF BirleÅŸmiÅŸ Milletler Çocuk Fonu IPA Katılım Öncesi Yardım Aracı WBG Dünya Bankası Grubu Ä°ÅžKUR Türkiye Ä°ÅŸ Kurumu YOIKK Yatırım Ortamını Ä°yileÅŸtirme Ä°SMEP Ä°stanbul Deprem Riskini Azaltma Koordinasyon Kurulu (Türkiye) ve Acil Durum Hazırlık Projesi JPPR Ortak Portföy Performans Ä°ncelemesi Geridönüşümlü Kağıt İÇİNDEKÄ°LER TÃœRKÄ°YE CUMHURÄ°YETİ’NE YÖNELÄ°K DÃœNYA BANKASI ÃœLKE Ä°ÅžBÄ°RLİĞİ STRATEJÄ°SÄ° 2012-2015 YÖNETÄ°CÄ° ÖZETÄ° ....................................................................................................................................................... iii I. ÃœLKE GÖRÃœNÃœMÃœ .............................................................................................................................................. 1 Ãœlke Arka Planı ve Siyasi ve Sosyal Görünüm ................................................................................................... 1 II. EKONOMÄ°K GÖRÃœNÃœM .................................................................................................................................... 3 III. VÄ°ZYON VE KALKINMA ZORLUKLARI ........................................................................................................ 7 Rekabet Gücünü ve Ä°stihdamı Arttırma ZorluÄŸu ............................................................................................... 7 EÅŸitliÄŸi ve Kamu Hizmetlerini Ä°yileÅŸtirme ZorluÄŸu .......................................................................................... 10 Sürdürülebilir Kalkınmayı DerinleÅŸtirme ZorluÄŸu .......................................................................................... 14 IV. TÃœRKÄ°YE-DÃœNYA BANKASI GRUBU Ä°ÅžBÄ°RLİĞİ...................................................................................... 17 Önceki Ãœlke Ä°ÅŸbirliÄŸi Stratejisi ............................................................................................................................. 17 2008-11 MY Ãœlke Ä°ÅŸbirliÄŸi Stratejisi Tamamlama Raporundan Çıkarılan Dersler ....................................... 18 PaydaÅŸ Ä°stiÅŸareleri ve Müşteri Ãœlke Anketi........................................................................................................ 19 V. SONUÇ ALANLARI ............................................................................................................................................ 21 2012-15 MY Ãœlke Ä°ÅŸbirliÄŸi Stratejisinin Stratejik Amaçları............................................................................... 21 Ortak Bir Ä°ÅŸbirliÄŸi Alanı: Türkiye’nin Deneyimlerinin, Sonuçlarının, Bilgi ve Kapasitesinin Paylaşılması ...........28 VI. UYGULAMA ......................................................................................................................................................... 31 2012-15 MY Ä°ÅŸbirliÄŸi Stratejisinin Uygulanması ................................................................................................ 31 VII. RÄ°SKLER................................................................................................................................................................ 33 CPS-EKLER Ek 1: Türkiye – Dünya Bankası Grubu Ãœlke Ä°ÅŸbirliÄŸi Stratejisi 2012-15 MY: Sonuç Çerçevesi .............. 34 Ek 2: Makroekonomik GeliÅŸmeler ve Sürdürülebilirlik Analizi ................................................................. 40 Ek 3: 2008-11 MY Ãœlke Ä°ÅŸbirliÄŸi Stratejisi Tamamlama Raporu................................................................... 49 CPS STANDART EK TABLOLARI Ek A2: Bir Bakışta Ãœlke Görünümü ...................................................................................................................... 75 Ek B2: Banka Portföy Performansı ve Yönetimi ile ilgili Seçilen Göstergeler ................................................ 78 Ek B3 IBRD Gösterge Finansman Programı 2012-15 MY ................................................................................. 79 Ek B3: IFC Yatırım Operasyonları Programı ....................................................................................................... 80 Ek B4 IBRD Gösterge Finansman Dışı Programı 2012-15 MY .......................................................................... 81 Ek B5: Sosyal Göstergeler ........................................................................................................................................ 82 Ek B6: Kilit Ekonomik Göstergeler ........................................................................................................................ 83 Ek B7: Kilit Yükümlülük Göstergeleri .................................................................................................................. 85 Ek B8: IBRD Operasyon Portföyü ......................................................................................................................... 86 Ek B8: IFC Taahhüt Edilen ve Kullandırılan-ÖdenmemiÅŸ Yatırım Portföyü .................................................. 87 TABLOLAR: Tablo 1: Bazı Makroekonomik Göstergeler (2005-2011) ............................................................................................ 4 Tablo 2: Orta Vadeli Makroekonomik Projeksiyonlar ve Hedefler ......................................................................... 6 Tablo 3: 2012-15 MY Dönemi için Öngörülen IBRD Finansman Programı .......................................................... 28 ÅžEKÄ°LLER: Åžekil A: Türkiye CPS 12-15 MY: Stratejik Amaçlar ve CPS Sonuç Alanları .........................................................iv Åžekil 1: Sermaye GiriÅŸlerinin BileÅŸimi .......................................................................................................................... 4 Åžekil 2: 1997-2010 Döneminde Türkiye’nin Ä°hracat Pazarının ÇeÅŸitlenmesi .......................................................... 8 Åžekil 3: Türkiye CPS 12-15 MY: Stratejik Amaçlar ve CPS Sonuç Alanları ......................................................... 21 METÄ°N KUTULARI: Metin Kutusu 1: Ekonomik Büyümenin Temelini OluÅŸturacak YönetiÅŸimin Uygulanması ............................. 13 Metin Kutusu 2: Türkiye’nin Deneyimlerini PaylaÅŸmak —İki BaÅŸarı Hikayesi .................................................. 29 Harita No.33501 IBRD IFC MIGA BaÅŸkan Yardımcısı Philippe Le Houérou Dimitris Tsitsiragos Izumi Kobayashi Martin Raiser 1 Ocak 2012’den beri Ãœlke Direktörü Sybile Lazar Ravi Vish Ulrich Zachau 30 Aralık 2011’e kadar Görev Ekibi Lideri Ina-Marlene Ruthenberg George Konda Franciscus Linden Ãœlke Operasyonlar Sorumlusu Benjamin Welch Bu Ãœlke Ä°ÅŸbirliÄŸi Stratejisi (CPS), mevcut ve önceki IBRD Ãœlke Direktörleri Martin Raiser ve Ulrich Zachau ile IFC Ortak Direktörü Sybile Lazar’ın rehberliÄŸi altında, Görev Ekibi Lideri ve IBRD Türkiye Ãœlke Program Koordinatörü Ina-Marlene Ruthenberg’in liderliÄŸini yaptığı bir ekip tarafından hazırlanmıştır. IFC ekibinin liderliÄŸini IFC Avrupa ve Orta Asya Bölümü BaÅŸ Ekonomisti George Konda yapmıştır. MIGA ekibinin liderliÄŸini ise Kıdemli Risk Yönetimi Görevlisi Franciscus Linden yapmıştır. CPS ekibinde Benjamin Welch, Carlos Piñerúa, Cristobal Ridao-Cano, Florian Fichtl, Mara Warwick, Marina Wes ve Tunya Celasin yer almıştır. Michelle McCue ve Zafar Ahmed (danışman) ekibe destek saÄŸlamıştır. Stratejinin hazırlanmasına Türkiye Ãœlke Ekibinin aÅŸağıdaki üyeleri ve diÄŸer çalışma arkadaÅŸları önemli katkıda bulunmuÅŸlardır: Adriana Jordanova Damianova; Agi Kiss; Ahmet Levent Yener; Alper Ahmet OÄŸuz; Aziz Bouzaher; Brian G. Bedard; Carla Pittalis; Cevdet ÇaÄŸdaÅŸ Ãœnal; Cristian Aedo, Donato De Rosa; Elif Ayhan; Elif Yonca Yükseker; Esra Arıkan; Fisun AltınbaÅŸ; Funda Canlı; Isfandyar Zaman Khan; John Balafoutis; Jolanta Kryspin-Watson; Kamer Karakurum Özdemir; Kari Nyman; Martha Lawrence; Mediha AÄŸar; Nathalie Weier Johnson; Naveed Hassan Naqvi; Özerk Aslan; Özgür AvcuoÄŸlu; Paul Levy; Pınar Baydar; Rekha Menon; Salih Kemal Kalyoncu; Sameer Shukla; Seda Aroymak; Selma Karaman; Sergio Gonzalez; Serkan Tekneci; Shinya Nishimura; Simon Davies, Steen Byskov; Stephen Karam; Tatyana Leonova; Ãœlker KaramullaoÄŸlu; YeÅŸim Akcollu; Zeynep Lalik (IBRD). Dünya Bankası Grubu Türkiye Ãœlke Ekibinin diÄŸer üyeleri de (IBRD, IFC ve MIGA dahil olmak üzere) katkıda bulunmuÅŸlardır. iii YÖNETÄ°CÄ° ÖZETÄ° i. Türkiye’nin geçmiÅŸ on yılda kaydettiÄŸi hızlı büyüme ve kalkınma, küresel ekonominin baÅŸarı öykülerinden birisini oluÅŸturmaktadır. Bugün Türkiye 75 milyonluk nüfusu ve 735 milyar ABD$ düzeyindeki GSYH’si ile üst orta gelirli bir ülkedir ve dünyadaki 16. büyük ekonomiye sahiptir. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluÅŸ yıldönümü olan 2023 yılına kadar dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline gelmek Hükümet hedeï¬? olarak açıklanmıştır. Türkiye AB üyeliÄŸi için bir aday ülkedir, Ekonomik Ä°ÅŸbirliÄŸi ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve G20 üyesidir ve iki taraflı Resmi Kalkınma Yardımlarının (ODA) giderek daha fazla önem kazanan bir donörüdür. Türkiye, Dünya Bankası Grubu’nun (WBG) en büyük orta gelirli ortaklarından birisidir. ii. Türkiye önümüzdeki dönemde Avrupa borç krizinin yayılma etkileri de dahil olmak üzere önemli ekonomik riskler ile karşı karşıyadır. Yurt içi tasarrufları düşük düzeyde olan Türkiye’nin ekonomik büyümesi yatırımları ve büyümeyi ï¬?nanse edecek sermaye giriÅŸlerine baÄŸlıdır. Ãœlkedeki yüksek cari açık ve ï¬?nansman bileÅŸimi kritik endiÅŸe kaynakları olmaya devam etmektedir. Küresel faaliyetlerdeki zayıf görünüm ve daha ciddi uluslararası ï¬?nansman sıkıntıları Türkiye’ye yayılma potansiyeli taşımaktadır. Türkiye’nin dış ï¬?nansmana olan bağımlılığı ülkeyi ani yükseliÅŸ ve düşük döngülerine eÄŸilimli hale getirmiÅŸtir ve önümüzdeki dönemdeki kilit zorluk 2010 ve 2011 yıllarında kaydedilen yüksek büyüme oranlarından sonra yumuÅŸak bir iniÅŸ saÄŸlamak olacaktır. iii. Özellikle Orta DoÄŸu ve Kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere baÅŸka ülkeler, son yıllarda kaydettiÄŸi gelir artışları ve sosyal sonuçlar itibariyle Türkiye’yi ilgi çekici bir kalkınma modeli olarak takip etmektedirler. On yıldan kısa bir süre içerisinde kiÅŸi başına düşen gelir neredeyse üç katına çıkmıştır ve ÅŸu anda 10.000 ABD$’nı geçmiÅŸ durumdadır. Hükümet’in 2023 “vizyonuâ€? kiÅŸi başına gelirin 25.000 ABD$’na ulaÅŸmasını amaçlamaktadır. 2003 yılında yüzde 28,1 olan yoksulluk oranı 2008 yılında yüzde 17,1’e düşmüş, 2009 yılında ise küresel kriz sonucunda 1 puanlık bir artışla yüzde 18,1’e yükselmiÅŸtir. Krizin hanehalklarını etkilediÄŸi ana kanal olan iÅŸgücü piyasalarında hızlı bir toparlanma yaÅŸandığından dolayı 2009 yılından bu yana yoksulluk oranının tekrar düşüşe geçtiÄŸi tahmin edilmektedir. Ekim 2011 itibariyle mevsimsel olarak düzeltilmiÅŸ iÅŸsizlik oranı yüzde 9,1 olarak, istihdam oranı ise yüzde 45,4 olarak gerçekleÅŸmiÅŸ ve kriz öncesi seviyelere göre bile iyileÅŸme kaydedilmiÅŸtir. Bu baÅŸarıların altında ekonomik büyüme ve sosyal politikalar yatmaktadır. ÖrneÄŸin, 2003 yılında ülke çapında baÅŸlatılan SaÄŸlıkta Dönüşüm Programının sonuçları, özellikle kadınlar olmak üzere Türk halkının saÄŸlık durumlarında kayda deÄŸer kazanımlar saÄŸlandığını göstermektedir. Öte yandan, bölgesel eÅŸitsizlikler, cinsiyet eÅŸitsizlikleri ve baÅŸka alanlardaki eÅŸitsizlikler devam etmektedir ve önemli bir zorluk teÅŸkil etmektedir. iv. Bu Ãœlke Ä°ÅŸbirliÄŸi Stratejisi (CPS) Türkiye’nin hızlı, sürdürülebilir, içerici ve çevreye duyarlı bir büyüme saÄŸlama hedeï¬?ne katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Stratejinin tasarımı, özellikle Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) 1 ve Orta Vadeli Program (2012-2014) olmak üzere Türkiye’nin kendi kalkınma çerçevelerinde belirlenen öncelikleri yansıtmaktadır ve deÄŸiÅŸikliklere karşı uyarlama konusunda esnek olması amaçlanmaktadır. Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’deki desteÄŸinin temel kriteri; kalkınma zorluklarının ele alınmasına yardımcı olacak ï¬?nansman, analiz, danışmanlık ve uygulama desteÄŸi ile karşılaÅŸtırma ölçütleri sunmaya ve politika ve programların geliÅŸtirilmesine ve uygulanmasına yardımcı olmaya yönelik küresel bilgi paylaşımı yoluyla saÄŸlanacak ‘stratejik katma deÄŸer’dir. 1 2014 yılından itibaren baÅŸlayacak olan Onuncu Kalkınma Planı hazırlanmaktadır. iv v. CPS’in üç temel stratejik amacı ve ekseni bulunmaktadır: rekabet gücünün ve istihdamın arttırılması; eÅŸitliÄŸin ve kamu hizmetlerinin iyileÅŸtirilmesi; ve sürdürülebilir kalkınmanın derinleÅŸtirilmesi. Bu amaçlara ulaÅŸmak için, Türkiye Hükümeti, özel sektör, sivil toplum ve Dünya Bankası Grubu dört yıllık CPS dönemi boyunca Åžekil A’da belirtilen on adet kilit sonuç doÄŸrultusunda birlikte çalışmayı planlamaktadır. vi. Stratejik Amaç 1: ‘Rekabet Gücünün ve Ä°stihdamın Arttırılması’. Planlanan CPS faaliyetleri arasında ÅŸunlar bulunmaktadır: (i) halihazırda hazırlanmakta olan Ulusal Ä°stihdam Stratejisinin kabulünü ve uygulanmasını Kalkınma Politikası Kredisi (DPL) ï¬?nansmanı ve analitik ve istiÅŸare çalışmalar (AAA) ile desteklemek. Bu faaliyetin amacı; özellikle beceri seviyesi düşük gençlerin ve kadınların kayıtlı istihdama dahil edilmesi ve becerilerin yükseltilmesi üzerinde odaklanan istihdam aktivasyon programlarının geniÅŸletilmesi olmak üzere üretken istihdamı arttırmaktır; (ii) Yatırım ve iÅŸ ortamı reformları için ve ulusal rekabet politika çerçevesi ile ilgili gözden geçirmenin tamamlanması için destek saÄŸlamak; ve (iii) Küçük ve Orta Büyüklükteki Ä°ÅŸletmelere (KOBÄ°) ve ihracatçılara orta ve uzun vadeli ï¬?nansman saÄŸlamak. Åžekil A: Türkiye CPS 12-15 MY: Stratejik Amaçlar ve CPS Sonuç Alanları vii. Stratejik Amaç 2: ‘EÅŸitliÄŸin ve Kamu Hizmetlerinin Ä°yileÅŸtirilmesi. Planlanan CPS faaliyetleri arasında ÅŸunlar bulunmaktadır: (i) erken çocukluk eÄŸitimine (EÇE) yönelik ï¬?nansmanı arttırmak; (ii) SaÄŸlık Bakanlığı’nın (hizmet saÄŸlayıcı rolünü deÄŸil) liderlik fonksiyonlarını güçlendirmek; (iii) özel sektör Fırsat EÅŸitliÄŸi sertiï¬?kasyon programını geliÅŸtirmek ve uygulamak; ve (iv) kamu iktisadi teÅŸebbüslerinde (KÄ°T) yönetiÅŸim ile ilgili analitik ve istiÅŸari çalışmalar. viii. Stratejik Amaç 3: ‘Sürdürülebilir Kalkınmanın DerinleÅŸtirilmesi. Planlanan CPS faaliyetleri arasında ÅŸunlar bulunmaktadır: (i) enerji, çevre ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi zorluklarının daha bütüncül bir ÅŸekilde ele alınmasına yönelik politika danışmanlığı ve ï¬?nansman saÄŸlamak; (ii) su havzası yönetim stratejisinin tamamlanması için destek saÄŸlamak; ve (iii) Türkiye’nin 2010-2023 Entegre Kentsel GeliÅŸim Stratejisi ve Eylem Planını esas alan Sürdürülebilir Åžehirler Programı için IBRD ve IFC aracılığıyla analizler, danışmanlık hizmetleri ve yatırım ï¬?nansmanı saÄŸlamak. v ix. ‘Türkiye’nin Deneyimlerini, Sonuçlarını, Bilgilerini ve Kapasitesini PaylaÅŸmak’ CPS’in üç amacının ortak bir boyutunu oluÅŸturmaktadır. Türkiye ve Dünya Bankası, Türkiye’nin baÅŸarılı ekonomik ve sosyal reformlarının paylaşılması konusunda iÅŸbirliÄŸi yapmanın yollarını araÅŸtırmaktadır. Özellikle üzerinde durulan iki alan; saÄŸlık sektörü politikası, reformu ve performansı ile afetlerin önlenmesi ve etkilerinin azaltılmasıdır. Dünya Bankası Grubu Türkiye’nin bu deneyimlerini ve baÅŸarılarını daha geniÅŸ bir uluslararası kitle ile paylaÅŸmak için kendi küresel ağından yararlanmayı istemektedir. x. Türkiye bu CPS döneminde büyük ölçekli bir borçlu olmaya devam edecek olmakla birlikte, analitik ve istiÅŸari çalışmaların rolü nispeten artacaktır. Bilgi hizmetleri ve teknik yardımlar; analiz, küresel deneyim ve uygulama desteÄŸi yoluyla deÄŸer katarlar. Hükümet’in analitik ve istiÅŸari çalışmalara olan devam eden talebini yansıtan bir ÅŸekilde, IBRD’nin Türkiye’ye yönelik çalışma programı bütçesi içerisinde AAA harcamalarının payı geçtiÄŸimiz dört yıl boyunca istikrarlı bir ÅŸekilde artmıştır. Hükümet’in yüksek düzeylerdeki IBRD ï¬?nansmanının sürdürülmesi talebine cevap olarak, CPS 12-15 MY 4,45 milyar ABD$ düzeyinde bir IBRD ï¬?nansman programı öngörmektedir. IFC’nin Türkiye’deki kendi yatırım programının da yıllık 425-500 milyon ABD$ veya CPS döneminde toplam 1,7-2 milyar ABD$ düzeyinde kalması beklenmektedir. xi. Türkiye ile olan geçmiÅŸteki iÅŸbirliÄŸinden neler öğrenebiliriz? Dünya Bankası Grubu üç kolunun becerilerini bir araya getirdiÄŸinde en etkili olabilmektedir: IBRD, IFC ve MIGA. Yeni CPS’te de önemli bir yer tutmaya devam edecek olan KOBİ’lerin, ihracatçıların ve enerji verimliliÄŸi yatırımlarının desteklenmesi gibi alanlarda birbirini tamamlayıcı çalışma fırsatları oldukça fazladır. 2008-11 MY CPS deneyiminden çıkarılan dersler arasında ÅŸunlar yer almaktadır: • Uzun vadeli stratejik hedefleri destekleyen ve bilgi ve ï¬?nansman operasyonlarını bir araya getiren bir politika diyalogunun sistematik bir ÅŸekilde geliÅŸtirilmesi ve sürdürülmesi reformların desteklenmesi bakımından hayati öneme sahiptir. • Bir önceki CPS döneminde baÅŸlayan çevre ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi ile ilgili yeni çalışmalar, politika diyaloÄŸu için stratejik giriÅŸ noktalarını tespit etmenin ve ülke öncelikleri deÄŸiÅŸirken bu alandaki çalışmaları güçlendirme fırsatlarını yakalamanın önemini ortaya koymaktadır. • Önceki CPS döneminde Türk yetkililer tarafından da olumlu karşılanan izleme ve deÄŸerlendirme üzerindeki odağın arttırılması sayesinde Türkiye – Dünya Bankası Grubu iÅŸbirliÄŸi daha da derinleÅŸtirilmiÅŸtir. • Birkaç alanda, Türkiye’nin bazıları Dünya Bankası Grubu ile ortak bir ÅŸekilde gerçekleÅŸtirilen politikaları ve reformları uluslararası düzeyde takdir kazanmıştır. Bu durum, Türkiye’nin ve Dünya Bankası Grubu’nun bilgi ve deneyimlerin bölgedeki ve dünyadaki diÄŸer ülkeler ile paylaşılması konusunda birlikte çalışması için bir fırsat sunmaktadır. xii. Bu CPS’in sonuçları önemli dış ekonomik risklere tabidir. Artan küresel belirsizlik ve Avrupa’da ve diÄŸer geliÅŸmiÅŸ ekonomilerde kötüleÅŸen ekonomik büyüme ve istikrar beklentileri; Türk ihracatçılar için küresel talep, üretim artışı ve buna baÄŸlı olarak mali performans, ve Türkiye’nin yatırımlarını ï¬?nanse edecek uluslararası özel sermaye akışları bakımlarından aÅŸağı yönlü riskler doÄŸurmaktadır. Küresel ekonominin daha fazla bozulması gibi en ciddi riskleri azaltmanın anahtarı saÄŸlam makroekonomik yönetimde–ve özellikle de cari açığın kontrol altına alınıp azaltılmasına yönelik önlemlerde- yatmaktadır. Orta vadede, üretkenliÄŸin arttırılması, ihracatın geniÅŸletilip çeÅŸitlendirilmesi, yurt içi tasarrufların arttırılması, enerji verimliliÄŸinin arttırılması ve enerji kaynaklarının çeÅŸitlendirilmesi, Türkiye’nin dış ï¬?nansmana olan bağımlılığını azaltmanın anahtarları olacaktır. Türkiye, karmaşık ve zorlu reformların etkili bir ÅŸekilde uygulanmasının önünde siyasi ve ekonomik riskler ile karşı karşıyadır – ancak bu riskler sistematik politika diyaloÄŸu, katılımcı proje hazırlama ve uygulama, ve kanıta dayalı analitik çalışmalar yoluyla azaltılabilir niteliktedir. Türkiye ayrıca yakın geçmiÅŸteki trajik Van depreminin de gösterdiÄŸi gibi ciddi bir doÄŸal afet riski ile de karşı karşıyadır. vi 1 I. ÃœLKE GÖRÃœNÃœMÃœ Ãœlke Arka Planı ve Siyasi ve Sosyal Görünüm 1. Türkiye’nin geçmiÅŸ on yılda kaydettiÄŸi hızlı büyüme ve kalkınma, küresel ekonominin baÅŸarı öykülerinden birisini oluÅŸturmaktadır. Bugün Türkiye 75 milyonluk nüfusu ve 735 milyar ABD$ düzeyindeki GSYH’si ile üst orta gelirli bir ülkedir ve dünyadaki 16. büyük ekonomiye sahiptir. On yıldan kısa bir süre içerisinde kiÅŸi başına düşen gelir neredeyse üç katına çıkmıştır ve ÅŸu anda 10.000 ABD$’nı geçmiÅŸ durumdadır. Standard & Poor’s Eylül 2011’de Türkiye’nin yerel para birimi cinsinden kredi notunu yatırım yapılabilir düzeye yükseltmiÅŸtir.2 Türkiye anne ve bebek ölüm oranları ve evrensel ilköğretim bakımlarından Binyıl Kalkınma Hedeflerine daha ÅŸimdiden ulaÅŸmış durumdadır, ve 2015 yılına kadar diÄŸer Binyıl Kalkınma Hedeflerine ulaÅŸma yolunda baÅŸarılı bir ÅŸekilde ilerlemektedir. Türkiye AB üyeliÄŸi için bir aday ülkedir, Ekonomik Ä°ÅŸbirliÄŸi ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve G20 üyesidir ve iki taraflı Resmi Kalkınma Yardımlarının (ODA) giderek daha fazla önem kazanan bir donörüdür3. Türkiye, Dünya Bankası Grubu’nun en büyük orta gelirli ortaklarından birisidir. 2. Uzun süredir devam eden siyasi istikrar ekonomik büyümeye yardımcı oldu. Haziran 2011’de yapılan seçimleri Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) kazanarak, tek meclisli parlamentoda 550 sandalyeden 327’sine sahip oldu ve tek partili hükümetini üçüncü döneme taşıma yetkisini elde etti. Türk halkı daha önce Eylül 2010’da gerçekleÅŸtirilen referandumda oylamaya sunulan anayasa reform paketini de onaylamıştı. Parlamento Ekim 2011’de yeni bir anayasa üzerinde çalışmaya baÅŸladı ve 2012 yıl sonuna kadar bir anayasa taslağı hazırlamayı bekliyor4. Anayasa deÄŸiÅŸikliklerinin veya yeni bir anayasanın onaylanması için parlamentoda üçte ikilik bir çoÄŸunluk (367 veya daha fazla oy), veya referanduma götürülebilmesi için yüzde 60’lık bir çoÄŸunluk (330 veya daha fazla oy) gerekecektir. 3. Türkiye’nin bölgesel ve küresel rolü büyüyor. Türkiye Orta DoÄŸu ile iliÅŸkilerini geniÅŸleterek ve Afrika, Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya’daki mevcudiyetini arttırarak bölgedeki ülkeler ile olan iliÅŸkilerini güçlendirmeyi amaçlayan bir süreç baÅŸlatmıştır. Orta DoÄŸu ve Kuzey Afrika’daki son siyasi geliÅŸmeler, bölgenin ve dünyanın dikkatini diÄŸer ülkelere ilham veren Türkiye’nin siyasi ve ekonomik sistemi üzerinde yoÄŸunlaÅŸtırmıştır. BaÅŸbakan ErdoÄŸan Haziran 2011’deki seçim zaferi sonrası yaptığı konuÅŸmada bu ilgiyi kabul etmiÅŸ ve Türkiye’nin tüm bölge ile olan baÄŸlarını geniÅŸletmeyi ve derinleÅŸtirmeyi istediÄŸini belirtmiÅŸtir. 4. Türkiye on yıllık ekonomik büyümenin desteÄŸi ile sosyal sonuçlarda kazanımlar elde etti. 2003 yılında yüzde 28,1 olan yoksulluk oranı 2008 itibariyle yüzde 17,1’e düştü (ulusal yoksulluk sınırı esas alınarak), ancak kırsal bölgelerde deÄŸiÅŸiklik olmadı. Aşırı yoksulluk neredeyse kayboldu. EÅŸitsizlik azaldı ancak hala bir zorluk teÅŸkil etmeye devam etmektedir. Kriz hanehalklarını temel olarak iÅŸgücü piyasası yoluyla etkiledi. Resmi tahminlere göre kriz 2009 yılında yoksulluk oranında bir puanlık bir artışa yol açtı. Daha yakın zamanlı rakamlar henüz mevcut olmamakla birlikte, iÅŸgücü piyasalarının hızlı bir ÅŸekilde toparlanması ile birlikte yoksulluk oranının kriz sonrasında düştüğü tahmin edilmektedir. Ekim 2011 itibariyle mevsimsel olarak düzeltilmiÅŸ iÅŸsizlik oranı yüzde 9,1 olarak, istihdam oranı ise yüzde 45,4 olarak gerçekleÅŸmiÅŸ ve kriz öncesi seviyelere göre bile iyileÅŸme kaydedilmiÅŸtir. Bu baÅŸarıların altında ekonomik büyüme, sosyal politikalar ve 2003 yılında ülke çapında baÅŸlatılan SaÄŸlıkta Dönüşüm Programı yatmaktadır. Özellikle kadınların olmak 2 S&P, Eylül 2011’de Türkiye’nin ï¬?nans sektöründeki “devam eden iyileÅŸmeleriâ€? ve yerel kredi piyasalarındaki geniÅŸlemeyi gerekçe göstererek, ülkenin yerel para birimi cinsinden kredi notunu bir kademe yükselterek BBB olarak belirledi. 3 Türkiye’nin ODA yardımları 2003 ile 2010 arasında neredeyse 15 kat artarak 67 milyon ABD$’dan 967 milyon ABD$’na ulaÅŸmıştır ve büyük ölçüde iki taraflıdır (2010: 920 milyon ABD$ iki taraflı, 47 milyon ABD$ çok taraflı). Ä°ki taraflı yardımların en fazla saÄŸlandığı ülkeler Afganistan, Kırgız Cumhuriyeti, Pakistan, Kazakistan ve Irak’tır. Türkiye’nin, Uluslararası Kalkınma BirliÄŸi’nin (IDA) 16. yenilemesine katkısı 15,5 milyon ABD$ (yüzde 0,06’lık bir pay) olmuÅŸtur ve IDA15’teki katkısı ile aynı düzeydedir. 4 Yeni bir anayasa taslağının hazırlanması ile görevli Meclis Komisyonu 2012 yılına kadar bir taslak hazırlamayı amaçlamaktadır. 2 üzere Türk halkının saÄŸlık durumu iyileÅŸmiÅŸtir. 2005 yılında 100.000 canlı doÄŸumda 29 olan anne ölüm oranı 2010 yılında 16,4’e düşmüştür; 2005 yılında 25 olan bebek ölüm oranı ise 2010 yılında 10,1’e düşmüştür, ve böylelikle anne ve bebek ölüm oranları ile ilgili Binyıl Kalkınma Hedeflerine ulaşılmıştır. Özellikle kızlar için olmak üzere eÄŸitime eriÅŸim oranında da artış kaydedilmiÅŸtir: Türkiye neredeyse ilköğretimde evrensel okullaÅŸmaya ulaÅŸmış, ortaöğretimdeki okullaÅŸma oranı ise yüzde 69’a yükselmiÅŸtir. 5. Avrupa BirliÄŸi’ne (AB) katılım bir öncelik olmaya devam etmektedir. Türkiye AB ile köklü bir iliÅŸkiye sahiptir. Avrupa BirliÄŸi Türkiye’nin en büyük ekonomik ortağıdır ve Türkiye’nin ticaretinin yüzde 46’sını oluÅŸturmaktadır. Türkiye 1999 yılında Helsinki’de gerçekleÅŸtirilen zirvede AB üyeliÄŸi için tam aday statüsüne kavuÅŸmuÅŸtur. Katılım müzakereleri Ekim 2005’te baÅŸlamıştır ve her ne kadar Türkiye’nin istediÄŸinden daha yavaÅŸ olsa da ilerlemektedir. Haziran 2011 seçimlerinden sonra, Hükümet AB’ye katılım çalışmalarını yürüten kurumu bakanlık düzeyine yükselterek Avrupa BirliÄŸi Bakanlığı’nı kurmuÅŸtur. Müktesebatın 13 faslı üzerindeki müzakereler ÅŸu anda açıktır. 35 fasıldan birisi (Fasıl 25: Bilim ve AraÅŸtırma) açılmış ve geçici olarak kapanmıştır. Türkiye, stratejik amaçlarından birisi olan AB’ye katılım yolunda reformları devam ettirmeye kararlıdır. Türkiye, hem ihracat ve ithalatın daha soï¬?stike hale gelmesi hem de ï¬?nansmana eriÅŸimin artması yoluyla AB ile entegrasyonun derinleÅŸtirilmesinden önemli faydalar elde etmiÅŸtir5. 5 Büyümenin Altın Kuralı: Avrupa Ekonomik Modeli'ne Görkeminin Yeniden Kazandırılması (Dünya Bankası, ISBN: 978-0-8213-8965-2, 2012). 3 II. EKONOMÄ°K GÖRÃœNÃœM 6. Türkiye güçlü kamu ve özel sektör bilançolarından faydalanmakla birlikte, dışarıdan ï¬?nanse edilen bir talep patlaması son zamanlarda Türkiye’nin direncini zayıflatmıştır. 2010-11 dönemindeki güçlü büyüme hızla büyüyen bir cari açığa yol açmıştır. Mevcut belirsiz dış ekonomik ortamda, büyümenin önünde önemli riskler mevcuttur (özellikle 2012 yılında). Son ekonomik geliÅŸmeler aÅŸağıda incelenmekte ve daha sonra orta vadedeki beklentiler ve riskler ele alınmaktadır. Son Ekonomik GeliÅŸmeler 7. Türkiye’nin son on yıl içerisindeki makroekonomik politikaları ve yapısal reformları saÄŸlam bir ekonomik büyüme saÄŸlamıştır. Reel GSYH artışı 1990’larda ortalama yüzde 4 iken 2003-07 döneminde ortalama olarak neredeyse yüzde 7’ye ulaÅŸmıştır. 2008-2009 küresel krizinin ardından büyüme tekrar hız kazanmış, 2010 yılında yüzde 9 ve 2011 yılının ilk üç çeyreÄŸinde yüzde 9,6 olarak gerçekleÅŸmiÅŸtir. KiÅŸi başına gelir ÅŸu anda 10.067 ABD$ düzeyindedir. Kamu sektörünün faiz dışı dengesi 2004-2010 döneminde ortalama olarak GSYH’nin yaklaşık yüzde 2,8’i olarak gerçekleÅŸmiÅŸtir ve gayrisaï¬? kamu borcunun GSYH içindeki payı 2002 yılında yüzde 73,4 iken 2010 yılında yüzde 45’e düşmüştür, ancak 2008-09 küresel krizi sırasında haï¬?f bir artış göstermiÅŸtir. 8. Son yıllarda tüketiciler, yatırımcılar ve ï¬?nansal piyasalarda tesis edilen güven Hükümet’in 2008- 2009 küresel krizi sırasında geniÅŸlemeci makroekonomik politikalar uygulamasına olanak tanımıştır. Türkiye’nin GSYH’si 2009 yılında kısa süren ancak keskin bir düşüş (yüzde 4,8) yaÅŸamıştır. Döngüsel ürünler üzerinde yoÄŸunlaÅŸan ithalat ve ihracatta 2009 yılında düşüş yaÅŸanmıştır. Yabancı doÄŸrudan yatırımlar önemli ölçüde yavaÅŸlamış ve 2008 yılında GSYH’nin yüzde 2,3’ü (17 milyar ABD$) düzeyinde iken 2009 yılında yüzde 1,1’e (6,9 milyar ABD$) düşmüştür. Ä°ÅŸsizlik oranı 2008 yılına göre 4,2 puanlık bir artışla 2009 yılında yüzde 16,1 ile en yüksek seviyeye ulaÅŸmıştır. Yetkililer bankacılık sektöründe güvenin ve likiditenin korunması için hızla önlem almışlar (rezerv gerekliliklerinin düşürülmesi ve bir “kör aracıâ€? kredi olanağının tekrar uygulamaya konulması gibi yollarla) ve bir dizi istihdam önlemi ile birlikte mali teÅŸvikleri uygulamaya koymuÅŸlardır. Ekim 2008 ile Kasım 2009 arasında, gecelik faiz oranları kümülatif olarak 10,25 puan düşürülmüştür. Genel kamu mali açığı, temel olarak otomatik istikrar saÄŸlayıcı önlemlerin (Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan bütçe transferlerinin GSYH’nin yaklaşık yüzde 1,8’i kadar arttırılması gibi) devreye sokulması sebebiyle 2008 yılındaki GSYH’nin yüzde 1,6’sı düzeyinden 2009 yılında yüzde 5,5’e yükselmiÅŸtir. GeniÅŸlemeci politikaların da yardımıyla, GSYH ÅŸu anda kriz öncesi zirveden neredeyse yüzde 10 daha yüksektir ve iÅŸsizlik oranı iÅŸgücüne katılım oranındaki yükseliÅŸ ile birlikte 2008 ortasından bu yana ilk kez Nisan 2011’de yüzde 10’un altına düşmüştür. Bununla birlikte, Türkiye yüksek büyüme performansının ï¬?nansmanını ve artan enflasyon oranlarını yönetmek gibi zorlu bir görevle karşı karşıyadır. 4 Åžekil 1: Sermaye GiriÅŸlerinin BileÅŸimi 9. 2010-2011’de hızlı büyümenin tekrar baÅŸlaması ile birlikte, 2009 yılında son sekiz yıllık dönemin en düşük seviyesinde olan Türkiye’nin cari açığı 2011 yılında tarihi derecede yüksek düzeylere ulaÅŸtı ve bu açık büyük ölçüde kısa vadeli sermaye giriÅŸleri ile ï¬?nanse edildi. 2009 yılında 14 milyar ABD$ (GSYH’nin yüzde 2,3’ü) olan cari açık, 2010 yılında 47,1 milyar ABD$’na (GSYH’nin yüzde 6,4’ü) ve Kasım 2011 itibariyle son 12 aylık bazda 77,8 milyar ABD$’na (GSYH’nin yüzde 9,8’i) yükseldi. Ayrıca, cari açığın ï¬?nansman bileÅŸiminde kötüleÅŸme yaÅŸandı; toplam giriÅŸlerde yabancı doÄŸrudan yatırımların payı 2007’deki yüzde 45 düzeyinden 2011 yılında yüzde 18’e düştü (Åžekil 1). Ticaret açığının önemli bir kısmı enerjiden kaynaklanıyor olmakla birlikte (son yıllarda GSYH’nin ortalama yüzde 5’i), enerji dışı denge kötüleÅŸmeye önemli ölçüde katkıda bulunmuÅŸtur. Özel sektör cari açığın büyük bir kısmını oluÅŸturmuÅŸ ve buna paralel olarak özel sektörün dış borcu da 2008 yılındaki 188 milyar ABD$ düzeyinden 2011 yılında 202,2 milyar ABD$’na yükselmiÅŸtir. Cari açık ï¬?nansmanının yüksek düzeyi ve kısa vadeli yapısı yakın gelecekte devam edecek gibi görünmektedir. Bununla iliÅŸkili olarak, küresel ï¬?nansal piyasalarda artan riskten kaçınma eÄŸiliminin Türkiye’yi etkilemesi halinde, büyümede önemli bir yavaÅŸlama riski de ortaya çıkacaktır. Tablo 1: Bazı Makroekonomik Göstergeler (2005-2011) 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011Tah. GSYH Artışı (%) 8.4 6.9 4.7 0.7 -4.8 9.0 8.0 Yatırım (GSYH’nin %’si) 20.4 22.4 21.4 22.1 15.3 20.2 23.0 Yurt içi Tasarruflar (GSYH’nin %’si) 15.9 16.6 15.5 16.8 13.2 13.9 13.3 Ä°ÅŸsizlik Oranı (%) 10.6 10.2 10.3 11.0 14.0 11.9 9.8* TÃœFE Enflasyon (%) (dönem sonu) 7.7 9.7 8.4 10.1 6.5 6.4 10.5* Kamu Sektörü Faiz Dışı Dengesi / GSYH, % 5.0 4.5 3.2 1.6 -1.0 0.8 1.2 Gayrisaï¬? Kamu Borcu / GSYH 54.1 48.2 42.2 42.9 48.9 45.0 40.2 Gayrisaï¬? Dış Borç / GSYH 35.3 39.5 38.5 37.8 43.6 39.5 41.3 Cari Açık/GSYH (%) 4.6 6.1 5.8 5.7 2.3 6.4 9.8 Rezervler (milyar ABD$) (altın dahil) 50.2 60.7 74.7 72.9 74.8 86.0 88.2* Kaynak: Hazine MüsteÅŸarlığı, Kalkınma Bakanlığı, TCMB, TÜİK, Seçilen 2011 deÄŸiÅŸkenleri için Banka tahminleri. *GerçekleÅŸen 5 10. Yüksek büyüme temel mali dengedeki iyileÅŸmelerin devam etmesini saÄŸladı; ancak faiz dışı harcamalar hâlâ kriz öncesi seviyelerin üzerinde. 2009 yılında GSYH’nin yüzde 5,5’i düzeyinde olan genel kamu mali açığı 2011 yılında tahmini olarak yüzde 1,2’ye düşmüştür ve kamu borcunun GSYH’ye oranı 2008 yılında kriz ile iliÅŸkili olarak yaÅŸanan artıştan sonra tekrar aÅŸağı yönlü olarak seyretmeye baÅŸlamıştır. Mali açıktaki azalma vergi gelirlerinin güçlü döngüsel yapısını yansıtmaktadır, ancak uygulamaya konulan kapsamlı bir vergi yeniden yapılandırma programı ve faiz giderlerindeki azalma da buna katkıda bulunmuÅŸtur. Bununla birlikte, faiz dışı giderler kriz öncesi düzeylerin önemli ölçüde üzerindedir ve bunun temel sebeplerinden birisi yüksek sermaye yatırımları, ücret ve emeklilik maaşı giderleridir. Döngüsel faktörlere göre düzeltme yapıldığında, altta yatan yapısal mali pozisyonda gevÅŸeme olduÄŸu görülmektedir -2007 yılında GSYH’nin yüzde 1,3’ü kadar bir yapısal faiz dışı fazla gerçekleÅŸmiÅŸ iken, 2011 yılında GSYH’nin yaklaşık yüzde 1’i kadar bir açık gerçekleÅŸmiÅŸtir. 11. Zor politika ödünleÅŸimleri ile karşı karşıya kalan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) ‘alışılmışın dışında’ bir politika uygulamış ve 2011 yılının sonlarında sıkılaÅŸtırıcı bir konuma geçmiÅŸtir. Zayıf bir küresel ekonomi, Avro bölgesindeki kriz ve 2010 yılındaki yüksek sermaye giriÅŸlerinden ve Lira üzerindeki yukarı yönlü baskıdan 2011 yılında azalan sermaye giriÅŸlerine ve Lira üzerindeki aÅŸağı yönlü baskıya geçiÅŸ zor ekonomik politika ödünleÅŸimleri ortaya koymuÅŸtur. 2010 yılının sonlarında, hızla artan sermaye giriÅŸleri karşısında TCMB ‘alışılmışın dışında’ bir para politikası benimseyerek gecelik faiz oranlarını düşürmüştür. Bunun amacı, bir yandan yurt içi kredileri kısmaya yönelik olarak rezerv gerekliliklerini arttırırken aynı zamanda portföy yatırımcılarını lira cinsinden varlıklarda kısa vadeli ‘faiz arbitrajı’ pozisyonu almaktan caydırmaktı. Bunun sonucunda lira önemli ölçüde zayıflarken, Haziran 2011’de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından makro-ihtiyati çerçevede önlemlerin uygulamaya konulması ile birlikte kredi artışında bir yavaÅŸlama baÅŸlamıştır. Küresel ekonomi ile ilgili endiÅŸeleri ve yurt içinde bir yavaÅŸlamanın ilk göstergelerini dikkate alan TCMB, AÄŸustos ayının başında politika faiz oranını 50 baz puan düşürdü. Enflasyonda yaÅŸanan artış (temel olarak Kasım 2010’dan bu yana kümülatif olarak yüzde 30’a ulaÅŸan deÄŸer kaybının bir yansıması olarak) karşısında, TCMB Ekim 2011 ortalarından bu yana para politikasında bir sıkılaÅŸmaya giderek, diÄŸerlerinin yanında gecelik borç verme oranlarını düşürmüş ve yüksek miktarlı döviz satış ihalelerine ve doÄŸrudan müdahalelere baÅŸlamıştır. Sonuç olarak, Aralık 2010’da yüzde 6,5 olan bankalar arası gecelik faiz oranı Aralık 2011’de yüzde 11,2’ye yükselmiÅŸtir ve yine aynı dönemde gösterge niteliÄŸindeki devlet tahvili faiz oranı yüzde 7,11’den yüzde 11,04’e yükselmiÅŸtir. 12. Ä°htiyaçlarda ani bir artış olması halinde, Türkiye’nin kamu güvenlik ağı kapasitesi ve hazırlık düzeyi orta seviyededir. Sosyal yardım harcamaları hala uluslararası standartlara göre düşüktür (2010 yılında GSYH’nin yüzde 1,2’si), ancak hızlı bir ÅŸekilde artmaktadır (2012 yılı için yüzde 40’lık bir bütçe artışı saÄŸlanmıştır). YeÅŸil Kart ve Åžartlı Nakit Transferi gibi büyük programların yanında çok sayıda küçük program mevcuttur. Sosyal yardımlardan sorumlu yeni bir bakanlığın kurulması ve Entegre Sosyal Yardım Bilgi Sisteminin (SOYBÄ°S) uygulamaya konulması sayesinde bu programlar ÅŸu anda daha iyi bir ÅŸekilde entegre edilmiÅŸ durumdadır. Tüm yardımları hedefleyen tek ve daha iyi bir gelir testi geliÅŸtirmeye yönelik çabalar ile birlikte, bu yeni sistem sosyal yardım sisteminin tek bir gelir testi yoluyla uygunluk durumunu otomatik ve nesnel olarak tespit ederek gelecekteki krizlere daha iyi cevap verebilmesini saÄŸlayacaktır. Orta Vadeli Ekonomik Beklentiler 13. Büyümenin 2012 yılında önemli ölçüde yavaÅŸlaması ve orta vadede toparlanarak yıllık yaklaşık yüzde 5 seviyelerine ulaÅŸması beklenmektedir. Kredi artışındaki yavaÅŸlamanın ve iç ve dış talepteki düşüşün ardından, 2011 yılının ilk üç çeyreÄŸinde yüzde 9,6 olarak gerçekleÅŸen büyümenin 2011 yılının son çeyreÄŸinde yavaÅŸlaması beklenmektedir. Yıllık bazdaki haftalık kredi artış oranı Aralık 2011 ortasında yüzde 23’e düşmüştür ve bu oran Ocak 2011’de ulaÅŸtığı zirve olan yüzde 50 düzeyinin yarısından daha azdır. Yıllık GSYH artışının 2011 yılında yüzde 8 civarında ve 2012 yılında yüzde 3 civarında gerçekleÅŸmesi beklenmektedir. 2012 sonrasındaki orta vadeli makroekonomik görünüm daha olumludur ve Hükümet’in Orta Vadeli Programı doÄŸrultusunda özel sektörün başını çektiÄŸi güçlü bir iç talep ile birlikte yıllık yaklaşık yüzde 5’lik bir GSYH artışı öngörülmektedir. Öngörülen bu büyüme orta vadede yüzde 5-6 civarındaki cari açığı ï¬?nanse etmeye yönelik sermaye giriÅŸlerine dayanmaktadır. 6 14. Orta Vadeli Programda öngörülen büyüme seyri Türkiye’nin henüz tamamlanmamış yapısal reform gündemindeki ilerlemenin sürdürülmesi koÅŸuluna dayandırılmıştır. Bu reformlar arasında yeni ticaret kanununun ve borçlar kanununun uygulanması; iÅŸgücü piyasası reformu; uzun vadeli mali tasarrufları arttırmaya yönelik önlemler; ve elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması ve enerji verimliliÄŸinin arttırılması yoluyla ithal yakıta olan bağımlılığın azaltılmasına yönelik önlemler yer almaktadır. Tablo 2: Orta Vadeli Makroekonomik Projeksiyonlar ve Hedefler 2012 2013 2014 2015 2016 Büyüme (%) 2.9 4 5 5 5 TÃœFE Enflasyonu (%) (dönem sonu) 7 5.2 5 5 5 Kamu Sektörü Faiz Dışı Dengesi / GSYH, % 1.3 1.1 1.4 1.7 1.9 Gayrisaï¬? Kamu Borcu / GSYH1 38.4 37.0 35.2 33.2 31.2 Gayrisaï¬? Dış Borç / GSYH 42.6 43.0 42.6 41.8 41.1 Cari Açık (milyar ABD$) 63.7 66.0 66.4 64.9 61.1 Cari Açık / GSYH (%) 7.6 7.3 6.9 6.3 5.6 Rezervler (milyar ABD$) (altın dahil) 90.4 91.9 95.1 97.1 100.8 1 Dünya Bankası personelinin toplam kamu borç stokuna (OVP’de belirtilen AB tanımlı genel kamu borç stoku ile uyumlu olarak) ve gayrisaï¬? dış borç stokuna iliÅŸkin tahminleri. Kaynak: Dünya Bankası Personeli Projeksiyonları 15. Baz senaryodaki olumlu görünüme raÄŸmen, bir dizi dış ve iç faktör Avrupa borç krizinin yayılma etkileri de dahil olmak üzere ileriye dönük önemli riskler ortaya koymaktadır. Yurt içi tasarrufları düşük seviyede olan Türkiye’nin ekonomik büyümesi ithalatı ï¬?nanse etmeye yönelik sermaye giriÅŸlerine baÄŸlıdır. Ãœlkenin yüksek cari açığı ve ï¬?nansman bileÅŸimi kritik endiÅŸe kaynakları olmaya devam etmektedir. Avro bölgesindeki krizin derinleÅŸmesi ve buna baÄŸlı olarak güven arayışı içerisinde yükselen piyasalara sermaye giriÅŸlerinin ani olarak durması ihtimalini esas alan senaryoda, Türkiye yeni bir resesyon durumu ile karşı karşıya kalabilir. Sürdürülebilirlik analizi için, bakınız Ek 2. 7 III. VÄ°ZYON VE KALKINMA ZORLUKLARI 16. Türkiye Hükümeti iddialı kalkınma hedefleri belirlemiÅŸtir. Türkiye, cumhuriyetin 100. kuruluÅŸ yıldönümü olan 2023 yılına kadar dünyanın 10 büyük ekonomisinden birisi haline gelmeyi amaçlamaktadır. Hükümet’in 2023 ‘vizyonu’6 2 trilyon ABD$’lık bir gayrisaï¬? yurtiçi hasıla; 1 trilyon ABD$’nın üzerinde bir dış ticaret hacmi; 25.000 ABD$’na ulaÅŸan bir kiÅŸi başına düşen gelir; ve yüzde 5’e düşmüş bir iÅŸsizlik oranı öngörmektedir. Türkiye aynı zamanda AB ile tam üyelik müzakerelerinin tamamlanmasını; Ä°stanbul’un önde gelen bir uluslararası ï¬?nans merkezi haline getirilmesini ve hem bölgede hem de dünya çapında önde gelen bir üretim ve hizmet merkezi haline gelmeyi amaçlamaktadır7. 17. Türkiye’nin kalkınma hedeflerine ulaÅŸabilmek ve sürdürülebilir bir büyümeyi gerçekleÅŸtirebilmek için, Hükümet Dokuzuncu Kalkınma Planında (2007-2013)8, Orta Vadeli Programında (2012-2014) ve yıllık programlarında belirtilen çeÅŸitli ekonomik politikaları ve yapısal reformları takip etmektedir. Öncelikler arasında ÅŸunlar yer almaktadır: (i) istikrarı korumaya ve kısa ve orta vadeli kırılganlıkları azaltmaya yönelik saÄŸlam makroekonomik politikalar ve ilgili yapısal mali politikalar; (ii) rekabet gücünü arttırmaya ve özellikle kadınlar ve gençler için olmak üzere istihdam yaratmak için gerçekleÅŸtirilecek yatırım ortamı, iÅŸgücü piyasası ve beceri reformları; (iii) temel eÄŸitim reformları ve üretkenliÄŸi arttırmaya ve fırsat eÅŸitliÄŸi yoluyla büyümenin kazanımlarının paylaşılmasına yönelik saÄŸlık ve sosyal refah reformlarının sürdürülmesi; ve (iv) enerji verimliliÄŸini arttırmaya yönelik enerji ve su sektörü reformlarının ve yatırımlarının sürdürülmesi; yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, enerji arz güvenliÄŸinin arttırılması, sera gazı salımlarının azaltılması ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi etkilerinin azaltılması ve uyum saÄŸlanması. Rekabet Gücünü ve Ä°stihdamı Arttırma ZorluÄŸu 18. Son on yılda Hükümet’in birbirini takip eden çok yıllı programları sürdürülebilir kamu borcu ve dış borç pozisyonlarını desteklemeye yönelik makroekonomik politikalara ve ï¬?nansal reformlara dayandırılmıştır. 2001 bankacılık krizi sırasında GSYH yüzde 5,7 küçülmüştü ve ülke uyumlu bir yapısal reform sürecine girmiÅŸti. Bu reformlar, diÄŸerlerinin yanında, mali yönetimin ve kamu mali yönetiminin iyileÅŸtirilmesini ve makroekonomik yönetim çerçevesinin revize edilmesini içeriyordu. Bu kapsamda bağımsız bir TCMB ÅŸu anda enflasyon hedeflemesinden sorumludur ve lira diÄŸer para birimleri karşısında serbest bir ÅŸekilde dalgalanmaktadır. Bu reformların etkisi oldukça çarpıcı olmuÅŸtur. Uluslararası Para Fonu (IMF) tanımlı kamu sektörü faiz dışı dengesi 2004-07 döneminde ortalama olarak GSYH’nin yaklaşık yüzde 4,5’i düzeyinde gerçekleÅŸmiÅŸtir ve küresel kriz sırasında 2008-2009 yıllarında uygulanan daha geniÅŸlemeci politikalar sonucunda faiz dışı denge 2010 yılında tekrar yüzde 1,6’ya düşmüştür. 2002 yılında GSYH’nin yüzde 73,4’ü düzeyinde olan gayrisaï¬? kamu borcu keskin bir düşüşle 2010 yılında yüzde 45’e gerilemiÅŸtir. 2001 krizi sonrasında özel sektör ve kamu sektörü bilançolarının güçlendirilmesi Türkiye’yi 2008 yılında yaÅŸanan küresel ekonomik ve ï¬?nansal krizde dirençli hale getirmiÅŸtir, ancak toparlanma sürecinde büyüyen dış dengesizlikler bu direncin bir kısmını aşındırmıştır. 19. Hükümet’in 2012-14 dönemine yönelik orta vadeli programının genel makroekonomik hedeï¬?, rekabet gücünü arttırarak, ihracatı arttırarak ve çeÅŸitlendirerek ve böylelikle cari açığın kontrol altına alınıp düşürülmesine yardımcı olarak saÄŸlam büyümeyi devam ettirmek ve istihdam yaratmaktır. Türkiye’nin ticarete açıklığı –GSYH içinde ithalat ve ihracatın payı olarak ölçülür– geçtiÄŸimiz on yılda orta 6 Bakınız BaÅŸbakan ErdoÄŸan’ın “Hedef 2023â€? baÅŸlıklı Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) 2011 seçim bildirgesi. 7 Türkiye Ekonomi Politikaları AraÅŸtırma Vakfı (TEPAV): ‘Türkiye’nin Büyüme Bilmecesi’, Mart 2011. 8 2014 yılından itibaren baÅŸlayacak olan Onuncu Kalkınma Planı hazırlanmaktadır. 8 derecede artarken, belirlenen hedeflerden birisi 2010 yılında 114 milyar ABD$ olan ihracatı 2023 yılına kadar 500 milyar ABD$ düzeyine çıkarmaktır. Bu arada, ihracatın sektörel bileÅŸiminde deÄŸiÅŸim yaÅŸanmıştır ve tekstil ve hazır giyimden makine ihracatına doÄŸru bir geçiÅŸ yaÅŸanmıştır. Türkiye’nin AB-27 ile olan ticaretinde de deÄŸiÅŸimler yaÅŸanmıştır; özellikle Almanya’nın toplam ihracat içindeki payı 1997-99 döneminde yüzde 20,7 iken 2007-09 döneminde yüzde 10,5’e düşmüştür. 1997-99 döneminde Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı beÅŸ ülke (Almanya, ABD, Ä°ngiltere, Ä°talya ve Fransa) toplam ihracatın yüzde 45,9’unu oluÅŸtururken, 2005 yılında en fazla ihracat yapılan beÅŸ ülke (Almanya, Ä°ngiltere, Ä°talya, Fransa ve Irak) toplam ihracatın sadece yüzde 40,4’ünü oluÅŸturmuÅŸtur. Åžekil 2: 1997-2010 Döneminde Türkiye’nin Ä°hracat Pazarının ÇeÅŸitlenmesi 7Â?UNL\H%|OJHOHUH*|UHøKUDFDWhONHOHUL 7Â?UNL\H%|OJHOHUH*|UHøKUDFDWhONHOHUL Å?ŒĞƌ Å?ŒĞƌ Å?ŒĞƌǀƌƵƉĂ 5.5% Å?ŒĞƌǀƌƵƉĂ 4.5% ^ĂŚƌĂůƨĨƌÅ?ŬĂ 8.7% ^ĂŚƌĂůƨĨƌÅ?ŬĂ 10.8% Asya 1.1% 2.2% 5.4% AB27 Asya 6.1% AB27 9.7% 3.8% 49.1% <ƵnjĞLJŵĞƌÅ?ŬĂ 55.1% <ƵnjĞLJ AŵĞ rÅ?Ŭ a 14.5% MENA 23.6% MENA 20. Türkiye’nin genç ve artan nüfusu için daha fazla ve daha iyi iÅŸler yaratmak en önemli orta vadeli zorluktur. Uluslararası ï¬?nansal kriz sonrasında iÅŸgücü piyasası esnek bir ÅŸekilde kendini uyarlamakla birlikte, özellikle kadınlar ve gençler arasında olmak üzere hala düşük aktivite oranları ve düşük iÅŸgücü üretkenliÄŸi ile karakterizedir. Çalışma çağındaki nüfusun (15-64 yaÅŸ) yarısından azı istihdam edilmektedir – ki bu OECD ortalamasından 20 puan daha düşüktür- ve kadınların istihdam oranı özellikle düşüktür (yüzde 26,5). ÇoÄŸunlukla kadınlar olmak üzere gençlerin (15-24 yaÅŸ) yaklaşık yüzde 31,1’i ne çalışmakta ne de okula devam etmektedir —OECD ülkeleri arasında aktif olmayan gençlerin en yüksek payı. Ä°stihdamdaki kayıt dışılık (sosyal güvencesi olmayan iÅŸler olarak tanımlanır) önemli ölçüde azalmıştır ancak hala çalışanların yüzde 43,3’ünü etkilemektedir (tarım sektörü hariç olduÄŸunda yüzde 29,1) ve bu durum Türkiye’nin iÅŸgücü üretkenliÄŸinin OECD ve benzer ülkelere göre düşük kalmasına katkıda bulunmaktadır. KentleÅŸme, tarımsal iÅŸgücünün dağılması ve hala hızla artan çalışma çağındaki nüfus (2020 yılına kadar artacak) iÅŸgücü piyasası üzerinde baskı yaratmaya devam edecektir. 21. Hükümet’in iÅŸgücü piyasası ve istihdam gündemine öncelik vermesi, Türkiye’nin giderek kapanan demograï¬?k penceresini kullanmasına ve daha fazla ve daha üretken istihdamın mümkün olduÄŸunca hızlı bir ÅŸekilde yaratılmasının temellerini atmasına olanak tanıyacaktır. Hükümet 2008 yılında kayıt dışılığın azaltılmasına yönelik bir eylem planını uygulamaya koydu. 2008 yılındaki iÅŸgücü reformu ile ücret dışı iÅŸgücü maliyetleri düşürüldü ve Aktif Ä°ÅŸgücü Piyasası Programlarını (ALMP) tüm kayıtlı iÅŸsizlere açtı. Daha sonra, Hükümet aktif iÅŸgücü piyasası programlarının kapsamını geniÅŸletti ve mesleki eÄŸitim üzerinde odaklanarak bu programların anlamlılığını arttırdı. 2011 yılında çıkarılan torba yasa ile yarı zamanlı çalışmanın önündeki engeller azaltıldı ve yeni iÅŸe alınacak çalışanlar (özellikle kadınlar ve gençler) için destek programı uygulamaya konuldu. 9 22. Hükümet, iÅŸgücü piyasalarını daha esnek hale getirirken işçiler için saÄŸlanacak korumayı arttırmak üzerinde odaklanan yeni bir Ulusal Ä°stihdam Stratejisi hazırlamaktadır. Tartışılmakta olan politika ve reformlar arasında ÅŸunlar bulunmaktadır: yarı zamanlı, sabit süreli veya geçici çalışmanın önündeki sınırlamaların ve engellerin azaltılması da dahil olmak üzere daha esnek istihdam sözleÅŸmeleri; önceden ï¬?nanse edilen kıdem tazminatı hesaplarının uygulamaya konulması ve iÅŸsizlik sigortasının kapsamının geniÅŸletilmesi; ve kayıt dışılığın azaltılması amacıyla iÅŸ kanunlarının daha sıkı uygulanması ve bilinçlendirme faaliyetleri. Ayrıca, özellikle düşük beceri seviyesine sahip gençler ile kadınlar arasında olmak üzere, maliyet etkin bir ÅŸekilde ve daha iyi hedefleme ve proï¬?l oluÅŸturma (hizmetler paketinin iÅŸsizlerin ihtiyaçlarına göre uyarlanabilmesi için) ve sosyal yardımların aktivasyon ile iliÅŸkilendirilmesi yoluyla istihdam aktivasyon programlarının ve hizmetlerinin daha da yaygınlaÅŸtırılmasına yönelik çabalar da deÄŸerlendirilmektedir. Yeni Ulusal Ä°stihdam Stratejisi, iÅŸler ile uyumlu becerilerin oluÅŸturulması için ortaöğretim müfredatının iyileÅŸtirilmesine, ortaöğretimde program tercihinin ve esnekliÄŸinin arttırılmasına ve yüksek öğretimde kalite güvencesinin arttırılmasına yönelik olarak devam etmekte olan ve planlanan reformlar için tamamlayıcı nitelikte olacaktır. 23. Ä°stihdam, giriÅŸimcilik ve yenilikçilik için becerilerin oluÅŸturulması üretken istihdamı artıracaktır. Çalışma çağındaki nüfusun yarısının eÄŸitim düzeyi temel öğretimin altındadır ve bu grup iÅŸsizlerin yüzde 64’ünü ve kayıt dışı istihdam edilenlerin yüzde 65’ini oluÅŸturmaktadır. Genç çalışanlar daha eÄŸitimlidir ve beceri seviyeleri daha yüksektir, ancak yine de OECD ülkelerindeki akranlarından daha geridedirler. Türkiye’deki ÅŸirketler becerileri iÅŸ operasyonlarının önündeki üçüncü en önemli kısıt olarak görmektedir – krediye eriÅŸim ve yolsuzluktan sonra. Hükümet, erken çocukluk eÄŸitimi yoluyla güçlü bir temelin oluÅŸturulması; temel eÄŸitim yoluyla temel becerilerin kazandırılması; yüksek kaliteli orta öğretim ve yüksek öğretim yoluyla iÅŸ ile uyumlu becerilerin kazandırılması; ve özellikle beceri seviyesi düşük gençler ve kadınlar için olmak üzere becerilerin yükseltilmesi ve istihdam engellerinin azaltılması gibi zorluklar üzerinde odaklanmaktadır. 24. Ä°ÅŸ dünyasına yönelik düzenleyici rejimin iyileÅŸtirilmesine yönelik çabaları sürdürmek de özel sektörün rekabet gücü arttırmak bakımından önemli olacaktır. Türkiye özel sektör ile daha yakın istiÅŸare gibi yollarla iÅŸ düzenlemelerini iyileÅŸtirmeye yönelik atılımlar yapmıştır. Bu en belirgin olarak Yatırım Ortamını Ä°yileÅŸtirme Koordinasyon Kurulu (YOÄ°KK) platformu yoluyla gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Bununla birlikte, hâlâ aşılması gereken zorluklar mevcuttur; örneÄŸin bürokrasi iÅŸletmeler üzerinde ciddi bir maliyet oluÅŸturmaya devam etmektedir.9 Düzenleyici reform süresindeki lider kurum olan BaÅŸbakanlık düzenleyici reform ulusal stratejisinin hazırlanması aÅŸamasında bu zorlukları ele almaktadır. Bu çalışmaların hükümet içi koordinasyonun iyileÅŸtirilmesi, çok sayıdaki ilgili kanun ve ikincil düzenlemenin daha iyi dokümante edilmesi ve idari sadeleÅŸtirme ile ilgili bir pilot proje üzerinde odaklanması beklenmektedir.10 25. Türkiye iç pazarının daha rekabetçi hale getirilmesi konusunda ilerleme kaydetmiÅŸtir ve yetkililer özellikle kamu iktisadi teÅŸebbüsleri alanında olmak üzere çözülmeyi bekleyen zorlukları belirleyerek bunları çözmek için çalışmalara baÅŸlamışlardır. Türkiye tekelleÅŸmeyi önlemeye ve birleÅŸmeleri kontrol altına almaya yönelik politikaların uygulamasını güçlendirmiÅŸtir ve AB ile büyük ölçüde uyumlaÅŸma saÄŸlamıştır. 2000’li yılların baÅŸlarında önemli bir özelleÅŸtirme programı baÅŸlatılmış ve en büyük 500 ÅŸirket arasında KÄ°T’lerin net satışlarının payını yüzde 23’e (2009) düşmüştür. Enerji özelleÅŸtirmeleri ilerledikçe bu pay daha da düşecektir. Bununla birlikte, ekonominin bazı alanlarında kamu mülkiyeti hala yaygın olduÄŸundan dolayı bu konu bir gündem olarak yerini korumaktadır.11 Ayrıca, bu ÅŸirketler kamu desteÄŸi almaktadır ve genellikle düzenleyici fonksiyonlar açık bir ÅŸekilde birbirinden ayrılmamaktadır. Bu risk piyasayı bozmakta ve pazara yeni girecek potansiyel özel ÅŸirketler ve yatırımcılar için adil olmayan bir oyun alanı yaratmaktadır. 9 Dünya Bankası’nın 2008-2009 Ä°ÅŸletme Anketine göre, Türkiye’de üst düzey yöneticilerin devlet düzenlemelerinin getirdiÄŸi gereklilikler ile uÄŸraÅŸarak harcadığı zaman ortalama yüzde 27 iken, Avrupa ve Orta Asya bölgesinde ortalama yüzde 15’tir. 10 Etki analizi alanında teknik kapasitenin geliÅŸtirilmesi ve düzenlemenin iÅŸletmelere ve vatandaÅŸlara getirdiÄŸi maliyetlerin daha iyi ölçülmesi. 11 Kaynak: Hazine KÄ°T Ä°statistikleri; Fortune ilk 500 ÅŸirket listesi; ve personel hesaplamaları. 10 26. Hükümet uzun vadeli büyümeyi saÄŸlamak için yenilikçiliÄŸin önemini kabul etmektedir. Yenilikçilik sürdürülebilir zenginlik ve büyümeyi arttırarak “zenginliÄŸin sessiz motoruâ€? olarak iÅŸlev görebilir. Türkiye’nin küresel olarak entegre büyük ÅŸirketlerini tamamlayıcı olarak uluslararası ölçekte rekabetçi bir KOBÄ° sektörünün geniÅŸlemesini saÄŸlayabilir. Kamu sektörünün ve özellikle de özel sektörün Ar- Ge harcamaları mevcut ÅŸirketlerin üretkenliklerini arttırabilir ve yeni yenilikçi ÅŸirketlerin oluÅŸmasını teÅŸvik edebilir. Türkiye hâlâ yurt dışından öncü teknolojileri kabul ederek yüksek bir büyüme potansiyeline sahip olmakla birlikte, birçok Avrupa ülkesi ile toplam çıktının yüzde 27’sini ve istihdamın yüzde 80’ini oluÅŸturan KOBİ’ler arasında ürün ve proses yenilikçiliÄŸini arttırma zorluÄŸunu paylaÅŸmaktadır. 27. Daha derin ve daha geniÅŸ ï¬?nansal piyasalar yatırımları ve rekabetçiliÄŸi teÅŸvik edecektir. Türkiye’nin ï¬?nansal sistemi 2001 krizinden bu yana derinleÅŸmiÅŸtir ve ï¬?nansal sistem varlıkları 2010 itibariyle GSYH’nin yüzde 105’i kadardır. Bununla birlikte, banka dışı ï¬?nansal kuruluÅŸların sayısı ve çeÅŸidi nispeten yüksek olmasına raÄŸmen, bankacılık sektörünün zaten nispeten yüksek olan piyasa payı artmıştır. Öte yandan, son zamanlardaki kazanımlara raÄŸmen, hem aktiflerin hem de pasiflerin vade proï¬?li kısa vadeli yapıdadır –mevduatların ortalama vadesi yaklaşık 45 gündür ve kredilerin yaklaşık yarısının kalan vadesi Haziran 2011 sonu itibariyle bir yıl veya daha kısadır. Türkiye’de bankacılık hizmetlerinden yararlanma seviyesi hâlâ nispeten düşüktür ve kredilerin GSYH’ye oranı yaklaşık yüzde 50’dir. 28. Türkiye’nin ï¬?nansal hizmetler kapsama oranı kırsal bölgelerde ve kadınlara ait iÅŸletmeler arasında özellikle düşüktür. Finansmana eriÅŸimin arttırılması, hem çiftçilerin hem de tarımsal ürün iÅŸleme ÅŸirketlerinin–özellikle KOBÄ° segmentindekiler- üretim varlıklarını geliÅŸtirebilmeleri, AB’deki rakipleri ile rekabet edebilmeleri ve Avrupa BirliÄŸi’nin gıda güvenliÄŸi standartlarına uyum saÄŸlayabilmeleri için kritik öneme sahiptir. Türkiye’de kadınların sahibi olduÄŸu ÅŸirketler kayıtlı KOBİ’lerin neredeyse yüzde 40’ını oluÅŸturmaktadır ve bunların sadece yüzde 15’i ï¬?nansmana eriÅŸebilmektedir. Bankacılık ortamı kadınları bankalardan ï¬?nansman temin etmeye teÅŸvik etmemektedir. 29. Tarımda ve kırsal alanlarda üretkenlik ve rekabetçilik artmaktadır, ancak bu artış diÄŸer sektörlere ve kentsel bölgelere göre daha yavaÅŸtır —ve Hükümet politikaları ve programları, kırsal rekabetçilik, kırsal alanlarda istihdam yaratma ve kırsal alanlardan kentsel alanlara göç gibi zorlukları ele almayı amaçlıyor. Türkiye ihracat potansiyeline sahip bazı ürünlerin üretiminde lider konumdadır; ancak sınırlı teknik kapasite ve insan kapasitesi ile Türkiye’nin tarımsal ürün ihracatı için en büyük potansiyel pazar olan AB’nin gıda güvenliÄŸi standartlarına uyumsuzluk Türkiye’nin tarımsal iÅŸletme sektörünün geliÅŸmesini kısıtlamaktadır. Tarım politikaları tarım sektörünü AB standartlarına uyumlaÅŸtırmayı amaçlamaktadır ve bu çerçevede tarımsal iÅŸletmelerin modernizasyonu üzerinde özellikle odaklanılmaktadır. Hükümet, gıda sektörü de dahil olmak üzere kırsal alanlarda yapılacak özel sektör yatırımları ile kırsal alanlarda fırsatlar yaratmayı amaçlayan Ar-Ge ve insan kaynakları yatırımlarını destekleyen ve verimliliÄŸi, rekabet gücünü ve piyasaya eriÅŸimi arttırmayı saÄŸlayan önlemlere yönelik politikalar geliÅŸtirmeyi amaçlamaktadır. Hükümet ayrıca enerji, tarım, çevre ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi zorluklarını ele almak amacıyla su yönetiminin güçlendirilmesi için de çalışmalar yapmaktadır. Olası Hükümet müdahaleleri arasında, gıda iÅŸleme sektörünün modernizasyonuna yönelik programlar; arazi konsolidasyonunun yenilikçi bir ÅŸekilde rasyonelleÅŸtirilmesi; ve su havzası yönetimine ve stratejik bölgesel kalkınmaya iliÅŸkin entegre yaklaşımlar yer alabilir. EÅŸitliÄŸi ve Kamu Hizmetlerini Ä°yileÅŸtirme ZorluÄŸu 30. Ortalama sosyal sonuçlarda iyileÅŸme kaydedilmesine raÄŸmen, çok küçük yaÅŸlarda baÅŸlayan ve okul çağında daha da pekiÅŸen büyük eÅŸitsizlikler mevcuttur. Türkiye’nin BeÅŸeri Kalkınma Endeksi (HDI) 2005 yılında 0,671 iken 2011 yılında 0,699’a yükselmiÅŸtir ve bu deÄŸer endeksi OECD ortalamasının altında olmasına raÄŸmen Türkiye’yi yüksek BeÅŸeri kalkınma grubuna yerleÅŸtirmiÅŸtir. Bununla birlikte, Türkiye’nin eÅŸitsizliÄŸe göre düzeltilmiÅŸ BeÅŸeri GeliÅŸim Endeksi (IHDI) —saÄŸlık, eÄŸitim ve gelir ölçülerindeki eÅŸitsizliklere göre düzeltilmiÅŸ endeks— nominal HDI deÄŸerinden yüzde 23 daha düşüktür. Bu eÅŸitsizliÄŸin büyük bir bölümü bireylerin kendi kontrollerinin dışındaki faktörler ile açıklanmaktadır: varlık eÅŸitsizliÄŸinin üçte biri doÄŸum yeri ve anne-babanın eÄŸitim durumu gibi faktörler ile açıklanmaktadır. Fırsat eÅŸitsizliÄŸi nesilden 11 nesle geçmektedir, dolayısıyla çok küçük yaÅŸlardan itibaren ortaya çıkarak yoksul çocukların yaÅŸamda baÅŸarılı olma ÅŸanslarını sınırlamaktadır: düşük fırsat grubundaki 0-5 yaÅŸ arası çocukların yüzde 29’u büyüme geriliÄŸi yaÅŸarken (yetersiz beslenmenin bir göstergesi olan yaÅŸa göre çok düşük boy) bu oran yüksek fırsat grubunda yüzde 3’tür.12 Benzer farklılıklar çocuk bakımında ve okul öncesi eÄŸitimden yararlanmada da görülebilmektedir. Okul sistemi bu farklılıkları daha da pekiÅŸtirmektedir ve sonuçta eÄŸitim baÅŸarısında ve öğrenme sonuçlarında da farklılıklara yol açmaktadır. 31. Hükümet tüm çocuklara güçlü bir temel saÄŸlayarak eÅŸitsizliklerin erken aÅŸamada düzeltilmesi amacıyla erken çocukluk eÄŸitimini (EÇE) yaygınlaÅŸtırmayı planlamaktadır. Türkiye’de çocukların bir yıl daha fazla okul öncesi eÄŸitim almasını saÄŸlamak, ailelerin gelirlerini yüzde 8 arttırabilir, yoksul ailelerin sayısını yüzde 11 azaltabilir ve kadınların iÅŸgücüne katılımını yüzde 9 yükseltebilir. 2014 yılına kadar 5 yaÅŸ grubundaki çocuklar arasında evrensel okullaÅŸmayı saÄŸlamaya yönelik bir plan uygulanmaktadır.13 Bu plana dayalı olarak, erken çocukluk eÄŸitiminin daha da yaygınlaÅŸtırılması ve iyileÅŸtirilmesi amacı, kamu ï¬?nansmanının arttırılması;dezavantajlı çocuklara ve geri kalmış illere yönelik hedefli kaynakların saÄŸlanması; eÄŸitim standartlarını ve bu standartların izlenmesini ve uygulanmasını saÄŸlamaya yönelik bir mekanizma içeren bir kalite güvence sistemi; ve bu gruplara ulaÅŸma yönündeki hükümet çabaları özel sektör ve STK’lar ile tamamlanarak desteklenebilir. 32. Hükümet, fırsat eÅŸitliÄŸinin saÄŸlanmasına ve tüm çocuklara temel becerilerin sunulmasına yardımcı olmak için öğretmen kalitesini ve düşük performansa sahip okullarda sunulan eÄŸitim hizmetlerini iyileÅŸtirmeyi amaçlamaktadır. Türkiye’de 15 yaşındaki ortalama bir öğrenci, ortalama bir OECD öğrencesine göre yaklaşık bir tam okul yılı geridedir. Bununla birlikte, performans okullar ve bölgeler arasında deÄŸiÅŸiklik göstermektedir: Fen ve Anadolu liselerindeki öğrenciler OECD düzeylerinde bir performansa sahip iken, diÄŸer okullardaki öğrenciler (ki bunlar toplam öğrenci sayısının yüzde 75’ini oluÅŸturmaktadır) daha düşük bir performansa sahiptir. Bu eÅŸitsizliklerin kökü kısmen orta öğretime giriÅŸ sınavında ve bunun yarattığı özel dershane sisteminde yatmaktadır. Hükümet bu sistemi gözden geçirmekte ve dershanelere duyulan ihtiyacı ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. Hizmet içi öğretmen eÄŸitimini yaygınlaÅŸtırmaya ve iyileÅŸtirmeye yönelik çalışmalar devam etmektedir. EÄŸitim sisteminin ve öğrenme sonuçlarının iyileÅŸtirilmesine yönelik diÄŸer kilit zorluklar ve fırsatlar arasında; ï¬?nansmanı maliyetlere göre tahsis eden, dezavantajlı okullara daha ilave kaynaklar saÄŸlayan ve tüm düzeylerde okullara ï¬?nansal özerklik ve hesap verebilirlik saÄŸlayan daha nesnel ve ÅŸeffaf bir eÄŸitim ï¬?nansman sisteminin geliÅŸtirilmesi yer almaktadır.14 33. EÄŸitim ve saÄŸlıkta fırsat eÅŸitliÄŸi alanında iyileÅŸme kaydedilmiÅŸtir, ancak ekonomik fırsatlara eriÅŸim konusunda çok büyük eÅŸitsizlikler mevcuttur. 0-5 yaÅŸ arası erkek ve kız çocuklar arasında aşılama ve büyüme geriliÄŸi bakımından neredeyse hiçbir fark bulunmamaktadır. Anne ölüm oranı keskin bir ÅŸekilde düşürülmüştür. Neredeyse tüm kız ve erkek çocuklar ilköğretime devam etmektedir; ancak 2011 yılı itibariyle ortaöğretimde kızların okullaÅŸma oranı erkeklerin okullaÅŸma oranında 6 puan daha düşüktür (sırasıyla yüzde 66 ve yüzde 72). Bununla birlikte, kadınların sadece dörtte biri çalışırken (çalışan erkeklerin oranı yüzde 67), çalışan kadınların yüzde 60’ı kayıt dışı sektörde çalışmakta (erkeklerde bu oran yüzde 37), ve ÅŸirketlerin sadece yüzde 9’u üst düzey kadın yöneticiye sahiptir. Gençler arasında bile kadınların yüzde 48,1’i ne okula gitmekte ne de çalışmaktadır (bu oran erkeklerde yüzde 21,6). Kadınların daha fazla ve daha iyi iÅŸlere eriÅŸimini saÄŸlamak ve giriÅŸimcilik fırsatlarını arttırmak, Türkiye’deki toplam üretken istihdamı arttıracaktır. Çalışan kadınların oranında 6 puanlık bir artış, geliri yüzde 7 yükseltebilir ve yoksulluÄŸu yüzde 15 düşürebilir. 12 Düşük fırsat grubu kırsal alanlarda yaÅŸayan çocukları, anne-babasının eÄŸitim düzeyi ilkokul mezunu veya daha düşük olan çocukları ve evde konuÅŸulan ana dilin Türkçe olmadığı aileleri içermektedir. Yüksek fırsat grubu kentsel alanlarda yaÅŸayan çocukları, annesinin eÄŸitim düzeyi en az ortaöğretim babasının en az yüksek öğretim mezunu olan çocukları ve evde konuÅŸulan ana dilin Türkçe olduÄŸu aileleri içermektedir. Daha fazla bilgi için, bakınız; Türkiye: Fırsat EÅŸitliÄŸi ve Erken Çocukluk GeliÅŸimi (Dünya Bankası, Rapor No. 48627-TR, Åžubat 2010). 13 Türkiye: Fırsat EÅŸitliÄŸi ve Erken Çocukluk GeliÅŸimi (Dünya Bankası, Rapor No. 48627-TR, Åžubat 2010). 14 Okul karneleri, okul hesap verebilirliÄŸini arttırmanın araçlarından birisi olabilir. 12 34. Türkiye’nin SaÄŸlıkta Dönüşüm Programı 2003 yılından bu yana saÄŸlık hizmetlerine eriÅŸim ve saÄŸlık hizmetlerinin kalitesi bakımlarından önemli kazanımlar saÄŸladı ve genel saÄŸlık sonuçlarında kümülatif iyileÅŸmelere yol açtı.15 Aile hekimliÄŸi modeli tüm ülkede uygulamaya girmiÅŸ durumdadır ve Genel SaÄŸlık Sigortası nüfusun büyük bir kısmını kapsamaktadır16. Hem iç faktörler (sosyal güvenlik ve saÄŸlık hizmetleri kapsama oranlarındaki artışlar) hem de dış faktörler (yeni ve pahalı teknolojilere olan talepteki artış, yaÅŸlanan nüfus ve bulaşıcı olmayan hastalıklarının insidansındaki artış) önümüzdeki yıllarda saÄŸlık hizmetlerinin maliyetlerini yukarı çekecektir. Global harcama tavanları kısa vadede saÄŸlık harcamalarının kontrol altına alınmasına yardımcı olmuÅŸtur, ancak saÄŸlık harcamalarının altında yatan faktörlerin ele alınması saÄŸlık sisteminin uzun vadeli sürdürülebilirliÄŸini daha da güçlendirebilir. Hükümet, bu yüksek performansı sürdürebilmek için, saÄŸlık harcamalarında verimliliÄŸi arttırmaya yönelik ilave reformlar üzerinde çalışmaktadır. Bunlar arasında, temel yardım paketinin gözden geçirilmesi, hizmet saÄŸlayıcılara yapılan ödemelerinde ve maliyet kontrol mekanizmalarında iyileÅŸme saÄŸlanması (tüm hastanelerde yataklı ve ayaklı hasta hizmetlerine yönelik tanı iliÅŸkili grup ödemelerinin yaygınlaÅŸtırılması gibi önlemler yoluyla ); ilaç politikalarının ve hastane özerkliÄŸinin güçlendirilmesi; ve özellikle Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar gibi stratejik alanlarda aile hekimlerinin sistemin bekçileri olarak hareket etmelerine yönelik teÅŸviklerin uygulamaya konulması yer almaktadır. 35. Türkiye’nin 2008 yılında uygulamaya koyduÄŸu sosyal güvenlik reformu kamu emeklilik sistemlerinin kapsamını iyileÅŸtirmiÅŸtir ve önemli tasarruflar saÄŸlaması beklenmektedir - ancak yine de bunlar emeklilik sisteminin uzun vadede dengesini saÄŸlamak için yetersizdir. Türkiye’de emeklilik harcamaları, genç nüfusu yansıtan ÅŸekilde yüksek gelirli OECD ülkelerine göre hâlâ daha düşük düzeydedir (GSYH’nin yüzde 7’si). Bununla birlikte, emeklilik harcamalarının yarıdan fazlası bütçe transferleri yoluyla ï¬?nanse edilmektedir. Bunun sebebi, kamudan emekliliÄŸe hak kazanma koÅŸullarının cömert olması (erken emeklilik, düşük asgari hizmet yılı) nedeniyle, genç ve artan bir nüfusa sahip bir ülke için sistemin bağımlılık oranının yüksek olmasıdır (faydalanıcı başına iki kiÅŸiden daha az kiÅŸi katkıda bulunuyor). 2008 yılında yapılan reform ile emeklilik parametrelerinde düzenleme yapılarak emeklilik yaşı kademeli olarak yükseltilmiÅŸ, prim ödeme süresi arttırılmış ve tahakkuk oranı düşürülmüştür. Ancak bu düzenlemeler birkaç onyılı kapsayan bir süre içerisinde kademeli olarak uygulamaya konulacaktır ve bu artan kapsamın ve yaÅŸlanan nüfusun 2050 yılına kadar GSYH’nin yüzde 3’ü düzeyinde kalması beklenen emeklilik sistemi açıkları üzerindeki etkilerini karşılamak için çok yavaÅŸtır. Emeklilik sisteminin uzun vadeli sürdürülebilirliÄŸini iyileÅŸtirmek için, kamu emeklilik sistemlerinde ilave parametrik düzeltmelerin yapılması, kayıtlı iÅŸgücüne katılımın arttırılması ve özel emeklilik sistemlerinin yaygınlaÅŸtırılması gerekecektir. Sosyal güvenlik açıklarını azaltmaya yönelik mevcut çabalar, daha iyi izleme, uygulama ve bilinçlendirme yoluyla kayıt dışılığın azaltılması ve saÄŸlık harcamalarının kontrol altına alınması üzerinde odaklanmaktadır. 36. Hükümet entegre bir sosyal yardım sistemini geliÅŸtirmek ve refah yardımı alanların yoksulluktan kurtarılmasına yönelik hedefli sosyal yardımları arttırmak için adımlar atıyor. Son yıllarda sosyal yardım harcamaları hızlı bir ÅŸekilde yükselmiÅŸtir, ancak uluslararası standartlara göre hala düşük düzeydedir (GSYH’nin yüzde 1,2’si). Sosyal yardım programları arasındaki koordinasyon geçmiÅŸte sınırlı ölçüde olmuÅŸtur. Haziran 2011 seçimlerinden sonra, Hükümet merkezi yönetim tarafından saÄŸlanacak tüm sosyal yardımların sorumluluÄŸunu yeni kurulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na verdi. Hükümet, yardımların daha etkili bir ÅŸekilde hedeflenebilmesi amacıyla tek bir gelir testi uygulamasını içeren yeni bir Entegre Sosyal Yardım Bilgi Sistemi uygulamaktadır. Çalışabilecek durumda olan tüm sosyal yardım faydalanıcılarının Ä°ÅžKUR’a kaydolması gerekmektedir. 37. Hem sektörlerde (saÄŸlık ve sosyal yardım gibi) hem de daha geniÅŸ anlamda merkezi yönetim düzeyinde kamu mali yönetim sisteminin reformunda elde edilen baÅŸarılar temel alınarak, Türkiye ÅŸu anda uygulama sorunları ve reformların kamunun diÄŸer sektörlerine yaygınlaÅŸtırılması üzerinde odaklanmaktadır. Merkezi düzeyde, Hükümet Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu ile oluÅŸturulan sistemler ile ilgili olarak beÅŸ yılda edinilen deneyimleri esas alarak kanunda deÄŸiÅŸiklikler yapmayı 15 ÖrneÄŸin, 2005 ile 2010 yılları arasında anne ölüm oranı 100.000 canlı doÄŸumda 29’dan 16,4’e düşmüştür. Aynı dönemde bebek ölüm oranı da 1.000 canlı doÄŸumda 25’ten 10,1’e düşmüştür. 16 Ocak 2012’den itibaren, primsiz saÄŸlık sigortası (eskiden YeÅŸil Kart olarak biliniyordu) kapsamında vatandaÅŸlara sunulan saÄŸlık hizmetlerinin maliyeti SGK’nın bilançolarında görülecek ve SGK’ya genel bütçeden aktarılacak ödeneklerden karşılanacak. 13 planlamaktadır. Hükümet’in önceliklerinden birisi planlar, programlar ve bütçeler arasındaki baÄŸları güçlendirmek olacaktır —örneÄŸin mevcut bütçe kanunu ile uyumlu program esaslı bir bütçe sınıflandırmasına geçiÅŸ gibi yollarla. DiÄŸer alanlar arasında, yeni dış ve iç denetim çerçevesinin tam olarak uygulanması; iç denetim fonksiyonunun tamamen entegre edilmesi; ve taahhüt izleme sisteminde iyileÅŸtirmeler yapılması yer almaktadır. Ayrıca, Hükümet birçok yerel yönetimin kapasitesinin zayıf olması gibi sebeplerle bugüne kadarki ilerlemenin planlanandan geride kaldığı yerel yönetimlere yönelik kamu mali yönetim ve hesap verebilirlik çerçevesindeki reformları geniÅŸletmeyi ve derinleÅŸtirmeyi planlamaktadır. Hükümet aynı zamanda bir yandan kamu iktisadi teÅŸebbüslerinin ÅŸeffaflığını, hesap verebilirliÄŸini ve verimliliÄŸini arttırırken aynı zamanda KÄ°T’lerin faaliyet gösterdiÄŸi pazarlara özel sektör giriÅŸini ve yatırımlarını teÅŸvik etmek amacıyla KÄ°T’lere yönelik yeni bir yönetiÅŸim çerçevesi hazırlamayı planlamaktadır. 38. Hükümet, bir yandan mali disiplini korurken aynı zamanda kamu hizmetlerinin iyileÅŸtirilmesi üzerinde odaklanarak Türkiye’nin merkeziyetçilikten uzaklaÅŸma gündemini ilerletmeyi planlamaktadır. Hükümet, 2012 Yılı Programında yerel yönetimlerin öz kaynakları ile ilgili yeni bir mevzuat hazırlamak istediÄŸini açıklamıştır. Bu çalışma, yönetim düzeyleri arasındaki mali iliÅŸkilerde reform yapmaya yönelik daha önceki çabaları tamamlayıcı nitelikte olacaktır. Metin Kutusu 1: Ekonomik Büyümenin Temelini OluÅŸturacak YönetiÅŸimin Uygulanması Genel anlamda, Türkiye birçok yönetiÅŸim göstergesi bakımından diÄŸer üst orta gelirli ülkelerin ve Avrupa ve Orta Asya bölgesindeki ülkelerin önündedir. YönetiÅŸim zorluklarının ele alınmasına yönelik uygun bir yasal çerçevenin uygulamaya konulması için önemli atılımlar yapılmıştır. Bununla birlikte, uygulama sorunları ve daha genel anlamda sivil toplumun bilgiye eriÅŸimi ve bilgiyi kullanımı bakımlarından sorular mevcuttur1. Bu metin kutusu, yetkililerin ve Dünya Bankası’nın geçmiÅŸte iÅŸbirliÄŸi yaptığı ve bu iÅŸbirliÄŸi stratejisi döneminde de birlikte çalışmaya devam etmeyi planladığı alanlar üzerinde odaklanarak kamu ve özel sektördeki yönetiÅŸim zorluklarının bir özetini sunmaktadır: YönetiÅŸim ve Kamu Sektörü: • Kamu Mali Yönetim Performansı: 2010 yılında gerçekleÅŸtirilen bir karşılaÅŸtırma çalışması, iç kontrol ve denetim sistemleri ile taahhütlerin izlenmesi de dahil olmak üzere aÅŸağı akım bütçe yönetiminde iyileÅŸtirilmesi gereken alanları vurgulamıştır. Çalışmada ayrıca dış denetimin modernizasyonu alanındaki ilerlemenin,kamu mali yönetim sisteminin diÄŸer alanlarında kaydedilen ilerlemenin gerisinde kaldığı belirtilmiÅŸtir. 2010 yılında yürürlüğe giren yeni, Sayıştay Kanunu, Sayıştay’ın yetkilerini tüm kamu sektörünü kapsayacak ÅŸekilde geniÅŸletmekte, uluslararası standartlara uygun ï¬?nansal denetim ve performans denetim uygulamalarını getirmekte ve daha iyi kontrole yönelik yasal dayanağı saÄŸlamaktadır. • Yolsuzlukla Mücadele Yasal Çerçevesi: 2010 yılında, önleyici ve bilinç düzeyini yükseltici önlemler üzerinde odaklanan ulusal bir Yolsuzlukla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planı kabul edilmiÅŸtir. Ceza Kanunu ile kamu ihale, kamu mali yönetim, bilgi edinme hakkı ve malvarlığı beyanı ile ilgili mevzuat kapsamında spesiï¬?k hükümlerin kabul edilmesi yasal çerçeveyi güçlendirmiÅŸtir. Kamu Ä°hale Kurumu, Etik Kurulu, İç Denetim Koordinasyon Kurulu ve daha özerk bir Gelir Ä°daresi BaÅŸkanlığı gibi, kurumlar yoluyla uygulama çabaları geliÅŸtirilmiÅŸtir. Vergi idaresi, gümrük ve iÅŸletme ruhsatlarının verilmesi ile ilgili prosedürlerin daha etkin hale getirilmesi verimliliÄŸi arttırmış ve yolsuzluk fırsatlarını azaltmıştır. Yargı Reformu ve Kayıt Dışılıkla Mücadele Stratejileri hazırlanmış ve uygulamayı takip etmek üzere eylem planları oluÅŸturulmuÅŸtur. YönetiÅŸim ve Özel Sektör: • Ruhsatlandırma Prosedürleri: Türkiye etkin ve ÅŸeffaf ruhsatlandırma prosedürlerinin sunulması bakımından benzer ülkelerin gerisinde kalmıştır. Ãœrün pazarı düzenlemesi ile ilgili OECD göstergeleri, Türkiye’deki idari prosedürlerin bulanıklığını koruduÄŸunu ve piyasaya yeni girecek aktörler için yüksek giriÅŸ bariyerleri uygulamaya devam ettiÄŸini göstermektedir. ÖrneÄŸin, AB ülkeleri ile karşılaÅŸtırıldığında, Türkiye’de ÅŸirket kuruluÅŸu için tamamlanması gereken adımlar daha fazladır, kamu ve özel sektör kuruluÅŸları ile daha fazla etkileÅŸim gerektirmektedir, tescil iÅŸlemlerinin tamamlanması için daha fazla zaman ve para gerekmektedir, ve bilgi edinme ve ruhsat alma için baÅŸvurulacak tek bir irtibat noktası (tek durak oï¬?s) bulunmamaktadır. Öte yandan, Dünya Bankası’nın 2008-2009 Ä°ÅŸletme Anketine göre, üst düzey yöneticilerin kamu düzenlemelerinin gerektirdiÄŸi iÅŸlemler için harcadığı zamanın payı, Türkiye’de ortalama yüzde 27 iken, Avrupa ve Orta Asya bölgesinin genelinde ortalama yüzde 15’tir. • Kurumsal YönetiÅŸim ve SözleÅŸme Yürütme: Haziran 2012’de yürürlüğe girecek yeni Ticaret Kanununun uygulanması ve bürokrasiyi azaltmaya yönelik olarak atılacak ilave adımlar Türkiye’de kurumsal yönetiÅŸimin iyileÅŸtirilmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Yeni Kanunun temel yaklaşımı, Türk ÅŸirketlerinin mali durumlarına duyulan güvenin arttırılması ve böylelikle küresel rekabet güçlerinin arttırılması amacıyla daha ÅŸeffaf kurumsal yönetiÅŸim ilkelerinin uygulamaya konulmasıdır. Kanun dört temel direÄŸe dayanmaktadır: Åžeffaflık, Hesap Verebilirlik, Düzenleyici Yenilikçilik ve Adillik. Türkiye’nin bu reform sonrasında Dünya Bankası’nın Ä°ÅŸ Yapma Kolaylığı derecelendirmelerinde puanını yükselteceÄŸi tahmin edilmektedir. 1 Küresel Dürüstlük birimi tarafından Türkiye’de yönetiÅŸim ile ilgili ayrıntılı bir rapor kısa süre önce hazırlanmıştır. KarşılaÅŸtırma için ihtiyaç duyulacak verilere Uluslararası Åžeffaflık Örgütü’nün yıllık raporlarından, Bertelsmann Dönüşüm Endeksinden ve Dünya Bankası Enstitüsü YönetiÅŸim Göstergelerinden ulaşılabilir. Ä°ÅŸ ortamı ve Ä°ÅŸletme Performansı Anketi özel sektör perspektiï¬?nden yönetiÅŸim sorunları ile ilgili bilgiler sunmaktadır. Bu metin kutusu, yukarıda belirtilen kaynaklara ve baÅŸka kamu kaynaklarına dayanmaktadır. 14 Sürdürülebilir Kalkınmayı DerinleÅŸtirme ZorluÄŸu 39. Türkiye, son on yıl içerisinde hız kazanan temel enerji sektörü reformunu esas alarak, bir yandan iklim deÄŸiÅŸikliÄŸini azaltırken diÄŸer yandan daha güvenilir ve verimli bir enerji arzı saÄŸlamaya yönelik olarak harekete geçmiÅŸtir. Küresel kriz sırasında yaÅŸanan geçici bir yavaÅŸlamadan sonra, ekonomik büyümedeki yeniden sıçramayı yansıtan bir ÅŸekilde, özellikle elektrik (2010 yılında yüzde 7 artan) olmak üzere enerji talebi hızlı bir ÅŸekilde artmaya devam etmektedir. Türkiye 2008 ve 2011 yılları arasında önemli bir yeni üretim kapasitesi ilave etmiÅŸtir -11,400 MW. Bununla birlikte, gelecekteki talep artışının yıllık yüzde 6,5-7,5 arasında olacağı tahmin edilmektedir ve tahminler büyük ölçekli üretim yatırımlarının yapılmaması halinde, ortalama hidrolojik koÅŸullar altında Türkiye’nin 2015/16’da arz açıkları yaÅŸamaya baÅŸlayabileceÄŸini göstermektedir. Bu alandaki zorluklar arasında ÅŸunlar bulunmaktadır: i. Ä°thalat bağımlılığı: Enerji ithalatı (çoÄŸunlukla petrol ve gaz) Türkiye’nin toplam ithalatının yüzde 20’den fazlasını ve cari açığının yaklaşık yüzde 50’sini oluÅŸturmaktadır. Åžu anda toplam elektrik üretiminin neredeyse yarısı doÄŸal gazdan saÄŸlanmaktadır ve doÄŸal gaz yüzde 31 ile birincil enerji arzında en yüksek paya sahiptir (daha sonra yüzde 28 ile petrol gelmektedir). Dolayısıyla, Türkiye’nin ithal gaza olan bağımlılığı enerji güvenliÄŸi risklerini arttırabilir -hem miktar hem de ï¬?yat bakımından. Özellikle yenilenebilir enerji kaynakları yoluyla olmak üzere enerji arzının daha fazla çeÅŸitlendirilmesi bu ithalat bağımlılığının zaman içinde azaltılmasına yardımcı olabilir. ii. Daha fazla hidroelektrik enerji için yasal ve düzenleyici çerçevenin güçlendirilmesi: Türkiye 140 TWh olarak tahmin edilen ve yaklaşık yüzde 40’ını kullandığı hidroelektrik potansiyelinin tamamını kullanmayı hedefliyor. Yeni projeler için potansiyel kümülatif çevresel etkilerin ve baraj güvenliÄŸi sorunlarının ele alınması gerekmektedir. iii. Daha fazla rüzgar enerjisi için iletim ÅŸebekesi yatırımları: Türkiye, 2010 itibariyle 1.300 MW’ın biraz üzerinde rüzgar enerjisi üretim kapasitesini 2023 yılına kadar 20.000 MW’a ulaÅŸtırmayı hedeflemektedir. Rüzgar enerjisinin üretimi dağınık bir dağılıma sahiptir, yapım süresi kısadır ve elektrik üretimi kesintili bir ÅŸekilde ve önemli deÄŸiÅŸkenlikler ile gerçekleÅŸir. Dolayısıyla, iletim sistemi ile ilgili zorluk, hala büyük ölçüde test edilmemiÅŸ ruhsatlandırma ve SmartGrid (Akıllı Åžebeke) uygulamaları gibi ÅŸebeke baÄŸlantı mekanizmalarının büyük ölçekli bir ÅŸekilde uygulanmasıdır. iv. Enerji verimliliÄŸi yoluyla iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin azaltılması: Türkiye’nin ekonomisi nispeten enerji yoÄŸun bir ekonomidir – GSYH’nin her 1.000 doları için 0,26 ton petrol eÅŸdeÄŸeri (tpe) enerji harcanmaktadır (2008 itibariyle OECD ortalaması 0,18’dir). Yakın zamanda hazırlanan bir Dünya Bankası çalışmasında17 sadece sanayi ve bina sektörlerinde, toplam enerji tasarrufu potansiyelinin yaklaşık yüzde 27 veya 15,1 milyon ton (yıllık enerji ithalatının yaklaşık yüzde 20’si) olduÄŸu tahmin edilmektedir. Dolayısıyla, enerji verimliliÄŸinin sistematik olarak takip edilmesi bir önceliktir ve Türkiye’nin enerji güvenliÄŸi, makro/mali istikrar, rekabet gücü, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin azaltılması ve çevresel sürdürülebilirlik için kritik öneme sahiptir. Hükümet enerji verimliliÄŸinin teÅŸvik edilmesi için gerekli yasal, düzenleyici/ ï¬?yatlandırma ve kurumsal önlemlerden birçoÄŸunu almıştır ve özel hedefli kredi hatları yoluyla bu yatırımların ï¬?nansmanını desteklemektedir. 40. DoÄŸal kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve doÄŸanın korunması, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine uyum ile birlikte Türkiye için önemi giderek artan uzun vadeli zorluklardır. Türkiye’nin sahip olduÄŸu doÄŸal kaynaklar, enerji kullanımındaki artış, sanayi, ulaşım, turizm ve tarımdan kaynaklanan giderek artan baskı ile yüz yüze kalmaktadır ve bu durum su stresine, toprak erozyonuna ve kirliliÄŸe yol açmaktadır. Aynı zamanda, Türkiye coÄŸraï¬? konumu ve durumu ile doÄŸal kaynak tabanının hassasiyeti sebebiyle Avrupa ve Orta Asya bölgesinde iklim deÄŸiÅŸkenliÄŸine ve deÄŸiÅŸikliÄŸine karşı en fazla kırılgan olan ülkelerden birisidir. Sorunlar arasında ÅŸunlar yer almaktadır: su stresi (Türkiye zaten halihazırda uluslararası standartlara göre 17 Türkiye’de Enerji Tasarrufu Potansiyelinin Kullanılması (Dünya Bankası, Rapor No. 52210-TR, Ocak 2011). 15 su stresi olan bir ülke olarak kabul edilmektedir);18 ve ciddi toprak bozunumu (Türkiye’nin yüzölçümünün yüzde 59’dan fazlası ciddi erozyona maruz kalmıştır ve ormanlar eskiden yüzde 70’lik bir alanı kaplarken ÅŸu anda yüzde 26’lık bir alanı kaplamaktadır). Türkiye çevre ve ormancılık sektörlerinde bir dizi düzenleyici ve kurumsal reformu zaten ele almaya baÅŸlamıştır ve altyapı, kirlilik azaltma ve aÄŸaçlandırma yatırım programlarına öncelik vermektedir. Bu zorlukları ele almaya yönelik önlemler artık Hükümet için bir öncelik haline gelmektedir. AB ile Çevre faslı üzerindeki müzakereler Aralık 2009’da açılmıştır. 41. Åžehirler Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma gündeminde ön planda yer alan bir konudur. Türkiye’de ÅŸehirleÅŸmenin hızı, 1950’lerde sadece 4 milyon kiÅŸinin (nüfusun yüzde 25’i) ÅŸehirlerde yaÅŸadığı ve tarımın hakim olduÄŸu bir ekonomiyi, nüfusunun yüzde 70’inden fazlasının ÅŸehirlerde yaÅŸadığı küresel ölçekte rekabetçi bir endüstriyel ekonomiye dönüştürmüştür. Åžehirler insan sermayesini, yenilikçiliÄŸi ve bilgi birikimini ÅŸehir merkezlerinde bir araya getirerek bu ekonomik dönüşümü saÄŸlamış olmakla birlikte, aynı zamanda yeni sürdürülebilirlik zorluklarını da beraberinde getirmiÅŸtir. ÖrneÄŸin, son 30 yıl içerisinde motorizasyon oranları on kattan fazla artarak (1.000 kiÅŸi başına 15 araçtan, 1.000 kiÅŸi başına 190 araca), büyüyen metropol alanlarına tıkanıklık maliyetleri getirmiÅŸlerdir. Konut açığı kiraları yükseltmiÅŸ, hizmetlerin yetersiz olduÄŸu riskli alanlarda gecekondulaÅŸmaya yol açmış ve deprem risklerine karşı kırılgan standart altı konutlar yapılmıştır. Türkiye’deki ÅŸehirlerin sürdürülebilirliÄŸinin arttırılabilmesi için daha uzun vadeli planlama perspektifleri önemli olacaktır. Aynı zamanda, daha iyi arazi kullanım planlaması ve yatırımların yaÅŸam döngüsü bazında maliyetlendirmesine geçiÅŸ de önemli olacaktır –bunların baÅŸlangıç maliyetleri daha yüksek olabilmekle birlikte, uzun vadede daha fazla ekonomik fayda getireceklerdir. Hükümet’in yeni yayınlanan Ulusal Entegre Kentsel GeliÅŸim Stratejisi (KENTGES 2011) bu ileriye dönük kentsel planlama ilkelerini yansıtmaktadır. 42. Türkiye özellikle deprem olmak üzere doÄŸal afetlere karşı kırılgandır. Ãœlkenin yüksek riskli baÄŸlamı içerisinde, Ä°stanbul Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde bulunması, yüksek nüfusu, ve ticari/endüstriyel yoÄŸunluÄŸu sebebiyle depreme karşı en kırılgan ÅŸehirdir. Hükümet ulusal acil durum yönetim sisteminin ve Ä°stanbul’daki yerel sistemin güçlendirilmesi bakımından ilerleme kaydetmiÅŸtir. Ayrıca, Ä°stanbul’daki kamu binalarının depreme karşı güçlendirilmesine yönelik geniÅŸ kapsamlı proje, uluslararası ölçekte saygı gösterilen bir örnektir. Bununla birlikte, Ä°stanbul’daki deneyimin ülkenin diÄŸer yüksek riskli bölgelerinde de tekrarlanabilmesi ve mevcut etki azaltma eylemlerinin özel ve ticari binaları da kapsayacak ÅŸekilde geniÅŸletilebilmesi için yapılması gereken çok ÅŸey bulunmaktadır. Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸi gibi uzun vadeli etkilere karşı hazırlık da dahil olmak üzere afet riskinin azaltılması Türkiye’nin kentsel geliÅŸim gündeminin odak konularından birisidir. 18 Türkiye’nin yenilenebilir su kaynaklarının yıllık kiÅŸi başına yaklaşık 1.500 m3 olduÄŸu tahmin edilmektedir ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi ve kaynakların kötü kullanımı sebebiyle gelecekte daha da düşmesi beklenmektedir. 16 17 IV. TÃœRKÄ°YE-DÃœNYA BANKASI GRUBU Ä°ÅžBÄ°RLİĞİ Önceki Ãœlke Ä°ÅŸbirliÄŸi Stratejisi 43. 2008-11 MY CPS döneminde, Türkiye bir yandan küresel ekonomik krizin etkilerini baÅŸarılı bir ÅŸekilde atlatırken aynı zamanda önemli kalkınma sonuçları elde etmiÅŸtir ve Dünya Bankası burada bir katalizör rolü oynamıştır. Türkiye’nin genel anlamda güçlü ekonomik performansının kalbinde saÄŸlam hükümet politikaları yatmaktadır. Dünya Bankası Grubu ile iÅŸbirliÄŸi içerisinde gerçekleÅŸtirilen politikalar, programlar ve projeler, somut kalkınma sonuçları üretmiÅŸtir. ÖrneÄŸin, 2002 ile 2010 yılları arasında elektrik iletim kapasitesi ve puant kapasite yüzde 60 artmıştır. SaÄŸlık sisteminin kapsama oranının ve verimliliÄŸinin arttırılması ülke genelinde saÄŸlık sonuçlarının iyileÅŸmesini saÄŸlamış ve uluslararası takdir toplamıştır. Ä°stanbul ValiliÄŸi’nin ÅŸehrin depreme karşı dayanıklılığının arttırılması ve afet müdahale ve hazırlık kapasitesinin arttırılması konusunda kaydettiÄŸi ilerleme uluslararası alanda örnek olarak gösterilmektedir. CPS’in çoÄŸu kilometre taşı baÅŸarılmış veya kısmen baÅŸarılmıştır (bakınız CPS Tamamlama Raporu, Ek 3). 44. Önceki CPS döneminde, Türkiye’nin IBRD, IFC ve MIGA ile iÅŸbirliÄŸi stratejik odaklı olmakla birlikte -küresel kriz sırasında Dünya Bankası Grubu’nun zamanlı bir ÅŸekilde arttırdığı ï¬?nansal katkı ve bilgi hizmetleri ile birlikte- büyüklüğü, önemi ve gücü artmıştır: a) Artan ï¬?nansman: Türkiye 2011 MY sonu itibariyle 12,9 milyar ABD$ tutarındaki henüz ödenmemiÅŸ taahhüdü ile IBRD’nin ikinci en büyük borçlu ülkesi haline gelmiÅŸtir. CPS kapsamındaki toplam yeni IBRD ï¬?nansman taahhüdü 7,6 milyar ABD$ olmuÅŸtur –baÅŸlangıçta öngörülen 6,2 milyar ABD$ tutarındaki taahhüde göre 1,4 milyar ABD$’lık artış küresel mali krizin etkilerinin giderilmesine yardımcı olmak için arttırılan ï¬?nansal desteÄŸi yansıtmaktadır. IFC 45 proje için 2 milyar ABD$ tutarında ï¬?nansman saÄŸlamıştır: yüzde 41’i altyapı sektöründe, yüzde 38’i ï¬?nansal sektörde; ve yüzde 21’i imalat, tarımsal iÅŸletme, saÄŸlık ve eÄŸitim sektörlerinde. Türkiye ÅŸu anda MIGA’nın ikinci en büyük müşterisidir –toplam yükümlülüğü 2008 MY sonunda 671,8 milyon ABD$ iken 2011 MY sonu itibariyle 951 milyon ABD$’na yükselmiÅŸtir. b) Kapsamlı talep odaklı bilgi hizmetleri ve teknik yardım: IBRD’nin geniÅŸ analitik ve istiÅŸari çalışmalar (AAA) programı Türkiye’nin politika ve reform önceliklerinin desteklenmesi üzerinde odaklanmıştır. BirçoÄŸu Hükümet ile ortaklaÅŸa ve diÄŸer kalkınma ortakları ile iÅŸbirliÄŸi içerisinde hazırlanan toplam 52 bilgi ürünü hazırlanmıştır. Ele alınan konular arasında, kamu mali yönetim çalışması, kayıt dışılık ve tasarruflar, enerji sektörü reformu ve düzenlemesi, gıda güvenliÄŸi ve havza yönetimi, eÄŸitimin kalitesi, kadınların istihdamı, cinsiyet sertiï¬?kalandırma çalışması, fırsat eÅŸit(siz)liÄŸi, yatırım ortamı, rekabet ve iÅŸ ortamının düzenlemesi, ve ÅŸirket tahvilleri, piyasasının geliÅŸtirilmesi yer almaktadır. 45. CPS’in esnek çerçevesi Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’yi stratejinin baÅŸlangıçtaki kapsamının da ötesinde sonuçlar elde etmesi için desteklemesini saÄŸlamıştır. Dünya Bankası Grubu, Türkiye’nin ilave destek talebini karşılayabilmiÅŸ ve bir yandan uzun vadeli kalkınma öncelikleri üzerindeki odağı korurken aynı zamanda yeni ortaya çıkan acil zorlukların ele alınabilmesi için analitik çalışmaların ve ï¬?nansmanın bileÅŸiminde ve sıralamasında uyarlama yapabilmiÅŸtir. CPS aynı zamanda Türkiye ve Dünya Bankası Grubu’nun iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi ve çevresel yönetim alanında yeni bir iÅŸbirliÄŸi baÅŸlatmasına olanak tanımıştır. BaÅŸlangıçtaki strateji iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi ve çevre alanlarında program faaliyetlerini ayrıntılı bir ÅŸekilde içermiyordu, ancak daha sonra bu alanda iÅŸbirliÄŸinin geliÅŸtirilmesi için olanak tanımıştır. Bu iÅŸbirliÄŸi daha sonra hem analitik çalışmalar hem de ï¬?nansman yoluyla geliÅŸmiÅŸtir ve yeni CPS kapsamında daha da artması beklenmektedir. 18 46. Dünya Bankası Grubu’nun tüm stratejik sektörlerdeki olanaklarının arttırılması iÅŸbirliÄŸini güçlendirmiÅŸtir. Özel sektörün geliÅŸtirilmesi ile ilgili çalışma iyi bir örnektir. IBRD yatırım ortamı deÄŸerlendirmeleri (ICA) ve Türkiye’de ÅŸirket tahvilleri piyasasının geliÅŸtirilmesi ile ilgili bir yol haritasının hazırlanması gibi yollarla orta ve uzun vadeli,politika konuları üzerinde odaklanabilmiÅŸtir. IFC altyapı projeleri üzerinde odaklanmış, özel ï¬?nansal kuruluÅŸlar yoluyla 1,6 milyar ABD$’lık bir kaynağı harekete geçirmiÅŸ, ve ÅŸirketlerin rekabet güçlerini arttırmalarına ve Balkanlar, Rusya, Gürcistan, Tunus ve Mısır gibi uluslararası pazarlara açılmalarına yardımcı olmuÅŸtur. Hem IBRD hem de IFC, ï¬?nansmana acil bir ÅŸekilde ihtiyaç duyulan küresel kriz sırasında KOBİ’lere ve ihracatçılara saÄŸladıkları ï¬?nansmanı arttırmışlardır —ve böylece geniÅŸ anlamda tamamlayıcı bir müşteri tabanına hizmet etmiÅŸlerdir. MIGA da özel sektörü desteklemiÅŸ ve dışarıya açılmayı amaçlayan Türk ÅŸirketlerine yardımcı olmuÅŸtur – önceki CPS’in kapanış tarihi itibariyle bu gibi yatırımlara garanti saÄŸlayan beÅŸ adet aktif proje mevcuttu. 2008-11 MY Ãœlke Ä°ÅŸbirliÄŸi Stratejisi Tamamlama Raporundan Çıkarılan Dersler 47. Ders 1: Bilgi ve ï¬?nansman operasyonlarını bir araya getirerek uzun vadeli stratejik hedefleri destekleyen bir politika diyalogunun sistematik bir ÅŸekilde geliÅŸtirilmesi ve sürdürülmesi reformların desteklenmesi bakımından hayati öneme sahiptir. Büyük ölçekli politika reformlarını ve yasal reformları uygulamak zaman alır; dolayısıyla iyi sonuçların elde edilebilmesi için esneklik ve sabır kritiktir. Ticaret Kanunu (hazırlanması yedi yıl sürmüştür) ile ilgili olarak yapılan iÅŸbirliÄŸi, önceki CPS’ten uzun vadeli iÅŸbirliÄŸinin deÄŸerinin bir örneÄŸini sunmaktadır. BaÅŸarıyı arttırmak için, analitik çalışmalar ile politika ï¬?nansmanının ulusal kalkınma planlarına ve orta vadeli programlara tam olarak entegrasyonu kritik öneme sahiptir. Çalışmaların, belirli bir sıra ile birbirini destekleyen modüler müdahaleler ÅŸeklinde program odaklı olarak yapılandırılması özellikle etkili olmaktadır. 48. Ders 2: Bir önceki CPS döneminde baÅŸlayan çevre ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi ile ilgili yeni taahhüt, stratejik giriÅŸ noktalarını dikkatli bir ÅŸekilde tespit etmenin ve ülke öncelikleri deÄŸiÅŸtikçe ortaya çıkan fırsatları yakalamanın önemini ve deÄŸerini ortaya koymaktadır. Türkiye ve Dünya Bankası Grubu 2008- 11 MY CPS kapsamında çevre konusunu bir eksen olarak kullanmama konusunda anlaÅŸmaya varmışlardı ve bu durum 2004-2007 döneminde çevre gündemindeki ilerlemenin sınırlı düzeyde olmasını yansıtıyordu. 2008-11 CPS döneminde Türkiye’nin inisiyatiï¬?nde bu konuda olası bir çalışmayı yeniden düşünmeyi kararlaÅŸtırmışlardı. 2009 yılında Türkiye’nin Kyoto Protokolü’ne katılması ve AB müktesebatının Çevre faslı ile ilgili müzakerelerin açılması, bu konuda yeni bir taahhüt için bir fırsat ve giriÅŸ noktası sunmuÅŸtur. Bu fırsat, Türkiye ile Dünya Bankası Grubu’nun enerji alanındaki iÅŸbirliÄŸinden doÄŸmuÅŸtur. Elektrik DPL dizisi, Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji GüvenliÄŸi (ESES) DPL olarak geniÅŸletilmiÅŸtir ve üç bileÅŸen üzerinde kurgulanmıştır: enerji, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi ve çevresel sürdürülebilirlik. Bu çalışma, 2012 BirleÅŸmiÅŸ Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Konferansına (Rio+20) hazırlık çalışmalarında iÅŸbirliÄŸi yapılmasını saÄŸlamıştır. IFC artan elektrik talebini karşılamaya yönelik düşük karbonlu çözümler elde etmek için Türkiye’nin serbestleÅŸtirme programına saÄŸladığı destekten yararlanmıştır. 49. Ders 3: Ä°zleme ve deÄŸerlendirme üzerindeki odağın, Türk yetkililer tarafından da memnuniyetle karşılanarak güçlendirilmesi, Türkiye – Dünya Bankası Grubu iÅŸbirliÄŸinin daha da geliÅŸtirilmesi için bir araç olmuÅŸtur. Türkiye ve Dünya Bankası, izleme ve deÄŸerlendirmeyi ve Hükümet ile Dünya Bankası Grubu tarafından desteklenen programların sonuç odağını güçlendirmede iÅŸbirliÄŸi yapmak için birbirini takip eden program odaklı Ortak Portföy Ä°lerleme Raporu (JPPR) hazırlamaktadır. Dünya Bankası aynı zamanda IDF ï¬?nansmanı ile izleme ve deÄŸerlendirme konusunda teknik yardım saÄŸlamıştır ve Türkiye ile Dünya Bankası CPS dönemindeki birçok göreve özgü Ä°zleme ve DeÄŸerlendirme faaliyetlerinde iÅŸbirliÄŸi yapmıştır. Bu kapsamda, Dünya Bankası’nın kendi Ä°zleme ve DeÄŸerlendirme yaklaşımının güçlendirilmesi amacıyla tüm AAA çalışmalarına sonuç çerçevelerinin dahil edilmesine yönelik özel çabalar da yer almaktadır. 19 50. Ders 4: Bazı alanlarla Türkiye’nin Dünya Bankası Grubu ile iÅŸbirliÄŸi içerisinde gerçekleÅŸtirdiÄŸi politikalar ve reformlar uluslararası alanda takdir kazanmıştır. Bunun örnekleri arasında saÄŸlık, enerji piyasasının geliÅŸtirilmesi ve afet riski yönetimi yer almaktadır. Bu deneyim, bu CPS döneminde bu gibi Türkiye-Dünya Bankası Grubu iÅŸbirliÄŸi çabalarının daha da ileri götürülmesi için bir temel sunmaktadır. Türkiye ve Dünya Bankası Grubu, hem bölgedeki diÄŸer ülkeler ile hem de küresel olarak bilgi paylaşımını saÄŸlamak ve kalkınmaya katkıda bulunmak için birlikte çalışarak iÅŸbirliÄŸi yapmayı planlamaktadır. 51. Dünya Bankası Grubu, üç kolunu (IBRD, IFC ve MIGA) daha da etkin hale getirerek Türkiye ile olan iÅŸbirliÄŸinde daha etkili olmaya devam edecektir. Türkiye ve Dünya Bankası Grubu, önceki CPS döneminde Dünya Bankası Grubu’nun tüm parçalarının Türkiye’deki müşterilerine tamamlayıcı ï¬?nansman ve hizmetler saÄŸladığı bir alan olan özel sektörü destekleme alanındaki yaklaşımlarını sürdürmeyi beklemektedir. PaydaÅŸ Ä°stiÅŸareleri ve Müşteri Ãœlke Anketi 52. 2011 yılında yeni CPS hazırlıkları kapsamında gerçekleÅŸtirilen Müşteri Ãœlke Anketi, Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’deki çalışmaları ile ilgili çok çeÅŸitli görüşler ortaya koymuÅŸtur. Ankete katılanların Türkiye – Dünya Bankası Grubu iÅŸbirliÄŸi için tespit ettiÄŸi kalkınma öncelikleri, eÄŸitim (özellikle beceriler üzerinde odaklanarak); çevre ve doÄŸal kaynak yönetimi; istihdam; enerji; ve afete hazırlık olmuÅŸtur19. Bu tercihler, bu CPS’te belirlenen öncelikler ve CPS Tamamlama Raporunda sunulan analizler ile geniÅŸ anlamda tutarlıdır. Kalkınma öncelikleri ÅŸu ÅŸekilde belirlenmiÅŸtir: kırsal kalkınma; kayıtlı sektörde istihdam olanaklarının arttırılması; özel sektör büyümesi ve yatırımları için fırsatların arttırılması; okul öncesi eÄŸitime eriÅŸim; ve ekonomik büyüme. Kırsal kalkınma hariç olmak üzere, bu sektör öncelikleri büyük ölçüde bir önceki CPS kapsamında yapılan çalışmaları yansıtmaktadır. Öte yandan, anketin katılımcıları Dünya Bankası’nın Türkiye’deki en büyük zayıflığı olarak süreçlerin yavaÅŸlığını ve karmaşıklığını belirtmiÅŸtir ve kamu dışındaki paydaÅŸlar ile etkileÅŸimi iyileÅŸtirilmesi gereken bir alan olarak tespit etmiÅŸtir. Katılımcılar ayrıca Dünya Bankası Grubu’nun çalışmalarının Türkiye’de yoksulluÄŸu azaltmada özellikle etkili olmadığını algılamaktadır. 53. Dünya Bankası Grubu, bu CPS’i hazırlarken muhatapları ve sivil toplum temsilcileri ile biçimlendirilmiÅŸ istiÅŸareler ve çalıştaylar gerçekleÅŸtirmiÅŸtir. Dünya Bankası Grubu’nun hem kamuda hem de sivil toplum tarafındaki muhatapları ile düzenli olarak gerçekleÅŸtirdiÄŸi istiÅŸare sürecine ek olarak, Ankara, Erzurum ve Ä°stanbul’da toplantılar gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Genel anlamda tüm taraflardan alınan geri bildirimler teÅŸvik edici olmuÅŸtur ve hem Dünya Bankası’nın bugüne kadar Türkiye’de yapmış olduÄŸu çalışmaların etkililiÄŸi ile ilgili gerçekçi bir vizyon sunmuÅŸ hem de iÅŸbirliÄŸinin gelecekteki yönelimleri (yeni CPS ve sonrası için) ile ilgili deÄŸerli girdiler saÄŸlamıştır. Bu CPS kapsamında, Türkiye ile olan iÅŸbirliÄŸini daha da güçlendirmek ve yapılan çalışmaların müşteri taleplerini giderek daha iyi bir ÅŸekilde karşılayabilmesini saÄŸlamak için, Dünya Bankası Grubu Türkiye’deki sivil toplum ve daha geniÅŸ penceredeki muhatapları ile birlikte çalışmaya ve onları dinlemeye devam edecektir. 19 Türkiye’nin cevap oranı yüzde 32’dir. 20 21 V. SONUÇ ALANLARI 2012-15 MY Ãœlke Ä°ÅŸbirliÄŸi Stratejisinin Stratejik Amaçları 54. Bu iÅŸbirliÄŸi stratejisinin amacı, Türkiye’nin hızlı, sürdürülebilir, içerici ve çevreye saygılı büyümesine katkıda bulunmaktır. Türkiye reform programının uygulanmasına yol gösteren bir dizi açık stratejik kalkınma çerçevelerine sahiptir. En önemli orta-uzun vadeli programlar, Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013)20, Orta Vadeli Program ve Katılım Öncesi Ekonomik Program (2011-13)’dır; Hükümet’in Yıllık Programları bunları tamamlamaktadır. CPS tasarımı bu programlarda belirlenen öncelikleri yansıtmaktadır ve deÄŸiÅŸikliklere cevap verme esnekliÄŸine sahiptir. Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’deki desteÄŸinin temel kriteri; kalkınma zorluklarının ele alınmasına yardımcı olacak ï¬?nansman, analiz, danışmanlık ve uygulama desteÄŸi ile karşılaÅŸtırma ölçütleri sunmaya ve politika ve programların geliÅŸtirilmesine ve uygulanmasına yardımcı olmaya yönelik küresel bilgi paylaşımı yoluyla saÄŸlanacak ‘stratejik katma deÄŸer’dir. 55. CPS üç ana stratejik amaca sahiptir: rekabet gücünün ve istihdamın arttırılması, eÅŸitliÄŸin ve kamu hizmetlerinin iyileÅŸtirilmesi, ve sürdürülebilir kalkınmanın derinleÅŸtirilmesi. Bu amaçlara ulaÅŸmak için, Türkiye Hükümeti, özel sektör, sivil toplum ve Dünya Bankası Grubu, dört yıllık CPS dönemi boyunca aÅŸağıdaki on sonucu elde etmeye yönelik olarak birlikte çalışmayı planlamaktadır: Åžekil 3: Türkiye CPS 12-15 MY: Stratejik Amaçlar ve CPS Sonuç Alanları 20 2014 yılından itibaren baÅŸlayacak olan Onuncu Kalkınma Planı hazırlanmaktadır. 22 56. Esnek bir CPS tasarımı. CPS’in sonuç çerçevesi, dört yıllık CPS döneminin tamamı boyunca Dünya Bankası Grubu ile Türkiye arasındaki iÅŸbirliÄŸinin kalkınma sonuçlarını tanımlamaktadır. Bu CPS sonuçları somut hükümet hedeflerine saÄŸlanacak olan katkıları temsil etmektedir. CPS sonuçlarının baÅŸarılması yolunda kaydedilecek ilerlemenin izlenebilmesi için bazı spesiï¬?k kilometre taÅŸları belirlenmiÅŸtir. Bu kilometre taÅŸları, çoÄŸunlukla analitik ve istiÅŸari çalışmalar ve DPL ï¬?nansmanı yoluyla öngörülen iÅŸbirliÄŸini ve mümkün olduÄŸu ölçüde bazı alanlarda planlanan Dünya Bankası Grubu ï¬?nansmanlı yatırımların uygulamasına dayalı nicel hedefleri yansıtmaktadır. Kilometre taÅŸlarının kapsamı 2012-13 MY dönemi üzerinde odaklanmaktadır. 2014- 15 MY döneminin kilometre taÅŸları CPS Ä°lerleme Raporu ile belirlenecektir ve böylelikle deÄŸiÅŸen önceliklere göre dönem ortası uyarlamalar mümkün olacaktır. Bu program odaklı yaklaşımın uygulayıcı kuruluÅŸların sahiplendiÄŸi gerçekçi ve doÄŸrulanabilir kilometre taÅŸlarının oluÅŸturulmasını saÄŸlaması beklenmektedir. 57. Kapsamlı bir analitik ve istiÅŸari çalışma (AAA) programı, Türkiye-Dünya Bankası Grubu iÅŸbirliÄŸinin merkezi bir özelliÄŸi olmaya devam edecektir. Bilgi hizmetleri ve teknik yardım, kaliteli analizlerin, küresel deneyimlerin ve uygulama desteÄŸinin saÄŸlanması yoluyla deÄŸer katar. Hükümet’in AAA faaliyetlerine verdiÄŸi yüksek deÄŸeri yansıtan bir ÅŸekilde, IBRD’nin Türkiye’ye yönelik toplam çalışma programı bütçesi içerisinde AAA harcamalarının payı geçtiÄŸimiz dört yıllık dönemde istikrarlı bir ÅŸekilde yükselmiÅŸtir. Yeni CPS kapsamında, Türkiye ve Dünya Bankası, maliyet paylaşımı seçenekleri de dahil olmak üzere geniÅŸ kapsamlı ve güçlü bir AAA programının sürdürülmesine yönelik modaliteleri araÅŸtırmayı ve tespit etmeyi beklemektedir. 58. Dünya Bankası Grubu ï¬?nansman programı. Hükümet’in yüksek düzeydeki IBRD ï¬?nansmanının sürdürülmesi talebine cevap olarak, 2012-15 MY Ãœlke Ä°ÅŸbirliÄŸi Stratejisi, 4,45 milyar ABD$ civarında bir IBRD ï¬?nansman programı öngörmektedir. Gösterge niteliÄŸindeki bir ï¬?nansman programı Tablo 3’te sunulmuÅŸtur. Toplam tutarlar, diÄŸerlerinin yanında, hükümetin talep ve performansı, ülkedeki ve küresel ölçekteki ekonomik ve ï¬?nansal geliÅŸmeler, IBRD’nin ï¬?nansman kapasitesi ve CPS döneminde diÄŸer ülkelerin talepleri gibi faktörlere baÄŸlı olacaktır. 2014-15 MY dönemine iliÅŸkin IBRD ï¬?nansman programı CPS Ä°lerleme Raporu hazırlandığı zaman son halini alacaktır. IFC’nin Türkiye’deki kendi yatırım programının yıllık bazda 425-500 milyon ABD$ düzeyinde veya CPS dönemi boyunca toplam 1,7-2 milyar ABD$ düzeyinde kalması beklenmektedir. IFC’nin yıllık olarak ï¬?nansal sektöre 200-230 milyon ABD$, altyapı sektörüne 130- 150 milyon ABD$, imalat, tarımsal iÅŸletme ve hizmet sektörlerine 90-120 milyon ABD$ düzeyinde yatırım yapması beklenmektedir. IFC danışmanlık çalışmalarını sürdürülebilir enerji ve cinsiyet ï¬?nansmanı üzerinde odaklandırmaya devam edecektir. Stratejik Amaç 1: Rekabet Gücünün ve Ä°stihdamın Arttırılması Dünya Bankası Grubu aÅŸağıdaki sonuçlara katkıda bulunacaktır: Sonuç 1: Makroekonomik ve ï¬?nansal istikrarın sürdürülmesi ve ihracatın, yurt içi tasarrufların ve dışsal etkilere karşı dayanıklılığın güçlendirilmesi Sonuç 2: Özellikle kadınlar ve gençler için olmak üzere istihdamın arttırılması ve kayıt dışı istihdamın azaltılması Sonuç 3: Yatırım ve iÅŸ ortamının iyileÅŸtirilmesi; ï¬?nansmana eriÅŸimin derinleÅŸtirilmesi ve geniÅŸletilmesi 59. Sonuç 1: Makroekonomik ve ï¬?nansal istikrarın sürdürülmesi ve ihracatın, yurt içi tasarrufların ve dışsal etkilere karşı dayanıklılığın güçlendirilmesi. Hükümet’in orta vadeli programında, güçlü ekonomik politika ve reformların sürdürülmesine dayalı olarak önümüzdeki dört yıllık dönemde saÄŸlam bir büyüme öngörülmektedir. Bununla birlikte, güçlü büyümenin yan ürünü olarak yeni kırılganlıklar ortaya çıkmıştır. Bunların yakın vadede ortadan kaybolması olası deÄŸildir ve geçmiÅŸteki ani yükseliÅŸ ve düşüş döngülerinin önlenebilmesi için bunların dikkatli bir ÅŸekilde yönetilmesi önemli olacaktır. ÃœretkenliÄŸi, istihdamı arttırmaya ve uzun vadeli mali tasarrufları saÄŸlamaya yönelik devam etmekte olan ve planlanan reformların uygulanması da kritik öneme sahip olacaktır. Bu reformlar arasında ÅŸunlar bulunmaktadır: Yeni ticaret kanununun ve borçlar kanunun uygulanması; kıdem tazminatı reformu ve istihdamda esnekliÄŸin arttırılması da dahil olmak üzere 23 planlanan ikinci aÅŸama iÅŸgücü piyasası reformlarının uygulanması; iÅŸ ortamının iyileÅŸtirilmesi; ve ÅŸirketler kesiminin üretkenliÄŸini ve kârlılığını kademeli olarak arttırılmasına yardımcı olacak yeni özelleÅŸtirmelerin gerçekleÅŸtirilmesi. 60. Sonuç 2: Özellikle kadınlar ve gençler için olmak üzere istihdamın arttırılması ve kayıt dışı istihdamın azaltılması. Dünya Bankası, özellikle iÅŸgücü piyasasının esnekliÄŸini ve çalışanlar için saÄŸlanan korumayı, iÅŸgücü piyasası ile beceriler ve eÄŸitim arasındaki uyumu, gençler ve kadınlar gibi hassas grupların istihdam edilebilirliÄŸini arttırmak ve kayıt dışılığı azaltmak üzerinde odaklanması beklenen yeni kapsamlı Ulusal Ä°stihdam Stratejisinin uygulanması da dahil olmak üzere Hükümet’in iÅŸgücü piyasası reformu ve istihdam yaratma gündemini desteklemeye devam etmeyi planlamaktadır. Dünya Bankası Grubu Hükümet’in becerilerin geliÅŸtirilmesi üzerinde odaklanan iyi tasarlanmış istihdam aktivasyon programlarının yaygınlaÅŸtırılması yoluyla özellikle beceri seviyesi düşük gençlerin ve kadınların kayıtlı istihdama dahil edilmesi olmak üzere üretken istihdamı arttırma çabalarını desteklemeyi amaçlamaktadır. Büyüme, rekabet gücü ve istihdam ile ilgili olarak planlanan yeni program odaklı DPL dizilerinin iÅŸgücü piyasasının esnekliÄŸini ve çalışanlara saÄŸlanan korumayı arttırmaya ve kayıt dışı istihdamı azaltmaya yönelik politika eylemleri içermesi beklenmektedir. AAA çalışmalarının, Ulusal Ä°stihdam Stratejisinin geliÅŸtirilmesini ve uygulanmasını; Ä°ÅŸgücü ile ilgili ESW, Program Odaklı EÄŸitim ESW gibi çalışmalar yoluyla eÄŸitim ve öğretim giriÅŸimlerini; ve teknik yardımları (örneÄŸin Program Odaklı BeÅŸeri GeliÅŸim Teknik Yardımı) desteklemesi beklenmektedir. Dünya Bankası Grubu’nun aynı zamanda mesleki eÄŸitim programlarının etkililiÄŸi ile ilgili olarak Türkiye Ä°ÅŸ Kurumu (Ä°ÅžKUR) ile birlikte çalışmaya devam etmesi beklenmektedir. 61. Sonuç 3: Yatırım ve iÅŸ ortamının iyileÅŸtirilmesi; ï¬?nansmana eriÅŸimin derinleÅŸtirilmesi ve geniÅŸletilmesi. Devam etmekte olan Ä°kinci KOBİ’ler için Finansmana EriÅŸim Projesinin (2010 MY;) temel amacı, üretim faaliyetlerinin arttırılmasına ve istihdam yaratılmasına katkıda bulunabilmek için Türkiye’deki küçük ve orta büyüklükteki iÅŸletmelerin orta ve uzun vadeli ï¬?nansmana eriÅŸimlerini geniÅŸletmek ve derinleÅŸtirmektir. Dördüncü Ä°hracat Finansmanı Aracılık Kredisi (2008 MY), ihracat yapan özel sektör iÅŸletmelerine orta ve uzun vadeli iÅŸletme ve yatırım ï¬?nansmanı saÄŸlayarak ihracatı desteklemekte ve ï¬?nansal aracıların geliÅŸtirilmesi yoluyla ï¬?nansal sektörün ÅŸirketlere ï¬?nansman saÄŸlama olanağını arttırmaktadır. Önerilen CPS kilometre taÅŸlarının ve bunlara ulaÅŸmaya yardımcı olacak faaliyetlerin aÅŸağıdakileri içermesi beklenmektedir: • Ulusal rekabet politika çerçevesi ile ilgili olarak, Türkiye Rekabet Kurumu ile olan politika diyaloÄŸunu yansıtan bir gözden geçirmenin, büyüme, rekabet gücü ve istihdamı destekleyen planlanan program odaklı DPL yoluyla geliÅŸtirilmesi ve tamamlanması. • ÖrneÄŸin bir “tek durak oï¬?sâ€? gibi bir sadeleÅŸtirilmiÅŸ ruhsat ve izin idaresinin uygulamaya konulması veya daha geniÅŸ anlamda (tartışma aÅŸamasındadır) teknik yardım (örneÄŸin Yatırım Ortamı ve Rekabetçilik Teknik Yardımı) sonuçlarını yansıtan bir ulusal düzenleyici reform stratejisinin oluÅŸturulması. Düzenleyici reform stratejisi ÅŸunları kapsayacaktır: (a) yeni düzenlemelerin uygulamaya konulması için Düzenleyici Etki Analizinden resmi olarak yararlanılması, (b) paydaÅŸlar ile yapılacak resmi istiÅŸareler gibi yollarla düzenleyici sürecin ÅŸeffaflığının arttırılması; ve (c) Türkiye için spesiï¬?k izlenebilir hedeflerin yer aldığı iyi tanımlanmış bir idari sadeleÅŸtirme programının uygulamaya konulması. • Gelecekteki politikalar için bilgi girdisi saÄŸlamak amacıyla, örneÄŸin 2010 ICA raporuna dayalı olarak bölgesel Yatırım Ortamı DeÄŸerlendirmelerinin (ICA) uygulanmasını ve ï¬?nansmanını yansıtacak ÅŸekilde özel sektörün karşı karşıya olduÄŸu zorlukların ve fırsatların bölgesel boyutlarının tespit edilmesi. • Ar-Ge harcamalarının verimliliÄŸini arttırmaya ve özel sektörün Ar-Ge çalışmalarındaki rolünü arttırmaya yönelik reformlar üzerinde odaklanan politika diyaloÄŸunu, analizleri ve teknik yardım çalışmalarını yansıtacak ÅŸekilde, kamu araÅŸtırmalarının ticarileÅŸtirilmesine ve özel sektör araÅŸtırmaları için saÄŸlanan teÅŸviklerin yeniden dengelenmesine yardımcı olacak bir yasal çerçeve için politika seçeneklerinin geliÅŸtirilmesi21. 21 Türkiye 2023 yılına kadar Ar-Ge harcamalarını GSYH’nin yüzde 3’ü düzeyine, özel sektör Ar-Ge harcamalarını da GSYH’nin yüzde 2’si düzeyine yükseltmeyi hedeflemektedir. (Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 23. toplantısında kabul edilen karar). 2010 yılında (mevcut son rakamın ait olduÄŸu yıl) Ar-Ge harcamaları GSYH’nin yüzde 0,84’ü düzeyindeydi. 24 • Finansal aracıların daha uzun vade proï¬?line sahip yatırım projelerini deÄŸerlendirme kapasitelerinin geliÅŸtirilmesi yoluyla KOBİ’lerin ve ihracatçıların daha uzun vadeli ï¬?nansmana eriÅŸimlerinin arttırılması: IBRD KOBİ’lere (tarımsal iÅŸletme ve mikro iÅŸletmeler gibi spesiï¬?k sektörler üzerinde odaklanarak) ve ihracatçılara yönelik kredi hatlarını ï¬?nanse etmeye devam etmeyi planlamaktadır. IFC 2012-15 MY döneminde ï¬?nansal sektöre 800 milyon ABD$’dan fazla yatırım yapmayı ve ÅŸu konular üzerinde odaklanmayı planlamaktadır: (a) yetersiz hizmet alan sektörler ve bölgeler üzerinde odaklanarak ï¬?nansal içermenin saÄŸlanması – tarımsal iÅŸletmelerin üretim varlıklarının geliÅŸtirilmesi gibi; (b) bankaların kadınlara ait KOBİ’ler üzerinde odaklanmasını saÄŸlayarak cinsiyet çalışmalarının ï¬?nansmanı; (c) Türkiye ÅŸirket tahvilleri piyasasının geliÅŸtirilmesi gibi yeni ï¬?kirlerin ve ürünlerin geliÅŸtirilmesi; ve (d) Güney-Güney iÅŸbirliÄŸi. Gerekli olması halinde, IFC Türkiye’ye talep odaklı ve diÄŸer uluslararası ï¬?nans kuruluÅŸları ile aktif koordinasyon içerisinde hızlı bir ÅŸekilde yaygınlaÅŸtırılabilecek hızlı ve eÅŸgüdümlü krize müdahale desteÄŸi saÄŸlayabilecektir. • Banka dışı yükümlülükler için yatırımcı tabanının geniÅŸletilmesi, banka düzenleyicilerin sistem risklerini deÄŸerlendirme kapasitelerinin arttırılması ve ï¬?nansal aracılığın derinleÅŸtirilmesi ile ilgili teknik yardım (örneÄŸin Finansal Sektörü GeliÅŸtirme Teknik Tardımı) sonuçları yansıtılarak ï¬?nansal sektörün etkililiÄŸinin arttırılması. 62. YönetiÅŸim ve kamu mali yönetim sistemleri ile ilgili reformlar için Türkiye’ye saÄŸlanan destek, Dünya Bankası Grubu’nun YönetiÅŸim ve Yolsuzlukla Mücadele (GAC) gündeminin bir parçasını oluÅŸturmaktadır. Banka’nın yönetiÅŸim konusundaki yaklaşımı, hem Türkiye’ye saÄŸladığı desteklerin kalkınma etkililiÄŸini doÄŸrudan bir ÅŸekilde arttırmayı hem de Türkiye’nin ülke sistemlerini güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Dünya Bankası’nın GAC gündeminin uygulanmasında ülke sahiplenmesi ve liderliÄŸi hayati öneme sahip olduÄŸundan dolayı, müşteri talebi bu alandaki çalışmalarda belirleyici olmaya devam edecektir. Bu bakımdan, Hükümet’in KÄ°T’lere yönelik yeni yönetiÅŸim çerçevesi için saÄŸlanacak destek özellikle önemli olacaktır ve önceki CPS kapsamında yapılan çalışmalar için tamamlayıcı nitelikte olacaktır. Stratejik Amaç 2: EÅŸitliÄŸin ve Kamu Hizmetlerinin Ä°yileÅŸtirilmesi Dünya Bankası Grubu aÅŸağıdaki sonuçlara katkıda bulunacaktır: Sonuç 4: Erken çocukluk eÄŸitiminin kalitesinin ve kapsamının arttırılması Sonuç 5: Daha etkili ve ï¬?nansal açıdan sürdürülebilir bir saÄŸlık sistemi; baÅŸka ülkeler Türkiye’nin baÅŸarılı deneyimlerinden dersler çıkarmak istediklerini ifade etmiÅŸlerdir Sonuç 6: Fırsat EÅŸitliÄŸi doÄŸrultusunda ilerleme kaydedilmesi Sonuç 7: Kamu hizmetlerinin ve yönetiÅŸimin iyileÅŸtirilmesi 63. Sonuç 4: Erken çocukluk eÄŸitiminin (EÇE) kalitesinin ve kapsamının arttırılması. Türkiye ve Dünya Bankası Grubu, CPS faaliyetlerinin, herkes için fırsat eÅŸitliÄŸi temel hedeï¬? doÄŸrultusunda erken çocukluk eÄŸitiminin kapsamının geniÅŸletilmesine ve iyileÅŸtirilmesine katkıda bulunmasını planlamaktadır. Türkiye’de erken çocukluk eÄŸitiminin yaygınlaÅŸtırılmasına ve iyileÅŸtirilmesine yönelik bir programın geliÅŸtirilmesi ve uygulanması için saÄŸlayacağı destek, 2014 yılına kadar 5 yaÅŸ grubu çocuklar arasında evrensel okullaÅŸmayı saÄŸlamada kaydedilen ilerlemeyi esas alacaktır ve bu doÄŸrultuda bir dizi program odaklı analitik çalışma, teknik destek ve ï¬?nansman operasyonunu içerebilecektir. Hükümet’in erken çocukluk eÄŸitimi programının, saÄŸlam bir kalite güvence sistemini ve muhtemelen dezavantajlı çocuklara ve geri kalmış illere saÄŸlanacak hedefli kaynakları içermesi beklenmektedir. 64. Sonuç 5: Daha etkili ve ï¬?nansal açıdan sürdürülebilir bir saÄŸlık sistemi; baÅŸka ülkeler Türkiye’nin baÅŸarılı deneyimlerinden dersler çıkarmak istediklerini ifade etmiÅŸlerdir. Dünya Bankası Grubu, SaÄŸlık Bakanlığı 2010-14 Stratejik Planında açıklanan ve Türkiye’de saÄŸlık hizmetlerinin kapsama oranını, etkililiÄŸini ve ï¬?nansal sürdürülebilirliÄŸini arttırmayı amaçlayan SaÄŸlıkta Dönüşüm Programını desteklemeyi planlamaktadır. Devam etmekte olan SaÄŸlıkta Dönüşüm ve Sosyal Güvenlik Reformu APL2, Sosyal Güvenlik 25 Kurumu’nun (SGK) ve SaÄŸlık Bakanlığı’nın (SB) hizmet saÄŸlayıcı ödemelerinde ve saÄŸlık sistemlerinin performansında yapılacak reformların oluÅŸturulmasındaki ve uygulanmasındaki etkililiÄŸini arttırmaya ve bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesine ve kontrol altına alınmasına yönelik çıktıya dayalı ï¬?nansman pilot uygulamasına yönelik saÄŸlanan destekler yoluyla bu sonuçlara katkıda bulunmaktadır. CPS faaliyetlerinin; SaÄŸlık Bakanlığı’na liderlik fonksiyonlarını gerçekleÅŸtirmesi için kapasite oluÅŸturma desteÄŸi saÄŸlanmasını, aile hekimliÄŸi programını güçlendirme çalışmalarının devam ettirilmesini, hizmet saÄŸlayıcı ödeme sistemlerinde iyileÅŸtirme yapılmasını ve ilaç harcamaları ile rasyonel ilaç kullanımı üzerinde odaklanılmasını içermesi beklenmektedir. Hazırlanacak çalışmaların ve saÄŸlanacak teknik desteÄŸin (örneÄŸin SaÄŸlık ile ilgili Program Odaklı ESW –aile hekimliÄŸi modelinin deÄŸerlendirilmesi, pozitif teÅŸviklerin etki deÄŸerlendirmesi, ilaçların rasyonel kullanımı, ve yardım paketi ile hastalık yükünün deÄŸerlendirilmesi) Dünya Bankası Grubu katılımının birer unsuru olması beklenmektedir. Bu gündemin, potansiyel olarak sonuca dayalı kullandırımların yapılacağı bir operasyon ile desteklenmesi beklenmektedir. SaÄŸlıkta Dönüşüm Programı halihazırda küresel bir “iyi uygulamaâ€? reformu olarak kabul edilmektedir ve CPS kapsamında bu deneyimin bölgede ve küresel ölçekte paylaşılmasına yönelik modalitelerin araÅŸtırılması beklenmektedir. SaÄŸlık Bakanlığı’nın ‘SaÄŸlıkta Kamu-Özel Sektör Ortaklığı Programı’ ve SB stratejik planı büyük kentsel alanların dışında parasal açıdan karşılanabilir hizmetlerin sunulmasını amaçlamaktadır. IFC bu amacı saÄŸlık ÅŸirketleri için özel ï¬?nansman ürünlerinin tasarlanması yoluyla desteklemeyi planlamaktadır. 65. Sonuç 6: Fırsat EÅŸitliÄŸi doÄŸrultusunda ilerleme kaydedilmesi. CPS programı, Hükümet’in kadınların ekonomik fırsatlara eriÅŸimini –özellikle de kayıtlı istihdam ve giriÅŸimcilik fırsatlarına eriÅŸimini- arttırmaya yönelik çabalarını desteklemeyi planlamaktadır. Yeni CPS kapsamında, Türkiye ve Dünya Bankası Grubu, 2009 yılında tamamlanan Kadınların Ä°ÅŸgücüne Katılımı Çalışmasının22 da katkısıyla kamu ve politika yapıcılar arasındaki baÅŸlatılan tartışmanın kazandırdığı ivmeyi devam ettirmeyi planlamaktadır. Analitik çalışmaların ve Teknik Yardım faaliyetlerinin, aÅŸağıdaki sonuçların elde edilmesine yardımcı olacak çabaları desteklemesi beklenmektedir: (i) beceri seviyesi düşük kadınların kayıtlı istihdama dahil edilmesi; (ii) parasal açıdan karşılanabilir çocuk bakımına eriÅŸim; (iii) iÅŸyerinde Fırsat EÅŸitliÄŸinin arttırılması; ve, (iv) kadın giriÅŸimciliÄŸinin arttırılması. Hükümet ve özel sektör, beceri seviyesi düşük kadınlar için istihdam aktivasyon programlarının yaygınlaÅŸtırılmasını planlamaktadır. Dünya Bankası Grubu tarafından desteklenen ve halen uygulaması devam etmekte olan cinsiyet sertiï¬?kalandırma programı, Fırsat EÅŸitliÄŸinin istihdamda fırsat eÅŸitliÄŸine yönelik içselleÅŸtirilmiÅŸ bir iÅŸ uygulaması olarak kabul edilmesini saÄŸlayacaktır. Bu CPS döneminde pilot uygulamanın tamamlanması ve modelin ülke çapında yaygınlaÅŸtırılması beklenmektedir. Ayrıca, özel sektörde Fırsat EÅŸitliÄŸi üzerinde odaklanan bir çalışma planlanmaktadır. IFC, kayıtlı KOBİ’lerin neredeyse yüzde 40’ını oluÅŸturan kadınlara ait iÅŸletmelere daha iyi hizmet sunmak amacıyla kadınları banka ï¬?nansmanından yararlanmaya teÅŸvik etmeyi istemektedir. Türkiye’de “Kadınlara Yönelik Bankacılık Hizmetleriniâ€? teÅŸvik etmek için, IFC Türkiye’deki bankaların kadınlara ait KOBİ’lere daha fazla ulaÅŸabilmelerini saÄŸlayacak bir platform oluÅŸturacaktır. IFC ilgilenen ï¬?nansal kuruluÅŸlara yatırım ve danışmanlık hizmetlerinden oluÅŸan bir paket sunacak ve kadınlara ait iÅŸletmeler üzerinde odaklanmaya teÅŸvik edecektir. 66. Sonuç 7: Kamu hizmetlerinin ve yönetiÅŸimin iyileÅŸtirilmesi. Dünya Bankası Grubu, analitik çalışmalar ve teknik yardım ile kamu harcama ve mali yönetimindeki program odaklı çalışmalarını sürdürmeyi planlamaktadır. Dünya Bankası Grubu desteÄŸi, Kamu Harcama Gözden Geçirmesi (2012 MY) kapsamında ulaÅŸtırma sektörü için saÄŸlanacak politik tavsiyelerini ve VatandaÅŸ Karnesi sistemi üzerindeki çalışmaların sürdürülmesini içermektedir. Dünya Bankası Grubu aynı zamanda Türkiye Hükümeti’nin yerel yönetimlerin mali yönetimlerini ve mali durumlarını güçlendirmek ve KÄ°T’ler arasında yönetiÅŸimin iyileÅŸtirilmesi yönündeki çabalarını desteklemek için Hükümet ile yakın bir ÅŸekilde çalışmayı planlamaktadır. EÄŸitim hizmetleri alanında, daha güçlü yönetiÅŸim mekanizmaları da dahil olmak üzere eÄŸitime eriÅŸimin, eÄŸitim kalitesinin ve eÅŸitliÄŸin iyileÅŸtirilmesi yoluyla CPS’in Hükümet’in öğrenme standartlarını iyileÅŸtirme çabalarını desteklemesi beklenmektedir. AÅŸağıda belirtilen çabaları desteklemeye yönelik çalışmalar ve teknik yardım faaliyetleri planlanmaktadır: (i) ï¬?nansmanı (girdilere göre deÄŸil) maliyetlere göre dağıtan daha nesnel ve ÅŸeffaf bir eÄŸitim ï¬?nansman sisteminin geliÅŸtirilmesi; (ii) dezavantajlı okullara ilave kaynak 22 Türkiye’de Kadınların Ä°ÅŸgücüne Katılımı: EÄŸilimler, Belirleyiciler ve Politika Çerçevesi (Dünya Bankası, Rapor No. 48508-TR, Kasım 2009). 26 saÄŸlanması; (iii) okul mali özerkliÄŸinin arttırılması; ve (iv) okul ve öğretmen yönetiÅŸiminin ve hesap verebilirliÄŸinin arttırılması (örneÄŸin öğretmen karneleri yoluyla). Devam etmekte olan Orta Öğretim Projesi (2015 MY) kapsamındaki Okul GeliÅŸtirme Programının, Türkiye’nin dört bir yanındaki dezavantajlı okullara 3.500 adet hibe saÄŸlaması beklenmektedir. IFC, mevcut piyasa oynamalarının ve birçok geleneksel ï¬?nans bankasının piyasadan çekilmesinin sonucunda ortaya çıkan önemli ï¬?nansman boÅŸlukları göz önüne alındığında ulaÅŸtırma sektöründe giderek daha fazla rol oynamanın fırsatlarını araÅŸtıracaktır. IFC, borç ve öz sermaye desteÄŸi ve baÅŸka ï¬?nansal kuruluÅŸlardan kaynakların harekete geçirilmesi yoluyla özel sektörün otoyolların ve köprülerin ï¬?nansmanına ve iÅŸletimine katılımını desteklemeyi planlamaktadır. Stratejik Amaç 3: Sürdürülebilir Kalkınmanın DerinleÅŸtirilmesi Dünya Bankası Grubu aÅŸağıdaki sonuçlara katkıda bulunacaktır: Sonuç 8: Güvenilir ve verimli enerji arzının arttırılması; yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması ve uygulanmakta olan iklim eylemlerinin arttırılması Sonuç 9: Çevre yönetiminin ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine uyumun güçlendirilmesi Sonuç 10: Türkiye’deki ÅŸehirlerin sürdürülebilirliÄŸinin arttırılması 67. Sonuç 8: Güvenilir ve verimli enerji arzının arttırılması; yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması ve uygulanmakta olan iklim eylemlerinin arttırılması. 2012-15 MY döneminde, Türkiye ve Dünya Bankası Grubu enerji, çevre ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi konularını entegre bir ÅŸekilde ele almaya devam edecektir —bu 2008-11 MY CPS kapsamında baÅŸarısı kanıtlanmış bir yaklaşımdır. Kilometre taÅŸları arasında ÅŸunlar bulunmaktadır: (i) en az 10.000 MW’lık yeni üretim kapasitesinin devreye alınması, elektrik arz/ talep dengesizliklerinin azaltılması/önlenmesi ve/veya yeni gaz ithalat sözleÅŸmelerinin yapılması yoluyla enerji güvenliÄŸinin arttırılması, (ii) yenilenebilir enerji yatırımlarının arttırılarak 2009 yılında yüzde 19 olan yenilenebilir enerji üretiminin toplam üretim içindeki payının 2015 yılına kadar yüzde 30’a veya daha yüksek bir seviyeye çıkarılması yoluyla yenilenebilir enerji kapasitesinin arttırılması, (iii) saÄŸlanacak teknik yardım desteÄŸi ile Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Eylem Planının uygulanması, (iv) Enerji VerimliliÄŸi Stratejisinin kabulü, ve (v) sera gazı salımları için piyasa bazlı bir mekanizmanın kabulü. Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji VerimliliÄŸi Projesi (2009 MY), özel sektör mülkiyetindeki ve iÅŸletmesindeki tesislerde yerli kaynaklara dayalı enerji üretimini ve talep tarafı enerji verimliliÄŸini arttırmaya ve bu ÅŸekilde sera gazı salımlarının azaltılmasına yardımcı olmaktadır. Devam etmekte olan GüneydoÄŸu Avrupa Enerji TopluluÄŸu Projesi (2011 MY) Türkiye’deki elektrik iletim sisteminin güvenilirliÄŸini ve kapasitesini arttıracak ve Türkiye’nin yenilenebilir enerjiyi sisteme entegre etme yeteneÄŸini geliÅŸtirecektir. Bu kilometre taÅŸlarına ulaÅŸabilmek için planlanan veya olası enerji sektörü CPS faaliyetleri ÅŸunları içermektedir: i. Enerji verimliliÄŸi ve yenilenebilir enerji üzerinde odaklanarak AAA çalışmalarının sürdürülmesi. ii. Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Sektörü (ESES) DPL dizisi kapsamında üçüncü bir operasyonun uygulanması. ESES DPL 3 programı, elektrik ve gaz sektörlerinin yeniden yapılandırılmaya devam edilmesi; elektrik piyasasının geliÅŸtirilmeye devam edilmesi, yenilenebilir enerji, Ulusal Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Eylem Planı ve AB’nin Büyük Yakma Tesisleri Direktiï¬?nin ulusal mevzuata aktarılması konuları etrafında kurgulanmıştır. iii. Yenilenebilir enerjinin geliÅŸtirilmesi, özel ÅŸirketlerde, bina sektöründe ve elektrik üretiminde enerji verimliliÄŸinin arttırılması yoluyla enerji güvenliÄŸini ve sera gazı salımlarının sınırlandırılmasını desteklemek; Türkiye Elektrik Ä°letim Anonim Åžirketi’nin (TEÄ°AÅž) yenilenebilir enerjiyi ulusal elektrik sistemine entegre etmesine yardımcı olmak; yenilenebilir enerji üretiminin dağıtım sistemine entegre edilmesine yardımcı olmak; ve/veya gaz depolama tesisi için yeterli ï¬?nansman saÄŸlanması amacıyla yatırım ï¬?nansmanı temin edilmesi. iv. Türkiye’nin Dünya Bankası tarafından yönetilen Piyasa Hazırlık Ortaklığına katılımı, görüş alışveriÅŸinde bulunma ve yaklaşık 15 orta gelirli ülkenin deneyimlerinden dersler çıkarma fırsatı sunmaktadır. 27 v. Karmaşık enerji sektörü reformları ve programları için saÄŸlanan AB IPA (Katılım Öncesi Yardım Aracı) hibe desteÄŸi, muhtemelen 2012 yılında yaklaşık 11,8 milyon Avro (tatmin edici bir proje ï¬?ÅŸine baÄŸlı olarak) civarında bir baÅŸlangıç ï¬?nansmanı ile Dünya Bankası Grubu tarafından yönetilen analitik ve teknik yardım çalışmalarından yararlanabilir. Böyle bir girdi reform hızının korunmasına yardımcı olacak ve Çok Yıllı Gösterge NiteliÄŸindeki Planlama Dokümanında enerji sektörü öncelikleri olarak belirtilen elektrik ve gaz piyasasının geliÅŸtirilmesi, enerji verimliliÄŸi ve yenilenebilir enerjinin entegrasyonu alanlarında kurumsal kapasiteleri güçlendirecektir. vi. IFC aynı zamanda sürdürülebilir enerji, yenilenebilir enerji (örneÄŸin jeotermal, hidro, rüzgar) ve gaz dağıtım projeleri için saÄŸlanacak ï¬?nansmanı ön plana çıkarmayı düşünmektedir. IFC, alternatif yatırımlar ile elde edilemeyecek yüksek kalkınma etkileri yaratacak ve önemli sera gazı emisyon azaltımları saÄŸlayacak projeler ve IFC’nin bir harekete geçirme rolü oynayabileceÄŸi projeler üzerinde odaklanacaktır. IFC Varlık Yönetim Åžirketi ve yeni Küresel Altyapı Fonu yoluyla yüksek maliyetli sermaye yatırımlarını desteklemenin fırsatlarını araÅŸtıracaktır. 68. Sonuç 9: Çevre yönetiminin ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine uyumun güçlendirilmesi. Sürdürülebilir ve adil kaynak yönetimi ve çevre koruma için saÄŸlanacak Dünya Bankası Grubu desteÄŸinin, AB çevre müktesebatının uygulanması ve Türkiye’nin çevresel açıdan sürdürülebilir büyümeye yatırım yapabilmesi için sahip olduÄŸu seçeneklerin (sürdürülebilir muhasebe, karbon piyasaları, tarım ve su yönetimi gibi iklime duyarlı sektörlerde iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine uyum, orman yönetimi, ve Ulusal Havza Yönetim Stratejisinin tamamlanması gibi) araÅŸtırılması üzerinde odaklanması beklenmektedir. Dünya Bankası Grubu AAA çalışmaları yoluyla Türkiye’nin Rio+20 Konferansındaki pozisyonunun formülasyonuna destek saÄŸlamayı planlamaktadır. Su Havzaları Yönetimi ile ilgili program odaklı AAA çalışmasının devamı kapsamında, nehir havzalarında yer alan su kullanan tesisler için kümülatif etki deÄŸerlendirmelerinin mevcut mevzuata entegre edilmesine yönelik bir metodolojinin, etkili izleme ve deÄŸerlendirme araçlarının geliÅŸtirilmesi, ve sosyal, çevresel ve ekonomik kriterler kullanılarak yatırımların daha etkili bir ÅŸekilde hedeflenmesi beklenmektedir. Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Sektörü (ESES) Kalkınma Politikası Kredi dizisi kapsamındaki son operasyonunun, çevre politikalarının uygulanmasını kapsaması beklenmektedir —örneÄŸin, ilgili AB mevzuatı ile daha fazla uyumlaÅŸmanın saÄŸlanması, çevresel izin ve yaptırım süreçlerinin güçlendirilmesi, ve yeni ekonomik araçların geliÅŸtirilmesi ve kullanımı gibi. 69. Sonuç 10: Türkiye’deki ÅŸehirlerin sürdürülebilirliÄŸinin arttırılması. CPS Sürdürülebilir Åžehirler Programı yoluyla Türkiye’nin kentleÅŸme zorluÄŸuna karşı müdahalelerini desteklemeyi öngörmektedir. Sürdürülebilir Åžehirler Programının, Entegre Kentsel GeliÅŸim Stratejisi ve Eylem Planını (2010-2023) esas alarak, hükümetin, sivil toplumun, ï¬?nansman kuruluÅŸlarının ve benzeri ortaklar ile Dünya Bankası Grubu’nun aÅŸağıdakileri desteklemeye yönelik çok sektörlü bir ÅŸekilde birlikte çalışmasına yönelik ÅŸemsiye bir çerçeve saÄŸlaması beklenmektedir: (i) kentsel ulaşım, konut ve arazi piyasaları gibi kentsel geliÅŸim alanlarında bir risk deÄŸerlendirmesini de içeren politika analizi ve danışmanlığı; ÅŸehir yönetiminin iyileÅŸtirilmesi; toplulaÅŸma ve bölgesel geliÅŸmenin yükseltilmesi, kentsel/kırsal alan baÄŸlantılarının geliÅŸtirilmesi, ve ÅŸehirlerin ï¬?nansmanı; (ii) kamu kurumlarının, ÅŸehir yönetimlerinin ve yurt içindeki ï¬?nansman kuruluÅŸlarının ÅŸehirlerin ï¬?nansal kapasitelerini deÄŸerlendirme ve güçlendirme kapasitelerinin oluÅŸturulması; (iii) ÅŸehir sürdürülebilirliÄŸinin ve yaÅŸanabilirliÄŸinin izlenmesine yönelik küresel deneyimlerden yararlanılması; ve (iv) ÅŸehirlerde çevre ve enerji verimliliÄŸi yatırımlarına yönelik muhtemelen Ä°ller Bankası aracılığıyla yatırım ï¬?nansmanı saÄŸlanması. Sürdürülebilir Åžehirler Programı zaman içinde geliÅŸirken, baÅŸka faaliyet alanları ve mekanizmaları da dahil edilebilir. Banka ile birlikte, IFC ï¬?nansal yönetim kapasitesinin oluÅŸturulması ve proje hazırlık ve yönetim standartlarının iyileÅŸtirilmesi amacıyla belediye düzeyinde destek saÄŸlayarak Sürdürülebilir Åžehirler Programına katkıda bulunacaktır. IFC bunun için hem Avro hem de yerel para birim cinsiden doÄŸrudan birinci derece krediler de dahil olmak üzere çok çeÅŸitli ürünlerden yararlanarak, yerel bankalar aracılığıyla, kaynaklarını bir portföy yaklaşımı ve Avro cinsiden krediler için kur riskinden korunma yoluyla kanalize edebilir. IFC yetersiz hizmet alan belediyeler için ï¬?nansmana eriÅŸim imkanlarını çoÄŸaltmak amacıyla yerel bankalar ile iÅŸbirliÄŸi yapmayı planlamaktadır. Dünya Bankası ve IFC/Kamu-Özel Altyapı Danışmanlığı 28 Fonu, belediye düzeyinde ï¬?nansal ve çevresel sürdürülebilirliÄŸin ve kamu hizmetlerinin verimliliÄŸinin arttırılabilmesi amacıyla Türkiye’nin merkezi hükümetine ve yerel yönetimlerine teknik yardım saÄŸlamaya yönelik ortak bir giriÅŸim baÅŸlatmıştır. Ä°stanbul’da sürdürülmekte olan afet riskini azaltma ve acil durum hazırlık programı bu kapsamda ayrıntılı bir deÄŸerlendirmeden geçirilecektir. Bu bilgilere dayalı olarak, Türkiye’nin afet riskini azaltma programının geniÅŸletilmesi konusu tartışılacaktır. 70. Dünya Bankası Grubu CPS dönemi boyunca seçilen kırsal kalkınma zorluklarının ele alınmasında yapılabilecek olası bir iÅŸbirliÄŸi imkanını Türk muhatapları ile birlikte araÅŸtırmayı planlamaktadır. AraÅŸtırılacak alanlar arasında ÅŸunlar yer almaktadır: kırsal rekabet gücünün güçlendirilmesine ve kırsal bölgelerden kentlere göçün yönetilmesine yönelik politikalar; tarımsal iÅŸletmelerin modernizasyonu da dahil olmak üzere yenilikçi kırsal yatırımların geliÅŸtirilmesine yönelik teknik yardım ve olası bir ï¬?nansman; ve havza yönetimi, arazi birleÅŸtirme, yerel ekonomik kalkınma için sürdürülebilir turizm, ve tarım sektöründe iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine uyum gibi alanlarda teknik yardım. Devam etmekte olan diyalog ve analitik ve istiÅŸari çalışmalar esas alınarak, CPS Ä°lerleme Raporunda 2014-15 MY CPS programına dahil edilebilecek ilave spesiï¬?k faaliyetler tespit edilebilir. Tablo 3: 2012-15 MY Dönemi için Öngörülen IBRD Finansman Programı MY12 MY13 MY14 MY15 Milyon Milyon Milyon Milyon Proje Adı Proje Adı Proje Adı Proje Adı ABD$ ABD$ ABD$ ABD$ Kalkınma Politikası Finansmanı (DPL) Üçüncü Program Odaklı Program Odaklı DPL Çevresel Sürdürülebilirlik 600 Büyüme, Rekabet 600 DPL (tbd) 350 0 ve Enerji Sektörü DPL Gücü ve Ä°stihdam DPL Ara Toplam 600 DPL Ara Toplam 600 DPL Ara Toplam 350 DPL Ara Toplam 0 Yatırım Finansmanı Özel Sektör Yenilenebilir Özel Sektör Enerji Enerji ve Enerji VerimliliÄŸi 500 200 Finansmana eriÅŸim alanı: KOBÄ° veya ihracatçılar VerimliliÄŸi Ek Finansmanı KOBİ’lerin Finansmana EriÅŸimi 200 EÄŸitim/Ä°stihdam alanları (Gıda GüvenliÄŸi) SaÄŸlık Projesi 200 Sürdürülebilir Åžehirler/Afet/Su Havzası/Enerji alanları Ödenek 100 kararlaÅŸtırılacak Yatırım Ara Toplam 500 Yatırım Ara Toplam 700 Yatırım Ara Toplam 700 Yatırım Ara Toplam 1,000 Toplam 1,100 Toplam 1,300 Toplam 1050 Toplam 1,000 Toplam zarf, milyon ABD$: 4,450 Not: 2014-15 MY IBRD Finansman Programı gösterge niteliÄŸinde olup CPS Ä°lerleme Raporu zamanında kesinleÅŸtirilecektir Ortak Bir Ä°ÅŸbirliÄŸi Alanı: Türkiye’nin Deneyimlerinin, Sonuçlarının, Bilgi ve Kapasitesinin Paylaşılması 71. Türkiye’nin kalkınma baÅŸarısı ve bazı ekonomik ve sosyal reformları uluslararası alanda ilgi ve takdir kazanmıştır. Türkiye aynı zamanda uluslararası kalkınma iÅŸbirliÄŸinin belirli unsurlarının geniÅŸletilmesi ve güçlendirilmesi ile de giderek daha fazla bir ÅŸekilde ilgilenmektedir. Türkiye ve Dünya Bankası birlikte Türkiye’nin deneyimlerini yurt dışında paylaÅŸmanın yollarını araÅŸtırmaktadır. Özellikle ilgilenilen alanlar arasında saÄŸlık sektörü reformu ve afet önleme ve risk azaltma çalışmaları yer almaktadır (bakınız Metin Kutusu 2). Dünya Bankası’nın kalkınma deneyimlerinin paylaşılmasındaki “katma deÄŸeriâ€?, küresel ağının geniÅŸliÄŸi ve gücü ile birlikte önde gelen bir uluslararası kalkınma kuruluÅŸu olarak ve uluslararası en iyi uygulamaların doÄŸrulanmasında üstlendiÄŸi “dürüst aracıâ€? rolü sayesinde sahip olduÄŸu güvenilirliktir. Ä°lk adım olarak Türkiye ile komÅŸuları arasındaki ticaret iliÅŸkilerinin araÅŸtırılması için çalışma baÅŸlatılmıştır. 29 Türkiye’den, Orta DoÄŸu ve Kuzey Afrika bölgesinden, ve Kafkaslar bölgesinden ekipler Türkiye’nin baÅŸarısının bölgesel ölçekte paylaşılmasında Dünya Bankası’nın saÄŸlayabileceÄŸi destekler ile ilgili fırsatları belirlemiÅŸlerdir. Kullanılabilecek diÄŸer Dünya Bankası araçları arasında; Dünya Bankası Enstitüsü’nden (WBI) saÄŸlanabilecek destekler, Güney-Güney Deneyim Paylaşımı Vakıf Fonu (SSTF), Bilgi Platformları GiriÅŸimi ve Küresel Uzman Ekipleri bulunmaktadır. Metin Kutusu 2: Türkiye’nin Deneyimlerini PaylaÅŸmak —İki BaÅŸarı Hikayesi Etkili Afet Riski Azaltımı ve Yönetimi: Ä°stanbul Deneyimi Ä°stanbul ValiliÄŸi 2005 yılında Ä°stanbul’un olası depremlere hazırlanabilmesi için Ä°stanbul Deprem Riski Azaltma ve Acil Durum Hazırlık Projesini (ISMEP) baÅŸlatmıştır. Proje, önleyici yatırımlar (özellikle okulların ve hastanelerin depreme karşı güçlendirilmesi veya yeniden inÅŸası) ve programlar (örneÄŸin yaygın kamuoyu bilinçlendirme kampanyaları) ile afet müdahale yatırımlarını (modern ekipman ve iletiÅŸim sistemleri donatılmış oldukça geliÅŸmiÅŸ bir teknolojiye sahip afet yönetim merkezi) ve bina yönetmeliklerinin ve arazi kullanım planlarının daha iyi bir ÅŸekilde uygulanması –ve Türkiye’de bir ilk olarak kültürel miras niteliÄŸindeki binaların sayısallaÅŸtırılmış bir envanterinin ve binaların depreme karşı güçlendirilmesine yönelik pilot projelerin hazırlanması- gibi destekleyici önlemleri bir araya getirmesi bakımından yenilikçi bir yaklaşıma öncülük etmiÅŸtir. BaÅŸlangıçta 550 milyon ABD$ tutarındaki bir IBRD kredisi ile desteklenen projeye, Uluslararası Finans KuruluÅŸları tarafından toplam 969,8 milyon Avro (yaklaşık 1,3 milyar ABD$) tutarında ï¬?nansman saÄŸlanmıştır. Ä°stanbul ValiliÄŸi, BaÅŸbakanlık Afet Yönetim BaÅŸkanlığı’nın desteÄŸi ile ve Ä°stanbul Proje Koordinasyon Birimi (Ä°PKB) vasıtasıyla halihazırda deneyimlerini bölgedeki komÅŸuları ve dünyanın diÄŸer ülkeleri ile paylaÅŸmaktadır ve CPS dönemi boyunca bu faaliyetleri yaygınlaÅŸtırmaya ve güçlendirmeye devam etmeyi planlamaktadır. Planlanan faaliyetler arasında, proje metodolojisinin, kılavuz ilkelerinin ve yayınlarının tanıtılması; eÄŸitim modülleri, eÄŸitim materyalleri veya eÄŸitici eÄŸitimleri yoluyla eÄŸitim hizmetlerinin saÄŸlanması; kamuoyu kampanya modellerinin oluÅŸturulması; çalıştaylar, seminerler ve konferanslar; yerinde incelemeler; ve ihtiyaç deÄŸerlendirmelerine dayalı olarak özelleÅŸtirilmiÅŸ proje tasarım, uygulama ve yaygınlaÅŸtırma faaliyetleri yer almaktadır. SaÄŸlık Sektörü Reformu: Herkese Karşılanabilir Genel SaÄŸlık Sigortası ve Kaliteli SaÄŸlık Hizmetleri Sunulması 2003 yılından bu yana uygulanmakta olan SaÄŸlıkta Dönüşüm Programı (SDP) yoluyla Türkiye’nin saÄŸlık sektörünün ve saÄŸlık hizmetleri sisteminin dönüşümü birçok ülkenin dikkatini çekmiÅŸtir ve Türkiye bu anlamda bazı ülkeler ile iÅŸbirliÄŸi anlaÅŸmaları yapmıştır. SaÄŸlık Bakanlığı Stratejik Planının hedeflerinden birisi, baÅŸarılı deneyimini sistematik bir ÅŸekilde paylaÅŸmak ve saÄŸlık politikalarının ve saÄŸlık hizmetleri sistemlerinin tasarımı ve uygulanması ile ilgili olarak diÄŸer ülkeler ve ulusal ve uluslararası kuruluÅŸlar ile yapılan iÅŸbirliÄŸini geniÅŸletmek ve güçlendirmektir. Spesiï¬?k olarak, SaÄŸlık Bakanlığı (i) uluslararası kuruluÅŸlar ile olan projelerin sayısını ve kalitesini yükseltmeyi, (ii) yeni iÅŸbirliÄŸi anlaÅŸmaları yapmayı, (iii) uluslararası kuruluÅŸlar ile birlikte yapılan çalışmalarda kendi verimliliÄŸini ve etkililiÄŸini arttırmayı, (iv) üçüncü ülkelere yönelik projeler ve programlar uygulamayı, ve (v) çerçeve anlaÅŸmalar kapsamında Türkiye’ye gelen yabancılara yönelik eÄŸitim ve araÅŸtırma faaliyetleri gerçekleÅŸtirmeyi amaçlamaktadır. KomÅŸu ülkeler, Balkan, Orta Asya, Orta DoÄŸu ülkeleri, Afganistan, Pakistan, Afrika ülkeleri ve ilgilenen diÄŸer ülkeler potansiyel ortaklardır. SaÄŸlık Bakanlığı’nın baÅŸarı hikayesini paylaÅŸacağı bazı öncelikli alanlar arasında, saÄŸlık sistemi analizi, eÄŸitim programlarının geliÅŸtirilmesi, ve SDP ve spesiï¬?k konular ile ilgili sunumların ve eÄŸitim materyallerinin hazırlanması yer almaktadır. 30 31 VI. UYGULAMA 2012-15 Ä°ÅŸbirliÄŸi Stratejisinin Uygulanması Programın Yönetilmesi 72. Analitik ve Ä°stiÅŸari Çalışmalar (AAA) Türkiye ile Dünya Bankası arasındaki iÅŸbirliÄŸinde merkezi bir öneme sahiptir ve daha da artması beklenmektedir —program odaklı çok yıllı çalışmalar; ‘ayrı’ tek yıllık çalışmalar; ve “tam zamanındaâ€? çalışmalar ile. Yeni CPS kapsamında, Ekonomik ve Sektörel Çalışmaların (ESW) ve teknik yardım faaliyetlerinin iki ÅŸekilde ï¬?nanse edilmesi beklenmektedir. Dünya Bankası’nın çekirdek AAA çalışmaları devam edecek olmakla birlikte, Türkiye ve Dünya Bankası AAA programının maliyet paylaşımlı faaliyetler ile desteklenmesinin yollarını araÅŸtıracaktır. Türkiye-Dünya Bankası iÅŸbirliÄŸinin bir unsuru olarak maliyet paylaşımının Hükümet’in ilave görevleri seçmesine, tasarlamasına ve uygulamasına olanak tanıması beklenmektedir. 73. Finansman çerçevesi 2012-15 MY CPS döneminde 4,45 milyar ABD$ düzeyinde bir ï¬?nansman öngörmektedir. Kalkınma Politikası Finansmanı (DPL) politika danışmanlı ve desteÄŸi ile esnek ï¬?nansmanı bir araya getirmesi bakımından kanıtlanmış bir geçmiÅŸe sahiptir ve önemli bir rol oynamaya devam etmesi beklenmektedir. Aynı zamanda, genel ï¬?nansman zarfının bir parçasını oluÅŸturan yatırım ï¬?nansmanının oranının da yükselmesi beklenmektedir. Önceki CPS’ten çıkarılan dersleri yansıtan bir ÅŸekilde, IBRD ï¬?nansmanının zamanlamasının ve bileÅŸiminin esnek bir ÅŸekilde yönetilmesi ve böylelikle genel zarf içerisinde deÄŸiÅŸen küresel koÅŸullara ve ülke önceliklerine cevap olarak ï¬?nansman araçları ve çalışma alanları arasında çeÅŸitlenen bir ï¬?nansmana olanak tanıması beklenmektedir. Önümüzdeki CPS döneminde, Türkiye ve Dünya Bankası aynı zamanda Sonuca Odaklı Program gibi yeni yatırım ï¬?nansmanı araçlarının kullanım imkanlarını araÅŸtırmayı istemektedir. 74. IFC Türkiye’deki programını maksimum kalkınma etkisi elde edilecek ÅŸekilde tasarlamayı amaçlamaktadır. IFC’nin yatırım hacminin artması beklenmemekle birlikte, stratejisi esnektir ve Dünya Bankası’nın orta gelirli ülkelere yönelik yaklaşımı ile tutarlıdır. IFC, rekabetçilik gündemi ve istihdam yaratma üzerinde odaklanan ülke ihtiyaçları doÄŸrultusunda müdahale alanlarını, ürünlerini ve araçlarını uyarlamayı amaçlamaktadır. IFC ekonominin daha az hizmet alan segmentlerini hedefleyerek Mikro, Küçük ve Orta Büyüklükteki Ä°ÅŸletmeler, enerji verimliliÄŸi ve yenilenebilir enerji, belediyeler ve ülkenin daha yoksul bölgeleri gibi alanlarda ï¬?nansman saÄŸlamayı planlamaktadır. IFC, Güney-Güney yatırımlarını teÅŸvik etmeyi ve Türk ÅŸirketlerinin bölgede ve dünyanın diÄŸer bölgelerinde yatırım yapmasını desteklemeyi amaçlamaktadır. 75. Türkiye – Dünya Bankası Grubu iÅŸbirliÄŸi, Türkiye’nin kalkınma programının sadece küçük bir bölümünü kapsamaktadır. Dolayısıyla, Dünya Bankası Grubu ï¬?nansmanı, Türkiye’nin toplam dış ï¬?nansmanının sadece küçük bir oranını oluÅŸturmaktadır23. Yeni CPS kapsamında, Dünya Bankası Grubu katkılarının temel olarak katalizör desteÄŸi ÅŸeklinde olması hedeflenmektedir. DoÄŸrudan atıf imkansız olmamakla birlikte genellikle zorlayıcı olacaktır -ancak yine de Türkiye’nin Dünya Bankası hizmetlerine yönelik devam eden yüksek talebi bu katkının katma deÄŸeri için eksik ve dolaylı bir gösterge sunabilir. Bu deÄŸerlendirmede, ï¬?nansal risk yönetimi ile ilgili hususlar ve bütçe sınırlamaları göz önüne alındığında, IBRD hizmetlerine olan talebin IBRD’nin saÄŸlayabileceÄŸi yeni ï¬?nansman ve bilgi hizmetlerinin düzeyini zaten aÅŸmaya devam ettiÄŸi önemle dikkate alınmalıdır. 23 2008-11 MY döneminde ortalama olarak 1,9 milyar ABD$ yeni taahhüt miktarına ve 1,71 milyar ABD$ kullandırım miktarına ulaÅŸan Dünya Bankası Grubu ï¬?nansmanının ölçeÄŸi, Türkiye’nin 2010 itibariyle 321,4 milyar ABD$ olarak gerçekleÅŸen toplam kamu borcuna göre oldukça küçüktür ve Türkiye’nin ortalama kamu dış borçlanmasının (2007-2010 arasında 8,43 milyar ABD$) yüzde 23’ünü ve 2007-2009 dönemindeki ortalama yıllık toplam gayrisaï¬? dış borcunun (266 milyar ABD$) yüzde 1’den azını oluÅŸturmuÅŸtur. 32 Kredi Portföyü ve Bekleyen Kredi Yönetimi 76. IBRD’nin portföyünün yoÄŸun ve stratejik odaklı olmaya devam etmesi beklenmektedir. Kredi portföyünü yoÄŸunlaÅŸtırmaya ve odağını arttırmaya yönelik olarak yapılan çabalar sonucunda, daha az sayıda ancak daha büyük çaplı operasyonlar ortaya çıkmıştır. Ortalama yatırım kredisi büyüklüğü 2008 MY’da 245 milyon ABD$ iken, 2011 MY sonu itibariyle 339 milyon ABD$’na yükselmiÅŸtir. Ocak 2012 itibariyle, Türkiye portföyünde 14 adet proje bulunmakta ve net taahhüt miktarı 5,56 milyar ABD$’dır –2007 MY sonu itibariyle 24 proje bulunmaktaydı ve net taahhüt miktarı 5,67 milyar ABD$ idi. Hükümet ile birlikte yapılan uyumlu çabalar ve ortak portföy yönetimi sayesinde portföy kalitesi yükselmeye devam etmiÅŸtir. Uygulama sorunlarına yönelik takip edilen proaktif bir yaklaşım sayesinde, sorunlu proje sayısı önemli ölçüde düşmüştür – 2009 MY sonunda beÅŸ projeden 2012 MY ilk yarısı itibariyle bir projeye. Proje uygulamasında kaydedilen iyi ilerleme, 2011 MY sonu itibariyle yüzde 32’lik ve 2012 MY ilk yarısı itibariyle yüzde 20’lik bir kullandırım oranı olarak kendini göstermiÅŸtir. 77. GerçekleÅŸtirilecek bir satın alma gözden geçirmesi yoluyla, satın alma konusunda verimliliÄŸin arttırılması ve ulusal ihale mevzuatı ile Dünya Bankası satın alma prosedürleri arasındaki farklılıklardan kaynaklanan zorlukların aşılması planlanmaktadır. Önerilen gözden geçirme, Banka’nın ulusal mevzuat kapsamındaki yasaklamaları Ocak 2011 Satın Alma Kılavuzlarında belirtilen çerçevede tanımasına yardımcı olacaktır ve ulusal kuralları anlamasını saÄŸlayacaktır. Ulusal ihale mevzuatı, ulusal olarak yasaklı ÅŸirketler ile sadece ulusal rekabetçi ihalelere deÄŸil aynı zamanda uluslararası rekabetçi ihalelere de katılmasını yasakladığından dolayı, satın alma süreçlerinin itibar ve uygulama ile ilgili çözülmesi zor riskler yaratması tehlikesi söz konusudur. Planlanan Satın Alma Gözden Geçirmesinde bu konunun incelenmesi ve sistemik çözümlerin araÅŸtırılması beklenmektedir. SaÄŸlık ve eÄŸitim sektörlerinde gerçekleÅŸtirilebilecek sonuca dayalı potansiyel projeler göz önünde bulundurularak, Dünya Bankası Hükümet ile satın alma konusunda bir diyalog süreci baÅŸlatacak ve bu gibi operasyonlarda proje hazırlama ve uygulama için esas alınacak satın alma deÄŸerlendirmeleri gerçekleÅŸtirecektir. Kalkınma Ajansları ve Ortakları ile birlikte Çalışmak 78. Sivil toplum ile iyi ve geniÅŸ kapsamlı iliÅŸkiler Türkiye-Dünya Bankası Grubu iÅŸbirliÄŸinin önemli bir parçasını oluÅŸturmaya devam etmektedir. Dünya Bankası, bir önceki CPS döneminde baÅŸlatılan ve sivil toplumun SaÄŸlıkta Dönüşüm Projesi ve Ä°SMEP gibi projelerin hazırlık ve uygulama aÅŸamalarına katıldığı çalışmaları sürdürerek, iliÅŸkilerini geniÅŸletmek ve derinleÅŸtirmek istemektedir. Dünya Bankası, Türkiye Yatırım Danışma Konseyi ve TBMM ile birlikte çalışarak ve Türkiye Ekonomi Politikaları AraÅŸtırma Vakfı (TEPAV) gibi sivil toplum kuruluÅŸlarının katılımını saÄŸlamanın yeni yöntemlerini geliÅŸtirerek birleÅŸtirici gücünü kullanmaya devam etmeyi amaçlamaktadır. Bu CPS’in geliÅŸtirilmesi sürecinde sivil toplum ile birlikte gerçekleÅŸtirilen istiÅŸarelerin de ötesinde, Dünya Bankası akademik kuruluÅŸlar, düşünce kuruluÅŸları, özel sektör dernekleri, iÅŸletmeler ve STK’lar ile olan iliÅŸkilerin etkiliÄŸini en üst düzeye çıkarmanın yollarını araÅŸtıracaktır. 79. Kalkınma ortakları ile güçlü ve iyi bir iliÅŸkinin sürdürülmesi. Dünya Bankası IMF ile yakın bir ÅŸekilde çalışmaya devam ederek makroekonomik konularda ve daha geniÅŸ baÄŸlamdaki çeÅŸitli yapısal konularda uzmanlık birikimini paylaÅŸacaktır.Ankara’da UNDP ve UNICEF ile yakın çalışma iliÅŸkilerini devam ettirmeyi istemektedir. Türkiye, Dünya Bankası Grubu ve Avrupa BirliÄŸi, bir yandan çok taraflı iliÅŸkilerini güçlendirirken, “Avrupa 2020â€? ile uyumlaÅŸmayı daha da güçlendirmek için yakın bir iÅŸbirliÄŸi içerisinde çalışmaktadır. AB Komisyonu ile Dünya Bankası’nın Avrupa ve Orta Asya’dan Sorumlu BaÅŸkan Yardımcılığı arasında düzenli toplantılar planlanmaktadır; bu toplantıların ilki AB Ä°stihdam Genel Müdürlüğü ile Ekim 2010’da gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir ve ikincisinin Mart 2012’de gerçekleÅŸtirilmesi planlanmaktadır. Üç taraflı kurumsal iÅŸbirliÄŸinin yeni bir aÅŸaması, enerji gibi önemli sektörlerde daha yakın operasyonel iÅŸbirliÄŸi için yeni fırsatlar sunabilir. ÖrneÄŸin, Avrupa BirliÄŸi ve Türkiye’nin Avrupa BirliÄŸi Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile yapılan bir çalışma sonucunda, Dünya Bankası’nın enerji ile ilgili teknik ve analitik yardımı için 2012 AB IPA ï¬?nansmanı kapsamında yaklaşık 10 milyon Avro’luk bir ï¬?nansman programlanmaktadır. Dünya Bankası Grubu ayrıca iki taraflı ortaklar ile iliÅŸkileri geliÅŸtirmek de istemektedir – Dünya Bankası’nın özel sektör ekibi tarafından 2012 mali yılında Ä°ngiltere Dış Ä°ÅŸleri Bakanlığı (FCO) ile idari prosedürlerin sadeleÅŸtirilmesi ile ilgili olarak yürütülen pilot proje esas alınarak. IFC, Avrupa Ä°mar ve Kalkınma Bankası, Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası ve Kreditanstalt für Wiederaufbau Bankengruppe (Alman Kalkınma Bankası) gibi diÄŸer uluslararası kredi kuruluÅŸları ile yakın bir ÅŸekilde çalışmayı sürdürmek istemektedir. 33 VII. RÄ°SKLER 80. Bu CPS ile hedeflenen sonuçlar ekonomik ve dış risklere tabidir. Artan küresel belirsizlikler ve Avrupa’da ve diÄŸer geliÅŸmiÅŸ ekonomilerde kötüleÅŸen ekonomik büyüme ve istikrar beklentileri; Türk ihracatçılar için küresel talep, üretim artışı ve buna baÄŸlı olarak mali performans, ve Türkiye’nin yatırımlarını ï¬?nanse edecek uluslararası özel sermaye akışları bakımlarından aÅŸağı yönlü riskler doÄŸurmaktadır. En temel makroekonomik risk, sermaye akışlarının tersine dönmesidir; böyle bir durumda, cari açığın yüksek düzeyi ve ï¬?nansmanın kısa vadeli bileÅŸimi göz önüne alındığında, büyümede önemli bir yavaÅŸlama yaÅŸanabilir. Aynı zamanda küresel ï¬?nansal sistemde daha fazla sistemik bozulma riski de mevcuttur ve bunun Türkiye ekonomisi üzerinde potansiyel olarak ciddi dalgalanma etkileri olabilir. Küresel ekonominin daha fazla bozulması gibi en ciddi riskleri azaltmanın anahtarı saÄŸlam makroekonomik yönetimde–ve özellikle de cari açığın kontrol altına alınıp azaltılmasına yönelik önlemlerde- yatmaktadır. Orta vadede, üretkenliÄŸin arttırılması, ihracatın geniÅŸletilip çeÅŸitlendirilmesi, yurt içi tasarrufların arttırılması, enerji verimliliÄŸinin arttırılması ve enerji kaynaklarının çeÅŸitlendirilmesi, Türkiye’nin dış ï¬?nansmana olan bağımlılığını azaltmanın anahtarları olacaktır. 81. Dünya Bankası tarafından desteklenen programlar yoluyla azaltılmış olsa da, doÄŸal afet riskleri hâlâ mevcuttur. Türkiye depremlere karşı özellikle hassas bir konumdadır ve ülkenin yüksek riskli baÄŸlamı içerisinde, Ä°stanbul Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde bulunması, yüksek nüfusu, ve ticari/ endüstriyel yoÄŸunluÄŸu sebebiyle depreme karşı en kırılgan ÅŸehirdir. En son Van’da yaÅŸanan trajik depremin gösterdiÄŸi gibi, sismik aktivite ile ilgili risklere karşı hazırlıklı olmak ve bu riskleri azaltmak Türkiye’nin önündeki en önemli kalkınma zorluklarından birisidir ve Dünya Bankası Grubu ile Türk yetkililer yeni CPS döneminde de bu konudaki mevcut diyaloÄŸu sürdürmeyi planlamaktadır. 82. Uygulama Riskleri. Hükümet’in Dokuzuncu Kalkınma Planını destekleyen CPS’in uygulanması için reform programı üzerinde sosyal uzlaşıya ve kurumsal kapasiteye ihtiyaç duyulmaktadır. Reform programının birçok unsurunun karmaşıklığı ve sosyal etkileri, ilgili tüm taraflar arasında uzlaşı saÄŸlanmasını gerektirmektedir. Bununla birlikte, bu süreçlerin uygulanmaması halinde reform uygulaması daha sorunlu olacaktır. Dünya Bankası tarafından desteklenen projelerin hazırlık ve uygulama aÅŸamaları üzerinde ülkedeki muhataplar ile sistematik bir politika diyaloÄŸu ve yapılacak analitik ve istiÅŸari çalışmalar ülkenin reform sürecini destekleyebilir. Özellikle izleme ve deÄŸerlendirme alanında olmak üzere kurumsal kapasite oluÅŸturma, politika ve projelerin uygulamasını güçlendirir. 34 Ek 1 Türkiye – Dünya Bankası Grubu Ãœlke Ä°ÅŸbirliÄŸi Stratejisi 2012-15 MY: Sonuç Çerçevesi Stratejik Tema 1: Rekabet Gücünün ve Ä°stihdamın Arttırılması CPS’in Katkıda BulunduÄŸu Ãœlke Kalkınma CPS Programının Kilometre TaÅŸları ve Çıktıları Dünya Bankası Grubu Programı Sonuçları Ãœlke Düzeyindeki Göstergeler: • 2015 yılına kadar ortala yüzde 4,5’lik ekonomik büyüme. • 2010 yılında yüzde 43 olan istihdam oranının 2015 yılında yüzde 45’e yükseltilmesi. • Ä°ÅžKUR’un (Türkiye Ä°ÅŸ Kurumu) mesleki eÄŸitim kurlarının kapsamının geniÅŸletilmesi ve uyumluluÄŸunun arttırılması. • 2008 yılında 2,44 olan “GiriÅŸimciliÄŸin Önündeki Engellerâ€? OECD Ãœrün Pazarı Düzenleme Göstergesinin düşürülmesi. • 2010 yılında yüzde 43 olan iÅŸ sektörünün araÅŸtırma ve geliÅŸtirme harcamalarındaki payının yükseltilmesi. • 2010 yılında yüzde 23 olan KOBÄ° kredilerinin oranının arttırılması ve 2010 yılında GSYH’nin yüzde 5,5’i düzeyinde olan ï¬?nansal yatırımcı tabanı büyüklüğünün (sigortacılık varlıkları, yatırım fonları ve özel emeklilik fonları) yükseltilmesi. Sonuç 1: Makroekonomik ve ï¬?nansal ÃŒ Ticaret sonuçları ve ticaretin önündeki kısıtların Gösterge Finansman: istikrarın sürdürülmesi ve ihracatın, yurt ÅŸirket düzeyindeki analizi de dahil olmak üzere, • Program Odaklı Kalkınma Politikası Kredisi - Büyüme, Rekabet içi tasarrufların ve dışsal etkilere karşı ticaretin rekabet gücü ve bölgesel ticaretin Gücü ve Ä°stihdam (13 MY) dayanıklılığın güçlendirilmesi: entegrasyonu ile ilgili AAA’da belirlenen ÅŸekilde • Kalkınma Politikası Kredisi – daha sonra belirlenecek (2014 MY) • Büyüme, istihdam, rekabet gücü ve politika seçeneklerinin geliÅŸtirilmesi. Devam Eden ve Gösterge AAA Çalışmaları: tasarruf politikalarını içeren Orta Vadeli • ESW Program Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim 4 – ÃŒ Sermaye Piyasası Kurulu tarafından hazırlanmakta Programın uygulanması. Genel Kamu Harcama Gözden Geçirmesi (2012 MY) • 2010 yılında yüzde 13,9 olan yurt içi olan ulusal ï¬?nansal eÄŸitim stratejisi bakımından • ESW Ticaret ile ilgili Ãœlke Ekonomik Memorandumu 1 & 2 (2012 hanehalkı ï¬?nansal okuryazarlığı ile ilgili bir tasarrufların oranının yükseltilmesi. MY ve 2013 MY) karşılaÅŸtırma anketi de dahil olmak üzere, Hükümet • 2010 yılında yüzde 29,1 olan (WBG ve Dünya Bankası Grubu’nun Tasarruflar ile • ESW Yeni Ãœlke Ekonomik Memorandumu (daha sonra personeli hesaplamaları) tarım dışı ilgili CEM’de (2011 MY) belirtilen ÅŸekilde yurt içi belirlenecek) (2013 MY) istihdamda kayıt dışılık oranının tasarrufların arttırılmasına yönelik politikalar ile • Finansal Okuryazarlık Teknik Yardımı (Tasarruf ile ilgili düşürülmesi. ilgili görüşmelerin sürdürmesi ve uygulaması. Program Odaklı Ãœlke Ekonomik Memorandumunun devamı Kamu borcu seviyelerinin düşürülmeye niteliÄŸinde) (2012 MY) devam edilmesi. ÃŒ Kamu harcamalarının verimliliÄŸini arttırmaya • Bölgesel AAA: Türkiye, Kafkaslar ve MaÅŸrek Bölgesinde Bölgesel yönelik politika seçeneklerinin geliÅŸtirilmesi. Ticaret – Ekonomik Entegrasyon (2013 MY) Sonuç 2: Özellikle kadınlar ve gençler için ÃŒ Ulusal Ä°stihdam Stratejisinin uygulanmasına destek Devam Eden Finansman: olmak üzere istihdamın arttırılması ve saÄŸlanması ve bu kapsamda: (i) önceden ï¬?nanse • TF SIEF (Etki DeÄŸerlendirme için Ä°spanyol Vakıf Fonu): Mesleki kayıt dışı istihdamın azaltılması: edilen kıdem tazminatı hesaplarının uygulamaya EÄŸitim Programlarının Etki DeÄŸerlendirmesi (2010 MY) • 2011 yılında yüzde 21 olan, Ä°ÅžKUR konulması yönünde ilerleme kaydedilmesi; (ii) Gösterge Finansman: mesleki eÄŸitim kurslarında eÄŸitim düzeyi iÅŸsizlik sigortasının kapsama oranının arttırılması; • Program Odaklı Kalkınma Politikası Kredisi - Büyüme, Rekabet lisenin altında olan gençlerin ve kadınların Gücü ve Ä°stihdam (2013 MY) (iii) yarı zamanlı, sabit süreli ve geçici iÅŸlerin oranının yükseltilmesi. • Kalkınma Politikası Kredisi – daha sonra belirlenecek (2014 MY) önündeki caydırıcı etkenlerin azaltılması. • EÄŸitim/Ä°stihdam Alanları (2014-15 MY) • 2008 yılında yüzde 3,46 olan Türkiye’nin ÃŒ Beceri seviyesi düşük gençlere ve kadınlara • IFC Reel sektör ve ï¬?nansal sektör yatırımları Ä°stihdam Koruma Mevzuatı Endeksi yönelik istihdam aktivasyon programlarının Devam Eden ve Gösterge AAA Çalışmaları: puanının düşürülmesi. maliyet etkililiÄŸinin arttırılmasına yönelik politika • ESW Program Odaklı Ä°stihdam Çalışması 1: Ä°ÅŸ Döngüsü Yoluyla • IFC’nin reel sektör portföy ÅŸirketlerinin seçeneklerinin geliÅŸtirilmesi. Ä°ÅŸgücü Piyasalarının Yönetilmesi (2013 MY) yaklaşık 70.000 kiÅŸilik istihdam saÄŸlaması. • ESW Program Odaklı Ä°stihdam Çalışması 2: Beceri Seviyesi ÃŒ Beceri seviyesi düşük gençlere ve kadınlara Düşük Gençlerin ve Kadınların Aktivasyonu (2013 MY) yönelik istihdam aktivasyon programlarının • ESW Program Odaklı Ä°stihdam Çalışması 3: Ä°ÅŸgücü HareketliliÄŸi yaygınlaÅŸtırılması. (2014 MY) ÃŒ Kayıt dışılığı azaltmak için, denetimin • Program Odaklı BeÅŸeri GeliÅŸim Teknik Yardımı 1 & 2 (2012 MY koordinasyonunu iyileÅŸtirmeye yönelik önlemleri ve 2013 MY) de içeren yeni Kayıt Dışılık Eylem Planının • Türkiye Ä°ÅŸ Kurumu’nun (Ä°ÅžKUR) Mesleki EÄŸitim Programlarının uygulanması. Etki DeÄŸerlendirmesi (2012 MY) • Mesleki EÄŸitime IFC DesteÄŸi 35 Ek 1 Stratejik Tema 1: Rekabet Gücünün ve Ä°stihdamın Arttırılması CPS’in Katkıda BulunduÄŸu Ãœlke Kalkınma CPS Programının Kilometre TaÅŸları ve Çıktıları Dünya Bankası Grubu Programı Sonuçları Sonuç 3: Yatırım ve iÅŸ ortamının Devam Eden Finansman: iyileÅŸtirilmesi; ï¬?nansmana eriÅŸimin • KOBİ’ler için Finansmana EriÅŸim Projesi – I (2006 MY) derinleÅŸtirilmesi ve geniÅŸletilmesi: (a) Yatırım ve iÅŸ ortamı: • Dördüncü Ä°hracat Finansmanı Aracılık Kredisi (EFIL IV) (2008 (a) Yatırım ve iÅŸ ortamının iyileÅŸtirilmesi: ÃŒ “Tek durak oï¬?slerâ€? yoluyla sadeleÅŸtirilmiÅŸ ruhsat MY) • Ä°malat sektöründeki bir ÅŸirketin bir idaresinin uygulamaya konulması • KOBİ’ler için Finansmana EriÅŸim Projesi – II (2010 MY) iÅŸletme ruhsatı alması için geçen gün ÃŒ Ulusal rekabet politika çerçevesinin fonksiyonel • MIGA Finansal sektör projesine garanti saÄŸlanması sayısının 62’den düşürülmesi (2010 ICA). incelemesinin tamamlanması. Gösterge Finansman: • Ä°ÅŸ Yapma Kolaylığı raporunda Yatırımcı ÃŒ Kamu araÅŸtırmalarının ticarileÅŸtirilmesine ve • Program Odaklı Kalkınma Politikası Kredisi - Büyüme, Rekabet Koruma Gücü Endeksindeki 5,7 olan özel araÅŸtırmalara yönelik teÅŸviklerin yeniden Gücü ve Ä°stihdam (2013 MY) puanın yükseltilmesi (2012 Raporu). dengelenmesine yönelik bir yasal çerçeve için politika • Kalkınma Politikası Kredisi – daha sonra belirlenecek (2014 MY) seçeneklerinin geliÅŸtirilmesi. • KOBİ’lerin Finansmana EriÅŸimi (Gıda GüvenliÄŸi) (2013 MY) (b) Finansmana eriÅŸimin iyileÅŸtirilmesi: ÃŒ Gelecekteki politikalar için bilgi girdisi saÄŸlamak • Finansmana EriÅŸim Alanı: KOBİ’ler veya Ä°hracatçılar (2014-15 • IBRD ï¬?nansmanından yararlanan üzere özel sektörün önündeki zorlukların ve fırsatların MY) ÅŸirketlerin ihracat artışının sektördeki bölgesel boyutlarının tespit edilmesi • IFC Enerji sektöründeki yatırımları ihracat artışına göre sıfırdan büyük olması. • IFC Kırsal alanlardaki yatırımların ï¬?nansmanı • IBRD ï¬?nansmanından yararlanan • IFC Åžirket tahvilleri piyasasının geliÅŸtirilmesi KOBİ’lerin satış artışının enflasyona göre (b) Finansmana eriÅŸim • IFC Seküritizasyon yapısının kullanımı düzeltilmiÅŸ halinin sıfırdan büyük olması. ÃŒ Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun • IFC Tarımsal iÅŸletmelere ve yenilenebilir enerji projelerine • IBRD ï¬?nansmanından yararlanan piyasa risklerini izleme kapasitesinin geliÅŸtirilmesi kullandırılmak üzere bankacılık sektörüne uzun vadeli ï¬?nansal kuruluÅŸlar için gayrisaï¬? takipteki ÃŒ Finansal aracıların daha uzun vade proï¬?line sahip ï¬?nansman saÄŸlanması kredi oranının bankacılık sektörünün yatırım projelerini deÄŸerlendirme kapasitesinin • IFC Güney-Güney projelerine destek ortalamasını geçmemesi (2001 sonu geliÅŸtirilmesi • IFC Kısa vadeli ï¬?nansman ve ticaret itibariyle yüzde 2,7, BDDK). ÃŒ Özel menkul kıymetlere yönelik yatırımcı tabanının • IFC Finansal aracılar yoluyla KOBİ’lere ï¬?nansman desteÄŸi • IFC yerel ï¬?nansal aracılar yoluyla yaklaşık geliÅŸtirilmesine yönelik politika eylemlerinin kabul • IFC Sistemik bankacılık sektörü riskini azaltmaya yönelik öz 100.000 KOBÄ° müşterisine ve 120.000 edilmesi / uygulanmaya baÅŸlanması sermaye yatırımları çiftçiye ï¬?nansman saÄŸlanacağını tahmin • IFC Sistemik açıdan önemli batılı bankaların Türkiye’deki baÄŸlı etmektedir. ortaklıklarına destek Devam Eden ve Gösterge AAA Çalışmaları: • Teknik Yardım – Bölgesel Yatırım Ortamı DeÄŸerlendirmelerini içeren “Yatırım Ortamı ve Rekabetçilikâ€? (2012 MY) • Teknik Yardım – Finansal Sektörün GeliÅŸtirilmesi (FY12) • WBI Ortak MENA/ECA/WBI bilgi paylaşım giriÅŸimi: ‘Teknoloji Edinimi, Yenilikçilik ve GiriÅŸimcilik Nasıl SaÄŸlanır?’ 36 Ek 1 Stratejik Tema 2: EÅŸitliÄŸin ve Kamu Hizmetlerinin Ä°yileÅŸtirilmesi CPS’in Katkıda BulunduÄŸu Ãœlke Kalkınma CPS Programının Kilometre TaÅŸları ve Çıktıları Dünya Bankası Grubu Programı Sonuçları Ãœlke Düzeyindeki Göstergeler: • 2011 yılında yüzde 30 olan okul öncesi eÄŸitimde okullaÅŸma oranının 2014 yılında yüzde 70’e yükseltilmesi • Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ilaç harcamalarının toplamdaki payının 2010 yılındaki yüzde 41,6 düzeyinden 2014 yılında yüzde 37,5’e düşürülmesi yoluyla saÄŸlıkta kaynak dağılımının iyileÅŸtirilmesi • SaÄŸlık Bakanlığı’nın 2015 yılına kadar yeniden yapılandırılarak sadece saÄŸlık sektöründe liderlik fonksiyonları üzerinde odaklanması. • Yüzde 27,6 olan kadınların iÅŸgücüne katılım oranının (TÜİK, 2010) yükseltilmesi. • Ortaöğretimdeki okullaÅŸma oranındaki 6 puanlık cinsiyet farkının (2010 itibariyle) önemli ölçüde azaltılması. Sonuç 4: Erken çocukluk eÄŸitiminin (EÇE) ÃŒ ESW’nin saÄŸlayacağı bilgiler ışığında erken çocukluk Gösterge Finansman: kalitesinin ve kapsamının arttırılması: eÄŸitiminin yaygınlaÅŸtırılmasına ve iyileÅŸtirilmesine • EÄŸitim/Ä°stihdam Alanları (2014-15 MY) • Gösterge proje tasarımına dayalı olarak yönelik bir programın geliÅŸtirilmesi. Devam Eden ve Gösterge AAA Çalışmaları: belirlenecek. ÃŒ Erken çocukluk eÄŸitimi için, açık eÄŸitim standartları • ESW Program Odaklı EÄŸitim Çalışması: Finansman ve Hesap ve bu standartların izlenmesine ve uygulanmasına Verebilirlik 1&2 (2012 MY ve 2013 MY) yönelik mekanizmaları içeren kalite güvencesi sisteminin uygulamaya konulması. ÃŒ Kaynakların dezavantajlı çocuklara ve erken çocukluk eÄŸitimi kayıt oranlarının düşük olduÄŸu illere yönlendirilmesine yönelik mekanizmaların uygulamaya konulması. Sonuç 5: Daha etkili ve ï¬?nansal açıdan ÃŒ SaÄŸlık Bakanlığı’nın liderlik fonksiyonlarını yerine Devam Eden Finansman: sürdürülebilir bir saÄŸlık sistemi; getirme kapasitesinin arttırılması. • SaÄŸlıkta Dönüşüm ve Sosyal Güvenlik Reform Projesi APL 2 baÅŸka ülkeler Türkiye’nin baÅŸarılı ÃŒ Bir yandan maliyetleri kontrol altına alırken aynı (2009 MY) deneyimlerinden dersler çıkarmak zamanda kaliteli saÄŸlık hizmetlerinin sunulmasını • TF GPF (YönetiÅŸim Ortaklık Fonu): SaÄŸlıkta Dönüşüm ve Sosyal istediklerini ifade etmiÅŸlerdir: saÄŸlayacak politika seçeneklerinin geliÅŸtirilmesi/ Güvenlik Reformu (2009 MY) • SaÄŸlık Bakanlığı’nın 2015 yılına kadar kabulü. Seçenekler arasında ÅŸunlar yer alabilir: (i) • TF IDF (Kurumsal GeliÅŸim Fonu): Tek SaÄŸlık Stratejisi Planlaması yeniden yapılandırılarak sadece saÄŸlık Sosyal Güvenlik Kurumu’nun saÄŸlık harcamaları ve Ekonomik Analizi İçin Kurumsal Kapasite Güçlendirme (2011 sektöründe liderlik fonksiyonları üzerinde kategorilerinde global harcama tavanlarının MY) odaklanması. belirlenmesine yönelik mekanizmaların revizyonu; Gösterge Finansman: • Tüm kamu hastanelerinin kamu hastane (ii) tüm SB hastanelerinde yataklı ve ayakta hasta • SaÄŸlık Projesi (2013 MY) birlikleri olarak teÅŸkilatlandırılması ve hizmetleri için tanıya iliÅŸkin grup (DRG) ödemeleri; • IFC SaÄŸlık ÅŸirketlerine destek global bütçeden performans sözleÅŸmelerine (iii) ilaç harcamalarının azaltılması ve ilaçların Devam Eden ve Gösterge AAA Çalışmaları: göre ödeme yapılması. rasyonel kullanımının teÅŸvik edilmesi; ve (iv) aile • ESW Program Odaklı SaÄŸlık Çalışması: Aile HekimliÄŸi (2012 MY) hekimleri arasında önleyici müdahaleler ile iliÅŸkili • Program Odaklı SaÄŸlık Çalışması: Ä°laç (2013 MY) teÅŸviklerin kademeli olarak uygulamaya konulması. • WBI faaliyetleri ÃŒ Türkiye’nin saÄŸlık reformundaki deneyimlerinin bölgedeki ve dünyadaki baÅŸka ülkeler ile paylaşılması – Hükümet ile görüşülüyor. 37 Ek 1 Stratejik Tema 2: EÅŸitliÄŸin ve Kamu Hizmetlerinin Ä°yileÅŸtirilmesi CPS’in Katkıda BulunduÄŸu Ãœlke Kalkınma CPS Programının Kilometre TaÅŸları ve Çıktıları Dünya Bankası Grubu Programı Sonuçları Sonuç 6: Fırsat EÅŸitliÄŸi doÄŸrultusunda ÃŒ Ä°ÅŸyerinde Fırsat EÅŸitliÄŸini teÅŸvik etmeye yönelik Gösterge Finansman: ilerleme kaydedilmesi: cinsiyet sertiï¬?kalandırma programının geliÅŸtirilerek • IFC Cinsiyet ï¬?nansmanı • 2015 sonuna kadar en az 20 ÅŸirkete Temmuz 2012’ye kadar 11 ÅŸirkette uygulanması. Devam Eden ve Gösterge AAA Çalışmaları: yeni Fırsat EÅŸitliÄŸi Sertiï¬?kası verilmesi. ÃŒ AÅŸağıdaki yollarla kadınların kayıtlı istihdamını • ESW Program Odaklı Ä°stihdam Çalışması 2: Beceri Seviyesi BaÅŸlangıç düzeyi: 2011 yılı itibariyle sıfır. arttırmaya yönelik politika seçeneklerinin Düşük Gençlerin ve Kadınların Aktivasyonu (2013 MY) • Kadınların sahibi olduÄŸu ilave 900 küçük geliÅŸtirilmesi (i) esnek sözleÅŸmeler; (ii) istihdam • Teknik Yardım –Özel Sektörde Fırsat EÅŸitliÄŸi 1&2 (2012 MY ve ve orta büyüklükteki iÅŸletmeye göre aktivasyon programları; ve (iii) çocuk bakım 2013 MY) ï¬?nansal desteÄŸin ayarlanması. hizmetlerine eriÅŸim. • Türkiye Ä°ÅŸ Kurumu’nun (Ä°ÅžKUR) Mesleki EÄŸitim • IFC tarafından ï¬?nansman saÄŸlanan ÃŒ Yatırım ortamında kadınların önündeki engellerin Programlarının Etki DeÄŸerlendirmesi (2012 MY) KOBİ’ler yoluyla kadınlara ait 900 tespit edilmesi. KOBİ’nin desteklenmesi ile kadınların iÅŸgücüne katılımının arttırılması. Sonuç 7: Kamu hizmetlerinin ve ÃŒ Kamu kurumlarında ï¬?nansal yönetim ve Devam Eden Finansman: yönetiÅŸimin iyileÅŸtirilmesi: yönetiÅŸimin iyileÅŸtirilmesi amacıyla aÅŸağıdakiler • Orta Öğretim Projesi (2005 MY) • EÄŸitimin ï¬?nansmanı, öğretmen üzerinde odaklanan politika seçeneklerinin • TF GPF (YönetiÅŸim Ortaklık Fonu): Yeni Kamu Mali Yönetim politikaları, okul özerkliÄŸi ve hesap geliÅŸtirilmesi: Çerçevesinde TBMM ve TBMM Bütçe Komisyonu için Kapasite verebilirliÄŸi alanlarında Türkiye’nin, • EÄŸitim: (i) nesnel ve ÅŸeffaf bir eÄŸitim ï¬?nansman OluÅŸturma (2009 MY) EÄŸitim Sonuçları için Sistem sisteminin geliÅŸtirilmesi (ii) okulların mali • TF IDF (Kurumsal GeliÅŸim Fonu): İç Denetim için Kapasite DeÄŸerlendirme ve KarşılaÅŸtırma (SABER) özerkliÄŸinin arttırılması; ve (iii) eÄŸitim sisteminin OluÅŸturma sonuçları ile ölçülen durumunun diÄŸer tüm düzeylerinde hesap verebilirliÄŸin arttırılması. • TF SAFE (Hesap VerebilirliÄŸin ve Ä°tibari Ortamın ülkelere göre iyileÅŸmesi. BaÅŸlangıç • Yerel yönetimlerin ï¬?nansal yönetim yapısı ve mali Güçlendirilmesi): Sayıştay’ın Ãœst Denetim Fonksiyonunun durumu 2012’de belirlenecektir. durumu. GeliÅŸtirilmesi • 2010 PEFA puanları gibi incelenmelere • Kamu iktisadi teÅŸebbüslerinde yönetiÅŸim. Gösterge Finansman: dayalı olarak bütçenin, ÅŸeffaflığın ve • UlaÅŸtırma sektörü harcamaları. • IFC UlaÅŸtırma lojistiÄŸi yatırımları hesap verebilirliÄŸin artması. ÃŒ VatandaÅŸ Karnesi formatının hazırlanması ve • IFC Belediyelerin ï¬?nansmanı • VatandaÅŸ Karnesine dayalı olarak kamu Manisa Belediyesinin 2012 anketini kendisinin Devam Eden ve Gösterge AAA Çalışmaları: kurumları arasında daha fazla puan ï¬?nanse etmesi. • ESW Program Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim almak için güçlü bir rekabet oluÅŸması. ÃŒ Okul GeliÅŸtirme Programı (OGP) kapsamında Çalışması 3 – Kamu UlaÅŸtırma Harcamaları Gözden Geçirmesi BaÅŸlangıç durumu: 1 pilot belediye Haziran 2012’ye kadar 3.500 dezavantajlı okula yeni (2012 MY) (Manisa). Hedef: 6 belediye. hibelerin saÄŸlanması. • ESW Program Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim • KÄ°T’lerde yönetiÅŸimin iyileÅŸtirilmesi Çalışması 4 – Genel Kamu Harcamaları (2012 MY) için yeni bir KÄ°T çerçeve mevzuatının • ESW Program Odaklı EÄŸitim Çalışması: Finansman ve Hesap hazırlanması. Verebilirlik 1&2 (2012 MY ve 2013 MY) • ESW Program Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim Çalışması 4 – devamı (2013 MY) • Teknik Yardım - KÄ°T’lerde YönetiÅŸim (2012 MY) 38 Ek 1 Stratejik Tema 3: Sürdürülebilir Kalkınmanın DerinleÅŸtirilmesi CPS’in Katkıda BulunduÄŸu Ãœlke CPS Programının Kilometre TaÅŸları ve Dünya Bankası Grubu Programı Kalkınma Sonuçları Çıktıları Ãœlke Düzeyindeki Göstergeler: • 2011 Ulusal Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Eylem Planının uygulanması. • Uygulanan ve planlanan politika ve önlemler sonucunda birincil enerji yoÄŸunluÄŸunu 2023 yılına kadar 2011 yılına göre yüzde 20 azaltarak enerji verimliliÄŸinin arttırılması hedeï¬? doÄŸrultusunda ilerleme kaydedilmesi. • 2013 yılından önce onaylanacak Su Kanunu kapsamında su kaynakları yönetiminin iyileÅŸtirilmesi yoluyla iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine uyumun iyileÅŸtirilmesi. • Türkiye’nin ÅŸehirlerinin sürdürülebilirliÄŸinin arttırılması; baÅŸarımlar Entegre Kentsel GeliÅŸim Stratejisi ve Eylem Planına (KENTGES) göre ölçülecek. Devam Eden Finansman: Sonuç 8: Güvenilir ve verimli enerji arzının arttırılması; yenilenebilir enerji • Gaz Sektörü GeliÅŸtirme Projesi (2006 MY) kaynaklarının daha fazla kullanılması ve • Elektrik Dağıtım Rehabilitasyon Projesi (2007 MY) uygulanmakta olan iklim eylemlerinin ÃŒ Enerji VerimliliÄŸi Stratejisinin kabul edilmesi. • Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji VerimliliÄŸi Projesi (2009 MY) arttırılması: ÃŒ Mevcut binalarda enerji verimliliÄŸini arttırma • GüneydoÄŸu Avrupa Enerji TopluluÄŸu (ECSEE) APL6 Projesi (2011 MY) • 2015 yılına kadar en az 10.000 MW eylem planının 2014 yılına kadar geliÅŸtirilmesi. • TF CTF (Temiz Teknoloji Fonu): Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji VerimliliÄŸi Projesi (2009 MY) yeni üretim kapasitesinin eklenmesiyle ÃŒ Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Eylem Planının uygulanmaya • TF IFC GeoFund (Jeotermal Enerji GeliÅŸtirme Programı): Teknik Yardım (2011 MY) güvenilir ve verimli enerji arzının baÅŸlanması. arttırılması. ÃŒ Sera gazı salımlarına yönelik piyasa esaslı • TF PMR (Piyasa Hazırlık Ortaklığı): Karbon Piyasaları GiriÅŸimleri Gösterge Finansman: • 2009 yılında yüzde 18 olan yenilenebilir mekanizmanın kabul edilmesi. enerji kaynaklarından elektrik üretiminin ÃŒ Türkiye’nin enerji verimliliÄŸinin ve yenilenebilir • Üçüncü Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji sektörü (ESES) Kalkınma Politikası Kredisi (2012 MY) toplam elektrik üretimi içindeki payının enerjinin arttırılması ve “iklim eylemininâ€? olası bir • Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji VerimliliÄŸi Ek Finansmanı (2012 MY) 2015 yılında %30 veya daha yükseÄŸe odak alanı olarak kabulü yoluyla ‘sürdürülebilir çıkarılması. kalkınma’ vizyonunun uygulanmasına yönelik • Özel Sektör Enerji VerimliliÄŸi (2013 MY) • IFC’nin portföy ÅŸirketleri yoluyla 2015 politika seçeneklerinin geliÅŸtirilmesi. • IFC Sürdürülebilir enerji ï¬?nansmanı MY’na kadar yaklaşık 6 milyon elektrik • IFC Yenilenebilir enerji projelerine ï¬?nansman (jeotermal, hidro ve rüzgar) tüketicisine ulaÅŸması BaÅŸlangıç düzeyi: • IFC Gaz dağıtım projelerine ï¬?nansman Devam Eden ve Gösterge AAA Çalışmaları: 2011 MY itibariyle 2,6 milyon tüketici. • Teknik Yardım – Enerji VerimliliÄŸi ve Yenilenebilir Enerji (2013 MY) • Bölgesel AAA: MaÅŸrek Elektrik Åžebekelerinin Senkronizasyonuna Yönelik Beklentilerin DeÄŸerlendirilmesi ve Yol Haritası (daha sonra belirlenecek) ÃŒ AB ile Çevre faslı üzerindeki müzakereler 2009 Sonuç 9: Çevre yönetiminin ve iklim Devam Eden Finansman: yılında açılmıştır ve devam etmektedir. deÄŸiÅŸikliÄŸine uyumun güçlendirilmesi: • Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi + GEF Projesi (2004 MY) ÃŒ Çevresel Etki DeÄŸerlendirme ile ilgili olarak • “Çevre Kanunu Uyarınca Alınması 97/11/EC ve 2003/35/EC sayılı direktifler ile • TF GEF3 Tam Ölçekli Proje: Türkiye Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi (2005 Gereken Ä°zinler ve Ruhsatlar MY) deÄŸiÅŸtirilen 85/337/EEC sayılı direktiï¬?n ulusal YönetmeliÄŸineâ€? tabi tüm ÅŸirketlerin • TF PROFOR (Orman Programı): Türkiye’de Su Havzası Rehabilitasyon Yatırımlarının mevzuata aktarılması ve uygulanması. yüzde 50’sinin, sertiï¬?kalı çevre görevlileri Hedeflenmesine Destek (2009 MY) ÃŒ ÇED yönetmeliÄŸinin uygulanması yoluyla çevresel istihdam etmesi. Gösterge Finansman: karar verme sürecinde ÅŸeffaflığın ve halkın • Su havzası yönetiminin iyileÅŸtirilmesi: katılımının arttırılması. ÇED kararlarının Çevre ve • Üçüncü Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji sektörü (ESES) Kalkınma (a) Su Çerçeve Direktiï¬?nde belirtilen Politikası Kredisi (2012 MY) Åžehircilik Bakanlığı’nın web sitesinde açıklanması. esaslar dikkate alınarak Türkiye’nin • Sürdürülebilir Åžehirler/ Afet / Su Havzası / Enerji Alanları (2014-15 MY) ÃŒ Ä°l müdürlüklerinde çevresel izinlerin verilmesi, 25 nehir havzası için koruma eylem • IFC Madencilik sektöründe Türkiye’nin sınır bölgelerindeki küçük arama ÅŸirketlerine öz izlenmesi ve denetimi ile ilgili entegre bir sistemin planlarının hazırlanması. sermaye yatırımları kurulması. BaÅŸlangıç Durumu: 2009 yılında 4 havza; Devam Eden ve Gösterge AAA Çalışmaları: ÃŒ Ulusal Su Havzaları Yönetim Stratejisinin Yüksek Hedef: 2012 sonuna kadar en az 20 havza. • ESW Rio+20/Daha Temiz Ãœretim (2012 MY) Planlama Kurulu tarafından kabul edilmesi ve Durum: 2011 sonu itibariyle 15 havza. • ESW Yeni Ãœlke Ekonomik Memorandumu (daha sonra belirlenecek) (2013 MY) uygulanmaya baÅŸlanması. (b) Su havzası ıslahına tabi tutulan alanın • Teknik Yardım - Gıda GüvenliÄŸi Program Odaklı Teknik Yardım Çalışması (2012 MY) ÃŒ Mevzuatın, nehir havzalarında su kullanan tesisler arttırılması: Gösterge proje tasarımına • Teknik Yardım - Ulusal Afet Riskini Azaltma Çalışması (2012 MY) için kümülatif etki deÄŸerlendirmesini içerecek dayalı olarak belirlenecek. • Teknik Yardım - Ulusal Su Havzası Yönetim (2012 MY) ÅŸekilde güncellenmesi. 39 Ek 1 Stratejik Tema 3: Sürdürülebilir Kalkınmanın DerinleÅŸtirilmesi CPS’in Katkıda BulunduÄŸu Ãœlke CPS Programının Kilometre TaÅŸları ve Dünya Bankası Grubu Programı Kalkınma Sonuçları Çıktıları Sonuç 10: Türkiye’deki ÅŸehirlerin ÃŒ AÅŸağıdaki amaçlar için kilit kentsel Devam Eden Finansman: sürdürülebilirliÄŸinin arttırılması: alanlar ile ilgili programın geliÅŸtirilmesi • Belediye Hizmetleri Projesi (2005 MY) + Ek Finansman (2010 MY) • Belediye Hizmetleri Projesi ve tartışılması: (i) kentsel ulaşım ve konut • Ä°stanbul Deprem Riskini Azaltma ve Acil Durum Hazırlık Projesi (2005 MY) kapsamındaki dört pilot ilde ilave olanaklarının iyileÅŸtirilmesi; (ii) ÅŸehirlerde + Ek Finansman (2010 MY) 420.000 kiÅŸinin daha su temini, ï¬?nansal kapasite de dahil olmak üzere • Tapu ve Kadastro Modernizasyon Projesi (2008 MY) çöp toplama ve kanalizasyon kapasite oluÅŸturmanın yaygınlaÅŸtırılması; • MIGA Ä°stanbul Metrosu da dahil olmak üzere altyapı projelerine garanti gibi temel kentsel hizmetlere (iii) uluslararası deneyimlere dayalı saÄŸlanması eriÅŸiminin saÄŸlanması. olarak ÅŸehirlerin sürdürülebilirliÄŸinin • TF GFDRR (Küresel Afet Azaltma ve Yeniden Yapılandırma Fonu): Afet • Dört pilot ÅŸehrin, enerji ve yaÅŸanabilirliÄŸinin izlenmesi; ve (iv) Riskini Azaltma ve Hazırlık (2009 MY) verimliliÄŸinin arttırılması, karbon ÅŸehirlerdeki çevre ve enerji verimliliÄŸi • TF PPIAF (Kamu-Özel Altyapı Danışma Fonu): Sürdürülebilir Åžehirler salımlarının azaltılması ve/ yatırımlarının Ä°ller Bankası aracılığıyla (Belediye Kredi Derecelendirme Ä°ÅŸlemlerinin Yapılandırması) veya ï¬?nansal sürdürülebilirliÄŸin ï¬?nanse edilmesi. Gösterge Finansman: arttırılması yoluyla Sürdürülebilir ÃŒ Åžehirlerin enerji verimliliÄŸi standartlarını • Sürdürülebilir Åžehirler/ Afet / Su Havzası / Enerji Alanları (2014-15 MY) Åžehirler Endeksi performans bina izinlerine ve inÅŸaat ruhsatlarına dahil • IFC Belediye ï¬?nansmanı hedeflerini karşılaması. etmeleri konusunda desteklenmesine Devam Eden ve Gösterge AAA Çalışmaları: • Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesi yönelik politika seçeneklerinin • ESW Sürdürülebilir Åžehirler 1&2 (2012 MY ve 2013 MY) sınırları içerisindeki toplam en geliÅŸtirilmesi. az 750 kamu binasının büyük bir ÃŒ 2013 yılına kadar beÅŸ öncelikli ildeki depreme karşı güçlendirilmesi/ (Ankara, Antalya, Ä°stanbul, Ä°zmir ve yeniden inÅŸası - 2011 itibariyle 595 Gaziantep) en az 4 milyon parsel için tapu bina. ve kadastro bilgi sistemlerinin sayısal olarak eriÅŸilebilir hale getirilmesi. ÃŒ ÅžehirleÅŸme politikasının geliÅŸtirilmesinin desteklenmesi. ÃŒ Türkiye’nin sanayi sektörlerinde daha temiz üretime geçiÅŸ vizyonunun uygulanması için politika seçeneklerinin geliÅŸtirilmesi. 40 Ek 2 MAKROEKONOMÄ°K EK Son Ekonomik GeliÅŸmeler24 1. GSYH’nin yüzde 5,7 küçüldüğü ve bankalar için oldukça maliyetli bir yeniden sermayelendirme iÅŸleminin gerçekleÅŸtirildiÄŸi 2001 bankacılık krizinden sonra, Türkiye uyumlu yapısal reformlardan oluÅŸan bir süreç baÅŸlatmıştır. Reformlar oldukça geniÅŸ kapsamlıydı ve maliye yönetimini ve kamu mali yönetimini iyileÅŸtirmeyi, bankacılık denetleme fonksiyonunun güçlendirilmesini, kapsamlı bir sosyal güvenlik reformunun uygulamaya konulmasını, makroekonomik yönetim çerçevesinin yeniden yapılandırılmasını amaçlıyordu ve bu çerçevede bağımsız bir TCMB’nin enflasyon hedeflemesinden sorumlu olması öngörülüyordu. 2. GeçtiÄŸimiz on yıllık dönemde Türkiye’nin makroekonomik politikaları ve yapısal reformları saÄŸlam bir ekonomik büyüme saÄŸlamıştır. 2001 ile 2010 arasında reel GSYH yüzde 50 artmıştır ve 1990’larda yüzde 4 olan ortalama büyüme oranı 2003-07 döneminde neredeyse yüzde 7 olmuÅŸtur. 2008-2009 küresel krizinin sonrasında büyüme oranı tekrar hızla yükselmeye baÅŸlamıştır ve 2010 yılında yüzde 9, 2011 yılının ilk üç çeyreÄŸinde ise yüzde 9,6 olarak gerçekleÅŸmiÅŸtir. 2002 yılından bu yana kiÅŸi başına gelir neredeyse üç kat yükselmiÅŸ ve ÅŸu anda 10.067 ABD$ düzeyindedir. 2004-2010 döneminde kamu sektörünün ortalama faiz dışı dengesi GSYH’nin yüzde 2,8’i oranında gerçekleÅŸmiÅŸtir ve 2008-09 küresel krizi sonrasında haï¬?f bir artış olmakla birlikte gayrisaï¬? kamu borcunun GSYH’ye oranı 2002 yılında yüzde 73,4 iken 2010 yılında yüzde 45’e düşürülmüştür. Enflasyon yüzde 70’ler gibi yüksek bir düzeyde iken yüzde 10’un altına düşürülmüştür. SaÄŸlıklı ihracat artışı (2004-10 döneminde yıllık yüzde 13) dışsal kırılganlıkların sınırlanmasına katkıda bulunmuÅŸtur. Güçlü rezerv oluÅŸumu ile birlikte, tüm önemli kredi derecelendirme kuruluÅŸlarının 2008 sonrasındaki not artırımları ve görünüm revizyonları ülkenin beklentilerindeki iyileÅŸmeleri göstermiÅŸtir. En son olarak, Eylül 2011’de S&P Türkiye’nin yerel para birimi cinsindeki puanını bir derece yükselterek BBB- olarak belirlemiÅŸtir. Kasım 2011’de Fitch Türkiye’nin ülke kredi notu görünümünü pozitiften duraÄŸana çevirirken kredi notunu BB+ olarak korudu; bu makroekonomik istikrar ile yaklaÅŸan yakın vadeli riskleri yansıtmaktadır (bakınız aÅŸağıdaki bölüm). 3. Hükümet 2008-2009 küresel krizi sırasında geniÅŸlemeci makroekonomik politikalar benimsemiÅŸtir. 2009 yılında Türkiye’nin GSYH’si kısa süreli ancak keskin bir ÅŸekilde düşmüştür (yüzde 4,8); bu yatırımcı ve tüketici güveninin güçlü bir kötüleÅŸmesinin ve dış talepte ve sermaye giriÅŸlerinde bir düşüşün yansımasıdır. Ä°hracat daha az etkilenmesine raÄŸmen ithalatın iç talepteki keskin yavaÅŸlama ya tepki vermesi sonucunda cari açıkta önemli bir azalma olmuÅŸtur. 2008 yılında GSYH’nin yüzde 2,3’ü (17 milyar ABD$) düzeyinde olan yabancı doÄŸrudan yatırım önemli bir ÅŸekilde yavaÅŸlayarak 2009 yılında yüzde 1,1’e (6,9 milyar ABD$) düşmüştür. Ä°ÅŸsizlik Åžubat 2009’da 2008’in aynı ayına göre yüzde 35’lik bir artışla yüzde 16,1’e ulaÅŸarak rekor kırdı. Yetkililer bankacılık sektöründe güveni ve likiditeyi korumak için hızlı bir ÅŸekilde harekete geçtiler (rezerv gerekliliklerinin düşürülmesi, ve “kör aracıâ€? kredi olanağının sunulması gibi yollarla) ve bir dizi istihdam önlemleri ile birlikte mali teÅŸvikleri uygulamaya koydular. Ekim 2008 ile Kasım 2009 arasında, gecelik faiz oranları kümülatif olarak 10,25 puan düşürülmüştür. Genel kamu mali açığı, temel olarak otomatik istikrar saÄŸlayıcı önlemlerin (Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan bütçe transferlerinin GSYH’nin yaklaşık yüzde 1,8’i kadar arttırılması gibi) devreye sokulması sebebiyle 2008 yılındaki GSYH’nin yüzde 1,6’sı düzeyinden 2009 yılında yüzde 5,5’e yükselmiÅŸtir. GeniÅŸlemeci politikaların da etkisiyle, iÅŸsizlik oranı 2009 ortasında zirveye çıkmıştır ve GSYH 2009’un son çeyreÄŸinde toparlanmaya baÅŸlamıştır. 4. Küresel likidite ve Türkiye’nin saÄŸlıklı bilançoları sayesindeki hızlı kredi artışının25 ve yüksek sermaye giriÅŸlerinin de etkisiyle, Türkiye’nin GSYH’sı 2010 yılında yüzde 9 ve 2011 yılının ilk üç çeyreÄŸinde yüzde 9,6 oranında büyümüş ve 2009 resesyonu atlatılmıştır. GSYH ÅŸu anda kriz öncesindeki zirve düzeyinden neredeyse yüzde 10 daha yüksektir. Son iki yıl içerisindeki büyümenin baÅŸlıca itici güçleri, tarihi düzeyde düşük faiz oranlarının etkisiyle özel sektörün yatırım talebi ve iç tüketim olmuÅŸtur. 2010 yılında ekonomik büyüme yüzde 9 olarak gerçekleÅŸmiÅŸtir ve bu büyümede özel tüketim ve özel yatırımlar önemli bir paya sahip olmuÅŸtur (her biri yaklaşık 5 puanlık bir paya sahip olmakla birlikte, net ihracat negatif bir 24 Son ekonomik geliÅŸmelerin bir graï¬?k gösterimi için, bakınız Åžekil 2-15. 25 Yıllık baza getirilmiÅŸ haftalık kredi artışı Ocak 2011’de yüzde 50 ile zirveye ulaÅŸmıştır. Ek 2 41 katkıda bulunmuÅŸtur; bakınız Tablo 1). Yurt içi tasarrufların çok düşük olması ve bunun yanında Türkiye’nin bilançolarının saÄŸlıklı olması ve bazı ileri ekonomilerdeki parasal gevÅŸemeler gibi etkenlerle, büyüme ithalatı ï¬?nanse etmeye yönelik kısa vadeli sermaye giriÅŸlerine dayalı olmuÅŸtur (çoÄŸunluklu bankacılık sistemi aracılığıyla), bu arada Yabancı DoÄŸrudan Yatırım (YDY) ise düşük düzeyde kalmıştır. Bu durumda cari açığın artmasına önemli ölçüde katkıda bulunmuÅŸtur. 5. Yüksek orandaki ithalat artışı (özellikle sermaye mallarının ve ara malların ithalatı) Türkiye’nin cari açığında hızlı bir yükseliÅŸe sebep olmuÅŸtur ve 2009 yılında son sekiz yıllık dönemin en düşük seviyesinde iken 2011 yılında tarihi derecede yüksek düzeylere ulaÅŸmıştır. 2009 yılında 14 milyar ABD$ (GSYH’nin yüzde 2,3’ü) olan cari açık, 2010 yılında 47,1 milyar ABD$’na (GSYH’nin yüzde 6,4’ü) ve Kasım 2011 itibariyle son 12 aylık bazda 77,8 milyar ABD$’na (GSYH’nin yüzde 9,8’i) yükselmiÅŸtir. Ayrıca, cari açığın ï¬?nansman bileÅŸiminde kötüleÅŸme yaÅŸanmıştır; toplam giriÅŸlerde yabancı doÄŸrudan yatırımların payı 2007’deki yüzde 45 düzeyinden 2011 yılında yüzde 18’e düşmüştür (Åžekil 1). Ticaret açığının önemli bir kısmı enerjiden kaynaklanıyor olmakla birlikte (son yıllarda GSYH’nin ortalama yüzde 5’i), enerji dışı denge kötüleÅŸmeye önemli ölçüde katkıda bulunmuÅŸtur. Özel sektör cari açığın büyük bir kısmını oluÅŸturmuÅŸ ve buna paralel olarak özel sektörün dış borcu da 2008 yılındaki 188 milyar ABD$ düzeyinden 2011 yılında 202,2 milyar ABD$’na yükselmiÅŸtir. Cari açık ï¬?nansmanının yüksek düzeyi ve kısa vadeli yapısı yakın gelecekte devam edecek gibi görünmektedir. Bununla iliÅŸkili olarak, küresel ï¬?nansal piyasalarda artan riskten kaçınma eÄŸiliminin Türkiye’yi etkilemesi halinde, büyümede önemli bir yavaÅŸlama riski de ortaya çıkacaktır. Åžekil 1. Sermaye GiriÅŸlerinin BileÅŸimi milyon ABD$ 80000 70000 60000 50000 40000 30000 20000 10000 0 2006 2007 2008 2009 2010 2011 (Oca-Eki) -10000 <ŦÆ?Ä‚sĂĚĞůÅ?ǀĞWŽƌƞƂLJ'Å?ÆŒÅ?ƔůĞƌÅ? YDY KƌƚĂǀĞhnjƵŶsĂĚĞůÅ?'Å?ÆŒÅ?ƔůĞƌǀĞEĞƚ,ĂƚĂǀĞƚůĂŵĂůĂƌ Kaynak: TCMB. 6. Ä°ÅŸgücüne katılım oranının yükselmesinin etkisiyle de olsa, iÅŸsizlik oranı kriz öncesi seviyelerin altına inmiÅŸtir ancak hâlâ yüksektir. Åžubat 2009’da yüzde 16’yı aÅŸarak zirveye ulaÅŸan mevsimsel olarak düzeltilmiÅŸ iÅŸsizlik oranı istikrarlı bir ÅŸekilde düşerek Ekim 2011’de yüzde 9,1 olarak gerçekleÅŸmiÅŸ ve kriz öncesi düzeylerin de altına inmiÅŸtir. Bununla birlikte, Türkiye’deki açık iÅŸsizlik mutlak bazda yüksektir ve Türkiye iÅŸgücü piyasası düşük aktivite oranları ve yüksek kayıt dışı istihdam oranları ile karakterizedir. 2010 itibariyle çalışma çağındaki (15-64 yaÅŸ) kadınlar arasındaki istihdam oranı OECD ve Avrupa ve Orta Asya ülkeleri arasında en düşük orandır. Ayrıca, her ne kadar kayıt dışı istihdam biraz azalsa da bunların yaklaşık yüzde 40’ı da kayıt dışı sektörde çalışmaktadır. 42 Ek 2 Tablo 1: Bazı Makroekonomik Göstergeler (2005-2011) 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Tah. Büyüme (%) 8.4 6.9 4.7 0.7 -4.8 9.0 8.0 Büyümeye Katkı Oranları (yüzde) Tüketim 5.8 4.1 4.4 0.0 -0.8 5.0 6.3 Özel 5.6 3.3 3.8 -0.2 -1.6 4.7 5.5 Gayrisaï¬? Sabit Sermaye OluÅŸumu 3.9 3.2 0.8 -1.5 -4.5 6.0 4.8 Özel 3.1 3.1 0.6 -2.0 -4.4 5.4 4.4 Net Ä°hracat -1.4 -0.3 -1.2 1.9 2.7 -4.4 -3.0 Ä°hracat 1.9 1.6 1.8 0.7 -1.3 0.9 1.4 Ä°thalat -3.3 -1.9 -3.0 1.2 4.0 -5.2 -4.4 Stok DeÄŸiÅŸimi 0.1 -0.1 0.6 0.3 -2.3 2.4 -0.1 GSYH (milyar ABD$) 481.5 526.4 648.6 742.1 616.7 734.9 791.5 Tüketim (GSYH’nin %’si olarak) 83.1 82.5 83.8 82.3 85.8 85.3 86.2 Yatırım (GSYH’nin %’si olarak) 20.4 22.4 21.4 22.1 15.3 20.2 23.0 Yurt İçi Tasarruf (GSYH’nin %’si olarak) 15.9 16.6 15.5 16.8 13.2 13.9 13.3 Kredi Artışı (%) 56.8 40.2 27.9 29.8 7.1 33.7 29.5 Ä°ÅŸsizlik Oranı (%) 10.6 10.2 10.3 11.0 14.0 11.9 9.8* TÃœFE Enflasyonu (%) (dönem sonu) 7.7 9.7 8.4 10.1 6.5 6.4 10.5* Genel Kamu Geliri/GSYH, % 32.9 34.8 33.6 32.9 34.6 35.5 36.9 Genel Kamu Gideri/GSYH, % 33.0 33.4 33.8 34.6 40.1 38.4 38.1 Genel Kamu Dengesi/GSYH, % -0.1 1.4 -0.2 -1.6 -5.5 -2.9 -1.2 Kamu Sektörü Faiz Dışı Fazlası/GSYH, % 5.0 4.5 3.2 1.6 -1.0 0.8 1.2 1 Gayrisaï¬? Kamu Borcu/GSYH 54.1 48.2 42.2 42.9 48.9 45.0 40.2 Gayrisaï¬? Dış Borç /GSYH 35.3 39.5 38.5 37.8 43.6 39.5 41.3 Ä°hracat Artışı (f.o.b.) 16.3 16.4 25.4 23.1 -22.6 11.5 18.5* Ä°thalat Artışı (c.i.f.) 19.7 19.5 21.8 18.8 -30.2 31.7 29.8* Cari Açık (milyar ABD$) 22.3 32.2 38.4 42.0 14.0 47.1 77.2* Cari Açık/GSYH (%) 4.6 6.1 5.8 5.7 2.3 6.4 9.8 Rezervler (milyar ABD$) (altın dahil) 50.2 60.7 74.7 72.9 74.8 86.0 88.2* Rezervler (ithalat ayı olarak) 5.2 5.2 5.3 4.3 6.4 5.6 4.4* Kaynak: Hazine MüsteÅŸarlığı, Kalkınma Bakanlığı, BDDK, TCMB, TÜİK, seçilen 2011 deÄŸiÅŸkenleri için Banka tahminleri. 1 Hazine MüsteÅŸarlığı tanımlı gayrisaï¬? kamu borcu, AB tanımlı genel kamu borç stokundan farklılık göstermektedir. Bu fark, AB tanımlı borcun aÅŸağıdaki düzeltme kalemlerinden kaynaklanmaktadır: (i) sıfır kuponlu menkul kıymetlerin üzerinde yazılı deÄŸer üzerinden kaydedilmesi; (ii) TÃœFE endeksli tahviller için enflasyon deÄŸiÅŸiminin dahil edilmesi; (iii) Hazine tarafından tedavüle sürülen bozuk paraların dahil edilmesi; ve farklı kamu kurumlarının elinde bulundurduÄŸu devlet tahvillerinin çıkarılması, (iv) KÄ°T’lerin borç stoklarının çıkarılması. *gerçekleÅŸen 7. Yüksek büyüme temel mali dengedeki iyileÅŸmelerin devam etmesini saÄŸladı; ancak faiz dışı harcamalar hâlâ kriz öncesi seviyelerin üzerinde. 2009 yılında GSYH’nin yüzde 5,5’i düzeyinde olan genel kamu mali açığı 2011 yılında tahmini olarak yüzde 1,2’ye düşmüştür ve kamu borcunun GSYH’ye oranı 2008 yılında kriz ile iliÅŸkili olarak yaÅŸanan artıştan sonra tekrar aÅŸağı yönlü olarak seyretmeye baÅŸlamıştır. Mali açıktaki azalma vergi gelirlerinin güçlü döngüsel yapısını yansıtmaktadır, ancak uygulamaya konulan kapsamlı bir vergi yeniden yapılandırma programı ve faiz giderlerindeki azalma da buna katkıda bulunmuÅŸtur. Bununla birlikte, faiz dışı giderler kriz öncesi düzeylerin önemli ölçüde üzerindedir ve bunun temel sebepleri yüksek sermaye yatırımları, ücret ve emeklilik maaşı giderleridir. Son yıllarda yapısal bir gevÅŸeme olmuÅŸtur Ek 2 43 ve 2007 yılında yapısal faiz dışı fazla GSYH’nin yüzde 1,3’ü kadar iken, 2011 yılında tahmini olarak GSYH’nin yaklaşık yüzde 1’i kadar bir açık gerçekleÅŸmiÅŸtir. 8. Zor politika ödünleÅŸimleri ile karşı karşıya kalan TCMB ‘alışılmışın dışında’ bir politika uygulamış ve 2011 yılının sonlarında sıkılaÅŸtırıcı bir konuma geçmiÅŸtir. Zayıf bir küresel ekonomi ve 2010 yılındaki yüksek sermaye giriÅŸlerinden ve Lira üzerindeki yukarı yönlü baskıdan 2011 yılında azalan sermaye giriÅŸlerine ve Lira üzerindeki aÅŸağı yönlü baskıya geçiÅŸ, zor ekonomik politika ödünleÅŸimleri ortaya koymuÅŸtur. 2010 yılının sonlarında, hızla artan sermaye giriÅŸleri karşısında TCMB ‘alışılmışın dışında’ bir para politikası benimseyerek gecelik faiz oranlarını düşürmüştür. Bunun amacı, bir yandan yurt içi kredileri kısmaya yönelik olarak rezerv gerekliliklerini arttırırken aynı zamanda portföy yatırımcılarını lira cinsinden varlıklarda kısa vadeli ‘faiz arbitrajı’ pozisyonu almaktan caydırmaktı. Bunun sonucunda lira önemli ölçüde zayıflarken, Haziran 2011’de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından makro-ihtiyati çerçevede önlemlerin uygulamaya konulması ile birlikte kredi artışında bir yavaÅŸlama baÅŸlamıştır. Küresel ekonomi ile ilgili endiÅŸeleri ve yurt içinde bir yavaÅŸlamanın ilk göstergelerini dikkate alan TCMB, AÄŸustos 2011 başında politika faiz oranını 50 baz puan düşürdü. 9. Enflasyonda yaÅŸanan artış (temel olarak Kasım 2010’dan bu yana kümülatif olarak yüzde 30’a ulaÅŸan deÄŸer kaybının bir yansıması olarak) karşısında, TCMB Ekim 2011 ortalarından itibaren para politikasında bir sıkılaÅŸmaya gitmiÅŸtir. TCMB, diÄŸerlerinin yanında gecelik borç verme oranlarını düşürmüş ve yüksek miktarlı döviz satış ihalelerine ve doÄŸrudan müdahalelere baÅŸlamıştır. Sonuç olarak, Aralık 2010’da yüzde 6,5 olan bankalar arası gecelik faiz oranı Aralık 2011’de yüzde 11,2’ye yükselmiÅŸtir ve yine aynı dönemde gösterge niteliÄŸindeki devlet tahvili faiz oranı yüzde 7,11’den yüzde 11,04’e yükselmiÅŸtir. 10. Türkiye’nin EMBI ülke farkı toplam yükselen piyasa endeksini aÅŸmayı sürdürmüştür. Kriz sonrasındaki 889 baz puan düzeyinden (27 Ekim 2008) Kasım 2009 sonu itibariyle 265 baz puana düşmüş ve neredeyse kriz öncesi seviyelere dönmüştür. Kasım 2010 ortasında Türkiye’nin EMBI farkı 159 baz puana düşmüş, ancak Kasım 2011 sonu itibariyle tekrar 352 baz puana yükselmiÅŸtir (ancak yine de yükselen piyasalar için geçerli olan 413 baz puanlık EMBI küresel farkının altındadır). Orta Vadeli Ekonomik Beklentiler 11. Büyümenin 2012 yılında önemli ölçüde yavaÅŸlaması ve orta vadede toparlanarak yıllık yaklaşık yüzde 5 seviyelerine ulaÅŸması beklenmektedir. Yıllık bazdaki haftalık kredi artış oranı Aralık 2011 ortasında yüzde 23’e düşmüştür ve bu oran Ocak 2011’de ulaÅŸtığı zirve olan yüzde 50 düzeyinin yarısından daha azdır. Kredi artışındaki yavaÅŸlama ve iç ve dış talepteki düşüş ile birlikte, büyümenin 2011 yılının son çeyreÄŸinde yavaÅŸladığı ve yıllık büyümeyi yüzde 8’ler civarına çektiÄŸi tahmin edilmektedir. Reel GSYH artışının 2012 yılında yavaÅŸlayarak yaklaşık yüzde 3 olarak gerçekleÅŸmesi beklenmektedir. 2012 sonrasındaki orta vadeli makroekonomik görünüm daha olumludur ve Hükümet’in Orta Vadeli Programı doÄŸrultusunda özel sektörün başını çektiÄŸi güçlü bir iç talep ile birlikte yıllık yaklaşık yüzde 5’lik bir GSYH artışı öngörülmektedir. Öngörülen bu büyüme orta vadede yüzde 5-6 civarındaki cari açığı ï¬?nanse etmeye yönelik sermaye giriÅŸlerine dayanmaktadır. 12. Bu büyüme seyri Türkiye’nin henüz tamamlanmamış yapısal reform gündemindeki ilerlemenin sürdürülmesi koÅŸuluna dayandırılmıştır. Bu reformlar arasında yeni ticaret kanununun ve borçlar kanununun uygulanması; iÅŸgücü piyasası reformu; uzun vadeli mali tasarrufları arttırmaya yönelik önlemler; ve elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması ve enerji verimliliÄŸinin arttırılması yoluyla ithal yakıta olan bağımlılığın azaltılmasına yönelik önlemler yer almaktadır. Yapısal reformların, artan rekabet gücünün ve küresel büyümedeki artışın etkisiyle ve yükselen yurt içi tasarrufların desteÄŸiyle, cari açığın dönem sonrasındaki yıllarda daralması beklenmektedir. 13. OVP mali dengelerde kademeli iyileÅŸmeler öngörmektedir. Kamu sektörü tarafında, Tablo 2 2009 yılında yüzde 1,0 olan kamu sektörü faiz dışı açığının 2014 yılında yüzde 1,4’lük bir faiz dışı fazlaya 44 Ek 2 dönüşeceÄŸini göstermektedir. Buna paralel olarak, 2009 yılında yüzde 5,5 açık veren genel kamu dengesinin 2014 yılında yüzde 0,5’lik bir açık vermesi öngörülmektedir. Mevcut küresel ekonomik belirsizlikler göz önüne alındığında, yetkililerin ihtiyatlı kalmaya devam etmesi ve mali politikadan sapmaları önlemeleri gerekmektedir. Bu, mevcut deÄŸiÅŸken ortamda hızlı bir ÅŸekilde artabilecek risklerin sınırlanmasına, yatırımcı güveninin güçlendirilmesine ve toplam talebin ılımlı düzeylerde tutulmasına yardımcı olacaktır. 14. 2012-14 dönemindeki mali uyarlamalar temel olarak harcama önlemlerinden gelecektir. 2009 yılında yaklaşık yüzde 40 düzeyinde olan genel kamu harcamalarının GSYH içindeki payının 2014 yılında yaklaşık olarak yüzde 36,8’e düşeceÄŸi ve borçlanma gereksinimi azaltacağı öngörülmektedir. OVP döneminde harcamalarda öngörülen azalmanın, (temel olarak mal ve hizmet harcamalarındaki kısıntı yoluyla) cari harcamalardaki azalmadan ve (dengesindeki iyileÅŸmeden dolayı) Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılacak cari transferlerdeki azalmadan kaynaklanması öngörülmektedir. Tablo 2: Orta Vadeli Makroekonomik Projeksiyonlar ve Hedefler 2012 2013 2014 2015 2016 Büyüme (%) 2.9 4 5 5 5 Büyümeye Katkı Oranları (yüzde) Tüketim 2.5 3.2 3.6 3.4 3.3 Özel 2.3 2.9 3.3 3.3 3.2 Gayrisaï¬? Sermaye OluÅŸumu 1 1.7 2.2 2.3 2.3 Özel 0.8 1.2 1.9 2.1 2.2 Net Ä°hracat -0.5 -0.9 -0.8 -0.7 -0.6 Ä°hracat 1.7 1.5 2 2.1 2.4 Ä°thalat -2.2 -2.4 -2.8 -2.8 -3 TÃœFE Enflasyonu (%) (dönem sonu) 7 5.2 5 5 5 Genel Kamu Gelirleri/GSYH, % 36.4 36.5 36.3 36 36 Genel Kamu Giderleri/GSYH, % 37.4 37.2 36.8 36.5 36.4 Genel Kamu Dengesi/GSYH, % -1 -0.7 -0.5 -0.5 -0.4 Kamu Sektörü Faiz Dışı Dengesi/GSYH, % 1.3 1.1 1.4 1.7 1.9 1 Gayrisaï¬? Kamu Borcu/GSYH 38.4 37 35.2 33.2 31.2 Gayrisaï¬? Dış Borç/GSYH 42.6 43.0 42.6 41.8 41.1 Cari Açık (milyar ABD$) 63.7 66 66.4 64.9 61.1 Cari Açık/GSYH (%) 7.6 7.3 6.9 6.3 5.6 Rezervler (milyar ABD$) (altın dahil) 90.4 91.9 95.1 97.1 100.8 1 Dünya Bankası uzmanlarının toplam kamu borç stokuna (OVP’da belirtilen AB tanımlı genel kamu borç stoku ile uyumlu olarak) ve gayrisaï¬? dış borç stokuna iliÅŸkin tahminleri. Kaynak: Dünya Bankası Uzmanları Projeksiyonları 15. Dış ï¬?nansman ihtiyaçları 2012-16 döneminde yüksek düzeyini sürdürecektir (Tablo 3). Türkiye, özelleÅŸtirme çabaları ve birleÅŸme ve edinim potansiyeli göz önüne alındığında daha fazla YDY çekecek bir pozisyonda olmalıdır. BaÅŸlangıçtaki net YDY giriÅŸinin 2012 yılında 13 milyar ABD$’na ve 2016 yılında 18,1 milyar ABD$’na yükselmesi öngörülmektedir. Benzer ÅŸekilde, net portföy akışlarının da devam eden Eurobond ihraçları ve iÅŸ piyasanın ï¬?nansmanı arttırma potansiyeli ile tutarlı olarak pozitif olacağı varsayılmaktadır. Bununla birlikte, burada varsayılandan (100 ABD$) daha yüksek petrol ï¬?yatlarının belirli bir süre devam etmesi ilave dış ï¬?nansman gereklilikleri doÄŸuracaktır - bu önümüzdeki dönemde yakından takip edilmesi gereken bir risktir. Petrol ï¬?yatlarındaki 10 ABD$’lık bir artış cari açığı GSYH’nin tahmini olarak yüzde 0,4- 0,5’i kadar yükseltecektir ve büyüme oranının 0,2-0,3 puan daha düşük gerçekleÅŸmesine yol açacaktır. Ek 2 45 Tablo 3: Dış Finansman Projeksiyonları (milyar ABD$) 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 Gayrisaï¬? ï¬?nansman gereksinimi 82.9 61.2 92.9 118.6 102.5 102.3 101.3 95.8 89.9 Cari açık 42.0 14.0 47.1 77.2 63.7 66.0 66.4 64.9 61.1 Eurobond geri ödemeleri 3.4 1.9 2.6 1.7 2.5 1.6 3.3 3.8 4.6 Orta ve uzun vadeli borç 37.5 45.3 43.2 39.7 36.3 34.7 31.6 27.0 24.3 amortismanı Kamu sektörü 5.4 3.9 5.3 5.7 5.2 4.0 3.9 3.3 3.2 Banka dışı özel sektör 24.9 33.8 31.2 27.1 20.1 22.7 20.8 16.9 14.8 Bankalar 7.2 7.6 6.7 6.9 11.0 8.0 6.9 6.8 6.3 Sermaye giriÅŸleri 81.9 61.3 105.7 116.7 103.1 103.8 102.0 96.9 92.9 YDY (net) 17.0 6.9 7.6 13.4 13.0 16.5 17.1 17.8 18.1 Portföy (net) -5.0 0.2 16.1 22.2 17.1 22.3 25.4 29.5 33.9 Genel kamu 8.9 4.8 6.7 4.9 6.2 4.8 4.7 4.0 3.8 Banka dışı özel sektör (Orta ve Uzun 47.7 24.4 25.1 29.7 25.1 29.5 27.0 22.0 19.2 Vade) Bankalar (Orta ve Uzun Vade) 8.1 6.0 7.6 12.3 17.0 12.0 10.4 10.2 9.5 Net Hata ve Atlamalar 4.1 4.1 2.7 12.2 0.8 0.0 0.0 0.0 0.0 Kısa vadeli giriÅŸler (net) 1.1 14.9 39.8 22.1 23.8 18.7 17.4 13.4 8.4 Rezerv deÄŸiÅŸimi 1.1 -0.1 -12.8 1.8 0.5 -1.5 -0.7 -1.1 -3.0 Çevirme Oranı (%) Varsayımları Merkezi yönetim 163.3 123.6 127.2 85.3 120.0 120.0 120.0 120.0 120.0 Åžirketler (OUV) 191.4 72.2 80.5 109.6 125.0 130.0 130.0 130.0 130.0 Bankalar (OUV) 112.9 78.6 114.1 177.6 155.0 150.0 150.0 150.0 150.0 Kaynak: Hazine MüsteÅŸarlığı ve TCMB (2011’e kadar), Dünya Bankası Uzmanlarının Projeksiyonları 16. Baz senaryodaki olumlu görünüme raÄŸmen, bir dizi dış ve iç faktör önümüzdeki dönem için Avrupa borç krizinin yayılma etkilerinden kaynaklananlar da dahil olmak üzere yüksek riskler ortaya koymaktadır. Türkiye’nin dış ï¬?nansmana olan bağımlılığı ülkeyi ani yükseliÅŸ ve ani düşüş döngülerine maruz bırakmıştır. Zayıflayan küresel ekonomik görünüm ve giderek ağırlaÅŸan uluslararası ï¬?nansman sıkıntıları, Türkiye’ye de yayılma potansiyeline sahiptir. Avro bölgesinde krizin derinleÅŸtiÄŸi ve buna baÄŸlı olarak güvenli limanlara kaçış sebebiyle yükselen piyasalara sermaye akışlarının durduÄŸu bir senaryoda, Türkiye’nin yeniden bir resesyona girmesi olasıdır. 17. Böyle bir senaryoda, baz senaryoya göre, kamu borcu yükselecektir. Kamu borcu sürdürülebilirlik analizi, Türkiye’nin borç yükünün sürdürülebilirliÄŸinin önündeki risklerin baz senaryoda orta düzeyde olduÄŸunu göstermektedir. Makroekonomik baz senaryoya göre, 2010 itibariyle GSYH’nin yüzde 45’i düzeyinde olan gayrisaï¬? kamu borcunun 2015 yılında yüzde 33,2’ye düşeceÄŸi öngörülmektedir. Bununla birlikte, yukarıda açıklanan aşırı olumsuz senaryoya göre, faiz oranları yükselecek, kurda deÄŸer kaybı olacak, GSYH küçülecek ve mali performans kötüleÅŸecektir. Sonuç olarak, kamu borcunun GSYH’ye oranı 2013 yılında yüzde 44,4’e yükselecek (baÅŸlangıç düzeyine göre 7,4 puan daha yüksek), daha sonra aÅŸağı yönlü bir seyir izleyerek 2016 yılında yüzde 39’a düşecektir. 46 Ek 2 Åžekil 2. Kamu Borcunun SürdürülebilirliÄŸi GSYH % 45,0 40,0 35,0 30,0 25,0 2011 2012 2013 2014 2015 2016 Baz Olumsuz 18. Dış borç dinamikleri de ciddi derecede olumsuz bir ÅŸoka karşı kırılgandır. 2002 ile 2005 yılları arasında önemli bir düşüşle yüzde 56,2’den yüzde 35,3’e indikten sonra, dış borç 2011 sonu itibariyle yüzde 41,3 seviyesindedir. Baz senaryoda dış borç oranının 2012 sonuna kadar yüzde 42,6’ya yükseleceÄŸi ve 2016 sonuna kadar yüzde 41,1’e düşeceÄŸi tahmin ediliyor. Bununla birlikte, dış borç sürdürülebilirlik analizi, sermaye akışlarında ani bir durma olması halinde dış borcun GSYH’ye oranının yüzde 41,3’ten 2014 yılında yüzde 48’e yükseleceÄŸini gösteriyor (baz duruma göre 5,3 puan daha yüksek) (Åžekil 3). Dış borç oranındaki artışın hızı daha sonra yavaÅŸlayacak ve 2016’da yüzde 48,6 olarak gerçekleÅŸecektir. Åžekil 3. Dış Borç SürdürülebilirliÄŸi GSYH % 50 45 40 35 30 2011 2012 2013 2014 2015 2016 Baz Olumsuz Ek 2 47 2000’li Yılların Büyüme Hikayesi: Åžek. 4. Türkiye son yıllarda güçlü bir ÅŸekilde büyüdü. Åžek. 5. Ticaretteki canlılık bunu destekledi. Reel Artıışı:2001-2010 ReelGSYH GSY YHArtışı: 2001 1-20 010 Ä°thalatve Ä°thalat veÄ°hracat v Ä°hrac h atEndeksleri: E eksle Ende 01-2010 eri:2001-2010 200 Ä°hraca h atEndeksi Ä°hracat ndeks En si Ä° halat th Ä°thalat Endeeksi Endeksi Åžek. 6. Ayrıca düşen enflasyon da katkıda bulundu. Åžek. 7. Büyüme kamu borcunun düşmesine yardımcı oldu. FE Enfla TÃœF TÃœFE Enflasyo onu asyonu Gayyrisafi Gayrisaï¬? Kam Kamu mu Borc cu Borcu GSY (G YH (GSYH %’s %’si)si) Åžek. 8. DiÄŸer faktörlerin yanında, güçlü kredi artışı Åžek. 9. … cari açığı yükseltti. Yıl llık Bazd di Artışı (% da Kred %) ri De Car enge H %’si) e (GSYH ) Yıllık Bazda Kredi Artışı (%) Cari Denge (GSYH %’si) 48 Ek 2 Küresel Mali Kriz Sonrası Toparlanma: Åžek. 10. Kamu harcamalarında geçici bir artış … Åžek. 11. … politika faiz oranının düşürülmesi… GGelir elir ve r ve Gider Gid (GSYH YH %’ der (GSY %’si) si) TCMB TC B Po CMB Politika ka FFaiz olitik Oranı anı aiz Ora Gellir Gelir er Gide Gider Åžek. 12. … ekonomide güvenin tazelenmesi … Åžek. 13. … ve kredi artışının yükselmesi… ketic Tük Tüketici eÅž ve ci ve ir rket tler kesimi Åžirketler kesi güveni g imi güveni i Ar K Artışı Kredi Kredi şı (%) rtı(%) ) etici Tüke Tüketici güve güven en enndeks endeksi si Re el Reel ektör se sektör güve güven en en endeksi ksi ndek Tüketici Tüketici kredi kredisi isi ar artışı rtışı Åžirk Åžirketler ketleKesimi kredi artışı r Kesimi kred di tışı art Åžek. 14. … iÅŸsizliÄŸin kriz öncesi seviyelerin altına Åžek. 15. … aynı zamanda cari açık hızla yükseldi düşürülmesine yardımcı oldu. ve kırılganlıkları keskin bir ÅŸekilde arttırdı. Ä°ÅŸsizlik Oranı ıkCari Aylı Aylık Açık CariAçık milyo (m on ABD$) k(milyon D$) ABD Ä°ÅŸsizlik k Oranıı Ek 3 49 TÃœRKÄ°YE: ÃœLKE Ä°ÅžBÄ°RLİĞİ STRATEJÄ°SÄ° TAMAMLAMA RAPORU Dünya Bankası Grubu 2008-11 MY26 I. GÄ°RÄ°Åž VE GENEL BAKIÅž 1. Türkiye ile Dünya Bankası Grubu arasındaki 2008-11 MY Ãœlke Ä°ÅŸbirliÄŸi Stratejisi küresel mali krizin etkili olduÄŸu bir ortamda uygulanmıştır. Küresel ekonominin kötüye gitmesi Türkiye önemli ölçüde etkiledi, ancak ekonomi hızlı ve güçlü bir ÅŸekilde toparlandı. Türkiye’nin küresel kriz öncesindeki saÄŸlam büyüme performansı, küresel kriz sırasındaki dayanıklılığı ve küresel kriz sonrasında tekrar hızlı bir ÅŸekilde büyümeye baÅŸlaması, 2001 yılındaki krizden bu yana uygulanan ve bugün de devam ettirilen güçlü ekonomik yönetime ve temel ve yapısal reformlara dayanmaktadır —bunların hepsinde Dünya Bankası Grubu’nun desteÄŸi vardır. 2. CPS döneminde Türkiye Uluslararası Ä°mar ve Kalkınma Bankası (IBRD), Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ve Çok Taraflı Yatırım Garanti Ajansı (MIGA) ile olan iÅŸbirliÄŸini geniÅŸletmiÅŸ ve güçlendirmiÅŸtir. Bu CPS dönemindeki toplam 7,6 milyar ABD$ tutarındaki yeni IBRD ï¬?nansmanı —küresel krizin etkilerinin ortadan kaldırılmasına yönelik ï¬?nansal destekteki artış sebebiyle baÅŸlangıçta öngörülen 6,2 milyar ABD$’lık miktara göre 1,4 milyar ABD$’lık artış— sonucunda, Türkiye 12,9 milyar ABD$’lık kalan borç miktarı ile Haziran 2011 itibariyle IBRD’nin ikinci en büyük borçlusu olmuÅŸtur. Toplam yeni IFC ï¬?nansmanı 2,0 milyar ABD$ olarak gerçekleÅŸmiÅŸtir ve taahhüt edilen portföyü yüzde 82 büyümüştür. Türkiye MIGA’nın ikinci en büyük müşterisidir; 2008 itibariyle 671,8 milyon ABD$ düzeyindeki toplam yükümlülüğü yüzde 42’lik bir artışla 2011 MY sonu itibariyle 951 milyon ABD$’na yükselmiÅŸtir. 3. Türkiye ve Dünya Bankası Grubu CPS döneminin ortasında stratejide uyarlama yapmıştır. Ãœlke Ä°ÅŸbirliÄŸi Stratejisi Ä°lerleme Raporunda (CPSPR) açıklanan deÄŸiÅŸiklik, Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’yi mali krize karşı müdahalelerinde ve sürdürülebilir büyümenin tekrar baÅŸlatılmasında desteklemesine olanak tanımıştır. Uyarlanan CPS, makroekonomik dayanıklılık ve istikrarın saÄŸlanması; özellikle Türkiye’deki istihdamın yaklaşık yüzde 80’ini oluÅŸturan küçük ve orta büyüklükteki iÅŸletmeler (KOBÄ°) olmak üzere özel sektöre saÄŸlanan orta vadeli kredileri arttırılması; ve sürdürülebilir ekonomik büyüme ve istihdam yaratma için gerekli temeli oluÅŸturacak orta vadeli yapısal reformlar üzerinde odaklanıyordu —ayrıca CPSPR ile çevre ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi de yeni odak alanları olarak getirilmiÅŸti. IFC stratejisini, müşterilerinin krizden ayakta çıkabilmelerine ve rekabet güçlerini arttırmalarına ve aynı zamanda istihdamı korumalarına ve yeni iÅŸler yaratmalarına yardımcı olmak için yeniden uyarladı. 4. Bu öz deÄŸerlendirme, 2008-11 MY CPS’in baÅŸarılı olduÄŸunu ortaya koymaktadır. Hem programın sonuç matrisinde belirtilen CPS sonuçlarını etkilemedeki performansı hem de Dünya Bankası Grubu’nun CPS dönemindeki program tasarım ve uygulama yönetim performansı tatmin edici olarak deÄŸerlendirilmiÅŸtir. Bunun sebepleri ÅŸunlardır: • Tüm CPS kilometre taÅŸlarına ulaşılmış veya kısmen ulaşılmıştır (ayrıntılar için bakınız aÅŸağıdaki Bölüm III). Dünya Bankası Grubu tarafından desteklenen saÄŸlam politikalar ve reformlar, Türkiye’nin genel anlamdaki güçlü ekonomik performansına katkıda bulunmuÅŸtur —küresel kriz sebebiyle iki yıl ara veren hızlı büyüme; makroekonomik ve mali istikrar; ve artan istihdam. Ayrıca, Dünya Bankası Grubu’nun desteÄŸi ve iÅŸbirliÄŸi ile gerçekleÅŸtirilen politikalar programlar ve projeler kilit CPS alanlarında somut kalkınma sonuçları üretmiÅŸtir. ÖrneÄŸin, elektrik iletim ve puant kapasitesi 2002 ile 2010 arasında yüzde 60 artmıştır. SaÄŸlık sisteminin kapsadığı nüfusun ve verimliliÄŸinin artması, ülke çapında saÄŸlık sonuçlarını iyileÅŸtirmiÅŸtir ve bu baÅŸarı uluslararası takdir kazanmıştır. Ä°stanbul ValiliÄŸi’nin, ÅŸehrin depremlere karşı dayanıklılığının güçlendirilmesi ve afetlere hazırlık ve müdahale kapasitesinin arttırılması konusunda kaydettiÄŸi ilerleme uluslararası ölçekte bir rol model olarak kabul edilmektedir. 26 CPS Tarihi: 25 Ocak 2008 (Rapor No. 42026 TR). Kurul’da görüşülme tarihi: 28 Åžubat 2008. CPS Ä°lerleme Raporu Tarihi: 3 Aralık 2009 (Rapor No. 51689-TR). Ina-Marlene Ruthenberg, Ben Welch ve Türkiye Ãœlke Ekibi tarafından hazırlanmıştır. George Konda IFC katkılarına, ve Franciscus Johannes Linden MIGA katkılarına liderlik etmiÅŸtir. 26 Ekim 2011. 50 Ek 3 • CPS’in açık tasarımı, esnek dönem ortası uyarlama özelliÄŸi ve etkili uygulaması, tüm hedeflere ve kilometre taÅŸlarına 2008-09 küresel mali krizinin oldukça zorlu baÄŸlamında bile en azından kısmen de olsa ulaşılmasını saÄŸlamıştır. Tam olarak ulaşılamamakla birlikte kısmen ulaşılan hedefler ve kilometre taÅŸları; özel yatırımların arttırılması, ihracatın rekabet gücünün arttırılması ve istihdamın arttırılması gibi kriz etkilerine karşı özellikle hassas alanlarda yoÄŸunlaÅŸmaktadır. • CPS baÅŸlangıçta öngörülen kapsam ve hedeflerin de ötesinde sonuçlar saÄŸlamıştır. Dünya Bankası Grubu, küresel krize karşı müdahalelerde Türkiye ile yakın bir ÅŸekilde birlikte çalışmıştır. Türkiye’nin enerji reformlarına saÄŸlanan destek büyüyerek yenilenebilir enerji, enerji verimliliÄŸi ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin etkilerinin azaltılması alanlarında iÅŸbirliÄŸine dönüşmüştür. Türkiye, Temiz Teknoloji Fonu’ndan (CTF) yararlanan ilk ülke olmuÅŸtur. Temiz enerji ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi konularında birlikte yapılan çalışmalar ve su havzalarının yönetimi ve AB çevre düzenlemeleri ile uyumlaÅŸma konularında özel olarak saÄŸlanan bilgi hizmetleri, 2012-15 CPS çerçevesinde bu baÄŸlamda bir sürdürülebilirlik ekseninin ele alınmasına yol açmıştır. II. ÃœLKE HEDEFLERÄ° DOÄžRULTUSUNDA KAYDEDÄ°LEN Ä°LERLEME Türkiye GSYH artışında etkileyici bir sıçrama ile birlikte küresel mali krizden çıkmıştır. Cari açık bir kırılganlık oluÅŸturmaya devam etmektedir. 5. Türkiye, Dokuzuncu Kalkınma Planında27 ve 2010 BKH raporunda belirtilen Binyıl Kalkınma Hedeflerinde ortaya konulan kalkınma hedeflerine ulaÅŸmada önemli ilerlemeler kaydetmiÅŸtir. Türkiye’nin kiÅŸi başına düşen geliri 2002 yılında bu yana neredeyse üç kat artarak 10.000 ABD$’nı aÅŸmıştır28. Aşırı yoksulluk ortadan kaldırılmıştır; ilköğretim ve anne saÄŸlığı hedeflerine ulaşılmıştır; bebek ölüm oranlarının düşürülmesinde ve çevresel sürdürülebilirliÄŸin yükseltilmesinde önemli ilerlemeler kaydedilmiÅŸtir; ve Türkiye ÅŸu anda kalan diÄŸer Binyıl Kalkınma Hedeflerine 2015 yılına kadar ulaÅŸma yolunda ilerlemektedir29. YavaÅŸ olmakla birlikte AB ile uyumlaÅŸma süreci ilerlemektedir —AB müktesebatının 13 faslı üzerinde müzakereler açılmıştır ve 1 (Bilim ve AraÅŸtırma) fasıl geçici olarak kapatılmıştır. Türkiye 2003 yılında 67 milyon ABD$ olan net resmi kalkınma yardımlarını 2010 yılında 967 milyon ABD$’na yükseltmiÅŸtir30. 6. Türkiye’nin ekonomik istikrarı artmış ve kredi notları yükselmiÅŸtir,31 ancak yine de ülkenin cari açığı kritik bir kırılganlık oluÅŸturmaya devam etmektedir. Kriz öncesinde, 2003-2007 arası ortalama yüzde 7’yi bulan hızlı ekonomik büyüme sonrasında, 2009 yılında GSYH yüzde 4,8 küçüldü ve Åžubat 2009’da iÅŸsizlik oranı yüzde 16,1 (gençler arasında yüzde 29) ile zirveye çıktı. Bununla birlikte, Türkiye ekonomisi hızlı ve güçlü bir ÅŸekilde toparlanarak 2010 yılında yüzde 9 ve 2011 yılının ilk yarısında yüzde 10,2 büyüdü; iÅŸsizlik oranı Mayıs-AÄŸustos 2011’de yüzde 9,2 ile kriz öncesi seviyelere indi. SaÄŸlam büyümeye tekrar hızlı bir ÅŸekilde geçilmesi, saÄŸlıklı ve ihtiyatlı makroekonomik yönetimin ve iddialı ekonomik reformların Türkiye’yi uluslararası ölçekte önde gelen ekonomilerden birisi haline getiren on yıllık büyüme baÅŸarısını 2010’dan itibaren devam ettirmiÅŸtir. AB tanımlı gayrisaï¬? kamu borcunun oranı 2001 yılında yüzde 77,9 iken 2010 yılında yüzde 42,2’ye düşmüştür (küresel kriz sırasındaki geçici artış sonrasında bile). Hükümet’in faiz dışı fazlası 2006 yılında GSYH’nin yüzde 5,3’ü düzeyinde iken 2010 yılında yüzde 0,7’ye düşmüştür; ve faiz dışı fazlanın 2011 yılında artması beklenmektedir32. Bu geniÅŸ çaplı baÅŸarılara raÄŸmen, hâlâ aşılması gereken zorluklar bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi cari açıktır. Haziran 2011 itibariyle 12 aylık cari açık 74,6 milyar ABD$’na ulaÅŸmıştır, ve Haziran 2011 itibariyle yıllık baza getirilmiÅŸ cari açık GSYH’nin yüzde 9,3’üne ulaÅŸmıştır —kredi, ithalat ve çıktı artışındaki soÄŸumanın ilk iÅŸaretleri henüz yansımamıştır. Cari açığın yüzde 60’tan fazlası Türkiye’nin yapısal olarak enerji ithalatına olan bağımlılığını yansıtmaktadır. Neredeyse 27 Türkiye’nin Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) bu stratejik amaçları listelemektedir: rekabet gücünün arttırılması, istihdamın arttırılması, insani geliÅŸimin ve sosyal dayanışmanın güçlendirilmesi, bölgesel kalkınmanın saÄŸlanması, ve kamu hizmetlerinde kalitenin ve verimliliÄŸin arttırılması. 28 TÜİK’e göre, kiÅŸi başına düşen GSYH 2002 yılında 3.492 ABD$, 2010 yılında 10.079 ABD$’dır. 29 DiÄŸer Binyıl Kalkınma Hedefleri arasında; evrensel ilköğretim (Hedef 2), cinsiyet eÅŸitliÄŸi ve kadınların yetkinleÅŸtirilmesi (Hedef 3); çocuk ölüm oranının düşürülmesi (Hedef 4); HIV/AIDS, sıtma ve diÄŸer hastalıklar (Hedef 6); çevresel sürdürülebilirliÄŸin saÄŸlanması (Hedef 7); ve kalkınma için küresel ortaklık (Hedef 8) yer almaktadır. 30 Kaynak: OECD DAC istatistikleri. 31 2007 sonunda, S&P, Moody’s ve Fitch’in derecelendirmeleri sırasıyla BB-, Ba3 ve BB idi. 17 AÄŸustos 2011 itibariyle, BB, Ba2 ve BB+’ya yükseldiler. 32 Kaynak: TCMB Genel Kamu Dengesi. Ek 3 51 yarısının kısa vadeli sermaye giriÅŸleri ile ï¬?nanse edildiÄŸi düşünüldüğünde, yüksek cari açık özellikle bir kırılganlık oluÅŸturmaktadır. 7. Finansal sektör kriz sırasında dayanıklılığını ispatlamıştır; ï¬?nansal piyasalar yavaÅŸ bir ÅŸekilde derinleÅŸmektedir ancak orta ve uzun vadeli kredi hâlâ kıttır. CPS döneminin ve küresel krizin öncesi olan 2007 yılına göre bugün kredi piyasaları daha güçlüdür ve ï¬?nansal hizmetlerin kapsamı daha geniÅŸtir. 2008- 09 sonrasında banka kredileri önemli ölçüde artmıştır; 2010 itibariyle ekonomideki toplam kredilerin GSYH içindeki payı yüzde 48’dir – 2006 yılında GSMH’nın yüzde 32’si düzeyindeydi33. Bununla birlikte, kredi portföylerinin vade proï¬?li iyileÅŸmekle birlikte, Haziran 2011 sonu itibariyle banka kredilerinin yaklaşık yüzde 50’si bir yıldan az bir kalan vadeye sahiptir. DiÄŸer ï¬?nansman ÅŸekilleri de paralel bir ÅŸekilde geniÅŸlemiÅŸtir: kiralama, faktöring ve tüketici ï¬?nansmanı varlıkları 2006 yılında 20 milyar TL iken, 2010 itibariyle yüzde 80’in üzerinde bir artışla 36,4 milyar TL’ye ulaÅŸmıştır. Bankalar tarafından ihraç edilen tahviller neredeyse on kat artmıştır; Temmuz 2011 itibariyle tedavüldeki ÅŸirket tahvillerinin miktarı 14,3 milyar TL’dir. 8. Ä°ÅŸ ortamına yönelik bir reform programı devam etmektedir, ancak 2008-2009’da keskin bir ÅŸekilde düşen ticaret performansı kısmen zayıf dış talep sebebiyle yavaÅŸ bir ÅŸekilde iyileÅŸmektedir. Ä°hracat artışı 2010 yılının sonlarında ve 2011 yılının baÅŸlarında zayıf talep (özellikle Avrupa’daki) sebebiyle yavaÅŸlamıştır34. Yabancı doÄŸrudan yatırım giriÅŸleri de kriz sırasında önemli ölçüde azalmıştır35. 2010 yılındaki önemli artışlara raÄŸmen, henüz kriz öncesi seviyelere ulaÅŸmamıştır. Krizden önce baÅŸlatılan iÅŸ ortamı reformları tekrar baÅŸlamıştır. 2010 ve 2011 yıllarında yatırım ortamını modernleÅŸtirmeye ve AB düzenlemeleri ile daha fazla uyumlu hale getirmeye yönelik kapsamlı düzenlemeler kabul edilmiÅŸtir —temel reformlar içeren ve ÅŸirketler kesimi ve ticaret için “yeni bir anayasaâ€? olarak nitelendirilebilecek yeni bir Ticaret Kanunu; yeni bir Borçlar Kanunu; yeni bir Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu; ve yeni Devlet Yardımlarının Ä°zlenmesine ve Denetlenmesine iliÅŸkin Kanun gibi. 9. Ä°stihdam ve iÅŸgücü piyasası reformu tamamlanmamıştır. Hükümet reformları iki ayrı pakete ayırmıştır. 2008 yılında kabul edilen Ä°ÅŸgücü Paketi ile ücret dışı iÅŸgücü maliyetleri düşürülmüş ve sosyal güvenlik primi iÅŸveren payında 5 puanlık bir indirim yapılmıştır. Bu düzenlemeler vergi yüklerini haï¬?fletmiÅŸ, istihdam saÄŸlamanın ï¬?nansal olmayan maliyetlerini düşürmüş ve Aktif Ä°ÅŸgücü Piyasası Politikalarının (ALMP) yaygınlaÅŸtırılmasını desteklemiÅŸtir. Åžubat 2011’de çıkarılan Torba Kanun ile yarı zamanlı çalışmanın önündeki, caydırıcı etkenler azaltılmıştır. Hükümet’in 2011-2013 Orta Vadeli Programında, iÅŸgücü piyasasının esnekliÄŸini arttırmaya ve işçilere daha fazla koruma saÄŸlanmasına yönelik reformları içeren yeni bir kapsamlı istihdam stratejisinin kabulü ve uygulanması öngörülmektedir. 10. Türkiye’nin enerji reformları etkileyici sonuçlar vermiÅŸtir. Etkili yönetim ve düzenleme, enerji güvenliÄŸini ve konutlara ve ÅŸirketlere güvenilir enerji arzını arttırmıştır. 2006 yılında 176 TWh olan yıllık üretim, 2010 yılında 210 TWh’a ulaÅŸmıştır. 2008 yılından bu yana elektrik tarifeleri tüm maliyetleri yansıtmaktadır. 2006 yılında yüzde 3 olan özel sektörün dağıtımdaki payı 2010 yılında yüzde 44’e ulaÅŸmıştır. Yenilenebilir enerji kapasitesi ve yatırımları artmıştır: özel sektöre ait yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinde üretilen elektrik miktarı dokuz kat artmıştır -2002 yılında 1.490 GWh iken 2010 yılında 14.002 GWh olmuÅŸtur. 2007 yılında çıkarılan Enerji VerimliliÄŸi Kanunu enerji verimliliÄŸi çalışmalarına yeni bir ivme kazandırmıştır. Sosyal sonuçlar iyileÅŸmiÅŸtir 11. SaÄŸlık sonuçları iyileÅŸmiÅŸtir. EÄŸitime ve sosyal güvenliÄŸe eriÅŸim artmıştır. Hükümet verilerine göre, 2005 yılında 100.000 canlı doÄŸumda 28,5 olan anne ölüm oranı 2010 yılında 16,4’e düşmüştür; yine aynı dönemde bebek ölüm oranı ise 1.000 canlı doÄŸumda 25’ten 10,1’e düşmüştür —bebek ölüm oranı diÄŸer OECD üyelerine göre hâlâ yüksek olmakla birlikte bu büyük bir baÅŸarıdır. EÄŸitime eriÅŸim önemli ölçüde iyileÅŸmiÅŸtir: ilköğretimde okullaÅŸma neredeyse evrenseldir, ve orta öğretimde okullaÅŸma ve tamamlama oranları da yükselmektedir (ayrıntılar için, bakınız paragraf 28). Yüzde 30 olan okul öncesi eÄŸitimde okullaÅŸma oranı hızla yükselmektedir, ancak benzer gelir düzeyine sahip ülkeler ile karşılaÅŸtırıldığında düşük kalmaktadır. 33 TÜİK 2006 yılında GSMH’yi hesaplıyordu, artık GSYH’yi hesaplıyor. 34 2011-2013 OVP ile hedefler 2011 için 127 milyar ABD$, 2012 için 143,5 milyar ABD$ ve 2013 için 160 milyar ABD$ olarak revize edildi. 35 Gayrisaï¬? YDY: 22 milyar ABD$ (2007), 19,5 milyar ABD$ (2008), 8,4 milyar ABD$ (2009) ve 8,9 milyar ABD$ (2010). 52 Ek 3 Tüketime (gıda ve gıda dışı) dayalı yoksulluk36 2002 yılında yüzde 27 iken 2008 yılında yüzde 17’ye düşmüştür; küresel kriz sırasında haï¬?f bir artışla yüzde 18’e yükselmekle birlikte, 2010-2011 döneminde yine düşüşünü sürdürdüğü tahmin edilmektedir. Kamu sektörü yönetimi ve hizmet sunumu hem kalite hem de ÅŸeffaflık bakımından iyileÅŸiyor 12. Kamu sektörü yönetimi iyileÅŸmiÅŸtir. BaÅŸarılı araçlar arasında orta vadeli proje ve bütçeler, stratejik planlar ve performans programları yer almaktadır. Türkiye’nin sistematik bir ÅŸekilde uyguladığı kamu mali yönetim reformları, özellikle ulusal düzeyde olmak üzere hükümet bütçelerinin kapsamlılığını, ÅŸeffaflığını, hesap verebilirliÄŸini ve güvenilirliÄŸini arttırmıştır. Aynı zamanda tüm merkezi kamu idaresi çapında kamu sektörünün ve kamu hizmet sunumunun kapasitesini, ÅŸeffaflığını ve etkililiÄŸini de güçlendirmiÅŸtir. 13. Belediyelerin sürdürülebilir bir ÅŸekilde geliÅŸtirilmesi kilit bir öneme sahiptir; afet riski yönetiminde saÄŸlanan iyileÅŸme bir baÅŸarıdır. Türkiye’nin ÅŸehirleÅŸme oranı yüzde 65’e ulaÅŸmıştır. 2011 yılında çıkarılan Ä°ller Bankası A.Åž. Kanunu, belediyelerin altyapı ï¬?nansmanının ve etkili yerel ï¬?nansal yönetim sistemlerinin geliÅŸtirilmesinde önemli bir baÅŸarıdır. Türkiye’nin 2010-2023 dönemini kapsayan yeni Entegre Kentsel GeliÅŸim Stratejisi ve Eylem Planı, mekansal planlama ve altyapı önceliklendirme de dahil olmak üzere ÅŸehirlerin geliÅŸtirilmesi için kapsamlı bir yaklaşım ortaya koymaktadır. Türkiye afet yönetim sisteminin geliÅŸtirilmesi bakımından önemli atılımlar yapmıştır. Ä°stanbul Deprem Riski Azaltma ve Acil Durum Hazırlık Projesi bu alanda uluslararası ölçekte önde gelen bir örnek olarak gösterilmektedir. III. ÃœLKE Ä°ÅžBÄ°RLİĞİ PROGRAMININ KALKINMA SONUÇLARI Eksen 1: Rekabetçilik ve Ä°stihdam Fırsatları Makroekonomik istikrar ve ekonomik büyüme sürdürülmüştür. 14. Türkiye ve Dünya Bankası Grubu, CPS’i makroekonomik dayanıklılık ve istikrar, özellikle KOBİ’ler olmak üzere özel sektöre orta vadeli kredileri saÄŸlanması ve büyümenin ve istihdam yaratmanın temelini oluÅŸturacak orta vadeli yapısal reformlar üzerinde odaklanacak ÅŸekilde uyarlayarak küresel ekonomik krize cevap vermiÅŸtir. CPS programının uygulanması, Türkiye’nin saÄŸlam ve saÄŸlıklı ekonomik büyüme saÄŸlamasına, mali performansını iyileÅŸtirmesine ve enflasyon oranını düşürmesine (CPS döneminin sonu olan Haziran 2011 itibariyle yüzde 6,2’ye düşmüştür) destek ve katkı saÄŸlamıştır. 15. Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye ile olan iÅŸbirliÄŸinin merkezinde dört adet program odaklı kalkınma politikası kredi dizisi ile birlikte rekabetçilik, istihdam, kamu sektörü, enerji, çevresel sürdürülebilirlik ve krize karşı müdahale üzerinde odaklanan paralel program odaklı AAA çalışmaları yer almaktadır37. Dört adet DPL dizisi ile toplam 4,4 milyar ABD$ tutarında IBRD ï¬?nansmanı saÄŸlanmıştır. Daha önemlisi, DPL dizileri ve paralel AAA çalışmaları, Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye ile makroekonomik politika ve orta vadeli yapısal reformlar konusundaki iÅŸbirliÄŸinin ve ortak çalışmalarının kilit araçlarını oluÅŸturmuÅŸtur. 11 adet IBRD ve 45 adet IFC yatırım projesi ile ekonomik büyüme de desteklenmiÅŸtir. Özel yatırımlar, ihracatın rekabet gücü ve ï¬?nansal sektör performansı küresel mali krizin etkilerini hissetmiÅŸtir, ancak dayanıklı olduÄŸunu göstermiÅŸtir. 16. Ä°hracatçı ÅŸirketlere ve KOBİ’lere saÄŸlanan ï¬?nansman da dahil olmak üzere özel sektör kredileri kriz sırasında küçüldükten sonra hızla artışa geçmiÅŸtir. 2009 yılında reel bazda düz bir seyir izleyen toplam krediler 2010 yılında yüzde 33,9 artmıştır; KOBÄ° kredileri ise yüzde 50,6 artmıştır. CPS döneminin tamamı boyunca, KOBİ’lere saÄŸlanan krediler yüzde 64 artmıştır. 2007-2010 döneminde özellikle KOBÄ° kredileri olmak üzere toplam kredilerdeki artış özellikle dikkat çekmektedir; çünkü küresel kriz özellikle KOBİ’ler olmak 36 Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’deki uygulamasına paralel olarak, bu Tamamlama Raporunda Türkiye Hükümeti’nin belirlediÄŸi yoksulluk sınırı kullanılmıştır. 37 CPS dönemindeki Kalkınma Politikası Kredileri: Rekabetçilik ve Ä°stihdam DPL 2 (CEDPL2) – 500 milyon ABD$. (CEDPL 1 bir önceki CAS kapsamında yer alıyordu.) Program Odaklı Kamu Sektörü DPL 2 (PPDPL) – 400 milyon ABD$ (PPDPL 1 bir önceki CAS kapsamında yer alıyordu.); Adil Büyüme ve Ä°stihdamın Yeniden Tesisi (REGE) DPL 1 – 1,3 milyar ABD$; ve REGE DPL 2 – 700 milyon ABD$. Küresel kriz karşısında, PPDPL dizisi, kalan CEDPL gündeminin kilit unsurlarını da içeren REGE dizisi olarak devam ettirilmiÅŸtir. Program Odaklı Elektrik DPL (PEDPL) 1 – 800 milyon ABD$- ve Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Sektörü (ESES) DPL 2 -700 milyon ABD$. Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸini ve çevreyi de kapsadıktan sonra kredi dizisinin adı deÄŸiÅŸtirilmiÅŸtir (PEDPL yerine ESES olmuÅŸtur). Ek 3 53 üzere özel sektöre saÄŸlanan kredileri keskin bir ÅŸekilde azaltmıştır. Bununla birlikte, vadeler kademeli bir ÅŸekilde uzamakla birlikte, krediler hâlâ büyük ölçüde kısa vadelidir; bu durum uzun vadeli ï¬?nansman kıtlığını yansıtmaktadır. 2010 Yatırım Ortamı DeÄŸerlendirmesi ankete katılan ÅŸirketlerin çoÄŸunluÄŸunun (özellikle KOBİ’ler olmak üzere) ï¬?nansmana eriÅŸim ile ilgili sorunların büyümelerinin önünde bir engel teÅŸkil ettiÄŸini bildirmiÅŸtir. Türkiye’de KOBİ’ler toplam yatırımın neredeyse yarısını, toplam perakende satışın üçte ikisini ve toplam ihracatın yaklaşık yüzde 60’ını oluÅŸturmaktadır. Hem IBRD hem de IFC ï¬?nansmanı Türkiye’deki özel sektörün kriz sırasında üretimlerini, ihracatlarını ve istihdamlarını sürdürmelerine yardımcı olmuÅŸtur. IBRD tarafından saÄŸlanan kredi hatları ihracatçı ÅŸirketlerin ve KOBİ’lerin desteklenmesini hedeflemiÅŸtir. IBRD’nin AAA programında kredi hatlarının sonuçlarının deÄŸerlendirilmesine yönelik bir deÄŸerlendirme yer almıştır —bu deÄŸerlendirme KOBİ’lere yönelik iki kredi hattının, tahmini olarak 9.300 kiÅŸilik istihdam yaratılmasına katkıda bulunduÄŸunu ve ikinci ihracat ï¬?nansmanı aracılık kredisinden (EFIL II) yararlanan ÅŸirketlerin ihracatlarını CPS döneminde yüzde 117 arttırdıklarını göstermiÅŸtir. KOBÄ° kredi hatlarında, kullandırılan kaynakların ortalama yüzde 25’inin yetersiz hizmet alan bölgelere saÄŸlanması yönünde bir koÅŸul yer almıştır. IFC desteÄŸi ise kısa vadeli ticaret ï¬?nansmanı ve borç çevirme, ihracat yoluyla risk çeÅŸitlendirme, portföy ï¬?nansal kuruluÅŸları ve özel sermaye yatırımları yoluyla mikro iÅŸletmelere ve KOBİ’lere ï¬?nansman saÄŸlanması, ve baÅŸka ï¬?nansal kuruluÅŸlardan uzun vadeli kaynakların harekete geçirilmesi üzerinde odaklanmıştır (1,73 milyar ABD$). IFC’nin müşterisi olan bankalar mikro iÅŸletmelere ve KOBİ’lere 10 milyar ABD$’nın üzerinde kredi saÄŸlamaktadır ve portföy ÅŸirketleri 16.000’i kadın olmak üzere 68.000 kiÅŸiyi istihdam etmektedir. 17. Yatırım ortamı, ihracatın rekabet gücü, teknoloji kullanımı ve yenilikçilik yavaÅŸ bir iyileÅŸme göstermektedir; daha fazla ilerleme kaydedilmesi bir önceliktir. CPS programında, iÅŸ ve yatırım ortamı reformlarını desteklemek üzere kapsamlı analitik ve istiÅŸari hizmetler ile politika esaslı ï¬?nansman yer almıştır —yatırım ortamı deÄŸerlendirmeleri, Ä°ÅŸ Ortamı ve Ä°ÅŸletme Performansı Anketleri (BEEPS), KOBİ’lerin geliÅŸtirilmesi ile ilgili bir çalışma, ve Ä°kinci, Rekabetçilik ve Ä°stihdam Kalkınma Politikası Kredisi (CEDPL) ve Adil Büyüme ve Ä°stihdamın Yeniden Tesisi Kalkınma Politikası Kredisi (REGE DPL) dizileri kapsamında saÄŸlanan krediler dahil olmak üzere. Program, küresel kriz sırasında yatırım ortamı reformlarının hızının korunmasına yardımcı olmuÅŸtur. Dünya Bankası Grubu’nun desteÄŸi ile, Ticaret Kanunu ve Devlet Yardımlarının Ä°zlenmesi ve Denetlenmesi Hakkında Kanun gibi önemli reformların kabulü de dahil olmak üzere önemli ilerleme kaydedilmiÅŸtir. Bununla birlikte,kilometre taÅŸlarına ulaÅŸmadaki ilerleme yavaÅŸ olmuÅŸtur. 2010 yılında yeni bir Kamu-Özel Sektör Ortaklığı Kanun tasarısı hazırlanmıştır (bu arada 3996 sayılı YÄ°D Kanunu deÄŸiÅŸtirilmiÅŸtir ve ikincil mevzuat YÄ°D modeline dayalı otoyol projelerinin önünü açmak için buna göre revize edilmiÅŸtir); yeni Fikri Mülkiyet Hakları mevzuatı uygulamasının hâlâ AB standartlarına yükseltilmesi gerekmektedir ve Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesi ve uygulanması zaman alacaktır. Yeni bir sermaye piyasaları kanununun hazırlıkları devam etmektedir. IBRD ve IFC, bir ÅŸirket tahvilleri piyasasının geliÅŸtirilmesi konusunda Sermaye Piyasası Kurulu’na destek saÄŸlanması için birlikte çalışmaktadır. Bu arada, IFC ï¬?nansmanı Türk ÅŸirketlerinin rekabet güçlerinin yeni teknolojiler (örneÄŸin enerji verimliliÄŸi ve daha temiz üretim) ile arttırılmasına ve Türk ÅŸirketlerinin bölgesel ve küresel alanda geniÅŸlemesine (Balkanlar’da, Rusya’da, Gürcistan’da, Haiti’de, Tunus’ta, Mısır’da ve Arjantin’de 350 milyon ABD$’nın üzerinde ï¬?nansmanın saÄŸlandığı 15 proje) yardımcı olmuÅŸtur. MIGA da bu alanda yoÄŸun bir ÅŸekilde çalışmıştır. Türkiye’de 5 adet proje (4 altyapı ve 1 ï¬?nans) 38 gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir ve bunların toplam gayrisaï¬? yükümlülüğü 1,02 milyar ABD$’nı bulmaktadır. Ä°stanbul’un Anadolu yakasındaki ilk yeraltı metro sistemi MIGA’nın yeni garanti aracı ile desteklenmiÅŸtir. MIGA, Irak’ta bir Türk yatırımcı tarafından gerçekleÅŸtirilen bir imalat yatırımını desteklemek için de bir garanti saÄŸlamıştır; bununla birlikte MIGA’nın Türkiye dışındaki Türk yatırımları için saÄŸladığı garantilerin toplam gayrisaï¬? yükümlülüğü 29 milyon ABD$’na ulaÅŸmıştır -5 aktif proje için. Türkiye’nin düşük istihdam oranı ve yüksek kayıt dışılık düzeyi hâlâ çözülmeyi bekleyen bir zorluktur 18. Türkiye’nin düşük istihdam oranları ve yüksek kayıt dışılık seviyeleri, üretken istihdamı arttırmaya yönelik politikaları birinci öncelik haline getirmiÅŸtir. ÇoÄŸu hükümet ve diÄŸer kalkınma ortakları ile birlikte gerçekleÅŸtirilen bir dizi analiz ve istiÅŸari çalışmalar ile, iÅŸgücü vergileri, kayıt dışı ekonomi, kadınların iÅŸgücüne katılımı ve gençlerin istihdamı konularında kilit politika tavsiyeleri oluÅŸturulmuÅŸtur. PPDPL-REGE DPL dizisi kapsamındaki IBRD ï¬?nansmanı, Türkiye’nin ücret dışı iÅŸgücü maliyetlerinin düşürülmesi ve becerilerin 38 Bandırma Limanı (2 proje), ve Ä°stanbul’daki Otogar- BaÄŸcılar-Ä°kitelli-Olimpiyat Köyü ve Kadıköy-Kartal-Kaynarca metro projeleri. 54 Ek 3 geliÅŸtirilmesi üzerinde odaklanan 2008 yılındaki iÅŸgücü piyasası reformunun ilk aÅŸamasını desteklemiÅŸtir. Yürütülen Teknik Yardım çalışmaları, krize müdahale amaçlı bir istihdam paketinin hazırlanmasını; Aktif Ä°ÅŸgücü Piyasası Politikalarının (ALMP) geniÅŸletilmesini ve iyileÅŸtirilmesini;39 ve yakında yayınlanacak olan Ulusal Ä°stihdam Stratejisinin geliÅŸtirilmesini desteklenmiÅŸtir. Enerji arzı daha güvenilir ve daha verimlidir. 19. Türkiye enerji reformlarının uygulanması ve enerji güvenliÄŸinin arttırılması alanında etkileyici bir geçmiÅŸ performansa sahiptir. CPS döneminde, Türkiye enerji stratejisini güncellemiÅŸtir ve maliyetleri yansıtan bir ï¬?yatlandırmaya geçmiÅŸtir. IBRD’nin saÄŸladığı ï¬?nansman ve bilgi faaliyetleri, tarife reformunu, özelleÅŸtirmeyi, enerji piyasasının serbestleÅŸtirilmesini ve düzenlenmesini, elektrik üretim rehabilitasyon ve iletim yatırımlarını, ve Türkiye Elektrik Ä°letim A.Åž.’nin (TEÄ°AÅž) güçlendirilmesini desteklemiÅŸtir. IFC enerji sektöründeki 5 proje için yaklaşık 2,2 milyar ABD$ tutarında bir yatırım yapmıştır (560 milyon ABD$ kendi ï¬?nansmanı ve 1,6 milyar ABD$ baÅŸka kredi kuruluÅŸlarının harekete geçirilmesi yoluyla). Elektrik sektörü, IFC’nin altyapı yatırımlarının çoÄŸunluÄŸunu oluÅŸturmuÅŸtur. IFC yatırımları, Türkiye’nin özelleÅŸtirilen ilk iki dağıtım ÅŸirketinden biri de dahil olmak üzere özel sektörün elektrik dağıtımına katılması ve özellikle temiz enerji projeleri olmak üzere yeni üretim projeleri yoluyla arz güvenliÄŸi üzerinde odaklanmıştır40. 20. Yenilenebilir enerji kullanımının ve enerji verimliliÄŸinin arttırılması Türkiye için hayati öneme sahiptir. Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliÄŸi yatırımları enerji arz güvenliÄŸini arttırmakta; enerji ithalatını, dolayısıyla cari açığı azaltmaya yardımcı olmakta; ve sera gazı salımlarını azaltarak iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi etkilerinin azaltılmasına yardımcı olmaktadır. Kısacası bu yatırımlar dört yönlü bir kazanım saÄŸlamaktadır. Türkiye-Dünya Bankası Grubu iÅŸbirliÄŸi, yenilenebilir enerji kullanımının ve enerji verimliliÄŸinin arttırılması üzerinde odaklanmıştır ve CPS döneminde Türkiye yenilenebilir enerjiye yönelik açık bir yasal-düzenleyici çerçeve oluÅŸturmuÅŸ; enerji verimliliÄŸi mevzuatını uygulamış; ve yenilenebilir enerji ve enerji verimliliÄŸini yeni Ulusal Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Stratejisine kilit bileÅŸenler olarak dahil etmiÅŸtir. Sonuç olarak, Türkiye özellikle rüzgar ve küçük HES’ler olmak üzere yenilenebilir enerjinin geliÅŸtirilmesine yönelik önemli düzeyde özel yatırım çekebilmiÅŸtir. Kapsamlı IBRD bilgi hizmetleri ve PEDPL-ESES DPL dizileri yeni mevzuatı ve reformları desteklemiÅŸtir. Dünya Bankası Grubu ï¬?nansmanı, özellikle rüzgar enerjisi ve küçük HES’ler olmak üzere yenilenebilir enerji ve enerji verimliliÄŸi41 alanında yapılan yatırımlara yönelik yerel kuruluÅŸlar aracılığıyla kullandırılan IBRD ï¬?nansmanını içermektedir. IBRD ve IFC Temiz Teknoloji Fonu (CTF) ile iÅŸbirliÄŸi yapmıştır. IFC aynı zamanda ilk sınırlı baÅŸvurulu rüzgar santrali ï¬?nansmanını baÅŸlatmıştır, güneÅŸ teknolojisi gibi yeni teknolojilere yapılacak özel sektör yatırımlarının zeminini oluÅŸturmuÅŸtur, uluslararası oyuncular ile yerel ortaklar arasında ortak giriÅŸimleri kolaylaÅŸtırmıştır ve Mart 2011’de IFC’nin sürdürülebilir yatırımları teÅŸvik etmeye yönelik daha geniÅŸ çaplı çabası kapsamında “Türkiye’de Sürdürülebilir Yatırımâ€? raporunu yayınlamıştır. 21. Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸinin ele alınması bir öncelik haline geliyor. Türkiye 26 AÄŸustos 2009 tarihinde Kyoto Protokolü’ne taraf oldu ve Hükümet ile Dünya Bankası Grubu Türkiye’nin iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin etkilerini azaltma ve uyum saÄŸlama çalışmalarında iÅŸbirliÄŸi yapmaya baÅŸladılar. Türkiye’nin sera gazı salımlarının yüzde 70’ten fazlası enerji sektöründen kaynaklandığından dolayı, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi etkilerinin azaltılması “yeÅŸil ve temizâ€? enerji yatırımları ve reformları ile yakından iliÅŸkilidir. Bu iliÅŸki Türkiye’nin yeni Ulusal Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Stratejisinde ve yakında yayınlanacak olan Ulusal Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Eylem Planında yansıtılmaktadır. Dünya Bankası, saÄŸladığı danışmanlık hizmetleri ve Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Sektörü (ESES) DPL II kredisi yoluyla Ulusal Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Stratejisi ve Eylem Planını desteklemiÅŸtir. IFC enerji verimliliÄŸi ve daha temiz üretim üzerinde odaklanan yeni teknolojilere yatırım yapacak müşteri ÅŸirketlerini desteklemiÅŸtir. Ayrıca, IFC’nin enerji sektöründeki yatırımları yenilenebilir enerji projeleri üzerinde de odaklanmıştır42. Türkiye’nin Avrupa ve Orta Asya bölgesinde iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinden en fazla 39 2007 yılında 33.000 olan ALMP faydalanıcı sayısının 2011 yılında 400.000 olması beklenmektedir.. 40 Enerjisa, Project Finance Euromoney Dergisi tarafından 2008 yılında “Avrupa’da Yılın Enerji Portföy Finansmanıâ€? ve EMEA Finance Dergisi tarafından 2008 yılında “En Ä°yi Enerji AnlaÅŸmasıâ€? ödülüne layık görülmüştür. 41 Bu CPS kapsamındaki IBRD Kredi Hatları ÅŸunladır: Dördüncü Ä°hracat Finansmanı Aracılık Kredisi (EFIL IV), 2008; KOBİ’ler için Finansmana EriÅŸim – Ek Finansman, 2009 ; Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji VerimliliÄŸi, 2009; KOBİ’ler için Finansmana EriÅŸim – Ä°kinci Ek Finansman, 2010; KOBİ’ler için Finansmana EriÅŸim II, 2010; ve Dördüncü Ä°hracat Finansmanı Aracılık Kredisi (EFIL IV) Ek Finansman, 2011. 42 Sadece Enerjisa projesinin tek başına 20.000 MWh’ın üzerinde temiz enerji üretmesi beklenmektedir; bu Türkiye’nin enerji ihtiyacının neredeyse yüzde 10’unu oluÅŸturmaktadır ve 2014 yılına kadar CO2 salımlarını yıllık yaklaşık 1,15 milyon ton azaltması beklenmektedir. Ek 3 55 etkilenecek ülkelerden birisi olması beklendiÄŸinden dolayı, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine uyum orta vadede giderek daha fazla önem kazanacaktır. Eksen 2: Adil BeÅŸeri ve Sosyal Kalkınma Sosyal güvenlik sistemi güçlendirildi ve daha adil hale getirildi. 22. Türkiye’nin saÄŸlık ve sosyal güvenlik reformu ile (Sosyal Sigortalar ve Genel SaÄŸlık Sigortası Kanunu 2066 yılında kabul edildi, 2008 yılında deÄŸiÅŸtirildi ve kanunun çoÄŸu 1 Ekim 2008’de yürürlüğe girdi) genel saÄŸlık sigortası sistemi oluÅŸturuldu, sistemin yoksulları daha fazla kapsaması saÄŸlandı, ve emeklilik sisteminde temel reformlar yapıldı. 1992 yılında oluÅŸturulan YeÅŸil Kart sistemi asgari bir miktarın (kanunla belirlenen) altında kazanan ve herhangi bir kamu sigortası bulunmayanlar için saÄŸlık hizmetlerine ücretsiz eriÅŸim imkanı tanımaktadır. 2004 yılında YeÅŸil Kart programı 6,852 milyon kiÅŸiyi kapsarken, 2009 yılında bu rakam 9,4 milyon kiÅŸiye ulaÅŸmıştır. Genel saÄŸlık sigortasının uygulamaya konulması ile birlikte, nüfus içinde bir saÄŸlık sigortası olanların payı önemli ölçüde artmıştır (2005 yılında yüzde 85 iken 2010 yılında yüzde 96,2 olmuÅŸtur). 5510 sayılı kanunun Geçici 12. Madde hükümleri uyarınca tüm YeÅŸil Kart sahiplerinin 2012 yılına kadar kapsama dahil olması beklenmektedir. SaÄŸlık ve sosyal güvenlik reformu aynı zamanda memur, işçi ve BaÄŸkur emeklilerini daha iyi bir ÅŸekilde uyumlaÅŸtırarak emeklilik sistemini uzun vadede mali sürdürülebilirliÄŸe sahip olacağı bir sürece sokmuÅŸtur. 23. Sosyal yardım programlarının bütünleÅŸtirilmesi için bazı baÅŸlangıç adımları atılmıştır. Sosyal yardım harcamaları hızlı bir ÅŸekilde artmasına raÄŸmen, 2009 itibariyle GSYH’nin yüzde 1,2’si düzeyinde kalmıştır. Haziran 2011 seçimlerinden sonra, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adında yeni bir Bakanlık kurulmuÅŸtur ve tüm sosyal yardımlar tek bir çatı altında toplanmıştır. Entegre bir sosyal yardım bilgi sistemi geliÅŸtirilmiÅŸ ve iÅŸler hale getirilmiÅŸtir. 24. Dünya Bankası Grubu, sosyal yardım reformunun desteklenmesinde ve eÅŸitlik ve içermenin iyileÅŸtirilmesine yönelik çabalarda Türkiye ile yakın bir iÅŸbirliÄŸi yapmıştır. PPDPL ve REGE DPL dizileri ve paralel politika diyalogu, analizler ve danışmanlık hizmetleri sosyal güvenlik ve genel saÄŸlık sigortası reformunu, mevcut sosyal güvenlik programlarını Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bünyesinde birleÅŸtirmeye yönelik idari reformu ve kriz müdahale önlemlerini desteklemiÅŸtir. Ä°kinci ÖzelleÅŸtirme Sosyal Destek Projesi (PSSP2) kamu iktisadi teÅŸekküllerinin (KÄ°T) özelleÅŸtirilmesinin olumsuz sosyal ve ekonomik etkilerini azaltarak özelleÅŸtirme programına yardımcı olmuÅŸtur. Analitik çalışmalar, teknik yardım ve yakın politika diyalogu kapsamında, ekonomik yavaÅŸlamanın refah etkileri, iÅŸgücü aktivasyon politikaları, emeklilik programları ve YeÅŸil Kart programı deÄŸerlendirmeleri yapılmıştır. 25. Biri kadınların iÅŸgücüne katılımı (Hükümet ile birlikte) ve diÄŸeri fırsat eÅŸitliÄŸi hakkında olmak üzere yapılan iki önemli çalışma, yeni analizler sunarak, kamuoyu tartışmalarını ilerleterek ve politikalar için bilgi girdisi saÄŸlayarak Türkiye’deki kilit sosyal politika konularında yeni bir çığır açmıştır. Kadınların iÅŸgücüne katılımı çalışmasında, kadınların iÅŸgücüne katılım oranının yüzde 29’a çıkarılması (Türkiye’nin 9. Kalkınma Planındaki hedef oran) ve iÅŸgücü piyasasına yeni girenlerin tam zamanlı iÅŸler bulmaları halinde yoksulluk oranının yüzde 15,5’e düşürülebileceÄŸi bulunmuÅŸtur. Fırsat eÅŸitliÄŸi çalışmasında, çocuklar arasında erken yaÅŸlardan itibaren büyük demograï¬?k fırsat eÅŸitsizliklerinin bulunduÄŸu ortaya konulmuÅŸtur ve erken çocukluk geliÅŸiminin, fırsat eÅŸitliÄŸini arttırmaya, büyümeyi güçlendirmeye ve yoksulluÄŸu azaltmaya yönelik etkili bir araç olabileceÄŸi savunulmuÅŸtur. Çalışmaların bulguları, Dünya Bankası Grubu ve BirleÅŸmiÅŸ Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) tarafından ortaklaÅŸa gerçekleÅŸtirilen bir Erken Çocukluk GeliÅŸimi (EÇG) konferansında ele alınmıştır. Daha sonra, Erken Çocukluk GeliÅŸimi (EÇG) ile ilgili bir yuvarlak masa toplantısı ve kaliteli EÇG hizmetlerinin yaygınlaÅŸtırılması ile ilgili bir çalışma gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir —UNICEF ile iÅŸbirliÄŸi içerisinde ve Hükümet’in evrensel okul öncesi eÄŸitimin yaygınlaÅŸtırılmasına yönelik öncelikli programının desteÄŸi ile. Türkiye’nin saÄŸlık sistemi daha etkili hale geldi 26. Türkiye’nin SaÄŸlıkta Dönüşüm Programı (SDP) saÄŸlık hizmetlerinin iyileÅŸtirilmesini saÄŸlamıştır. Program sayesinde eriÅŸim, ï¬?nansal koruma, hizmet kapsamı ve hasta memnuniyeti gibi göstergelerde iyileÅŸme saÄŸlanmıştır. SDP kapsamında Aralık 2010’da tamamlanan Aile HekimliÄŸi uygulamasının yaygınlaÅŸtırılması çalışması ülke çapında hasta memnuniyet düzeylerini yükseltmiÅŸ ve saÄŸlık hizmetlerine eriÅŸimi arttırmıştır. Aile hekimliÄŸinin uygulandığı illerde ortalama hasta memnuniyet oranı 2004 yılında yüzde 69 iken, 2008 yılında yüzde 86 olmuÅŸtur. 56 Ek 3 27. SaÄŸlıkta Dönüşüm Programının güçlü bir ÅŸekilde uygulanmasına yönelik Dünya Bankası Grubu desteÄŸi, genel saÄŸlık sigortasının uygulamaya konulmasına ve saÄŸlık sisteminin performansının ve ï¬?nansal sürdürülebilirliÄŸinin iyileÅŸtirilmesine yönelik olarak PPDPL-REGE DPL dizisi kapsamında saÄŸlanan destek için tamamlayıcı nitelikte olmuÅŸtur. IBRD’nin SDP için saÄŸladığı destek saÄŸlık sigortasının kapsamının arttırılması, aile hekimliÄŸinin yaygınlaÅŸtırılması ve iyileÅŸtirilmesi, hastane özerkliÄŸinin arttırılması ve performans yönetiminin güçlendirilmesi üzerinde odaklanmıştır. IBRD’nin saÄŸladığı destek kapsamında iki adet Uyarlanabilir Program Kredisi —SaÄŸlıkta GeçiÅŸ Projesi ve SaÄŸlıkta Dönüşüm ve Sosyal Güvenlik Reformu Projesi—ve bunlara paralel olarak saÄŸlanan danışmanlık hizmetleri ve teknik yardımlar yer almıştır. 2008 yılında Ekonomik Ä°ÅŸbirliÄŸi ve Kalkınma TeÅŸkilatı (OECD) ile ortaklaÅŸa hazırlanan bir çalışmada saÄŸlık sisteminin performansı deÄŸerlendirilmiÅŸ ve reformların derinleÅŸtirilmesine yönelik analitik temel saÄŸlanmıştır. Dünya Bankası Enstitüsü (WBI) saÄŸlık sektörü reformu ve sürdürülebilir ï¬?nansman ile ilgili olarak politika yapıcıların ve paydaÅŸların birlikte çalışmalarını saÄŸlamıştır. IFC toplam tutarı 50 milyon ABD$’nı bulan iki yatırım ile özel sektör katılımını desteklemiÅŸtir. Türkiye’nin önde gelen bir ï¬?nansal kiralama ÅŸirketine saÄŸlanan bir kredi yoluyla, IFC 550 adet KOBÄ° saÄŸlık projesini desteklemiÅŸtir. Ayrıca, sıkıntılı durumdaki önemli bir saÄŸlık hizmet saÄŸlayıcısına yapılan sermaye yatırımları yoluyla, IFC sınır bölgelerinde ve yetersiz hizmet alan bölgelerde kaliteli özel saÄŸlık hizmetlerine karşılanabilir ï¬?yatlar ile eriÅŸimin arttırılmasını saÄŸlamıştır. EÄŸitim sistemi, büyüyor, bir reform sürecinden geçiyor ve iÅŸgücü talebine karşı hassasiyetini arttırıyor 28. EÄŸitim reformları okula eriÅŸimin ve eÄŸitim baÅŸarısının arttırılmasını saÄŸlamıştır. Ä°lköğretimde ÅŸu anda neredeyse evrensel okullaÅŸma saÄŸlanmıştır (2010-2011 eÄŸitim-öğretim yılında yüzde 98). CPS döneminde orta öğretim okullaÅŸma ve tamamlama oranları da önemli ölçüde yükselmiÅŸtir: 2006-2007 yılında yüzde 57 olan okullaÅŸma oranı 2010-2011 yılında yüzde 69’a yükselmiÅŸtir, tamamlama oranı aynı dönemde yüzde 45’ten yüzde 51’e yükselmiÅŸtir43. Hükümet’in 2014 yılına kadar 5 yaÅŸ grubundaki çocuklar arasında evrensel okullaÅŸma saÄŸlamaya yönelik programını yaygınlaÅŸtırması ile birlikte, ilköğretim öncesindeki okullaÅŸma oranları hızla yükselmektedir. Bölgesel eÅŸitsizlikler ve cinsiyet eÅŸitsizlikleri hâlâ önemini korumaktadır. ÖrneÄŸin, 2010-2011 yılında okul öncesi eÄŸitimde okullaÅŸma oranı Hakkari’de yüzde 13 iken Amasya’da yüzde 59’dur ve kızların ortaöğretimdeki okullaÅŸma oranı erkeklerin oranından 6 puan daha düşüktür (kızlar için yüzde 66, erkekler için yüzde 72). Türkiye’nin, 15 yaÅŸ grubundaki çocukların eÄŸitim baÅŸarılarının deÄŸerlendirildiÄŸi Uluslararası Öğrenci DeÄŸerlendirme Programındaki (PISA) sonuçları, 2009 yılında 2006 yılına göre önemli ölçüde iyileÅŸmiÅŸtir; bunun sebeplerinden birisi ilköğretimdeki yeni eÄŸitim müfredatıdır. Bununla birlikte, 15 yaÅŸ grubundaki ortalama bir çocuk hâlâ ortalama ve OECD öğrencisinin bir tam okul yılı gerisindedir. 29. Türkiye’nin Dünya Bankası Grubu ile eÄŸitim alanındaki iÅŸbirliÄŸi, kalite ve eÅŸitliÄŸin arttırılması üzerinde odaklanmıştır. IBRD tarafından desteklenen Orta Öğretim Projesi (OÖP), yeni bir ortaöğretim müfredatının geliÅŸtirilmesi ve orta öğretimin kalite ve uyumunun arttırılmasına yönelik ulusal bir mesleki rehberlik ve danışmanlık sisteminin geliÅŸtirilmesi çalışmalarını içermiÅŸtir —mesleki eÄŸitim ve öğretim için bir ulusal yeterlilik çerçevesinin geliÅŸtirilmesi ve hizmet içi öğretmen eÄŸitiminin geliÅŸtirilmesi ile birlikte. Dezavantajlı okulların kalitesini yükseltmek için, OÖP kapsamında bir okul hibeleri programı uygulamaya konulmuÅŸ ve okullar için deÄŸiÅŸik bir ï¬?nansman modelinin pilot uygulaması yapılmıştır: kaynaklar öğrenci sayısına göre dağıtılmaktadır ve okullar bu kaynakların kullanımında özerkliÄŸe sahip olmaktadır. Yapılan analitik ve istiÅŸari çalışmalar kapsamında, temel eÄŸitimde kalite ve eÅŸitliÄŸin arttırılması ve erken çocukluk eÄŸitimi ile ilgili çalışmalar gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Eksen 3: Kaliteli Kamu Hizmetlerinin Etkin Sunumu Kamu harcama yönetim sistemi iyileÅŸmiÅŸtir. Kamu sektöründe yönetiÅŸim güçlendirilmiÅŸtir. 30. Haziran 2010’da gerçekleÅŸtirilen Kamu Mali Yönetim Performansı (PFPM) karşılaÅŸtırma çalışmasına göre, Türkiye’nin kamu sektörünün geniÅŸliÄŸi, ÅŸeffaflığı, hesap verebilirliÄŸi ve güvenilirliÄŸi artmıştır. Türkiye merkezi hükümet kurumlarının, sistemlerinin ve kamu sektöründe ÅŸeffaflık ve performans ile ilgili kanunlarının çoÄŸunda reform yapmıştır. 2006 yılında çıkarılan Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununun (KMYK) CPS dönemi boyunca etkili bir ÅŸekilde uygulanması yoluyla ilgili kurumlara mali yönetim ve iç 43 Burada ortaöğretim tamamlama oranı, 20-24 yaÅŸ grubunda en az ortaöğretimi tamamlamış olanların oranı olarak tanımlanmıştır. Veriler Ä°ÅŸgücü Anketinden alınmıştır. Ek 3 57 kontrol yetki ve sorumluluÄŸu verilmiÅŸtir. Buna göre, mali kontrol ve iç ve dış denetim yapıları önemli ölçüde iyileÅŸmiÅŸtir. Aralık 2010’da Sayıştay Kanunu’nun yürürlüğe konulması ile birlikte, Sayıştay’ın tüm genel hükümet kurumlarını denetleme yetkisi geniÅŸletilmiÅŸtir ve yapısı KMYK kanunu ile uyumlu hale getirilmiÅŸtir. 31. Kamu sektörü reformu alanında Türkiye ile Dünya Bankası Grubu’nun iÅŸbirliÄŸi kapsamında hem analitik ve istiÅŸari hizmetler hem de ï¬?nansman yer almıştır. Hükümet ve TBMM ile birlikte uygulanan program odaklı kamu harcama ve kamu mali yönetim analitik çalışması ve teknik yardımı ile PPDPL-REGE DPL dizisi kapsamında saÄŸlanan ï¬?nansal destek Ulusal Kalkınma Planı ile yakın bir ÅŸekilde entegre edilmiÅŸtir. Bunların program odaklı tasarımı, tamamen uygulanması ve sunulması için genellikle birkaç yıl gerektiren karmaşık kamu sektörü yasal ve düzenleyici reformlarının desteklenmesinde etkili olduÄŸunu kanıtlamıştır. Bunların iki örneÄŸi, tüm genel kamu kurumlarında mali kontrol ve iç denetim için strateji geliÅŸtirme birimlerinin kurulması ve Maliye ve SaÄŸlık Bakanlıklarının SDP kapsamındaki program harcamalarını takip edebilmesi için spesiï¬?k kodların geliÅŸtirilmesidir. TCDD Demiryolları Yeniden Yapılandırma Projesi kalkınma amaçlarına ulaÅŸmıştır; iÅŸletme gelirleri ve iÅŸletme gelirlerinin giderlere oranı ticari açıdan sürdürülebilir seviyelere yükselmiÅŸtir. Bir kanun tasarısı hazırlıkları devam etmekle birlikte, TCDD’nin hukuki statüsü deÄŸiÅŸmemiÅŸtir. 32. YönetiÅŸimin yargı ile ilgili yönlerindeki ilerleme yavaÅŸ olmuÅŸtur. Åžubat 2011’de yeni bir Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu kabul edilmiÅŸtir ve Hükümet arabuluculuk ile ilgili bir kanun tasarısını TBMM Adalet Komisyonu’na yeniden sunmayı planlamaktadır. Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) ile, mahkemelerin yüzde 100’ünde online baÄŸlantı kurulmuÅŸtur. Yargı Reformu Stratejisi ve Eylem Planı 2009 yılında kabul edilmiÅŸ ve yayınlanmıştır. Bölgesel Temyiz Mahkemeleri 15 merkezde (Ä°stanbul, Bursa, Ä°zmir, Ankara, Konya, Samsun, Adana, Erzurum, Diyarbakır, Sakarya, Gaziantep, Antalya, Kayseri, Trabzon ve Van) kurulmuÅŸtur ancak henüz faaliyete geçmemiÅŸtir. Bununla birlikte, tüm bu mahkemelerin baÅŸsavcıları Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından atanmıştır. Yargı süreçlerinin verimliliÄŸi ile ilgili reform yavaÅŸ ilerlemektedir ve Türkiye’nin bu alanda Dünya Bankası katkısı için talebi oldukça sınırlı olmuÅŸtur. Yerel hizmet sunumunda ve afetlere hazırlık durumunda iyileÅŸme kaydedilmiÅŸtir. 33. Belediye reformunda ilerleme kaydedilmiÅŸtir. Yerel yönetimlere yapılan toplam bütçe transferlerinin vergi gelirleri içindeki payı, 2007 yılında yüzde 9 iken 2010 yılında yüzde 10’a yükselmiÅŸtir (yerel düzeyde kalkınmayı destekleyen BELDES ve KÖYDES programları dahil edildiÄŸinde, yerel yönetimlere bütçe transferleri aynı dönemde yüzde 10’dan yüzde 11’e yükselmiÅŸtir). 2011 yılında kabul edilen Ä°ller Bankası A.Åž. Kanunu, belediye altyapı ï¬?nansmanı ve etkili yerel mali yönetim sistemleri bakımından oldukça önemli bir geliÅŸme olmuÅŸtur. Kadastro modernizasyonu alanında ilerleme kaydedilmiÅŸtir. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (TKGM) uluslararası uygulamalara ve standartlara uygun gayrimenkul deÄŸerleme politikası üzerinde çalışmaya baÅŸlamıştır ve 24 kurum ÅŸu anda sayısal kadastro bilgilerine online olarak eriÅŸebilmektedir -18 olan hedef geçilmiÅŸtir. IBRD’nin Ä°ller Bankası vasıtasıyla belediye altyapı yatırımlarına saÄŸladığı baÅŸarılı destek sonucunda, sonuçların daha da yaygınlaÅŸtırılması amacıyla 2010 yılında bir ek ï¬?nansman saÄŸlanmıştır. IFC’nin Ä°stanbul Metrosu için yaptığı yatırım, Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’de alt-ulusal düzeyde devlet garantisi olmadan saÄŸladığı ilk ï¬?nansmandır ve kentsel geliÅŸim sektöründe özel sektör katılımı için bir öncü projesi haline gelmiÅŸtir. Bu, Türkiye’de belediyelere daha fazla mali güç ve bağımsızlık saÄŸlanması bakımından önemli bir adım olarak görülmektedir. BaÅŸlangıçtaki CPS amaçlarının ötesinde, Türkiye ve Dünya Bankası Grubu “Sürdürülebilir Åžehirlerâ€? konusunda bir çalışma baÅŸlatmıştır ve Türkiye yeni bir Entegre Kentsel GeliÅŸim Stratejisi ve Eylem Planı (2010-2023) kabul etmiÅŸtir —strateji mekansal planlama ve altyapı önceliklendirme de dahil olmak üzere ÅŸehirlerin geliÅŸtirilmesi konusunda kapsamlı bir yaklaşım öngörmektedir. 34. Ä°stanbul’un afete hazırlık durumunda kaydettiÄŸi iyileÅŸmeler uluslararası bir baÅŸarı öyküsüdür. Özellikle okullar, hastaneler ve yurtlar olmak üzere kamu binalarının depreme karşı güçlendirilmesi için yatırımlar yapılmıştır. Tespit edilen 1.576 kamu binasından 496’sının güçlendirme çalışmaları Dünya Bankası, AYB ve Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası’nın ortak ï¬?nansmanı ile Åžubat 2011’de tamamlanmıştır. Ä°stanbul Deprem Riski Azaltma Acil Durum Hazırlık Projesi (ISMEP) kapsamında Küresel Afet Azaltma ve Yeniden Yapılandırma Fonu ve Dünya Bankası Enstitüsü ile de iÅŸbirliÄŸi yapılmıştır. BaÅŸbakanlık bünyesinde, daha önce dağınık bir durumda olan kurumsal sorumlulukları ulusal düzeyde tek bir çatı altında toplayan bir Afet ve Acil Durum Yönetimi BaÅŸkanlığı kurulmuÅŸtur. 58 Ek 3 IV. DÃœNYA BANKASI GRUBU PERFORMANSI Ãœlke Ä°ÅŸbirliÄŸi Tasarımı 35. CPS, Türkiye’nin deÄŸiÅŸen kalkınma önceliklerine dayalı, tamamen uyumlu ve uyarlanabilir olacak ÅŸekilde tasarlanmıştır. Esnek CPS tasarımı küresel mali kriz sırasında test edilmiÅŸ ve baÅŸarılı olduÄŸu kanıtlanmıştır –strateji dönem ortası ilerleme gözden geçirmesinde (CPSPR) uyarlanmıştır. DPL desteÄŸi artmıştır ve ekonomik büyümeyi ve istihdam yaratmayı desteklemeye (REGE DPL dizisi)44 yönelik orta vadeli yapısal reformlar ve makroekonomik istikrar üzerinde odaklanmıştır. Müşteri talebi karşısında IBRD CPS döneminde toplam ï¬?nansmanı 7,6 milyar ABD$’na yükseltmiÅŸtir; 2010 mali yılında 3 milyar ABD$ taahhüt edilmiÅŸtir. Buna paralel olarak, IFC küresel kredi kısıtlarını göz önünde bulundurarak kısa vadeli borçlarını çeviren müşteri ÅŸirketler üzerinde odaklanmış, ticaret ï¬?nansmanı gibi çok fazla ihtiyaç duyulan alanlarda kısa vadeli ï¬?nansman saÄŸlamış ve diÄŸer ï¬?nansal kuruluÅŸlardan uzun vadeli kaynaklar harekete geçirmiÅŸtir (1,73 milyar ABD$). 36. CPS, ulusal politikalar için bilgi girdisi ve destek saÄŸlamak üzere tasarlanan danışmanlık hizmetleri ve ulusal ölçekteki büyük programlara ve seçilen spesiï¬?k projelere katkıda bulunan Dünya Bankası Grubu ï¬?nansmanı ile Türkiye’nin Dokuzuncu Kalkınma Planını destekleyecek ÅŸekilde tasarlanmıştır. Finansmanın ve bilgi hizmetlerinin birlikte sunulması, desteÄŸin hedefli, etkili ve zamanlı bir ÅŸekilde sunulmasını saÄŸlamıştır. Program odaklı AAA ve DPL araçlarının yaygın bir ÅŸekilde kullanımı, IBRD’nin geniÅŸ kapsamlı kalkınma hedefleri ve programları için birkaç yılı kapsayan bir dönemde özelleÅŸtirilmiÅŸ, tutarlı ancak esnek destek saÄŸlayabilmesine olanak tanımıştır. Büyük hacimli kredi hatları (3’ü Ek Finansman olmak üzere 6 adet Dünya Bankası Grubu operasyonu ile toplam 2,35 milyar ABD$) CPS programının kendine özgü bir özelliÄŸidir ve Dünya Bankası Grubu ï¬?nansmanının kapsamının geniÅŸ ve kullandırımının hızlı olmasını saÄŸlamaktadır.45 Bu tasarım tercihleri, ülke taleplerini ve Türkiye ile Dünya Bankası Grubu’nun maksimum DBG “katma deÄŸerininâ€? saÄŸlanabileceÄŸi alanların ortak bir deÄŸerlendirmesini yansıtmaktadır. DoÄŸal olarak, Türkiye-Dünya Bankası Grubu iÅŸbirliÄŸi Türkiye’nin kalkınma programının sadece küçük bir bölümünü kapsamaktadır ve Dünya Bankası Grubu’nun saÄŸladığı ï¬?nansman Türkiye’nin toplam dış ï¬?nansmanının sadece küçük bir oranını oluÅŸturmaktadır46. Dolayısıyla, Dünya Bankası Grubu’nun katkısı temel olarak katalizör ÅŸeklinde olmuÅŸtur; doÄŸrudan atıf imkansız olmamakla birlikte genellikle zorlayıcı olacaktır ancak yine de Türkiye’nin Dünya Bankası hizmetlerine yönelik devam eden yüksek talebi bu katkının katma deÄŸeri için eksik ve dolaylı bir gösterge sunabilir. Finansal risk yönetimi ile ilgili hususlar ve bütçe sınırlamaları göz önüne alındığında, IBRD hizmetlerine olan talep IBRD’nin saÄŸlayabileceÄŸi yeni ï¬?nansman ve bilgi hizmetlerinin düzeyini zaten aÅŸmaya devam etmektedir. 37. Genel olarak, CPS sonuç çerçevesi ilerleme ve performansın ölçülmesine yönelik faydalı bir yapı olmuÅŸtur. Sonuç çerçevesindeki kilometre taÅŸlarına ulaşılmıştır. Sonuçların hedeflere göre incelenmesinde, baÅŸlangıçta belirlenen bazı kilometre taÅŸlarının ve hedeflerin kriz sonucunda ülke ve program öncelikleri deÄŸiÅŸtiÄŸinden dolayı daha az anlamlı hale geldiÄŸi göz önünde bulundurulmalıdır. Dolayısıyla, CPS’in eÄŸitim sistemini iyileÅŸtirme ve eÄŸitimin iÅŸgücü piyasası talebine karşı hassasiyetini arttırma hedeï¬?ne (Eksen 2C) daha dar bir anlamda olsa da büyük ölçüde ulaşıldığı deÄŸerlendirilmektedir. Benzer ÅŸekilde, özel yatırımlarının ve ihracatta rekabet gücünün arttırılması ve daha derin ve daha geniÅŸ bir ï¬?nansal sektör (Eksen 1B) hedeï¬? doÄŸrultusunda ilerleme kaydedilmiÅŸtir, ancak yatırım ortamının modernizasyonuna yönelik mevzuat ancak 2010 sonlarında ve 2011 baÅŸlarında çıkarılmıştır. Kamu-Özel Sektör Ortaklığı ve iflas ile ilgili yeni kanunlar çıkarılmadığından dolayı, kilometre taÅŸlarına ulaÅŸma yolundaki ilerleme beklenenden yavaÅŸ olmuÅŸtur, bu eksendeki genel hedeflere kısmen ulaşıldığı deÄŸerlendirilmektedir. Aynı zamanda, Dünya Bankası Grubu desteÄŸi CPS kapsamında baÅŸlangıçta öngörülenlerin ötesinde ilave sonuçların elde edilmesine de katkıda bulunmuÅŸtur. Bunlar yukarıda açıklanmaktadır. 44 REGE-DPL, küresel krizin etkilerinin yönetiminden, mali konsolidasyona ve paylaşılan büyümeye geçiÅŸ üzerinde odaklanmıştır ve aÅŸağıdaki amaçlara katkıda bulunmuÅŸtur: (1) ekonomik yönetim; (2) kamu mali yönetimi; (3) karşılanabilir evrensel saÄŸlık hizmetleri ve eÄŸitime eriÅŸimin arttırılması; (4) istihdam; (5) yatırım ortamının iyileÅŸtirilmesi; ve (6) özellikle KOBİ’ler için olmak üzere ï¬?nansal aracılığın arttırılması. 45 Dünya Bankası Grubu’nun Bağımsız DeÄŸerlendirme Grubu (IEG) iki ihracat ï¬?nansmanı kredisinin sonuçlarını (EFIL II ve III) yüksek düzeyde tatmin edici olarak derecelendirmiÅŸtir. 46 2008-11 MY döneminde ortalama olarak 1,9 milyar ABD$ yeni taahhüt miktarına ve 1,71 milyar ABD$ kullandırım miktarına ulaÅŸan Dünya Bankası Grubu ï¬?nansmanının ölçeÄŸi, Türkiye’nin 2010 itibariyle 321,4 milyar ABD$ olarak gerçekleÅŸen toplam kamu borcuna göre oldukça küçüktür ve Türkiye’nin ortalama kamu dış borçlanmasının (2007-2010 arasında 8,43 milyar ABD$) yüzde 23’ünü ve 2007-2009 dönemindeki ortalama yıllık toplam gayrisaï¬? dış borcunun (266 milyar ABD$) yüzde 1’den azını oluÅŸturmuÅŸtur. Ek 3 59 CPS Uygulaması 38. IBRD’nin portföyü büyüktür, odaklıdır ve önemli ölçüde iyileÅŸme kaydetmiÅŸtir. Kullandırım oranları istikrarlı bir ÅŸekilde artarak, 2008 mali yılında yüzde 20 iken 2011 yılında yüzde 31 olmuÅŸtur. CPS döneminin büyük kısmında neredeyse yüzde 100 olarak devam eden yüzde 94’lük gerçekleÅŸme oranı ve proaktif portföy yönetimi (yüzde 67) ile birlikte, 2011 MY sonu itibariyle sadece bir sorunlu proje kalmıştır (2010 MY sonunda 3 adet ve 2011 MY ortasında 4 adet sorunlu proje bulunmaktaydı). Tek sorunlu proje, borçlunun talebi üzerine Temmuz 2011’de iptal edilen Ä°stanbul Belediye Altyapı Projesidir (Kredi No. 4866- TU). 39. 2008-11 MY dönemindeki IFC ï¬?nansmanı 2 milyar ABD$’lık taahhüt ile 45 projeye yayılmıştır -2004-07 MY döneminde 1,55 milyar ABD$’lık taahhüt ve 35 proje vardı. IFC aynı zamanda özel sektöre yardımcı olmak amacıyla özel ï¬?nansal kuruluÅŸlar yoluyla 1,73 milyar ABD$ tutarında bir kaynağı harekete geçirmiÅŸtir. Hedeflenen alanlar arasında ihracatçılar, mikro iÅŸletmeler ve KOBİ’ler, yenilenebilir enerji, enerji verimliliÄŸi, daha temiz üretim ve enerji güvenliÄŸi, saÄŸlık, altyapı, ticaret ï¬?nansmanı ve bölgede ve dünyada yatırım yapan Türk ÅŸirketlerinin desteklenmesi yer almıştır. 40. Türkiye’nin kilit politika ve reform öncelikleri üzerinde odaklanan kapsamlı bir analitik ve istiÅŸari (AAA) çalışmalar programının uygulanması CPS’in baÅŸarısında merkezi bir rol oynamıştır. IBRD’nin AAA programı kapsamında, birçoÄŸu Hükümet ile ortaklaÅŸa ve akademik kuruluÅŸlar, BirleÅŸmiÅŸ Milletler kuruluÅŸları ve diÄŸer kalkınma ortakları ile iÅŸbirliÄŸi içerisinde hazırlanan 52 önemli bilgi ürünü yer almıştır. Ele alınan konular; kamu mali yönetimi, kayıt dışılık ve tasarruflardan enerji sektörü reformu ve düzenlemesine, gıda güvenliÄŸine, su havzaları yönetimine, eÄŸitimin kalitesine, kadınların istihdamına ve cinsiyet sertiï¬?kalandırmasına, fırsat eÅŸit(siz)liÄŸine, yatırım ortamına, rekabet ve iÅŸ ortamı düzenlemesine, ve ÅŸirket tahvilleri piyasasının geliÅŸtirilmesine kadar çeÅŸitlilik göstermiÅŸtir. Program aynı zamanda AÄŸustos 2007 ve Haziran 2011’de yeni gelen Hükümetler için taslak mevzuatın ve reform seçeneklerinin odaklı ve zamanlı analizlerini ve politika notlarını da içermiÅŸtir. Türkiye’deki muhatapların bu bilgi hizmetlerine olan güçlü talebi, kökleri talebe odaklı seçim ve tasarımlarında, iÅŸbirliÄŸi içerisinde hazırlanmalarında, çok çeÅŸitli paydaÅŸlar ile bulgular ve sonuçlar üzerinde yapılan tartışmalarda ve bilgi faaliyetleri için sonuç çerçevelerinin giderek daha fazla kullanımında yatan katma deÄŸerlerinin bir kanıtıdır. 41. Sivil toplum ile iyi iliÅŸkiler. Sivil toplum, SaÄŸlıkta Dönüşüm Programı ve Ä°SMEP gibi projelerin hazırlık ve uygulama aÅŸamalarına katılmıştır. Dünya Bankası Grubu, akademik kuruluÅŸlar, düşünce kuruluÅŸları, özel sektör dernekleri ve iÅŸletmeleri, ve TÃœSÄ°AD (Türkiye Sanayici ve Ä°ÅŸadamları DerneÄŸi) ve KAGÄ°DER (Türkiye Kadın GiriÅŸimciler DerneÄŸi) gibi çok çeÅŸitli sivil toplum kuruluÅŸu ile birlikte çalışmaktadır. Dünya Bankası Grubu birleÅŸtirici bir rol oynamıştır: TBMM ile birlikte çalışarak Dünya Su Forumunu desteklemiÅŸtir ve 2009 Yıllık Toplantılarını Ä°stanbul’da gerçekleÅŸtirmiÅŸtir. Dünya Bankası Grubu’nun birleÅŸtirici gücünün spesiï¬?k bir örneÄŸi, Orta DoÄŸu Teknik Ãœniversitesi, Ankara Ãœniversitesi, Sabancı Ãœniversitesi ve UNDP ile birlikte gerçekleÅŸtirilen insani geliÅŸme diyaloÄŸu. CPSCR’ın hazırlanması sürecinde, Dünya Bankası Grubu CPS döneminde yapılan çalışmalar ile ilgili düşünceleri tartışmak ve rapora girdi elde etmek amacıyla sivil toplum kuruluÅŸları ile birlikte çalışmıştır. 42. Kalkınma ortakları ile güçlü iÅŸbirliÄŸi. Dünya Bankası Grubu makroekonomik konularda Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yakın bir iÅŸbirliÄŸi içerisinde çalışmaktadır ve emeklilik sistemi, enerji sektörü ve çeÅŸitli diÄŸer yapısal konular hakkındaki deneyimini paylaÅŸmaktadır. Ankara’da AB, UNDP ve UNICEF ile yakın bir iliÅŸki sürdürmektedir. Dünya Bankası Grubu’nun özel sektör ekibinin (ECSPF) idari prosedürleri sadeleÅŸtirmeye yönelik bir pilot projenin ï¬?nansmanı için Ä°ngiltere DışiÅŸleri Bakanlığı’ndan 100.000 £’lik bir kaynağı harekete geçirmesi özellikle belirtilmesi gereken bir baÅŸarıdır ve Dünya Bankası Grubu için Türkiye’de bir ilktir. IFC Türkiye’deki diÄŸer uluslararası ï¬?nansal kuruluÅŸlar ile iÅŸbirliÄŸini arttırmıştır. Avrupa Ä°mar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile Temiz Teknoloji Fonu hakkında bir ülke çalışma planı yapılmıştır; IFC’nin Ana Ä°ÅŸbirliÄŸi AnlaÅŸmasına dayalı olarak Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası ile ilk kez bir sendikasyon kredisi saÄŸlanmıştır; FMO ile ortaklaÅŸa bir ÅŸekilde bir müşteri bankaya tali kredi saÄŸlanmıştır; ve enerji verimliliÄŸi ve mikro iÅŸletmelere ve KOBİ’lere ï¬?nansman saÄŸlanması hakkındaki iki projede KfW ile iÅŸbirliÄŸi yapılmıştır. 60 Ek 3 43. 2011 Ãœlke Anketi Dünya Bankası’nın çalışmaları ile ilgili çok çeÅŸitli görüşler ortaya koymuÅŸtur. Yüzde 32’lik bir yanıt oranı ile, katılımcılar eÄŸitimi (beceriler), çevre ve doÄŸal kaynak yönetimini, istihdamı, enerjiyi ve afet hazırlık çalışmalarını, Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’deki iÅŸbirliÄŸinin kilit kalkınma öncelikleri olarak belirlemiÅŸtir. Bu tercih, CPS ve bu CPSCR’daki analizler ile geniÅŸ anlamda tutarlıdır. Sektör öncelikleri ÅŸu ÅŸekilde tespit edilmiÅŸtir: kırsal kalkınma, kayıtlı sektörde iÅŸ olanaklarının arttırılması, özel sektör büyümesi/yatırımları için fırsatların arttırılması, okul öncesi eÄŸitime eriÅŸim, ve makroekonomik büyüme. Kırsal kalkınma hariç olmak üzere, bunlar büyük ölçüde bu CPS kapsamında gerçekleÅŸtirilen çalışmaları yansıtmaktadır. Öte yandan, katılımcılar süreçlerin karmaşıklığını ve yavaÅŸlığını Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’deki çalışmalarının en büyük zayıflığı olarak belirtmiÅŸtir ve kamu dışındaki paydaÅŸlar ile etkileÅŸimi iyileÅŸtirilmesi gereken kilit alan olarak tespit etmiÅŸtir. Ayrıca, katılımcılar arasında Dünya Bankası Grubu’nun çalışmalarının yoksulluÄŸu azaltmada özellikle etkili olmadığı yönünde bir algı mevcuttur. V. ÇIKARILAN KÄ°LÄ°T DERSLER VE ÖNÃœMÃœZDEKÄ° DÖNEME Ä°LÄ°ÅžKÄ°N TAVSÄ°YELER 44. Bilgi ve ï¬?nansman araçlarını bir araya getiren ve uzun vadeli stratejik hedefleri destekleyen bir politika diyaloÄŸunun sistematik olarak geliÅŸtirilmesi ve sürdürülmesi reformların desteklenmesi bakımından hayati öneme sahiptir. Önemli politika reformlarının ve yasal reformların uygulanması zaman alabilir; dolayısıyla esneklik ve sabır baÅŸarıya ulaÅŸmada kritik öneme sahiptir. Ticaret Kanunu (hazırlanması yedi yıl sürmüştür) ile ilgili olarak yapılan iÅŸbirliÄŸi uzun vadeli ortak çalışmanın deÄŸerini gösteren bir örnektir. BaÅŸarıyı arttırmak için, analitik çalışmalar ile politika ï¬?nansmanının ulusal kalkınma planlarına ve orta vadeli programlara tam olarak entegre edilmesi çok önemlidir. Çalışmaların, sıralı bir ÅŸekilde birbirine dayanan modüler müdahaleler ÅŸeklinde program odaklı olarak yapılandırılması özellikle etkili olmuÅŸtur. 45. Çevre ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi alanlarındaki ortak çalışmanın hikayesi: geri çekil, stratejik giriÅŸ noktalarını belirle ve ülke öncelikleri deÄŸiÅŸtikçe açılan fırsatları yakala. Türkiye ve Dünya Bankası Grubu, 2004-2007 döneminde çevre gündeminde kaydedilen ilerlemenin sınırlı olması sebebiyle, 2008-11 MY CPS kapsamında çevre konusunu bir eksen olarak kullanmama konusunda bir anlaÅŸmaya varmıştı; 2008-11 CPS döneminin sonlarına doÄŸru Türkiye’nin inisiyatiï¬? ile bu alanda olası bir iÅŸbirliÄŸinin tekrar deÄŸerlendirilmesi kararlaÅŸtırılmıştı. Daha sonra, 2009 yılında Türkiye’nin Kyoto Protokolüne katılması ve AB müktesebatının Çevre faslı üzerindeki müzakerelerin açılması, çevre ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi ile ilgili yeni bir ortak çalışma için bir fırsat ve giriÅŸ noktası saÄŸladı. Bu yeni ortak çalışma, Türkiye ile Dünya Bankası Grubu’nun enerji alanındaki iÅŸbirliÄŸinden doÄŸdu. Elektrik DPL dizisi, ESES DPL dizisi olarak üç bileÅŸeni kapsayacak ÅŸekilde geniÅŸletildi: enerji, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi ve çevresel sürdürülebilirlik. Bu çalışma, 2012 Sürdürülebilir Kalkınma Konferansına (Rio+20) hazırlık sürecinde iÅŸbirliÄŸi yapılmasını saÄŸladı. IFC artan elektrik talebine cevap vermeye yönelik düşük karbonlu çözümler saÄŸlamak için Türkiye’nin serbestleÅŸtirme programına desteÄŸinden yararlandı. 46. Ä°zleme ve DeÄŸerlendirme ve sonuçlar üzerindeki odağın güçlendirilmesi olumlu karşılandı ve faydalı oldu. Türkiye ve Dünya Bankası Grubu, hükümet ve Dünya Bankası Grubu tarafından desteklenen programlar için izleme deÄŸerlendirmenin ve sonuç odağının güçlendirilmesinde iÅŸbirliÄŸi yapmıştır - birbirini izleyen program odaklı JPPR, IDF ï¬?nansmanı ile izleme ve deÄŸerlendirme konusunda teknik yardım ve baÅŸka birçok göreve özgü izleme ve deÄŸerlendirme faaliyetleri yoluyla. Sonuç çerçevelerinin tüm AAA faaliyetlerine dahil edilmesi için özel bir çaba sarf edilmiÅŸtir. Ä°zleme ve deÄŸerlendirme ile güçlü sonuç odağının ortak bir örneÄŸi, Ä°ÅžKUR ile mesleki eÄŸitim konusunda yapılan çalışmadır. 47. BaÅŸarının paylaşılması. Türkiye’nin Dünya Bankası Grubu ile iÅŸbirliÄŸi içerisinde uyguladığı bazı politika ve reformlar kendi alanlarında yapılan çalışmalar için önde gelen örnekler oluÅŸtur. Bunlar arasında aÅŸağıdakiler bulunmaktadır: (1) SaÄŸlıkta Dönüşüm Programı; (2) enerji piyasasının geliÅŸtirilmesi, ve (3) afet riski yönetimi. Bu deneyimler Türkiye ile Dünya Bankası Grubu arasında önümüzdeki 2012-15 CPS döneminde bilgi paylaşımı ve hem bölgesel hem de küresel ölçekte diÄŸer ülkeler ile birlikte kalkınmaya katkıda bulunmak bakımından gerçekleÅŸtirilecek iÅŸbirliÄŸi için bir temel oluÅŸturmaktadır. 61 Ek 3 CPS Tamamlama Raporu Sonuç Matrisi (26 Ekim 2011) 2008-11 MY CPS uygulamasının ortak bir bulgusu, Türkiye’nin Dünya Bankası Grubu’nun desteÄŸi ile Türkiye-WBG iÅŸbirliÄŸinin kilit alanlarında uluslararası iyi uygulama kabul edilebilecek sonuçlar elde ettiÄŸidir. Örnekler arasında ÅŸunlar bulunmaktadır: (1) SaÄŸlıkta Dönüşüm Programı; (2) enerji piyasasının geliÅŸtirilmesi, ve (3) afet riski yönetimi. Bu deneyimler Türkiye ile Dünya Bankası Grubu arasında önümüzdeki 2012-15 CPS döneminde bilgi paylaşımı ve hem bölgesel hem de küresel ölçekte diÄŸer ülkeler ile birlikte kalkınmaya katkıda bulunmak bakımından gerçekleÅŸtirilecek iÅŸbirliÄŸi için bir temel oluÅŸturmaktadır. Eksen 1: Rekabetçilik ve Ä°stihdam Fırsatları 1A. Makroekonomik Ä°stikrarın ve Ekonomik Büyümenin Sürdürülmesi CPS’in EtkilediÄŸi Kilit Ulusal Sonuçlar ve Göstergeler CPS döneminde WBG’nin EtkilediÄŸi Kilometre TaÅŸları/Göstergeler (olası WBG katkısı göz önüne alınmadan) (WBG faaliyetlerinin olası katkısı göz önüne alınarak) • SaÄŸlıklı makro politikalar sürdürülebilir kamu borcu ve saÄŸlam bir dış pozisyon saÄŸlamıştır. • AAA bulgularına dayandırılan etkili ekonomik politika diyalogu. ± Genel kamu mali açığı 2010 yılında GSYH’nin yüzde 3,7’sine düştü, gayrisaï¬? kamu ± BaÅŸarıldı: Program odaklı AAA (analitik ve istiÅŸari çalışmalar) etkili bir politika diyalogu borcunun GSYH içindeki payı ise 2010 itibariyle yüzde 45’e indi. Krizin etkisi sebebiyle mali saÄŸladı. Bu kapsamda iki program odaklı Ãœlke Ekonomik Memorandumu (CEM) hazırlandı: hedeflerin ve kamu borcu hedeflerinin revize edilmesi gerekmiÅŸtir ve 2011-13 Orta Vadeli biri Kayıt Dışılık, diÄŸeri Tasarruflar ve Büyüme hakkında. Üç yıl boyunca Program Odaklı Program 2013 yılına kadar genel kamu mali açığının GSYH’nin yüzde 1,1’ine indirilmesini Kamu Harcama ve Mali Yönetim çalışmaları yürütüldü. ve AB tanımlı kamu borcunun oranının yüzde 36,8’e düşürülmesini öngörmektedir. Bu sonuca katkıda bulunan IBRD Portföyü ve Finansman Faaliyetleri: • Adil Büyüme ve Ä°stihdamın Yeniden Tesisi Program Odaklı DPL (REGE DPL). Onay Tarihi: 03/23/2010. • Ä°kinci Adil Büyüme ve Ä°stihdamın Yeniden Tesisi Program Odaklı DPL (REGE DPL II). Onay Tarihi: 5/5/2011. • Ä°kinci Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Sektörü Kalkınma Politikası Kredisi (ESES II). Onay Tarihi: 6/15/2010. • Birinci Program Odaklı Elektrik Sektörü DPL. Onay Tarihi: 06/11/2009. Kapanış Tarihi: 08/31/2003. ICR: 08/31/2003. • Rekabetçilik ve Ä°stihdam DPL (CEDPL). Onay Tarihi: 06/28/2007. ICR: 03/16/2009. IEG sonuç derecelendirmesi: Tatmin Edici. • Ä°kinci Rekabetçilik ve Ä°stihdam DPL (CEDPL II). Onay Tarihi: 12/16/2008. ICR: 04/28/2010. IEG sonuç derecelendirmesi: Tatmin Edici. • Ä°kinci Program Odaklı Kamu Sektörü Kalkınma Politikası Kredisi (PPDPL II). Onay Tarihi: 06/19/2008. Bu sonuca katkıda bulunan IBRD AAA ve Bilgi Faaliyetleri: • Ãœlke Ekonomik Memorandumu: Kayıt Dışılık – Sebepleri, Sonuçları ve Politikalar. AIS imza: 09/16/2008. Müşteriye Teslim: 06/30/2009. • Program Odaklı Ãœlke Ekonomik Memorandumu: Kayıt Dışılık ile ilgili Uluslararası Deneyimler. AIS imza: 11/01/2007. Müşteriye Teslim: 06/30/2008. • Ãœlke Ekonomik Memorandumu: Tasarruflar ve Sürdürülebilir Büyüme. AIS imza: 05/28/2010. Müşteriye Teslim: 06/30/2010 • Ãœlke Ekonomik Memorandumu: Tasarruflar ve Sürdürülebilir Büyüme II. AIS imza: 10/21/2010. Müşteriye Teslim: 06/30/2011 • Ãœlke Ekonomik Memorandumu II – Yüksek Büyümenin Sürdürülmesi: Seçilen Konular. AIS imza: 04/04/2006. Müşteriye Teslim: 11/26/2007. 1B. Özel Yatırımların ve Ä°hracatın Rekabet Gücünün Arttırılması; Finansal Sektörün DerinleÅŸtirilmesi ve GeniÅŸletilmesi CPS’in EtkilediÄŸi Kilit Ulusal Sonuçlar ve Göstergeler CPS döneminde WBG’nun EtkilediÄŸi Kilometre TaÅŸları/Göstergeler Özel sektör: • Ä°hracat artış hızı yıllık yüzde 11,2’ye yükselmiÅŸtir. BaÅŸlangıç seviyesi yüzde 8,5 idi. • Ä°hracatçı ÅŸirketler ve KOBİ’ler için orta vadeli ï¬?nansmanın arttırılması. ± Ä°hracat artış hızı 2007, 2008, 2009 ve 2010 yıllarında sırasıyla yüzde 25,4, yüzde 23,1, yüzde ± BaÅŸarıldı. 2007 ile 2010 arasında, Özel Sektöre saÄŸlanan toplan krediler yüzde 99,2, KOBİ’lere -22,6 ve yüzde 11,6 olmuÅŸtur. Krizin etkileri sebebiyle, 2011-2013 OVP’de hedefler 2011 yılı saÄŸlanan krediler yüzde 63,9 yükselmiÅŸtir. Not: Türkiye Bankacılık Sektörü Hesap Planı için 127 milyar ABD$, 2012 yılı için 143,5 milyar ABD$ ve 2013 yılı için 160 milyar ABD$ ihracatçılara saÄŸlanan ï¬?nansmanı ayrı bir kalem halinde göstermemektedir. olarak revize edilmiÅŸtir. ± 2010 yılında toplam kredilerin yıllık artış oranı yüzde 33,9 olurken, KOBİ’lere kullandırılan kredilerin artış oranı yüzde 50,6 olmuÅŸtur. Not: Türkiye Bankacılık Sektörü Hesap Planı • Güçlü YDY giriÅŸinin sürdürülmesi. BaÅŸlangıç Durumu: Yıllık ortalama 12,1 milyar ABD$. 2006 ihracatçılara saÄŸlanan ï¬?nansmanı ayrı bir kalem halinde göstermemektedir. GerçekleÅŸme: 20,1 milyar ABD$. ± Gayrisaï¬? YDY, 22 milyar ABD$ (2007), 19,5 milyar ABD$ (2008), 8,4 ABD$ (2009) ve 8,9 • Banka tarafından desteklenen uluslararası diyaloÄŸun, danışmanlık çalışmalarının ve çalıştayların milyar ABD$ (2010) olarak gerçekleÅŸmiÅŸtir. YDY giriÅŸleri kürsel mali krizden etkilenmiÅŸtir. saÄŸladığı bilgi girdisi ile etkili bir Kamu-Özel Sektör Ortaklığı mevzuatının hazırlanması. Hükümet yeni hedefleri henüz açıklamamıştır. ± Kısmen BaÅŸarıldı. 2007 yılında hazırlanan kanun taslağı, 2010 yılında ilgili tüm bakanlıklar tarafından incelendi ve nihai bir tasarı hazırlandı. Bu arada, 3996 sayılı YÄ°D Kanunu • 2007 yılında GSYH’nin yüzde 0,71’i (2006 yılında GSYH’nin yüzde 0,8’i) düzeyinde olan Ar-Ge deÄŸiÅŸtirilmiÅŸtir ve ikincil mevzuat YÄ°D modeline dayalı otoyol projelerinin önünü açmak için harcamalarının 2013 yılında yüzde 2’ye yükseltilmesi. buna göre revize edilmiÅŸtir (2011/1807 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı). ± 2009: Ar-Ge harcamaların GSYH’nin yüzde 0,85’i düzeyinde. 62 Ek 3 Finansal Sektör: • AB müktesebatı ile uyumlu Fikri Mülkiyet Hakları mevzuatının hazırlanması. • Kredi piyasalarının güçlendirilmesi yoluyla Türkiye’de özel sektörün ï¬?nansmana eriÅŸiminin ± Kısmen BaÅŸarıldı: Yasal çerçeve mevcut ancak özellikle Sınai Mülkiyet Hakları alanında olmak arttırılması. Hedef: 2006 yılında GSMH’nin yüzde 31,7’si düzeyinde olan toplam kredilerin, üzere uygulamanın AB standartlarına yükseltilmesi gerekiyor. Kilit yasa uygulayıcı kurumların 2011 yılına kadar yüzde 35’lere yükseltilmesi. ve Patent Enstitüsü’nün kapasitesinin güçlendirilmesi gerekiyor. Kamu-özel sektör iÅŸbirliÄŸini iyileÅŸtirmeye ve araÅŸtırmaların ticarileÅŸtirilmesine yönelik önlemlere hâlâ ihtiyaç duyuluyor. ± 2010: Toplam kredilerin GSYH içindeki payı yüzde 48 olarak gerçekleÅŸmiÅŸtir. Not: TÜİK artık GSMH yerine GSYH hesaplamaktadır. • GiriÅŸ ve çıkışları kolaylaÅŸtırmaya ve ayakta kalan ÅŸirketlerin büyümelerinin önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik yatırım ortamı reformlarının uygulanması. ÖrneÄŸin; a) mevzuat da dahil • Türkiye’de, Banka Dışı Finansal KuruluÅŸ varlıkları (kiralama varlıkları ve sigorta ÅŸirketi olmak üzere iflas reformu; b) AB ile uyumlu devlet yardımları mevzuatının onaylanması ve c) iÅŸ varlıkları/toplam ï¬?nansal sektör varlıkları) ile ölçülen banka dışı ï¬?nansmanın geliÅŸtirilmesi yapmanın kolaylaÅŸtırılması yoluyla iÅŸletmelerin kayıtlı hale getirilmesi. yoluyla ï¬?nansal hizmetlerin kapsamının geniÅŸletilmesi. ± Kısmen BaÅŸarıldı: Devlet Yardımlarının Ä°zlenmesine ve Denetlenmesine Dair Kanun 2011 ± 2006 yılında 19,7 milyar TL olan kiralama, faktöring ve tüketici ï¬?nansmanı varlıkları, 2010 yılının baÅŸlarında onaylandı. Hükümet, “zaman vergisiniâ€? azaltmaya yönelik bir düzenleyici yılında 36,4 milyar TL’ye yükselmiÅŸtir. 2006 yılında 17 milyar TL olan sigortacılık sektörü reform stratejisinin geliÅŸtirilmesi ile ilgili bir Teknik Yardım konusunda Banka ile ortak bir çalışma yürütüyor. Adalet Bakanlığı, mevcut eksikliklerden bazılarının giderilmesine yönelik varlıkları Mart 2011 sonu itibariyle 36,6 milyar TL’ye yükselmiÅŸtir. olarak iflas mevzuatında yapılacak deÄŸiÅŸiklikler için bir taslak hazırladı , ancak onay süreci için henüz bir takvim belirlenmiÅŸ deÄŸil. Bu sonuca katkıda bulunan IBRD Portföyü ve Finansman Faaliyetleri: • Program Odaklı Elektrik Sektörü DPL. Onay Tarihi: 06/11/2009. • Adil Büyüme ve Ä°stihdamın Yeniden Tesisi Program Odaklı DPL (REGE DPL). Onay Tarihi: 03/23/2010. • Ä°kinci Adil Büyüme ve Ä°stihdamın Yeniden Tesisi Program Odaklı DPL (REGE DPL II). Onay Tarihi: 5/5/2011. • Rekabetçilik ve Ä°stihdam (CEDPL). Onay Tarihi: 06/28/2007. ICR: 03/16/2009. IEG sonuç derecelendirmesi: Tatmin Edici. • Ä°kinci Rekabetçilik ve Ä°stihdam DPL (CEDPL II). Onay Tarihi: 12/16/2008. ICR: 04/28/2010. IEG sonuç derecelendirmesi: Tatmin Edici. • Ä°kinci Ä°hracat Finansmanı Aracılık Kredisi (EFIL II). Onay Tarihi: 01/13/2004. ICR: 02/07/2008. IEG sonuç derecelendirmesi: Yüksek Düzeyde Tatmin Edici. • Üçüncü Ä°hracat Finansmanı Aracılık Kredisi (EFIL III). Onay Tarihi: 05/17/2005. ICR: 12/23/2009. IEG sonuç derecelendirmesi: Yüksek Düzeyde Tatmin Edici. • Dördüncü Ä°hracat Finansmanı Aracılık Kredisi (EFIL IV). Onay Tarihi: 05/22/2008. • Dördüncü Ä°hracat Finansmanı Aracılık Kredisi – Ek Finansman (EFIL IV AF). Onay Tarihi: 03/17/2011. • Küçük ve Orta Büyüklükteki Ä°ÅŸletmeler için Finansmana EriÅŸim. Onay Tarihi: 06/08/2006. • Küçük ve Orta Büyüklükteki Ä°ÅŸletmeler için Finansmana EriÅŸim- Ek Finansman. Onay Tarihi: 06/19/2007. • Küçük ve Orta Büyüklükteki Ä°ÅŸletmeler için Finansmana EriÅŸim- Ek Finansman. Onay Tarihi: 12/09/2008. • Küçük ve Orta Büyüklükteki Ä°ÅŸletmeler için Finansmana EriÅŸim- Ek Finansman. II. Onay Tarihi: 12/15/2009. • Küçük ve Orta Büyüklükteki Ä°ÅŸletmeler için Finansmana EriÅŸim Kredi Hattı - II. Onay Tarihi: 06/15/2010. • Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji VerimliliÄŸi Projesi. Onay: 05/28/2009. Bu sonuca katkıda bulunan IBRD AAA ve Bilgi Faaliyetleri: • Özel Sektörde Fırsat EÅŸitliÄŸinin TeÅŸvik Edilmesi. AIS imza: 12/15/2010. Program birinci aÅŸamasının tamamlanması - pilot uygulamaların tasarımı ve baÅŸlatılması: 06/30/2011. • Yatırım Ortamı DeÄŸerlendirmesi: Krizden Özel Sektör Öncülüğünde Büyümeye GeçiÅŸ. AIS imza: 01/27/2009. Müşteriye Teslim: 03/24/2010. • 2010 Yatırım Ortamı DeÄŸerlendirmesinin Devamı NiteliÄŸinde Teknik Yardım. AIS imza: 09/27/2010. Müşteriye Teslim: 06/29/2011. • Åžirket Borçları Tasï¬?ye Çerçevesi. AIS imza: 11/09/2009. Müşteriye Teslim: 06/28/2010. • Kredi Hatları Sonuç DeÄŸerlendirmesi. AIS imza: 08/16/2010. Müşteriye Teslim: 06/28/2011. • Åžirket Tahvilleri Piyasasının GeliÅŸtirilmesi – Öncelikler ve Zorluklar. AIS imza: 07/20/2010. Müşteriye Teslim: 06/29/2010. • KOBİ’lerin Büyümesi için KoÅŸulların Ä°yileÅŸtirilmesi - Finansman ve Yenilikçilik. AIS imza: 09/14/2009. Müşteriye Teslim: 12/03/2010. • Küresel Ekonomik Krizin Türkiye’nin Åžirketler Kesimi Ãœzerindeki Etkileri. AIS imza: 12/30/2009. Müşteriye Teslim: 06/22/2009. • Yenilikçilik Notu: Ulusal Yenilikçilik Sistemi Arka Plan Notu. AIS imza: 09/19/2007. Müşteriye Teslim: 06/30/2008. • Ä°kinci Nesil Kamu-Özel Sektör Ortaklığı Projeleri için Politikaların, Kurumsal ve Yasal Çerçevenin GeliÅŸtirilmesi: AIS imza: 01/25/2007. Müşteriye Teslim: 06/02/2008. • Ulusal Yenilikçilik ve Teknoloji Sistemi: Son Ä°lerlemeler ve Devam Eden Zorluklar. AIS imza: 07/21/2008. Müşteriye Teslim: 06/29/2009. • Rekabet Gücü için Ulusal Yenilikçilik ve Teknoloji Politikası - 2. AIS imza: 12/30/2009. Müşteriye Teslim: 06/11/2010. Henüz yayınlanmadı. Bu sonuca katkıda bulunan IFC çalışmaları: • Yerel bankalar ile birlikte mikro iÅŸletmelere ve KOBİ’lere 400 milyon ABD$’nın üzerinde ï¬?nansman saÄŸlanması (5 proje); kırsal alanlar üzerinde odaklanılmıştır. • Kredi piyasasının ciddi bir ÅŸekilde daraldığı bir dönemde, rekabetçilik ve ihracat yoluyla risk çeÅŸitlendirme için 200 milyon ABD$’nın üzerinde ï¬?nansman saÄŸlanması (7 yerel ÅŸirket). • Ticaretin ï¬?nansmanı ve sürdürülebilir enerji ï¬?nansmanı için 3 yerel bankaya ï¬?nansman saÄŸlanması. • Ä°ki konteynır elleçleme tesisi, bir özel sektör doÄŸal gaz dağıtım ÅŸebekesi (IFC’nin altyapı sektöründe saÄŸladığı ilk TL kredi) ve bir petrol depolama ve iskele tesisi dahil olmak üzere altyapı sektörlerine 160 milyon ABD$’nın üzerinde ï¬?nansman saÄŸlanması (4 proje). • Türkiye dışında yatırım yapan Türk ÅŸirketlerine destek: 2008-11 MY döneminde IFC Türk ÅŸirketlerinin Balkanlar’da, Rusya’da, Gürcistan’da, Haiti’de, Tunus’ta, Hindistan’da, Mısır’da ve Arjantin’de gerçekleÅŸtirdiÄŸi 13 proje için 350 milyon ABD$’nın üzerinde yatırım yapmıştır. Bu sonuca katkıda bulunan MIGA çalışmaları: • Toplam gayrisaï¬? yükümlülüğü 1,02 milyar ABD$’nı bulan 5 proje (4 altyapı ve 1 ï¬?nans). • Türkiye dışında (Irak’ta) iÅŸ yapan bir Türk ÅŸirketine de garanti saÄŸlanmıştır; MIGA’nın Türkiye dışında yapılan Türk yatırımları için saÄŸladığı garantilerin toplam gayrisaï¬? yükümlülüğü 29 milyon ABD$’na ulaÅŸmıştır (4 aktif proje). 63 Ek 3 1C: Ä°stihdamın Arttırılması CPS’in EtkilediÄŸi Kilit Ulusal Sonuçlar ve Göstergeler CPS döneminde WBG’nin EtkilediÄŸi Kilometre TaÅŸları/Göstergeler Ä°stihdamın Arttırılması: • KÄ°T’lerin özelleÅŸtirilmesi sebebiyle iÅŸten çıkarılan en az 3.000 işçinin, 2007-2011 döneminde İşçi • Ä°ÅŸgücü piyasasının esnekliÄŸini arttıran ve işçilerin etkili bir ÅŸekilde korunmasını saÄŸlayan YerleÅŸtirme Hizmetleri kapsamında kadrolu iÅŸlere yerleÅŸtirilmesi. iÅŸgücü piyasası reformu kanununun çıkarılması. ± Kısmen BaÅŸarıldı: Bazı işçiler ÅŸu anda İşçi YerleÅŸtirme Hizmetleri kapsamında destek ± 2010 ve 2011 yıllarında Hükümet Aktif Ä°ÅŸgücü Piyasası Politikalarını geniÅŸletmeye devam etti beklemektedir. ve mesleki eÄŸitimin kalitesini ve uyumluluÄŸunu arttırmaya yönelik reformlar uygulamaya koydu. Åžubat 2011’de çıkarılan “Torba Kanunâ€? esnek sözleÅŸmeler yapılabilmesine ve yeni • Banka tarafından desteklenen AAA çalışmalarının iÅŸgücü piyasası ile ilgili politikalara bilgi girdisi iÅŸe alımlara saÄŸlanan hedefli desteklerin uzatılmasına yönelik bazı deÄŸiÅŸiklikler getirdi. saÄŸlaması. Ä°ÅŸgücü piyasasının esnekliÄŸini arttırmaya ve işçilerin korunmasına yönelik reformlar içeren ± BaÅŸarıldı: Analitik çalışmalar iÅŸgücü vergileri, kayıt dışı ekonomi, kadınların iÅŸgücüne katılımı kapsamlı bir istihdam stratejisi hazırlanmıştır. ve gençlerin istihdamı gibi konuları ele almıştır. Program Odaklı BeÅŸeri GeliÅŸim Teknik Yardım çalışması kapsamında, Aktif Ä°ÅŸgücü Piyasası Politikaları, iÅŸgücü piyasası düzenlemeleri, istihdam ile ilgili kriz önlemleri ve etki deÄŸerlendirme ile ilgili kapasite geliÅŸtirme konularında danışmanlık hizmetleri saÄŸlanmıştır. Bu çalışmanın sunduÄŸu bulgular ve politika seçenekleri, kamu ve kamu dışı paydaÅŸlar arasındaki politika tartışmaları için bilgi girdisi saÄŸlamıştır. • Ä°ÅŸgücü maliyetlerinin azaltılmasına ve iÅŸgücü piyasasının esnekliÄŸinin ve işçiler için saÄŸlanan korumanın arttırılmasına yönelik önlemlerin uygulanması ± Kısmen BaÅŸarıldı: Birinci aÅŸama iÅŸgücü piyasası reformları ile ücret dışı iÅŸgücü maliyetleri iÅŸverenler için istihdamın ï¬?nansal olmayan maliyetleri düşürüldü (örneÄŸin mesleÄŸe özgü istihdam kotalarının veya benzer yasal kısıtlar) ve Aktif Ä°ÅŸgücü Piyasası Politikalarının geniÅŸletilmesine olanak tanındı. Ä°kinci aÅŸama iÅŸgücü piyasası reformları (kısa süreli ve yarı zamanlı çalışma, iÅŸsizlik sigortası, kıdem tazminatı, ve benzeri hususların ele alındığı) hâlâ bekliyor, ve bu reformları da içeren kapsamlı bir istihdam stratejisinin hazırlıkları sürüyor. ± CPS BaÅŸarılarının Ötesinde: Hükümet ekonomik yavaÅŸlama karşısında, mesleki eÄŸitim yaygınlaÅŸtırılması (2008’de 30.000 faydalanıcıdan 2010’da yaklaşık 210.000 faydalanıcıya), kamuda çalıştırma ve ücret sübvansiyonları gibi önlemleri içeren birkaç adet istihdam paketini uygulamaya koydu. Kriz sonrasında Aktif Ä°ÅŸgücü Piyasası Politikalarının (ALMP) yaygınlaÅŸtırılmasına ve kalitesinin yükseltilmesine yönelik çabalar devam etti (Hükümet 2007 yılında 33.000 olan ALMP faydalanıcı sayısını 2011’de 400.000’e çıkmasını beklemektedir; mesleki eÄŸitim hizmet saÄŸlayıcıları için kalite deÄŸerlendirmesinin uygulamaya konulması). IBRD bu programları desteklemiÅŸtir. Bu sonuca katkıda bulunan IBRD Portföyü ve Finansman Faaliyetleri: • Adil Büyüme ve Ä°stihdamın Yeniden Tesisi Program Odaklı (REGE) DPL. Onay Tarihi: 03/23/2010. • Ä°kinci Adil Büyüme ve Ä°stihdamın Yeniden Tesisi Program Odaklı DPL (REGE DPL II). Onay Tarihi: 5/5/2011. • Rekabetçilik ve Ä°stihdam DPL (CEDPL). Onay Tarihi: 06/28/2007. ICR: 03/16/2009. IEG sonuç derecelendirmesi: Tatmin Edici. • Ä°kinci Rekabetçilik ve Ä°stihdam DPL (CEDPL II). Onay Tarihi: 12/16/2008. ICR: 04/28/2010. IEG sonuç derecelendirmesi: Tatmin Edici. Bu sonuca katkıda bulunan IBRD AAA ve Bilgi Faaliyetleri: • Ä°ÅžKUR Mesleki EÄŸitim Teknik Yardımı. AIS imza: 11/03/2010. Müşteriye Teslim: 06/22/2010 ve ilgili Vakıf Fonu AIS imza tarihi: 02/19/2009. Müşteriye Teslim: 02/16/2010 • Türkiye’de Kadınların Ä°ÅŸgücüne Katılımı: EÄŸilimler, Belirleyiciler ve Politika Çerçevesi,. AIS imza: 04/10/2008. Müşteriye Teslim: 06/30/2009. • Türkiye’nin Gelecek Nesillerine Yatırım Yapmak: Okuldan Ä°ÅŸe GeçiÅŸ ve Türkiye’nin Kalkınması. AIS imza: 07/01/2006. Müşteriye Teslim: 02/06/2008. • Türkiye’de Ä°ÅŸgücü Vergilerinin Ä°stihdam Ãœzerindeki Etkilerinin ve Sosyal Güvenlik Fonlarının Dengelerinin Tahmin Edilmesi. AIS imza: 04/29/2008. Müşteriye Teslim: 06/06/2008. Bu sonuca katkıda bulunan IFC ve MIGA çalışmaları: • Tüm faaliyetler istihdamın arttırılmasına katkıda bulunmuÅŸtur. 64 Ek 3 1D: Güvenilir ve Verimli Enerji Arzı CPS’in EtkilediÄŸi Kilit Ulusal Sonuçlar ve Göstergeler CPS döneminde WBG’nin EtkilediÄŸi Kilometre TaÅŸları/Göstergeler • Daha iyi talep yönetimi ve üretimin arttırılması yoluyla elecktrik arz güvenliÄŸinin arttırılması. • Tarife belirleme mekanizmalarının, maliyetlerin tamamının ara ve son kullanıcı tarifelerine yansıtılmasına BaÅŸlangıç Durumu: 2006 yılında yıllık 176 TWh üretim. olanak tanıyacak ÅŸekilde revize edilmesi. ± Yıllık üretim 2008 yılında 198 TWh ve 2010 yılında 210TWh olmuÅŸtur. ± BaÅŸarıldı: Mekanizma Åžubat 2008’de onaylandı ve Temmuz 2008’de yürürlüğe girdi. • Maliyetlerin elektrik tarifelerine tam olarak yansıtılması. BaÅŸlangıç Durumu: tüketicilere yansıtılan • Analitik çalışmaların bilgi girdisi ve enerji programı ï¬?nansmanı ile arz güvenliÄŸi önlemlerinin elektrik maliyetlerinin oranı- 2006 itibariyle yüzde 91. uygulanması: örneÄŸin arz ve talep tarafı enerji verimliliÄŸinin arttırılması; yenilenebilir enerji üretiminin ± 2008 yılından bu yana maliyetlerin yüzde 100’ü yansıtılmaktadır. arttırılması; CPS döneminde kapasite mekanizmalarının uygulamaya konulması. ± BaÅŸarıldı: Analitik çalışmalar Hükümet’i etkili bir ÅŸekilde bilgilendirmiÅŸtir ve enerji programı • 2006 yılında yüzde 15,1 olan dağıtım sistemi teknik kayıplarının azaltılması. ï¬?nansmanı yenilenebilir enerji üretiminin arttırılması ve enerji verimliliÄŸi yatırımlarının desteklenmesi ± Dağıtım sistemi kayıpları 2008 yılında yüzde 14,4’e düşürülmüştür, daha sonra 2010 yılında yüzde üzerinde odaklanmıştır. 18,6’ya yükselmiÅŸtir. Kalan (henüz özelleÅŸtirilmemiÅŸ) dağıtım ÅŸirketleri kayıp-kaçak oranlarının yüksek olduÄŸu ÅŸirketler olduÄŸu için bu rakam baÅŸlangıçtaki rakamdan daha yüksektir. • Piyasa iÅŸleyiÅŸi ile ve üretim, iletim ve dağıtım ÅŸebekelerinin rehabilitasyonu ile ilgili danışmanlık hizmetlerinin katkısıyla Türkiye’de elektrik piyasasının ve elektrik sistemlerinin operasyonel etkililiÄŸinin • Elektrik dağıtım ve üretim sektörlerine özel sektör katılımının arttırılması. BaÅŸlangıç Durumu: 2006 arttırılması (ölçüt: nihai piyasa kurallarının onaylanması ve daha sonra CPS döneminde uygulanması). itibariyle elektrik üretiminin yüzde 55’ini özel sektör gerçekleÅŸtiriyordu ve piyasanın yüzde 3’üne ± Kısmen BaÅŸarıldı: Sunulan ve devam eden danışmanlık hizmetlerinin katkısıyla operasyonel etkililiÄŸin özel dağıtım ÅŸirketleri hizmet veriyordu. arttırıldığı tahmin edilmektedir. Piyasa kuralları EPDK tarafından onaylandı. Gün öncesi piyasası test ± 2010 yılı itibariyle, üretimin yüzde 55’i özel sektör üretim ÅŸirketleri tarafından gerçekleÅŸtirildi ve edildi ve 1 Aralık 2011’de baÅŸlatılması planlanmaktadır. özel dağıtım ÅŸirketlerinin dağıttığı elektrik oranı piyasanın yaklaşık yüzde 44’üne ulaÅŸtı. • Enerji verimliliÄŸi kanununun uygulanmaya baÅŸlanması. (Not: Elektrik Piyasasının GeliÅŸtirilmesi. BaÅŸlangıç Durumu – Piyasada satılan elektriÄŸin toplam ± BaÅŸarıldı: Uygulama baÅŸladı, çeÅŸitli yönetmelikler onaylandı. Danışmanlık hizmetlerinin saÄŸladığı iletilen elektrik içindeki payı: 2004 itibariyle yüzde 0) bilgi girdisi ile, bu alanda temel düzenleyici kuruluÅŸ olan EÄ°E’nin enerji verimliliÄŸi ile ilgili yetkileri ± 2010 yılında elektriÄŸin yüzde 24’ü piyasa yoluyla satıldı. ve kapasitesi güçlendiriliyor. Banka yatırım kredileri kilit sanayi sektörlerinde enerji verimliliÄŸini destekliyor. • [Isıtma verimliliÄŸini göstermeye yönelik pilot jeotermal program. Öncelikler deÄŸiÅŸtiÄŸinden dolayı dönem ortasında bu gösterge çıkarılmıştır – artık bir CPS amacı deÄŸildir.] Bu sonuca katkıda bulunan IBRD Portföyü ve Finansman Faaliyetleri: • Ä°kinci Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Sektörü Kalkınma Politikası Kredisi (ESES DPL II). Onay Tarihi: 6/15/2010. • Program Odaklı Elektrik sektörü DPL. Onay Tarihi: 06/11/2009. • Rekabetçilik ve Ä°stihdam DPL (CEDPL). Onay Tarihi: 06/28/2007. ICR: 03/16/2009. IEG sonuç derecelendirmesi: Tatmin Edici. • Ä°kinci Rekabetçilik ve Ä°stihdam DPL (CEDPL II). Onay Tarihi: 12/16/2008. ICR: 04/28/2010. IEG sonuç derecelendirmesi: Tatmin Edici. • Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji VerimliliÄŸi Projesi. Onay Tarihi: 05/28/2009. • Yenilenebilir Enerji Projesi. Onay Tarihi: 03/25/2004. ICR: 3/10/2010. IEG sonuç derecelendirmesi: Yüksek Düzeyde Tatmin Edici. • Ä°kinci GüneydoÄŸu Avrupa Enerji TopluluÄŸu APL (ESCEE APL II). Onay Tarihi: 04/04/2005. ICR: 08/04/2011. • Üçüncü GüneydoÄŸu Avrupa Enerji TopluluÄŸu APL (ESCEE APL III). Onay Tarihi: 03/24/2006. ICR: 08/04/2011. • Altıncı GüneydoÄŸu Avrupa Enerji TopluluÄŸu APL (ESCEE APL VI). Onay Tarihi: 08/20/2010. • Ulusal Ä°letim Åžebekesi Projesi. Onay Tarihi: 06/11/1998. Kapanış Tarihi: 12/31/2007. IEG sonuç derecelendirmesi: Yüksek Düzeyde Tatmin Edici. • Elektrik Ãœretim Rehabilitasyon ve Yeniden Yapılandırma Projesi. Onay Tarihi: 06/06/2006. ICR 04/28/2010. • Elektrik Dağıtım Rehabilitasyon Projesi. Onay Tarihi: 04/19/2007. • Gaz Sektörü GeliÅŸtirme Projesi. Onay Tarihi: 11/29/2005. Bu sonuca katkıda bulunan IBRD AAA ve Bilgi Faaliyetleri: • Enerji VerimliliÄŸi DeÄŸerlendirmesi: ‘Enerji Tasarrufu Potansiyelinin Kullanılması’. AIS imza: 07/31/2008. Müşteriye Teslim: 02/08/2010. • Program Odaklı Enerji Sektörü Çalışması. AIS imza: 11/20/2008. Müşteriye Teslim: 06/23/2008. • Program Odaklı Enerji Sektörü Çalışması (Türkiye Enerji Stratejisi). AIS imza: 02/05/2008. Müşteriye Teslim: 06/23/2008. • Teknik Yardım: ESMAP – Elektrik Piyasası Operasyonlarının Desteklenmesi. AIS imza: 02/20/2007. Müşteriye Teslim: 08/25/2010. Bu sonuca katkıda bulunan IFC çalışmaları: • 5 proje kapsamında yapılan yaklaşık 560 milyon ABD$ tutarındaki enerji arz güvenliÄŸi yatırımları ve 1,6 milyar ABD$ tutarında harekete geçirilen ï¬?nansman ile yaklaşık 3.300 MW kurulu güç için destek saÄŸlanmıştır –küçük HES’ler ve rüzgar santralleri dahil olmak üzere. Bu sonuca katkıda bulunan Ortak IBRD ve IFC Portföyü ve Finansman Faaliyetleri: • Temiz Teknoloji Fonu (CTF) Çıkarılan Kilit Dersler ve Sonraki CPS için Tavsiyeler: Bilgi ve ï¬?nansman araçlarını bir araya getiren ve uzun vadeli stratejik hedefleri destekleyen bir politika diyalogunun sistematik olarak geliÅŸtirilmesi ve sürdürülmesi reformların desteklenmesi bakımından hayati öneme sahiptir. Önemli politika reformlarının ve yasal reformların uygulanması zaman alabilir; dolayısıyla esneklik ve sabır baÅŸarıya ulaÅŸmada kritik öneme sahiptir. Ticaret Kanunu (hazırlanması yedi yıl sürmüştür) ile ilgili olarak yapılan iÅŸbirliÄŸi uzun vadeli ortak çalışmanın deÄŸerini gösteren bir örnektir. BaÅŸarıyı arttırmak için, analitik çalışmalar ile politika ï¬?nansmanının ulusal kalkınma planlarına ve orta vadeli programlara tam olarak entegre edilmesi çok önemlidir. Çalışmaların, sıralı bir ÅŸekilde birbirine dayanan modüler müdahaleler ÅŸeklinde program odaklı olarak yapılandırılması özellikle etkili olmuÅŸtur. 65 Ek 3 Eksen 2: Adil BeÅŸeri ve Sosyal GeliÅŸim 2A: Sosyal Güvenlik Sisteminin EtkililiÄŸinin Arttırılması ve Gelir Dağılımının, Sosyal İçermenin ve Yoksullukla Mücadelenin Ä°yileÅŸtirilmesi CPS’in EtkilediÄŸi Kilit Ulusal Sonuçlar ve Göstergeler CPS döneminde WBG’nin EtkilediÄŸi Kilometre TaÅŸları/Göstergeler • Revize edilen sosyal sigortalar ve genel saÄŸlık sigortası kanununun kabul edilmesi ve yürürlüğe konulması. • Yeni sosyal sigortalar ve genel saÄŸlık sigortası kanununun baÅŸarılı bir ÅŸekilde uygulanmasının ± BaÅŸarıldı. da gösterdiÄŸi gibi sosyal güvenlik sisteminin uzun vadeli sürdürülebilirliÄŸinin arttırılması. ± Mevzuat kabul edildi ve uygulamaya konuldu. Emeklilik sisteminin uzun vadeli mali • EÅŸgüdümlü bir sosyal yardım sistemi oluÅŸturan sosyal yardımlar kanununun yürürlüğe konulması. dengesi iyileÅŸecek. ±Kısmen BaÅŸarıldı: EÅŸgüdümlü bir sosyal yardım sistemi oluÅŸturan bir sosyal yardımlar kanunu yürürlüğe konulması, ancak entegre bir sosyal yardım sisteminin oluÅŸturulmasına yönelik iki • Emeklilik sisteminde eÅŸitliÄŸin artması: İşçilere, memurlara ve BaÄŸkur’lulara yönelik emeklilik önemli adım atıldı: (i) tüm yardımlar artık yeni kurulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı parametrelerinin birleÅŸtirilmesi. bünyesinde tek bir çatı altında yönetiliyor, ve (ii) bir Entegre Sosyal Yardım Bilgi Sistemi ± Tamamen uygulandı. (SOYBÄ°S) geliÅŸtirildi ve faaliyete sokuldu. • SaÄŸlıkta yoksullara etkili bir ï¬?nansal koruma saÄŸlanması: primsiz saÄŸlık sigortası için yeni bir • Kırılgan gruplar arasında sosyal sigorta kapsamının arttırılması. hedefleme sisteminin (gelir testi gibi) uygulamaya konulması, uygulanması, ve 2011 yılında kırılgan nüfusun en az yüzde 50’sine ulaÅŸması. ± BaÅŸarıldı. Zorunlu sigorta programlarının ve yoksullar arasında yeÅŸil kart programının kapsamının geniÅŸletilmesi sonucunda, bir saÄŸlık sigortası kapsamında bulunan nüfus oranı ± Hedefleme seçenekleri ile ilgili teknik görüşmeler baÅŸladı. 5510 sayılı Kanun uyarınca, tüm 2010 yılında yüzde 96,2’ye yükseldi (2005 yılında yüzde 86 idi). yeÅŸil kart sahipleri 2012 yılına kadar genel saÄŸlık sigortası kapsamına girecek ve primleri devlet tarafından karşılanacak. YeÅŸil kart sahiplerine yönelik etkili bir gelir testi sisteminin geliÅŸtirilmesi ve uygulamaya konulması. • Açık bir yönetim yetkisine ve yeterli bütçe ï¬?nansmanına sahip koordine bir sosyal yardım ± Kısmen BaÅŸarıldı. CPS döneminde bir gelir testi uygulamaya konulmamış olmakla birlikte, sisteminin oluÅŸturulması. yeni kurulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın SOYBÄ°S yoluyla geliÅŸtirdiÄŸi bir gelir testi kullanılarak Ocak 2012’den itibaren primsiz saÄŸlık sigortası faydalanıcıları tespit ± Tüm sosyal yardımları tek bir çatı altında toplayan yeni “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığıâ€? edilmeye baÅŸlanacaktır. YeÅŸil Kart programı yoksullar için iyi bir ÅŸekilde hedeflenmiÅŸtir: YeÅŸil kuruldu. Kart sahiplerinin yüzde 71’i nüfusun en yoksul yüzde 25’lik kesiminde yer almaktadır ve uygunluÄŸunu kaybedenler için yardımların kesilmesine yönelik idari kontrol mekanizmaları oluÅŸturuldu. Bu sonuca katkıda bulunan IBRD Portföyü ve Finansman Faaliyetleri: • Adil Büyüme ve Ä°stihdamın Yeniden Tesisi Program Odaklı DPL (REGE DPL). Onay Tarihi: 03/23/2010. • Ä°kinci Adil Büyüme ve Ä°stihdamın Yeniden Tesisi Program Odaklı DPL (REGE DPL II). Onay Tarihi: 5/5/2011. • Ä°kinci Program Odaklı Kamu Sektörü GeliÅŸtirme Kalkınma Politikası Kredisi (PPDPL II). Onay Tarihi: 06/19/2008. • ÖzelleÅŸtirme Sosyal Destek Projesi (PSSP 2). Onay Tarihi: 06/14/2005. ICR: 04/29/2010. IEG sonuç derecelendirmesi: Tatmin Edici. Bu sonuca katkıda bulunan IBRD AAA ve Bilgi Faaliyetleri: • Program Odaklı BeÅŸeri GeliÅŸim Teknik Yardım Programı. AIS imza: 10/20/2010. Müşteriye Teslim: 06/24/2011. • Program Odaklı Sosyal Güvenlik ve Ä°ÅŸgücü Teknik Yardım Programı. AIS imza: 11/20/2008. Müşteriye Teslim: 06/22/2009. • Program Odaklı Sosyal Sigorta Danışmanlığı Teknik Yardım Programı. AIS imza: 11/06/2007. Müşteriye Teslim: 06/02/2008. • Program Odaklı Refah ve Sosyal Politika Teknik Yardım Programı. AIS imza: 11/01/2007. Müşteriye Teslim: 05/28/2009. • Ekonomik YavaÅŸlamanın Sosyal Etkilerinin DeÄŸerlendirilmesi. AIS imza: 11/09/2009. Müşteriye Teslim: 06/29/2010. 66 Ek 3 2B: SaÄŸlık Sisteminin Daha Etkili Hale Getirilmesi CPS’in EtkilediÄŸi Kilit Ulusal Sonuçlar ve Göstergeler CPS döneminde WBG’nin EtkilediÄŸi Kilometre TaÅŸları/Göstergeler • SaÄŸlık hizmetlerinin teknik verimliliÄŸinin ve dağılım verimliliÄŸinin arttırılması. Özellikle: • Aile hekimliÄŸinin ve güçlendirilmiÅŸ toplum saÄŸlığı hizmetlerinin Türkiye’nin en az 15 ilinde (i) önleyici ve temel saÄŸlık hizmetleri için yapılan harcamaların toplam saÄŸlık harcamaları uygulanması. içindeki payının 2006 yılındaki yüzde 25 düzeyinden 2011 yılında yüzde 30 veya daha yüksek ± BaÅŸarıldı: Aile HekimliÄŸi (AH) sistemi ülke çapında uygulanmaya baÅŸlandı ve 13 Aralık 2010 bir düzeye çıkarılması; (ii) 2006 yılında yüzde 64 olan (yüzde 65 idi, düzeltildi) hastanelerin itibariyle tüm ülke nüfusunu (72,5 milyon) kapsamaktadır. 2005 yılında 100.000 canlı doÄŸumda doluluk yüzdesinin en az 10 puan yükseltilerek 2011 yılında yüzde 75’e çıkarılması. 28,5 olan anne ölüm oranı, 2010 yılında 16,4’e düştü (Binyıl Kalkınma Hedeflerinin anne ölüm ± 2009 itibariyle: (i) önleyici ve temel saÄŸlık hizmetleri için yapılan harcamaların payı yüzde oranı ile ilgili hedeï¬?ne ÅŸimdiden ulaşıldı), ve 2005 yılında 1.000 canlı doÄŸumda 25 olan bebek 27’ye yükseldi, ve (ii) hastanelerin doluluk oranı yüzde 63 ile neredeyse aynı kaldı. ölüm oranı 2008 yılında 17’ye düştü (2009 ve 2010 yılında daha fazla iyileÅŸme gözlendi). ± CPS BaÅŸarılarının Ötesinde: Genel saÄŸlık sigortasında önemli ilerleme kaydedildi: bir saÄŸlık sigortasının kapsamında olan nüfus oranı 2005 yılında yüzde 86 iken 2010 yılında yüzde 96,2’ye yükseldi. Bu sonuca katkıda bulunan IBRD Portföyü ve Finansman Faaliyetleri: • Ä°kinci Program Odaklı Kamu Sektörü Kalkınma Politikası Kredisi (PPDPL II). Onay Tarihi: 06/19/2008. • SaÄŸlık Sektöründe GeçiÅŸ APL. Onay Tarihi: 05/20/2004. ICR: 07/14/2010. • SaÄŸlıkta Dönüşüm ve Sosyal Güvenlik Reformu Projesi APL II. Onay Tarihi: 06/11/2009. Bu sonuca katkıda bulunan IBRD AAA ve Bilgi Faaliyetleri: • Türkiye’nin saÄŸlık sektöründe verimlilik ve maliyetlerin kontrol altına alınması. AIS imza: 09/22/2010. Müşteriye Teslim: 06/9/2011. • Program Odaklı SaÄŸlık Çalışması. AIS imza: 10/09/2007. Müşteriye Teslim: 08/15/2008. • SaÄŸlık Sektörü Kurumsal DeÄŸerlendirmesi. AIS imza: 02/23/2007. Müşteriye Teslim: 03/05/2008. • Hastane Sektöründe Performansa Dayalı Ödeme (TF). AIS imza: 03/10/2008. Müşteriye Teslim: 07/30/2009. Bu sonuca katkıda bulunan IFC çalışmaları: • Ä°ki adet projeye yapılan 50 milyon ABD$ tutarındaki yatırım ile özel sektörün saÄŸlık sektörüne katılımına destek saÄŸlandı. Önde gelen bir kiralama ÅŸirketine saÄŸlanan bir kredi yoluyla IFC 550 KOBÄ° daÄŸlık projesini destekledi. Sıkıntılı bir durumdaki önemli bir saÄŸlık hizmet saÄŸlayıcısına yapılan sermaye yatırımları yoluyla, IFC Türkiye’nin sınır bölgelerinde ve yetersiz hizmet alan bölgelerde kaliteli özel saÄŸlık hizmetlerine karşılanabilir ï¬?yatlar ile eriÅŸimin arttırılmasını saÄŸlamıştır. 2C: EÄŸitim Sisteminin GeliÅŸtirilmesi ve EÄŸitimin Ä°ÅŸgücü Talebine Duyarlılığının Arttırılması CPS’in EtkilediÄŸi Kilit Ulusal Sonuçlar ve Göstergeler CPS döneminde WBG’nin EtkilediÄŸi Kilometre TaÅŸları/Göstergeler • Ortaöğretim tamamlama/eriÅŸim oranının (20-24 yaÅŸ gençler arasında) yüzde 50’ye • Revize edilen ortaöğretim müfredatının 9. ve 12. sınıflar arasındaki öğrenciler için dört ana derste yükseltilmesi. BaÅŸlangıç Durumu: 2006 yılında yüzde 44,7. uygulanması. ± 2009 yılında, ortaöğretim tamamlama/eriÅŸim oranı yüzde 52’ye ulaÅŸarak (Ä°ÅŸgücü Anketi) ± BaÅŸarıldı. CPS dönemi için belirlenen hedeï¬? aÅŸtı. • Ulusal mesleki rehberlik ve danışmanlık sisteminin geliÅŸtirilmesi ve uygulanması. • EÄŸitimin kalitesinin ve öğrenci baÅŸarısının iyileÅŸtirilmesi: 2006 ile 2009 arasında PISA ± BaÅŸarıldı. OÖP kapsamında ulusal mesleki rehberlik ve danışmanlık sistemi geliÅŸtirildi ve sonuçlarında iyileÅŸme saÄŸlanması (baÅŸlangıç: ortalama puan - 424) ve öğrenciler arasındaki uygulandı. eÅŸitsizliklerin azaltılması. ± 2006 ile 2009 arasında PISA puanlarında önemli iyileÅŸme kaydedilmiÅŸtir. Ortalama Okuma • [Yabancı dil öğretmenlerine yönelik eÄŸitim programının tasarlanması, uygulanması ve puanı 447’den 464’e; Matematik puanı 424’ten 445’e; ve Fen puanı 424’ten 454’e yükselmiÅŸtir. deÄŸerlendirilmesi. Okuma testinde 1. yeterlilik düzeyinin altındaki öğrenci oranı yüzde 11’den yüzde 6’ya ± CPD dönem ortasında öncelikler deÄŸiÅŸtiÄŸi için gösterge çıkarılmıştır– artık bir CPS amacı deÄŸildir düşürülmüştür. – Orta Öğretim Projesi (OÖP) yeniden yapılandırılmıştır ve artık yabancı dil öğretmenlerinin eÄŸitimine iliÅŸkin bir bileÅŸen içermemektedir.] • Esnek, modüler ve yeterlilik esaslı yaÅŸam boyu öğrenme stratejisinin geliÅŸtirilmesi ve uygulanması. • EÄŸitimin kalitesi ile ilgili olarak ulusal tartışmalara bilgi girdisi saÄŸlanması. ± YaÅŸam boyu öğrenme stratejisi Haziran 2009’da yayınlanmıştır. OÖP kapsamında, revize ± BaÅŸarıldı. 2006 ile 2009 arasında PISA puanlarında önemli iyileÅŸmeler kaydedildi. Ortalama edilen ortaöğretim müfredatı 9. ve 12. sınıflar arasındaki öğrenciler için dört ana derste Okuma puanı 447’den 464’e; Matematik puanı 424’ten 445’e; ve Fen puanı 424’ten 454’e yükseldi. uygulanmıştır. Bu sonuca katkıda bulunan IBRD Portföyü ve Finansman Faaliyetleri: • Ä°kinci Program Odaklı Kamu Sektörü Kalkınma Politikası Kredisi (PPDPL II). Onay Tarihi: 06/19/2008. • Orta Öğretim Projesi. Onay Tarihi: 03/15/2005. • Temel EÄŸitim Projesi APL 2. Onay Tarihi: 07/16/2002. ICR: 02/29/2008. IEG sonuç derecelendirmesi: Orta Düzeyde Tatmin Edici. Bu sonuca katkıda bulunan IBRD AAA ve Bilgi Faaliyetleri: • Program Odaklı EÄŸitim Çalışması: Erken Çocukluk EÄŸitimi. AIS imza: 11/02/2010. Müşteriye Teslim: 06/30/2011. • Program Odaklı EÄŸitim Çalışması:Türkiye’de Temel EÄŸitimde Kalite ve EÅŸitliÄŸin Arttırılması: Zorluklar ve Seçenekler. AIS imza: 01/31/2008. Müşteriye Teslim:06/23/2010. 67 Ek 3 Çıkarılan Kilit Dersler ve Sonraki CPS için Tavsiyeler: Ä°zleme ve DeÄŸerlendirme ve sonuçlar üzerindeki odağın güçlendirilmesi olumlu karşılandı ve faydalı oldu. Türkiye ve Dünya Bankası Grubu, Hükümet ve Dünya Bankası Grubu tarafından desteklenen programlar için izleme deÄŸerlendirmenin ve sonuç odağının güçlendirilmesinde iÅŸbirliÄŸi yapmıştır - birbirini izleyen program odaklı JPPR, IDF ï¬?nansmanı ile izleme ve deÄŸerlendirme konusunda teknik yardım ve baÅŸka birçok göreve özgü izleme ve deÄŸerlendirme faaliyetleri yoluyla. Sonuç çerçevelerinin tüm AAA faaliyetlerine dahil edilmesi için özel bir çaba sarf edilmiÅŸtir. Ä°zleme ve deÄŸerlendirme ile güçlü sonuç odağının ortak bir örneÄŸi, Ä°ÅžKUR ile mesleki eÄŸitim konusunda yapılan çalışmadır. Eksen 3: Kaliteli Kamu Hizmetlerinin Etkin Sunumu 3A: Kamu Harcamaları Yönetim Sisteminin RasyonelleÅŸtirilmesi ve Ä°yi Yapılandırılması CPS’in EtkilediÄŸi Kilit Ulusal Sonuçlar ve Göstergeler CPS döneminde WBG’nin EtkilediÄŸi Kilometre TaÅŸları/Göstergeler • Sayıştay’a tüm genel kamu kurumlarını denetleme ve ï¬?nansal ve performans denetimi yapma yetkisi verilmesi. • Yeni Sayıştay Kanununun kabul edilmesi ve uygulamaya konulması. ± Aralık 2010’da kabul edilen Sayıştay Kanunu Sayıştay’ın yetkilerini geniÅŸletmekte ve ± BaÅŸarıldı: Mevcut kabul edildi ve uygulanmaya baÅŸlandı. yapısını Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu ile uyumlu hale getirmektedir. • Kamu sermaye birikiminin verimliliÄŸinin ve ekonomik ömrünün arttırılması. • Tüm merkezi yönetim kurumlarında strateji geliÅŸtirme baÅŸkanlıklarının faaliyete geçmesi ve tüm merkezi yönetim kurumlarının stratejik planlarını tamamlaması. ± 2007 yılında GSYH’nin yüzde 0,2’si düzeyinde olan toplam merkezi yönetim bakım ve onarım giderleri, 2010 yılında GSYH’nin yüzde 0,3’üne yükseldi. ± BaÅŸarıldı: Finansal kontrol ve iç denetimden sorumlu strateji geliÅŸtirme birimleri tüm merkezi yönetim kurumlarında oluÅŸturuldu ve faaliyete geçti. Stratejik planlar sadece tüm merkezi • Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununun etkili uygulamasının sürdürülmesi. yönetim kurumlarında deÄŸil, aynı zamanda yerel yönetimlerde ve KÄ°T’lerde de tamamlandı. ± Tamamen uygulandı. • SaÄŸlıkta Dönüşüm Programı kapsamında Maliye Bakanlığı’nın ve SaÄŸlık Bakanlığı’nın program • Finansal kontrollerin ve iç ve dış denetim yapılarının iyileÅŸtirilmesi. harcamalarını takip etmesine olanak tanıyacak spesiï¬?k kodların uygulanması. ± 2006 yılında çıkarılan Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu ï¬?nansal kontrol ve iç ± BaÅŸarıldı. denetim fonksiyonlarını merkezi yönetim kurumlarından ilgili kurumlara devretmektedir. Bu düzenleme ÅŸu anda tam olarak uygulanmaktadır ve önemli bir iyileÅŸme saÄŸlamaktadır. • TCDD’nin ticari bir kuruluÅŸ olarak hukuki ve iÅŸletme açılarından yeniden yapılandırılması. ± BaÅŸarılamadı. TCDD kanun tasarısı hazırlanma aÅŸamasında olduÄŸu için, CPS döneminde • TCDD (Demiryolları Åžirketi) iÅŸletme gelirlerinin ticari olarak sürdürülebilir seviyelere TCDD’nin hukuki statüsü deÄŸiÅŸtirilememiÅŸtir. Proje kapsamında, TCDD tarafından ticari çıkarılması. muhasebe ve denetim prosedürlerinin entegre edilmesi ve baÅŸka kurumsal geliÅŸmeler için adımlar ± Traï¬?kten elde edilen iÅŸletme gelirleri 2007 ile 2010 arasında 513 milyon TL’den 657 milyon atılmıştır, ancak yasal reform olmadan bu iç önlemlerin etkililiÄŸi sınırlı düzeyde kalmaktadır. TL’ye çıkarılmıştır. Ä°ÅŸletme oranı (iÅŸletme giderlerinin iÅŸletme gelirlerine oranı) da aynı Projenin 2009 yılında yeniden yapılandırılmasından bu yana ticarileÅŸme ile ilgili baÅŸka bir adım dönemde marjinal bir düzeyde yükselmiÅŸtir –yüzde 3,14’ten yüzde 3,17’ye. atılmamıştır. Bu sonuca katkıda bulunan IBRD Portföyü ve Finansman Faaliyetleri: • Adil Büyüme ve Ä°stikrarın Yeniden Tesisi Program Odaklı DPL (REGE DPL). Onay Tarihi: 03/23/2010. • Ä°kinci Adil Büyüme ve Ä°stikrarın Yeniden Tesisi Program Odaklı DPL (REGE DPL II). Onay Tarihi: 5/5/2011. • Ä°kinci Program Odaklı Kamu Sektörü Kalkınma Politikası Kredisi (PPDPL II). Onay Tarihi: 06/19/2008. Bu sonuca katkıda bulunan IBRD AAA ve Bilgi Faaliyetleri: • Ä°kinci Program Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim Çalışması. AIS imza: 07/20/2009. Müşteriye Teslim: 06/28/2010. • TBMM ve Sayıştay için Finansal Yönetim Teknik Yardım Programı: AIS imza: 02/09/2009. Müşteriye Teslim: 04/12/2010. • Belediye Finansmanı ve Bölgesel Kalkınma Çalıştayı. AIS imza: 03/31/2008. Müşteriye Teslim: 06/26/2008. • Program Odaklı Belediye Finansmanı ve Bölgesel Kalkınma Çalışması. AIS imza: 01/28/2008. Müşteriye Teslim: 05/28/2009. • Program Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim Çalışması. AIS imza: 08/07/2008. Müşteriye Teslim: 06/30/2009. 68 Ek 3 3B: Kamu Sektöründe YönetiÅŸimin Güçlendirilmesi CPS’in EtkilediÄŸi Kilit Ulusal Sonuçlar ve Göstergeler CPS döneminde WBG’nin EtkilediÄŸi Kilometre TaÅŸları/Göstergeler • Yeni Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanununun çıkarılması. • Yargılama sürecinin ve yasal ve kurumsal yapıların kalitesinin yükseltilmesi yoluyla hızlı, ± BaÅŸarıldı: Yeni Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu Åžubat 2011’de kabul edildi. adil ve güvenilir bir yargı sisteminin saÄŸlanması. ± Yargı Reformu Stratejisi ve Eylem Planı Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilmiÅŸ ve • En az 3 Bölgesel Temyiz Mahkemesinin kurulması ve tam olarak faaliyete geçmesi. yayınlanmıştır. ± Kısmen BaÅŸarıldı: Bölgesel Temyiz Mahkemeleri 15 merkezde (Ä°stanbul, Bursa, Ä°zmir, Ankara, Konya, Samsun, Adana, Erzurum, Diyarbakır, Sakarya, Gaziantep, Antalya, Kayseri, Trabzon ve Van) kuruldu ancak henüz faaliyete geçmedi. Ancak tüm bu mahkemelerin baÅŸsavcıları Hakimler • Hukuk sisteminde alternatif ihtilaf çözüm yöntemleri yoluyla hukuki ihtilafların hızlı, basit ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından atandı. ve etkili bir ÅŸekilde, düşük maliyetle ve yargı makamlarının iÅŸ yükü azaltılarak çözülmesi. ± Arabuluculuk Kanun Tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu’na • Ulusal Yargı Ağı Projesinin (UYAP) uygulanması ile birlikte CPS döneminin sonuna kadar yeniden sunulacak. mahkemelerin en az yüzde 95’inde online baÄŸlantı saÄŸlanması. ± BaÅŸarıldı: Mahkemelerin yüzde 100’ünde online baÄŸlantı mevcut. • Hizmetlerin elektronik ortama aktarılması ve yargı kurumları ile diÄŸer kamu kurumları arasında bilgi paylaşımının saÄŸlanması yoluyla, yargı hizmetlerinde verimliliÄŸin arttırılması ve yargı sürecinin hızlandırılması. • Mahkemeler üzerinde odaklanarak yargı hizmetlerinin daha hızlı ve daha verimli saÄŸlanmasına yönelik olarak yargı reformunun derinleÅŸtirilmesi için politika önerilerinin hazırlanması. ± Önümüzdeki yıllarda Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) ile e-Devlet projesinin entegre edilmesi beklenmektedir.. ± BaÅŸarıldı: Yargı Reformu Stratejisi ve Eylem Planı 2009 yılında Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilmiÅŸ ve yayınlanmıştır. Eylem Planının uygulanması belirlene takvime uygun olarak ilerlemektedir. Bakanlık stratejiyi güncellemeye yönelik çalışma baÅŸlatmıştır. Bu sonuca katkıda bulunan IBRD Portföyü ve Finansman Faaliyetleri: • Adil Büyüme ve Ä°stikrarın Yeniden Tesisi Program Odaklı DPL (REGE DPL). Onay Tarihi: 03/23/2010. • Ä°kinci Adil Büyüme ve Ä°stikrarın Yeniden Tesisi Program Odaklı DPL II (REGE DPL II). Onay Tarihi: 5/5/2011. • Ä°kinci Program Odaklı Kamu Sektörü Kalkınma Politikası Kredisi (PPDPL II). Onay Tarihi: 06/19/2008. Bu sonuca katkıda bulunan IBRD AAA ve Bilgi Faaliyetleri: • Yargı Reformu Teknik Yardımı. AIS imza: 12/17/2008. Müşteriye Teslim: 06/30/2010. • Yargı Reformu Teknik Yardımı. AIS imza: 05/27/2009. Müşteriye Teslim: 06/11/2009. 69 Ek 3 3C: Yerel Hizmet Sunumunun ve Afete Hazırlık Durumunun Ä°yileÅŸtirilmesi CPS’in EtkilediÄŸi Kilit Ulusal Sonuçlar ve Göstergeler CPS döneminde WBG’nin EtkilediÄŸi Kilometre TaÅŸları/Göstergeler Belediye GeliÅŸtirme: Belediye GeliÅŸtirme: • Belediye kaynaklarının daha verimli kullanılmasını saÄŸlamak amacıyla, yeterli iÅŸletme ve bakım • Yerel mali disiplini saÄŸlayacak Belediye Gelirleri Kanununun çıkarılması. ve ekonomik açıdan uygulanabilir öncelikli altyapı projelerinin hedefli bir ÅŸekilde tamamlanması ± BaÅŸarılamadı: Belediyelerin kendi faaliyetlerinden ürettikleri gelirler ile ilgili mevzuat henüz hazırlanmadı gibi kamu harcama yönetimi reformlarının uygulanması. • Ä°l Özel Ä°dareleri ve Belediyeler için yeni gelir paylaşımı kanununun çıkarılarak merkezi yönetimden yerel ± Yerel yönetimlere toplam bütçe transferinin vergi gelirleri içindeki payı 2007 ile 2010 yılları yönetimlere gelir transferlerinin arttırılması. arasında yüzde 9’dan yüzde 10’a yükselmiÅŸtir. (yerel düzeyde kalkınmayı destekleyen ± BaÅŸarıldı: Kanun Temmuz 2008’de çıkarıldı. Yerel yönetimlere toplam bütçe transferinin vergi gelirleri BELDES ve KÖYDES programları dahil edildiÄŸinde, yerel yönetimlere bütçe transferleri aynı içindeki payı 2007 ile 2010 yılları arasında yüzde 9’dan yüzde 10’a yükselmiÅŸtir. (yerel düzeyde dönemde yüzde 10’dan yüzde 11’e yükselmiÅŸtir). kalkınmayı destekleyen BELDES ve KÖYDES programları dahil edildiÄŸinde, yerel yönetimlere bütçe transferleri aynı dönemde yüzde 10’dan yüzde 11’e yükselmiÅŸtir). • Yerel mali yönetim sistemlerinin; kaynakların takibi, hizmet düzeylerinin izlenmesi ve belediye • Hedeflenen belediyelerde belediye altyapısının kalitesinin iyileÅŸtirilmesi (ölçüt: su temini, kanalizasyon ve ve çevre altyapısına sermaye yatırımlarının programlanması bakımlarından uluslararası katı atık hizmetlerinin 2 milyon veya daha fazla kullanıcıya hizmet verecek ÅŸekilde geniÅŸletilmesi) uygulamalar ve standartlar ile uyumlu olmasının saÄŸlanması. ± [BaÅŸarıldı: baÅŸlangıçta yanlış belirlenen hedefler düzeltildikten sonra]. Belediye Hizmetleri Projesi, 870.000 ± 2011 yılında kabul edilen Ä°ller Bankası A.Åž. Kanunu, belediye altyapı ï¬?nansmanı ve etkili yerel kiÅŸinin su teminine eriÅŸebilmesi için yapılan baÄŸlantıları ï¬?nanse etti, katılımcı belediyelerin bazılarında mali yönetim sistemleri bakımından oldukça önemli bir geliÅŸme olmuÅŸtur. Yeni kanun Ä°ller su sistemindeki kayıpları yüzde 30’lara kadar azalttı, ve kanalizasyon sistemlerini 300.000’den fazla kiÅŸiyi Bankası’nın geçmiÅŸ 6 yılda gerçekleÅŸtirdiÄŸi dahili reformların çoÄŸunu bir araya getirmektedir. kapsayacak ÅŸekilde geniÅŸletti. Toplam nüfusu 75.000 olan ve daha önce katı atık düzenli depolama tesisi bulunmayan iki belediyeye yeni tesislerle tamamen hizmet verilmeye baÅŸlandı. • Yerel yönetimlerin Hazine’ye olan vadesi geçmiÅŸ borçlarının azaltılması. (2007 itibariyle 4,215 • Ä°stanbul’da hedeflenen kamu tesislerinin büyük bir depreme karşı güçlendirilmesi. milyar TL olarak tahmin edilmektedir). ± Ä°stanbul Belediyesi bu çalışmaya Dünya Bankası ile devam etmeme kararı aldığından dolayı bu gösterge ± Vadesi geçmiÅŸ borçlar 2007 ile 2010 arasında nominal bazda 5,976 milyar TL’den 7,790 milyar artık geçerli deÄŸildir – artık bir CPS amacı deÄŸil. Yol altyapısının depreme karşı güçlendirilmesi için TL’ye yükseldi. GSYH’ye oran olarak borçlar sabit düzeyde kaldı –yüzde 0,7. önerilen çalışma uygulanmamıştır. Kadastro/Tapu: • Mali olanakların sınırlı olduÄŸu alanlardaki sorunların çözülmesi amacıyla yerel hizmetlere ve • Mahkemelerdeki kadastro ihtilaflarının sayısının düşürülmesi (hedeflenen odak alanlarda gayrimenkuller belediye ï¬?nansmanına özel sektör katılımının arttırılması. içindeki ihtilaflı olanların payının 2007 ile 2013 arasında yüzde 4’ten yüzde 2’ye düşürülmesi). ± Faturalama, tahsilat, sayaç okuma ve bakım gibi bazı hizmetler özel yüklenicilere ± BaÅŸarıldı: 2010 sonu itibariyle, kadastro ihtilafı bulunan gayrimenkullerin payı yüzde 2,5’e düşürülmüştür; yaptırıldığından dolayı bazı iÅŸletme ve bakım alanlarında artış kaydedilmiÅŸtir. 2013 hedeï¬?ne ulaÅŸma yolunda baÅŸarılı bir ÅŸekilde ilerlenmektedir. • Arazi idaresinin otomasyonu yoluyla, gayrimenkul deÄŸerleme, vergilendirme ve kentsel geliÅŸimin Kadastro/Tapu: iyileÅŸtirilmesi. • Mahkemelerde kadastro ihtilaflarının azaltılması. ± Kısmen BaÅŸarıldı: Hükümet, özel sektör kuruluÅŸları, akademik kuruluÅŸlar ve sivil toplum temsilcilerinden ± Bu gösterge Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün (TKGM) 2010-14 Stratejik Planı oluÅŸan bazı komisyonlar oluÅŸturulmuÅŸtur.Komisyonlar çalışmalarını tamamlamıştır (güncelleme çerçevesinde gözden geçirilmektedir. Haziran 2011 için bir dönem ortası gözden geçirme beklenmektedir). DeÄŸerleme ve vergilendirme ile ilgili kurumsal çerçeve üzerinde anlaÅŸmaya varılmıştır programlanmıştır. Nisan 2010’da, TKGM veri tabanındaki toplam arsa sayısı içinde ihtilaflı ve TKGM’nin rolü açıklığa kavuÅŸturulmuÅŸtur. TKGM hükümet bünyesinde kapsamlı bir istiÅŸare arsaların payının yüzde 2,5 olduÄŸunu bildirmiÅŸtir. Ä°yileÅŸmeler birkaç faktöre baÄŸlıdır; örneÄŸin prosedürü baÅŸlatmıştır ve bazı yabancı kurumlar ile görüş alışveriÅŸi yapılmıştır. Politika geliÅŸtirme ve (a) kamu arazileri de dahil olmak üzere kırsal alanların daha fazla kapsanması; (b) ölçümlerde pilot uygulamadaki ilerlemenin hızlandırılması gerekmektedir. daha iyi teknoloji kullanımı; ve (c) kadastro yenilemeleri sırasında toplulukların daha iyi • 20 ilde kırsal arazi parsellerinin kadastro haritalarının, belgeli mülk sahiplerinin tapularının ve elektronik bilgilendirilmesi. kadastro kayıtlarının olması. ± BaÅŸarıldı. • Gayrimenkul bilgilerinin genel e-Devlet programına entegre edilmesi. • Ortofoto haritalar da dahil olmak üzere 40.000 kilometrekarelik altlık haritanın hazırlanması. ± 24 kurum ÅŸu anda sayısal kadastro bilgilerine online olarak eriÅŸebilmektedir ve 18 kurum hedeï¬? ± BaÅŸarıldı: 46.000 kilometrekarenin üzerinde altlık harita hazırlanmıştır. 2010 sonunda 78.397 geçilmiÅŸtir. (kaynak: TKGM) kilometrekarelik altlık harita için sözleÅŸme yapılmıştır, 80.000 km2’lik altlık harita 2011 sonuna kadar tamamlanacak. • Kadastro Modernizasyonu kapsamında gayrimenkul deÄŸerleme politikasının uluslararası • En az 4 milyon parselin sayısal olarak yenilenmesi ve güncellenmesi. standartlar ve uygulamalar ile uyumlaÅŸtırılması. ± Kısmen BaÅŸarıldı. 901. 205 parsel 2010 sonunda sözleÅŸmeye baÄŸlandı ve hepsi 2011 sonuna kadar ± TKGM uluslararası standartlara uygun gayrimenkul deÄŸerleme politikası üzerinde çalışmaya tamamlanacak. Büyük parseller TKGM bütçesinden ï¬?nanse edildi. Ä°lave parseller hükümetin öz baÅŸlamıştır. kaynaklarından ï¬?nanse edildi. Afete Hazırlık: Afete Hazırlık: • Ä°stanbul ilinde 400 okulun ve hastanenin güçlendirilmesi. • Afet yönetimi ile ilgili kurumsal sorumlulukları daha etkin hale getirilmesi. ± BaÅŸarıldı. Ä°stanbul ilinde özellikle okullar, hastaneler ve yurtlar olmak üzere kamu binalarının depreme ± Farklı kurumlar arasındaki dağınık fonksiyonların birleÅŸtirilmesine ve Ulusal Afet Yönetimi karşı güçlendirilmesi için yatırımlar yapıldı. Güçlendirilmesi gerektiÄŸi belirlenen 1.576 kamu binasından ve Acil Durum BaÅŸkanlığı’nın kurulmasına iliÅŸkin kanun Haziran 2009’da çıkarılmıştır. Ä°kincil 496’sının (458 okul ve 6 hastane) güçlendirmesi Åžubat 2011 itibariyle tamamlandı –Dünya Bankası, AYB mevzuat ve dahili yeniden teÅŸkilatlandırma çalışmaları baÅŸarılı bir ÅŸekilde tamamlanmıştır. ve Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası ï¬?nansmanı ile. Kurumun acil durumları yönetme kapasitesi artmıştır. 70 Ek 3 Bu sonuca katkıda bulunan IBRD Portföyü ve Finansman Faaliyetleri: • Adil Büyümenin ve Ä°stihdamın Yeniden Tesisi Program Odaklı DPL (REGE DPL). Onay Tarihi: 03/23/2010. • Ä°kinci Adil Büyümenin ve Ä°stihdamın Yeniden Tesisi Program Odaklı DPL (REGE DPL II). Onay Tarihi: 5/5/2011. • Ä°kinci Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Sektörü Kalkınma Politikası Kredisi (ESES DPL II). Onay Tarihi: 6/15/2010. • Ä°kinci Program Odaklı Kamu Sektörü Kalkınma Politikası Kredisi (PPDPL II). Onay Tarihi: 06/19/2008. • Ä°stanbul Deprem Riskini Azaltma ve Acil Durum Hazırlık. Onay Tarihi: 05/26/2005. • Ä°stanbul Deprem Riskini Azaltma ve Acil Durum Hazırlık: Ek Finansman. Onay Tarihi: 04/21/2011. • Belediye Hizmetleri. Onay Tarihi: 06/23/2005. • Belediye Hizmetleri: Ek Finansman. Onay Tarihi: 05/06/2010. • Ä°stanbul Belediye Altyapı Projesi. Onay Tarihi: 06/28/2007. • Tapu ve Kadastro Modernizasyon Projesi. Onay Tarihi: 05/01/2008. • Tarım Reformu Uygulama Projesi. Onay Tarihi: 07/12/2001. Kapanış Tarihi: 12/31/2008. ICR: 11/24/2009. IEG sonuç derecelendirmesi: Orta Düzeyde Tatmin Edici • Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi. Onay Tarihi: 06/01/2004. Kapanış Tarihi: 06/30/2012. IEG sonuç derecelendirmesi: Orta Düzeyde Tatmin Edici. • Demiryolları Yeniden Yapılandırma Projesi. Onay Tarihi: 06/09/2005. • KuÅŸ Gribi ve Ä°nsana Tesir Eden Salgın Hazırlık ve Müdahale. Onay Tarihi: 04/24/2006. • Montreal Protokolü Kapsamında Ozon Tabakasını Ä°ncelten Maddelerin Kullanımının Azaltılması Projesi-2. 05/10/1995. Kapanış Tarihi: 12/31/2007. ICR: 06/24/2008. IEG sonuç derecelendirmesi: Tatmin Edici. Bu sonuca katkıda bulunan IBRD AAA ve Bilgi Faaliyetleri: • Program Odaklı Sürdürülebilirlik Teknik Yardımı/Çevre ve DoÄŸal Kaynak Yönetimi. AIS imza: 10/09/2009. Müşteriye Teslim: 06/29/2010. • Çevresel Sürdürülebilirlik Program Odaklı Kredi Dışı Teknik Yardım 2. AIS imza: 09/09/2010. Müşteriye Teslim: 06/29/2011. • Program Odaklı Gıda GüvenliÄŸi Teknik Yardımı. AIS imza: 02/23/2009. Müşteriye Teslim: 07/19/2010. • Program Odaklı Gıda GüvenliÄŸi Teknik Yardımı. AIS imza: 09/02/2011. Müşteriye Teslim: 06/30/2011. • Su DiyaloÄŸu: AIS imza: 02/06/2009. Müşteriye Teslim: 06/17/2009. • Ä°stanbul Finans Notu. AIS imza: 05/09/2005. Müşteriye Teslim: 04/30/2008. • Finansal Aracılık ve Program Odaklı Operasyonlarda Koruma Önlemleri Politikalarının Uygulanması. AIS imza: 09/27/2010. Müşteriye Teslim: 06/30/2011. Bu sonuca katkıda bulunan IFC çalışmaları: • Ä°stanbul Metro yatırımı, Türkiye’de alt-ulusal düzeyde devlet garantisi olmadan saÄŸlanan ilk ï¬?nansman olması bakımından bir sancak gemisi projedir. Çıkarılan Kilit Dersler ve Sonraki CPS için Tavsiyeler: Çevre ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi alanlarındaki ortak çalışmanın hikayesi: geri çekil, stratejik giriÅŸ noktalarını belirle ve ülke öncelikleri deÄŸiÅŸtikçe açılan fırsatları yakala. Türkiye ve Dünya Bankası Grubu, 2004-2007 döneminde çevre gündeminde kaydedilen ilerlemenin sınırlı olması sebebiyle, 2008-11 MY CPS kapsamında çevre konusunu bir eksen olarak kullanmama konusunda bir anlaÅŸmaya varmıştı; 2008-11 CPS döneminin sonlarına doÄŸru Türkiye’nin inisiyatiï¬? ile bu alanda olası bir iÅŸbirliÄŸinin tekrar deÄŸerlendirilmesi kararlaÅŸtırılmıştı. Daha sonra, 2009 yılında Türkiye’nin Kyoto Protokolüne katılması ve AB müktesebatının Çevre faslı üzerindeki müzakerelerin açılması, çevre ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi ile ilgili yeni bir ortak çalışma için bir fırsat ve giriÅŸ noktası saÄŸladı. Bu yeni ortak çalışma, Türkiye ile Dünya Bankası Grubu’nun enerji alanındaki iÅŸbirliÄŸinden doÄŸdu. Elektrik DPL dizisi, ESES DPL dizisi olarak üç bileÅŸeni kapsayacak ÅŸekilde geniÅŸletildi: enerji, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi ve çevresel sürdürülebilirlik. Bu çalışma, 2012 Sürdürülebilir Kalkınma Konferansına (Rio+20) hazırlık sürecinde iÅŸbirliÄŸi yapılmasını saÄŸladı. IFC artan elektrik talebine cevap vermeye yönelik düşük karbonlu çözümler saÄŸlamak için Türkiye’nin serbestleÅŸtirme programına desteÄŸinden yararlandı. 71 Ek 3 Planlanan Finansman Programı ve GerçekleÅŸmeler: 2008-11 MY 2008-11 MY CPS Planları 2008-11 MY CPS GerçekleÅŸmeleri Milyon ABD$ Milyon ABD$ FY Proje IBRD IBRD 2008 Üç alandan birinde Kalkınma Politikası Finansmanı: Kalkınma Politikası Finansmanı MY • Program Odaklı Kamu Sektörü GeliÅŸtirme (PPDPL) • Ä°kinci Program Odaklı Program Odaklı Kamu 400 Sektörü GeliÅŸtirme (PPDPL II) • Rekabetçilik ve Ä°stihdam (CEDPL) 500-800 • Enerji Yatırım Finansmanı Seçenekleri: Yatırım Finansmanı • Tapu ve Kadastro Modernizasyon 200 • Tapu ve Kadastro Modernizasyon 203 • Ä°hracat Finansmanı Aracılık Kredisi (EFIL) 300-500 • Dördüncü Ä°hracat Finansmanı Aracılık Ek 600 Finansmanı (EFIL IV) • Belediye Modernizasyon II 300 Ara Toplam 1,300-1800 Ara Toplam 1,203 2009 Üç alandan birinde Kalkınma Politikası Finansmanı : Kalkınma Politikası Finansmanı MY • Program Odaklı Kamu Sektörü GeliÅŸtirme (PPDPL) • Rekabetçilik ve Ä°stihdam (CEDPL) 600-900 • Ä°kinci Rekabetçilik ve Ä°stihdam (CEDPL II) 500 • Enerji • Birinci Program Odaklı Elektrik Sektörü (PEDPL) 800 Yatırım Finansmanı Seçenekleri : Yatırım Finansmanı • Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji VerimliliÄŸi • Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji VerimliliÄŸi 500 • Enerji Yatırımları • Enerji Arz GüvenliÄŸi Sektör Yatırımları 900-1,200 • SaÄŸlık Reformu ve Sosyal Güvenlik II / • SaÄŸlık Reformu ve Sosyal Güvenlik II 75 SaÄŸlık (GSS Uygulama) GerçekleÅŸen Ä°lave Projeler: • KOBİ’ler için Finansmana EriÅŸim (Ek Finansman) 200 Ara Toplam 1,500-2,000 Ara Toplam 2,075 2008-09 MY Ara Toplamı 2,800-3,900 2008-09 MY Ara Toplamı 3,278 72 Ek 3 2008-11 MY CPS Planları 2008-11 MY CPS GerçekleÅŸmeleri Proje Milyon ABD$ Milyon ABD$ FY IBRD IBRD 2010 2 alanın birindeki veya her ikisindeki Kalkınma Politikası MY Finansmanı: Kalkınma Politikası Finansmanı • Adil Büyüme ve Ä°stihdamın Yeniden Tesisi DPL • Adil Büyüme ve Ä°stihdamın Yeniden Tesisi Program 1,300 1,500-2,000 Odaklı DPL (REGE) • Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Sektörü (ESES) • Ä°kinci Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik ve 700 Enerji Sektörü DPL (ESES II) Yatırım Finansmanı Seçenekleri: Yatırım Finansmanı • Küçük ve Orta Büyüklükteki Ä°ÅŸletmeler için • Küçük ve Orta Büyüklükteki Ä°ÅŸletmeler için 250 Finansmana EriÅŸim (Ek Finansman) Finansmana EriÅŸim (Ek Finansman II) • Küçük ve Orta Büyüklükteki Ä°ÅŸletmeler için • Küçük ve Orta Büyüklükteki Ä°ÅŸletmeler için 500 Finansmana EriÅŸim – II 3,000 Finansmana EriÅŸim – II • Belediye Hizmetleri (Ek Finansman) • Belediye Hizmetleri (Ek Finansman) 240 • Enerji Arz GüvenliÄŸi Sektör Yatırımı • Sosyal Koruma Ä°nsan Sermayesi Subtotal 2,000-5,000 Ara Toplam 2,990 2011 2 alanın birindeki veya her ikisindeki Kalkınma Politikası MY Finansmanı : Kalkınma Politikası Finansmanı • Adil Büyüme ve Ä°stihdamın Yeniden Tesisi Program • Ä°kinci Adil Büyüme ve Ä°stihdamın Yeniden Tesisi 700 Odaklı DPL 700 Program Odaklı DPL (REGE II) • Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Sektörü (ESES) II Yatırım Finansmanı Seçenekleri : Yatırım Finansmanı • Dördüncü Ä°hracat Finansmanı Aracılık (EFIL IV) Ek • Dördüncü Ä°hracat Finansmanı Aracılık (EFIL IV) Ek 300 Finansman Finansman • GüneydoÄŸu Avrupa Enerji TopluluÄŸu (ECSEE) • GüneydoÄŸu Avrupa Enerji TopluluÄŸu (ECSEE) 220 APL 6 [ Enerji Arz GüvenliÄŸi Sektör Yatırımı ] 722 APL 6 [ Enerji Arz GüvenliÄŸi Sektör Yatırımı ] • Belediye Hizmetleri (Ek Finansman) • Sosyal Koruma Ä°nsan Sermayesi GerçekleÅŸen Ä°lave Projeler: • Ä°stanbul Deprem Riskini Azaltma ve Acil Durum 150 Hazırlık (ISMEP) Ek Finansman Ara Toplam 1,422 Ara Toplam 1,370 2010-11 MY Ara Toplamı 2,000-3,000 2010-11 MY Ara Toplamı 4,360 2008-11 MY Toplamı 4,000-7,500 2008-11 MY Toplamı 7,638 Ek 3 73 Planlanan Finansman Dışı Hizmetler ve GerçekleÅŸmeler: 2008-11 MY 2008-11 MY CPS Planları 2008-11 MY CPS GerçekleÅŸmeleri 2008 Ãœlke Ekonomik Memorandumu (CEM II): Yüksek Ãœlke Ekonomik Memorandumu (CEM II): Yüksek Büyümenin MY Büyümenin Sürdürülmesi Sürdürülmesi Program Odaklı Ãœlke Ekonomik Memorandumu: Kayıt Program Odaklı Ãœlke Ekonomik Memorandumu: Kayıt Dışılık ile Dışılık ile ilgili Uluslararası Deneyimler ilgili Uluslararası Deneyimler Türkiye’nin Gelecek Nesillerine Yatırım Yapmak: Okuldan Türkiye’nin Gelecek Nesillerine Yatırım Yapmak: Okuldan Ä°ÅŸe Ä°ÅŸe GeçiÅŸ ve Türkiye’nin Kalkınması GeçiÅŸ ve Türkiye’nin Kalkınması (Gençlerin Ä°stihdamı – Ä°STÄ°HDAM ve Politika olarak planlanmıştı) SaÄŸlık Sektörü Entegre Ä°tibari DeÄŸerlendirmesi SaÄŸlık Sektörü Entegre Ä°tibari DeÄŸerlendirmesi Yenilikçilik Notu: Ulusal Yenilikçilik Sistemi Arka Plan Yenilikçilik Notu: Ulusal Yenilikçilik Sistemi Arka Plan Notu Notu (Teknoloji, kabul, araÅŸtırma ve geliÅŸtirme, ve yenilikçilik olarak planlanmıştı) Ä°stanbul Belediye GeliÅŸtirme Ä°stanbul Finans Notu Program Odaklı Enerji Sektörü Çalışması - Teknik Yardım Program Odaklı Enerji Sektörü Çalışması - Teknik Yardım Program Odaklı Sosyal Güvenlik ve Ä°ÅŸgücü Teknik Yardımı Program Odaklı Sosyal Güvenlik ve Ä°ÅŸgücü Teknik Yardımı ( (1) Program Odaklı Sosyal Sigorta ve (2) Program Odaklı Refah ve Sosyal Politika olarak planlanmıştı) Kamu-Özel Sektör Ortaklığı Danışmanlık Çalışması ve Kamu-Özel Sektör Ortaklığı Danışmanlık Çalışması ve Teknik Teknik Yardım Yardım (Ä°kinci Nesil KÖO için Politika, Kurumsal ve Yasal Çerçevenin GeliÅŸtirilmesi) Politika Notları ve Hükümet ile Diyalog - Teknik Yardım Politika Notları ve Hükümet ile Diyalog - Teknik Yardım (teslim edildi ancak SAP’de kaydedilmedi) Belediye Mali Yönetim ve Bölgesel Kalkınma Çalıştayı – Belediye Mali Yönetim ve Bölgesel Kalkınma Çalıştayı – Teknik Teknik Yardım Yardım Yatırım Ortamı DeÄŸerlendirmesi (2010 MY’da teslim edildi) Ä°lave GerçekleÅŸen Ãœrünler: EÄŸitimin Kalitesi (2010 MY’da teslim edildi ) Türkiye’de Ä°ÅŸgücü Vergilerinin Ä°stihdam Ãœzerindeki Etkilerinin ve Sosyal Güvenlik Fonlarının Dengelerinin Tahmin Edilmesi (bir önceki CPS’te Ä°ÅŸgücü Vergileri Çalışması olarak planlanmıştı) 2009 Ãœlke Ekonomik Memorandumu: Kayıt Dışılık – Sebepler, Ãœlke Ekonomik Memorandumu: Kayıt Dışılık – Sebepler, MY Sonuçlar ve Politikalar Sonuçlar ve Politikalar Türkiye’de Kadınların Ä°ÅŸgücüne Katılımı Türkiye’de Kadınların Ä°ÅŸgücüne Katılımı: Türkiye’de Kadınların Ä°ÅŸgücüne Katılımında EÄŸilimler Türkiye’de SaÄŸlık Sistemlerinin Gözden Geçirilmesi - Türkiye’de SaÄŸlık Sistemlerinin Gözden Geçirilmesi - OECD ile OECD ile ortaklaÅŸa (SaÄŸlık Sektörü DeÄŸerlendirmesi olarak ortaklaÅŸa planlanmıştı) Ulusal Yenilikçilik ve Teknoloji Sistemi: Son Ä°lerlemeler Ulusal Yenilikçilik ve Teknoloji Sistemi: Son Ä°lerlemeler ve Devam ve Devam Eden Zorluklar (Program Odaklı Teknoloji ve Eden Zorluklar Yenilikçilik olarak planlanmıştı) Program Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim Program Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim Su Sektörü DiyaloÄŸu/Dünya Su Forumu – Teknik Yardım Su Sektörü DiyaloÄŸu/Dünya Su Forumu – Teknik Yardım Program Odaklı Refah ve Sosyal Politika – Teknik Yardım Program Odaklı Refah ve Sosyal Politika – Teknik Yardım Program Odaklı Enerji Sektörü Çalışması - Teknik Yardım Program Odaklı Enerji Sektörü Çalışması - Teknik Yardım Yargı Reformu – Teknik Yardım Yargı Reformu – Teknik Yardım Ä°lave GerçekleÅŸen Ãœrünler: Türkiye’de YaÅŸam Åžansları: Gelecek Nesiller için Fırsatların ÇoÄŸaltılması Program Odaklı Sosyal Güvenlik ve Ä°ÅŸgücü Teknik Yardımı Program Odaklı Belediye Finansmanı ve Bölgesel Kalkınma Teknik Yardımı 74 Ek 3 2008-11 MY CPS Planları 2008-11 MY CPS GerçekleÅŸmeleri 2010 Büyüme CEM: Tasarruflar ve Sürdürülebilir Büyüme I Büyüme CEM: Tasarruflar ve Sürdürülebilir Büyüme I MY Ekonomik YavaÅŸlamanın Refah Etkisi ve Ä°stihdam için Ekonomik YavaÅŸlamanın Refah Etkisi ve Ä°stihdam için Politika Politika Seçenekleri Seçenekleri Yatırım Ortamı DeÄŸerlendirmesi: Krizden Özel Sektör Yatırım Ortamı DeÄŸerlendirmesi: Krizden Özel Sektör Öncülüğünde Büyümeye GeçiÅŸ Öncülüğünde Büyümeye GeçiÅŸ ( Yatırım Ortamı DeÄŸerlendirmesi ve Ä°ÅŸletme Anketi olarak planlanmıştı) Program Odaklı Teknoloji ve Yenilikçilik Program Odaklı Teknoloji ve Yenilikçilik Program Odaklı EÄŸitim: EÄŸitimin Kalitesi Türkiye’de Temel EÄŸitimde Kalite ve EÅŸitliÄŸin Arttırılması: Zorluklar ve Seçenekler Program Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim - Teknik Ä°kinci Program Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim Çalışması Yardım (PPER2) Teknik Yardımı ve TBMM ve Sayıştay için Finansal Yönetim Teknik Yardımı Yargı Reformu – Teknik Yardım Yargı Reformu - Teknik Yardım Program Odaklı BeÅŸeri GeliÅŸim – Teknik Yardım Program Odaklı BeÅŸeri GeliÅŸim - Teknik Yardım Ä°ÅžKUR Mesleki EÄŸitim Teknik Yardımı Ä°ÅžKUR Mesleki EÄŸitim Teknik Yardımı Enerji Tasarrufu Potansiyelinin Kullanılması – Teknik Enerji Tasarrufu Potansiyelinin Kullanılması – Teknik Yardım Yardım (Enerji VerimliliÄŸi DeÄŸerlendirmesi olarak planlanmıştı) Program Odaklı Enerji Sektörü Teknik Yardımı Elektrik Piyasaları için Kapasite OluÅŸturma – Teknik Yardım Program Odaklı Gıda GüvenliÄŸi Teknik Yardımı Program Odaklı Gıda GüvenliÄŸi Teknik Yardımı Åžirket Yeniden Yapılandırma /Tasï¬?ye Reformu – Teknik Tartışma Arka Plan Notu: Åžirket Yeniden Yapılandırma /Tasï¬?ye Yardım Reformu – Teknik Yardım Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik Teknik Yardımı: Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik Teknik Yardımı: (i) (i) sektör rekabetçiliÄŸi ve AB müktesebatı, (ii) Ulusal Havza sektör rekabetçiliÄŸi ve AB müktesebatı, (ii) Ulusal Havza Yönetimi Yönetimi Krizin Etkilerini DeÄŸerlendirmeye Yönelik Ä°ÅŸletme Anketi – Küresel Ekonomik Krizin Türkiye’deki Åžirketler Kesimi Ãœzerindeki Teknik Yardım Etkisi - Teknik Yardım Program Odaklı Belediye Finansmanı - Teknik Yardım (sunulmadı) KOBİ’lerin GeliÅŸiminin SaÄŸlanması (2011 MY’da sunuldu) Ä°lave GerçekleÅŸen Ãœrünler Ekonomik YavaÅŸlamanın Sosyal Etkilerinin DeÄŸerlendirilmesi 2011 Ãœlke Ekonomik Memorandumu: Tasarruflar ve Ãœlke Ekonomik Memorandumu: Tasarruflar ve Sürdürülebilir MY Sürdürülebilir Büyüme II Büyüme II Program Odaklı EÄŸitim Program Odaklı EÄŸitim : Erken Çocukluk GeliÅŸimi KOBİ’lerin GeliÅŸiminin SaÄŸlanması KOBİ’lerin GeliÅŸiminin SaÄŸlanması Program Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim 2012 MY’da sunulacak Ä°ÅžKUR Mesleki EÄŸitim Teknik Yardımı Ä°ÅžKUR Mesleki EÄŸitim Teknik Yardımı Program Odaklı BeÅŸeri GeliÅŸim - Teknik Yardım Program Odaklı BeÅŸeri GeliÅŸim - Teknik Yardım Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik Teknik Yardımı: (i) sektör rekabetçiliÄŸi ve AB müktesebatı, (ii) Ulusal Havza Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik Teknik Yardımı: (i) Yönetimi sektör rekabetçiliÄŸi ve AB müktesebatı, (ii) Ulusal Havza Yönetimi Program Odaklı Gıda GüvenliÄŸi Teknik Yardımı Program Odaklı Gıda GüvenliÄŸi Teknik Yardımı Ä°lave GerçekleÅŸen Ãœrünler Åžirket Tahvilleri Piyasasının GeliÅŸtirilmesi – Öncelikler ve Zorluklar Türkiye’nin SaÄŸlık Sektöründe Verimlilik ve Maliyet Kısıtları Finansal Aracılık ve Program Odaklı Operasyonlarda Koruma Önlemleri Politikalarının Uygulanması - Teknik Yardım Yatırım Ortamı DeÄŸerlendirmesi – takip Teknik Yardım TA Özel Sektörde Fırsat EÅŸitliÄŸinin TeÅŸvik Edilmesi – Teknik Yardım Kredi Hattı Etki DeÄŸerlendirmesi – Teknik Yardım Ek A2 75 Bir bakışta Türkiye 2/7/12 Ãœst Kilit Kalkınma Göstergeleri Avrupa & Orta Türkiye Orta Asya Gelir (2010) Nüfus, yıl ortası (milyon) 72.8 404 1,002 Yüzölçümü (bin kilometrekare) 784 23,549 48,659 Nüfus artışı (%) 1.3 0.3 0.9 Kentsel nüfus (toplam nüfusun %’si) 69 64 75 Gayrisaï¬? Milli Gelir (Atlas yöntemi, milyar ABD$) 722,3 2,746 7,515 KiÅŸi başına Gayrisaï¬? Milli Gelir (Atlas yöntemi, ABD$) 9,930 6,793 7,502 KiÅŸi başına Gayrisaï¬? Milli Gelir (SAGP, uluslararası $) 13,500 12,609 12,440 GSYH artışı (%) 9.0 -5.8 -2.6 KiÅŸi başına GSYH artışı (%) 7.6 -6.1 -3.4 (en son tahmin, 2004–2010) Yoksulluk oranı, günde 1,25$ bazında (SAGP, %) 3 4 .. Yoksulluk oranı, günde 2,00 $ bazında (SAGP, %) 9 9 .. DoÄŸumda yaÅŸam beklentisi (yıl) 72 70 72 Bebek ölüm oranı (1.000 canlı doÄŸumda) 19 19 19 Çocuklarda yetersiz beslenme (5 yaÅŸ altı çocukların %’si) 4 .. .. YetiÅŸkin okuryazarlığı, erkek (15+ yaÅŸ grubunun %’si) 96 99 94 YetiÅŸkin okuryazarlığı, kadın (15+ yaÅŸ grubunun %’si) 85 97 91 Ä°lköğretimde brüt okullaÅŸma, erkek (yaÅŸ grubunun %’si) 101 100 111 Ä°lköğretimde brüt okullaÅŸma, kız (yaÅŸ grubunun %’si) 98 98 110 Ä°yileÅŸtirilmiÅŸ su kaynağına eriÅŸim (nüfusun %’si) 99 95 95 Ä°yileÅŸtirilmiÅŸ kanalizasyon tesislerine eriÅŸim (nüfusun %’si) 90 89 84 Net Yardım Akışları 1980 1990 2000 2010 (milyon ABD$) Net ODA ve resmi yardım 954 1,202 327 1,362 En büyük 3 donör (2008 yılında): Avrupa BirliÄŸi Kurumları -2 -24 187 787 Japonya 5 324 144 211 Fransa 33 65 8 155 Yardım (GSMG’in %’si) 1.4 0.8 0.1 0.2 KiÅŸi başına düşen yardım (ABD$) 22 22 5 19 Uzun Vadeli Ekonomik EÄŸilimler 95 05 Tüketici Fiyatları (yıllık %’lik deÄŸiÅŸim) .. 60.3 54.9 8.6 GSYH zımni deflatörü (yıllık %’lik deÄŸiÅŸim) 93.0 58.2 49.2 6.3 Döviz kuru (yıllık ortalama, 1 ABD$ karşılığı) 0.0 0.0 0.6 1.5 Ticaret haddi endeksi (2000 = 100) 96 109 100 92 1980-1990 1990-2000 2000-2010 (ortalama yıllık artış, %) Nüfus, yıl ortası (milyon) 44.1 54.1 63.6 72.8 2.0 1.6 1.3 GSYH (milyon ABD$) 68,789 150,676 266,568 735,657 5.3 3.9 4.7 (GSYH’nin Yüzdesi) Tarım 26.5 18.1 11.3 9.6 1.2 1.3 1.6 Sanayi 23.8 32.2 31.5 26.7 7.2 4.7 5.2 Ä°malat 17.3 22.7 22.5 17.7 7.3 4.7 5.1 Hizmetler 49.7 49.8 57.2 63.8 5.2 4.0 5.0 Hanehalkı nihai tüketim harcaması 77.0 68.7 70.5 71.3 .. 3.5 5.0 Genel yönetim nihai tüketim harcaması 11.6 11.0 11.7 14.3 .. 4.6 4.1 Gayrisaï¬? sermaye oluÅŸumu 18.2 24.5 20.8 19.9 .. 4.7 6.7 Mal ve Hizmetler ihracatı 5.2 13.4 20.1 21.1 .. 11.1 5.8 Mal ve Hizmetler ithalatı 11.9 17.6 23.1 26.6 .. 10.8 8.2 Gayrisaï¬? tasarruf .. .. .. .. .. .. .. Not: Ä°talik olarak verilen rakamlar, belirtilenler dışındaki yıllar içindir. 2010 verileri ön verilerdir. Grup verileri 2009 yılına aittir. “..â€? verinin mevcut olmadığını gösterir. a. Yardım verileri 2009 yılına aittir. Development Economics, Development Data Group (DECDG). 76 Ek A2 Ödemeler ve Ticaret Dengesi 2000 2010 (milyon ABD$) Toplam mal ihracatı (fob) 27,775 113,883 Toplam mal ithalatı (cif) 54,503 185,544 Net mal ve hizmetler ticareti -10,682 -41,410 Cari iÅŸlemler dengesi -9,823 -47,101 GSYH’nin yüzdesi olarak -3.7 -6.4 İşçi dövizleri ve çalışan tazminatları (alındılar) 4,560 948 Rezervler, altın dahil 26,106 85,961 Merkezi Hükümet Maliyesi (GSYH’nin %’si olarak) Cari gelir (hibeler dahil) 18.1 22.2 Vergi geliri 15.9 19.1 Teknoloji ve Altyapı 2000 2009 Cari gider 26.5 22.5 Asfalt yol (toplamın %’si) 34.0 .. Genel fazla/açık -8.0 -3.2 Sabit hat ve mobil telefon aboneleri (100 kiÅŸide) 52 106 En yüksek marjinal vergi oranı (%) Ä°leri teknoloji ihracatı Bireysel 45 35 (imalat ürünleri ihracatının %’si) 4.9 1.9 Kurumsal 33 20 Çevre Dış Borç ve Kaynak Akışları Tarım arazisi (toplam arazi alanının %’si) 53 51 (milyon ABD$) Orman alanı (toplam arazi alanının yüzdesi) 13.2 14.7 Kullanılan ve ödenmeyen toplam borç 116,646 293,872 Milli koruma alanları (toplam arazi alanının yüzdesi) .. .. Toplam borç servisi 20,684 58,688 Borç haï¬?fletme (HIPC, MDRI) - - KiÅŸi başına düşen tatlı su kaynağı (m3) 3,319 3,109 Tatlı su çekimi (milyar m3) 42.0 .. Toplam borç (GSYH’nin yüzdesi) 43.8 39.9 Toplam borç servisi (ihracatın %’si) 39.0 36.6 KiÅŸi başına CO2 salımı (mt) 3.2 4.0 Yabancı doÄŸrudan yatırım (net giriÅŸ) 982 7,955 Birim enerji tüketimi başına GSYH Portföy sermayesi (net giriÅŸ) 489 2,827 (kg petrol eÅŸdeÄŸeri başına 2005 SAGP $) 8.2 9.1 KiÅŸi başına enerji tüketimi (kg petrol eÅŸdeÄŸeri) 1,149 1,232 Dünya Bankası Grubu portföyü 2000 2009 (milyon ABD$) IBRD Toplam Kullanılan ve Ödenmeyen Borç 3,634 9,769 Kullanımlar 1,291 2,281 Anapara geri ödemeleri 486 662 Faiz ödemeleri 237 304 IDA Toplam Kullanılan ve Ödenmeyen Borç 101 48 Kullanımlar 0 0 Özel Sektör GeliÅŸimi 2000 2010 Toplam borç servisi 7 6 Ä°ÅŸ kurmak için gereken zaman (gün) - 6 IFC (mali yıl) Ä°ÅŸ kurma maliyeti (KiÅŸi başı GSMG’nin %’si) - 17.2 Toplam kullanılan ve ödenmeyen portföy 1,089 1,914 Mülkiyet tescili için gereken zaman (gün) - 6 IFC’nin kendi hesabı 619 1,305 Ä°ÅŸ yapmanın önündeki baÅŸlıca engeller 2000 2010 Kullanımlar - IFC’nin kendi hesabına 110 140 (ankete katılan yöneticilerin yüzdesi) Portföy satışları, ön ödemeler ve Vergi oranları .. 37.6 geri ödemeler - IFC’nin kendi hesabına 96 107 Ekonomik ve düzenleyici politik belirsizliÄŸi .. 31.1 MIGA Borsa deÄŸeri (GSYH’nin %’si) 26.1 41.7 Brüt yükümlülük 195 612 Banka sermaye-aktif oranı (%) 6.1 13.4 Yeni garantiler 0 0 Not: Ä°talik olarak verilen rakamlar, belirtilenler dışındaki yıllar içindir. 2010 verileri ön verilerdir. 2/7/12 â€?..â€? verinin mevcut olmadığını gösterir. “–â€? gözlemin geçerli olmadığını gösterir. Development Economics, Development Data Group (DECDG). Ek A2 77 Binyıl Kalkınma Hedefleri 1990 ile 2015 arasında ulaşılacak bazı hedefler Türkiye (tahminler gösterilen tarihe en yakındır, +/- 2 yıl) Hedef 1: Aşırı yoksulluk ve yetersiz beslenme oranlarının yarıya indirilmesi 1990 1995 2000 2009 Yoksulluk oranı, günde 1,25$ bazında (SAGP, nüfusun %’si) .. 2,1 <2 2.7 Yoksulluk oranı, ulusal yoksulluk sınırı (nüfusun yüzdesi) .. .. 27.0 18.1 En yoksul beÅŸte birlik kesimin gelir veya tüketim payı (%) .. 5,8 5,6 5,7 Yetersiz beslenme prevalansı (5 yaÅŸ altı çocukların %’si) .. 9,0 7,0 .. Hedef 2: Çocukların ilköğretimi tamamlamalarının saÄŸlanması Ä°lköğretimde okullaÅŸma (net, %) 90 89 92 95 Ä°lköğretim tamamlama oranı (ilgili yaÅŸ grubunun %’si) 88 89 .. 93 Ortaöğretimde okullaÅŸma (brüt, %) 47 57 70 92 Gençlik okuryazarlık oranı (15-24 yaÅŸ grubunun yüzdesi) 93 .. .. 98 Hedef 3: EÄŸitimde cinsiyet eÅŸitsizliÄŸinin giderilmesi ve kadınların yetkinleÅŸtirilmesi Ä°lk ve orta öğretimde kızların erkeklere oranı (%) 81 81 83 93 Tarım dışı sektörde istihdam edilen kadınlar (tarım dışı istihdamın yüzdesi) 16 17 19 22 Kadınların mecliste sahip olduÄŸu sandalye sayısının oranı (%) 1 2 4 9 Hedef 4: 5 yaÅŸ altı ölüm oranının üçte iki oranında azaltılması 5 yaÅŸ altı ölüm oranı (1.000 kiÅŸide) 84 62 42 20 Bebek ölüm oranı (1.000 canlı doÄŸumda) 69 52 36 19 Kızamığa karşı bağışıklıklandırma (aşılanan bir yaÅŸ grubunun oranı, %) 78 65 87 97 Hedef 5: Anne ölüm oranını dörtte üç oranında azaltmak Anne ölüm oranı (modellenmiÅŸ tahmin, 100.000 canlı doÄŸumda) 68 51 39 23 Uzman saÄŸlık personeli eÅŸliÄŸinde doÄŸum (toplamın yüzdesi) .. 76 81 95 DoÄŸum Kontrol Prevalansı (15-49 yaÅŸ kadınların yüzdesi) 63 63 64 73 Hedef 6: HIV/AIDS ve diÄŸer önemli hastalıkların durdurulması ve yayılımının tersine çevrilmesi HIV prevalansı (15-49 yaÅŸ grubunun yüzdesi) 0,1 0,1 0,1 0,1 Tüberküloz insidansı (100.000 kiÅŸide) 58 58 46 29 DOTS kapsamında tespit edilen tüberküloz vakaları (%) 75 65 59 77 Hedef 7: Temel ihtiyaçlara sürdürülebilir eriÅŸimi olmayan kiÅŸilerin oranının yarıya indirilmesi Ä°yi su kaynağına eriÅŸim (nüfusun yüzdesi) 85 89 93 99 Ä°yi sanitasyon olanaklarına eriÅŸim (nüfusun yüzdesi) 84 85 87 90 Orman arazisi (toplam arazi alanının yüzdesi) 12,6 .. 13,2 14,7 Milli koruma alanları (toplam arazi alanının yüzdesi) .. .. .. .. CO2 salımı (kiÅŸi başına metrik ton) 2,7 2,9 3,2 4,0 Birim enerji kullanımı başına GSYH (her bir kg petrol eÅŸdeÄŸeri için, sabit 2005 SAGP, $) 8,3 8,3 8,2 9,1 Hedef 8: Kalkınma için küresel ortaklığın geliÅŸtirilmesi Sabit telefon hattı aboneleri (100 kiÅŸide) 12,2 21,4 27,7 22,1 Cep Telefonu Aboneleri (100 kiÅŸide) 0,1 0,7 24,3 83,9 Ä°nternet kullanıcıları (100 kiÅŸide) 0,0 0,1 3,8 35,3 KiÅŸisel bilgisayarlar (100 kiÅŸide) 0,5 1,5 3,8 6,1 Not: Ä°talik olarak verilen rakamlar, belirtilenler dışındaki yıllar içindir. “..â€? verinin mevcut olmadığını gösterir. 3.1.12 Development Economics, Development Data Group (DECDG). 78 Ek B2 Türkiye - Banka Portföy Performans ve Yönetiminin Seçilen Göstergeleri* Ocak 2012 itibariyle Gösterge 2009 2010 2011 2012 f Portföy DeÄŸerlendirmesi Uygulamadaki Proje Sayısı a 21 18 16 14 b Ortalama Uygulama Süresi (yıl) 3.2 3.8 4.7 5.3 a, c Sorunlu Projelerin Yüzdesi -sayıya göre 23.8 16.7 6.3 7.1 a, c Sorunlu Projelerin Yüzdesi -miktara göre 21.8 13.3 5.9 1.9 a, d Risk altındaki projelerin yüzdesi -sayıya göre 23.8 16.7 6.3 7.1 a, d Risk altındaki projelerin yüzdesi -miktara göre 21.8 13.3 5.9 1.9 e Kullandırım Oranı (%) 22.3 26.4 31.0 21.6 Portföy Yönetimi Yıl içinde JPPR (evet/hayır) Evet Evet Evet Evet Denetleme Kaynakları (toplam, ABD$, 000) 2,485 2,627 2,336 508 Ortalama Denetleme (ABD$, 000 / proje) 92 109 117 32 1980 MY’dan Son BeÅŸ Açıklayıcı Bilgiler bu yana MY IEG tarafından deÄŸerlendirilen projeler-sayıya göre 127 14 IEG tarafından deÄŸerlendirilen projeler- 17,505.8 2,998.9 miktara göre (milyon ABD$) IEG tarafından U veya HU olarak 25.8 7.7 derecelendirilen proje yüzdesi – sayıya göre IEG tarafından U veya HU olarak 23.1 9.4 derecelendirilen proje yüzdesi – miktara göre Notlar: a. Portföy Yönetimi Yıllık Raporunda gösterildiÄŸi gibi (cari MY dışında). b. Banka’nın ülke portföyündeki projelerin ortalama yaşı. c. Kalkınma amaçları (DO) ve/veya uygulamadaki ilerleme (IP) bakımından U/HU olarak derecelendirilen projelerin yüzdesi d. Yıl içindeki kullandırımların, yıl başında Banka’nın portföyündeki kullandırılmayan bakiyeye oranı: Sadece yatırım projeleri. e. Portföy GeliÅŸtirme Programında tanımlandığı gibi. f. 2012 MY rakamları eksik mali yılı temsil etmektedir. * Tüm aktif projeleri ve mali yıl içinde portföyden çıkan projeleri de içeren Kullandırım Oranı dışında, tüm göstergeler Portföydeki aktif projeler içindir. Ek B3 79 Türkiye – Gösterge IBRD Kredi Programı Åžubat 2012 itibariyle IBRD Stratejik Uygulama Stratejik Proje Adı Milyon Ödüller Riskleri Amaç ABD$ (Y/O/D) (Y/O/D) 2012 MY Projeleri 1,100 SA1, SA3 Üçüncü Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Sektörü DPL 600 Y D SA3 Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji VerimliliÄŸi Ek Finansman 500 O O 2013 MY Projeleri 1,300 SA1 Program Odaklı DPL - Büyüme, Rekabetçilik ve Ä°stihdam 600 Y D SA3 Özel Sektör Enerji VerimliliÄŸi 200 O O SA1 KOBİ’lerin Finansmana EriÅŸimi (Gıda GüvenliÄŸi) 200 O O SA2 SaÄŸlık Projesi 200 Y D DiÄŸer (tahsis edilecek) 100 2014-2015 MY Proje Temaları 2,050 SA1 DPL - daha sonra belirlenecek 350 Y D SA1 Finansmana EriÅŸim Alanı: KOBÄ° veya Ä°hracatçılar O O SA2 EÄŸitim/Ä°stihdam Alanları 1,700 Y D SA3 Sürdürülebilir Åžehirler/Afet/Su Havzası/Enerji Alanları O O Notlar: Son yıllara ait program CPS Ä°lerleme Raporu yoluyla belirlenecek. Stratejik Amaçlar (SA) SA1 RekabetçiliÄŸin ve Ä°stihdamın Arttırılması SA2 EÅŸitliÄŸin ve Kamu Hizmetlerinin Ä°yileÅŸtirilmesi SA3 Sürdürülebilir Kalkınmanın DerinleÅŸtirilmesi Stratejik Ödüller ve Uygulama Riskleri Y: Yüksek; O: Orta; D: Düşük 80 Ek B3 Türkiye - IFC Yatırım Operasyonları Programı Ocak 2012 itibariyle 2009 2010 2011 2012* Orijinal Taahhütler (milyon ABD$) IFC ve Katılımcılar 351.7 437.4 1,246.4 227.2 Sadece IFC’nin kendi hesabına 351.7 427.4 459.1 227.2 Sektörlere göre Orijinal Taahhütler (%) - Sadece IFC hesabı Konaklama ve Turizm Hizmetleri 3.9 Tarım ve Ormancılık 2.8 Toplu Yatırım Araçları 3.2 Elektrik Enerjisi 20.3 17.5 35.9 Finans ve Sigortacılık 4.0 64.8 55.1 100.0 Yiyecek ve İçecek 3.6 SaÄŸlık 5.4 Sanayi ve Tüketici Ãœrünleri 5.3 Metal Dışı Maden Ãœrünleri Ä°malatı 16.5 Birincil Metaller 8.5 0.6 Kağıt ve Selüloz 11.4 Nakliye ve Depolama 22.2 4.7 Temel Kamu Hizmetleri 14.2 100.0 100.0 100.0 100.0 Yatırım Araçlarına göre Orijinal Taahhütler (%) - Sadece IFC hesabı Sermaye 2.9 15.8 9.4 1.4 Garanti 4.0 5.1 8.4 43.6 Kredi 71.8 76.7 71.3 55.0 Kredi Benzeri 21.3 2.3 10.9 0.0 100.0 100.0 100.0 100.0 * Veriler 01 Ocak 2012 itibariyledir. Ek B4 81 Türkiye – Gösterge NiteliÄŸindeki Kredi Dışı Hizmetlerin Özeti Åžubat 2012 itibariyle Tamamlama Hedef Devam Eden ve Planlanan Faaliyetler Amaç MY Kitle Ekonomik ve Sektör Çalışması (ESW) Ticaret ile ilgili Ãœlke Ekonomik Memorandumu 1 MY12 G, B, P, O KG, PD, PS Program Odaklı SaÄŸlık 1: Aile HekimliÄŸi MY12 G, D, B, P KG, PD, PS Program Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim 3 - UlaÅŸtırma PER MY12 G, B, P, O KG, PD Program Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim 4 - Genel PER MY12 G, B, P, O KG, PD Program Odaklı EÄŸitim: Finansman ve Hesap Verebilirlik 1 MY12 GD, B, P KG, PD, PS Rio+20/Daha Temiz Ãœretim MY12 G, D, B, P KG, PD Sürdürülebilir Åžehirler 1 MY12 G, D, B, P KG, PD, PS Ticaret ile ilgili Ãœlke Ekonomik Memorandumu 2 MY13 G, B, P, O KG, PD, PS Yeni Ãœlke Ekonomik Memorandumu (CEM) (daha sonra belirlenecek) MY13 G, B, P, O KG, PD, PS Program Odaklı SaÄŸlık 2: Ä°laç MY13 G,D, B, P KG, PD, PS Program Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim 4 - devamı MY13 G, B, P, O KG, PD, PS Program Odaklı Ä°stihdam 1: Ä°ÅŸ Döngüsü Yoluyla Ä°ÅŸgücü Piyasalarının Yönetilmesi MY13 G, D, B, P KG, PD, PS Program Odaklı Ä°stihdam 2: Beceri Seviyesi Düşük Gençlerin ve Kadınların Aktivasyonu MY13 G, D, B, P KG, PD, PS Program Odaklı EÄŸitim: Finansman ve Hesap Verebilirlik 2 MY13 GD, B, P KG, PD, PS Sürdürülebilir Åžehirler 2 MY13 G, D, B, P KG, PD, PS Program Odaklı Ä°stihdam 3: Ä°ÅŸgücü HareketliliÄŸi MY14 G, D, B, P KG, PD, PS Teknik Yardım (TY) Program Odaklı Ä°nsani GeliÅŸim 1 MY12 G PS, KG Finansal Okuryazarlık MY12 G, O PS Gıda GüvenliÄŸi Program Odaklı TY MY12 G PS Ulusal Su Havzaları Yönetimi MY12 G PS Finansal Sektörün GeliÅŸtirilmesi 1 MY12 G, O PS Yatırım Ortamı ve Rekabetçilik - Bölgesel Yatırım Ortamı DeÄŸerlendirmeleri dahil MY12 G KG, PS Ulusal Afet Riski Azaltma MY12 G PS Özel Sektörde Cinsiyet EÅŸitliÄŸi 1 MY12 O PS KÄ°T’lerde YönetiÅŸim MY12 G KG Özel Sektörde Cinsiyet EÅŸitliÄŸi 2 MY13 O PS Program Odaklı Ä°nsani GeliÅŸim 2 MY13 G PS, KG Enerji VerimliliÄŸi ve Yenilenebilir Enerji MY13 G, O PS Etki DeÄŸerlendirme Ä°ÅžKUR’un Meslekli EÄŸitim Programları için Etki DeÄŸerlendirmesi MY12 G PS, KG Türkiye’yi Önemli Ölçüde Kapsayan Bölgesel AAA Çalışmaları MaÅŸrek Elektrik Åžebekelerinin Senkronizasyonu için Beklentilerin ve Yol Haritasının DeÄŸerlendirilmesi Daha Sonra G, B, P KG, PD, PS Bölgesel Ticaret - Türkiye, Kafkaslar ve MaÅŸrek Bölgesinde Ekonomik Entegrasyon MY13 G, D, B, P KG, PD, PS Notlar: Son yıllara ait program CPS Ä°lerleme Raporu yoluyla belirlenecek. En son tamamlananların bir listesi için CPS Tamamlama Raporuna bakınız (Ek 3)) Hedef Kitle: Hükümet (G); Donör (D); Dünya Bankası Grubu (B); Kamuoyu (P); DiÄŸer (O) Amaç: Bilgi Ãœretimi (KG); Kamuoyu Tartışması (PD); Sorun Çözme (PS) 82 Ek B5 Türkiye’nin Sosyal Göstergeleri Son Tek Yıl Aynı bölge/gelir grubu Avrupa & Ãœst - Orta 1980-85 1990-95 2003-10 Orta Asya Gelir NÃœFUS Toplam Nüfus, yıl ortası(milyon) 50.7 61.2 73.7 404.2 1,001.7 Büyüme oranı (%, dönemin yıllık ortalaması) 2.5 1.7 1.3 0.2 0.9 Kentsel Nüfus(nüfusun %’si) 53.0 62.1 76.3 64.0 74.9 Toplam doÄŸum oranı (kadın başına doÄŸum) 3.6 2.7 2.1 1.8 2.0 YOKSULLUK (Nüfusun %’si) Ulusal kiÅŸi endeksi .. .. 18.1 .. .. Kentsel kiÅŸi endeksi .. .. 8.9 .. .. Kırsal kiÅŸi endeksi .. .. 38.7 .. .. GELÄ°R KiÅŸi başına düşen GSMH (ABD$) 1,250 2,720 8,720 6,793 7,502 Tüketici ï¬?yatları endeksi (2000=100) 0 2 141 141 127 Gıda ï¬?yatları endeksi (2000=100) 0 6 336 .. .. GELÄ°R/TÃœKETÄ°M DAÄžILIMI Gini endeksi .. 49.0 41.5 .. .. En düşük 1/5’lik kesim (gelir veya tüketimin %’si) .. 4.9 5.6 .. .. En yüksek 1/5’lik kesim (gelir veya tüketimin %’si) .. 54.9 47.6 .. .. SOSYAL GÖSTERGELER Kamu Harcaması SaÄŸlık (GSYH’nin %’si) .. 1.8 6.1 3.9 3.8 EÄŸitim (GSYH’nin %’si) 1.8 2.3 4.0 4.1 4.3 Ä°lköğretimde net okullaÅŸma oranı (yaÅŸ grubunun %’si) Toplam 85 89 98 92 93 Erkek .. 92 98 93 93 Kız .. 86 98 92 92 Ä°yileÅŸtirilmiÅŸ su kaynağına eriÅŸim (nüfusun %’si) Toplam .. 89 99 95 95 Kentsel .. 95 100 98 98 Kırsal .. 79 96 89 86 Aşılama Oranı (12-33 aylık çocukların %’si) Kızamık 61 65 97 96 93 DPT 55 67 96 95 93 Çocuklarda yetersiz beslenme (5 yaÅŸ altı çocukların %’si) .. 9 4 .. .. DoÄŸumda ortalama yaÅŸam beklentisi (yıl) Toplam 62 68 74 70 72 Erkek 60 65 72 66 69 Kız 64 70 77 75 75 Ölüm Oranı Bebek (1.000 canlı doÄŸumda) 85 52 19 19 19 5 yaÅŸ altı (1.000 çocukta) 107 62 20 21 22 YetiÅŸkin (15-59) Erkek (1.000 kiÅŸide) .. .. 149 286 201 Kadın (1.000 kiÅŸide) .. .. 83 123 122 Anne (modellenmiÅŸ, 100.000 canlı doÄŸumda) .. 70 23 32 82 Uzman saÄŸlık personeli eÅŸliÄŸinde doÄŸum (%) .. 76 95 97 96 Not: 0 veya 0.0, sıfır veya gösterilen birimin yarısından az anlamına gelir. Net okullaÅŸma oranı: ISCED76’dan ISCED97’ye geçiÅŸ sebebiyle 1997 ile 1998 arasında seride kesinti var. Aşılama: birinci yaÅŸ öncesinde veya anketten önce herhangi bir zamanda aşılanan 12-23 aylık çocukları kapsar. Dünya Kalkınma Göstergeleri veri tabanı, Dünya Bankası – 15 Nisan 2011. Ek B6 83 Türkiye – Kilit Ekonomik Göstergeler GerçekleÅŸme Tahmin Projeksiyon Gösterge 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Ulusal hesaplar (GSYH’nin %’si olarak) Gayrisaï¬? Yurtiçi Hasılaa 100 100 100 100 100 100 100 100 100 Tarım 11 10 9 9 9 10 9 9 9 Sanayi 29 29 28 28 26 27 27 28 28 Hizmetler 61 62 63 64 65 64 64 63 63 Toplam Tüketim 84 83 84 83 86 86 86 83 83 Gayrisaï¬? yurt içi sabit yatırım 21 22 22 20 17 19 22 22 22 Kamu yatırımı 3 3 3 3 3 4 2 2 2 Özel yatırım 18 19 18 17 14 15 20 20 20 Ä°hracat (GNFS)b 22 23 22 24 23 21 22 24 25 Ä°thalat (GNFS) 25 28 27 28 24 27 31 30 30 Gayrisaï¬? yurt içi tasarruf 16 17 16 17 14 14 14 17 17 Gayrisaï¬? milli tasarruf c 16 16 16 16 13 14 13 15 15 Memorandum kalemleri Gayrisaï¬? yurt içi hasıla 482,980 529,936 647,851 735,190 615,722 735,657 791,516 839,788 898,654 (cari ï¬?yatlarla, milyon ABD$) KiÅŸi başına GSMH (ABD$, Atlas yöntemi) 6,480 7,460 8,440 9,280 9,050 9,990 10,470 11,016 11,511 Reel yıllık büyüme oranları (%, 87 ï¬?yatlarından hesaplanmıştır) Gayrisaï¬? yurt içi hasıla, piyasa ï¬?yatları ile 8,4 6,9 4,7 0,7 -4,8 9,0 8,0 2,9 4,0 Gayrisaï¬? yurt içi gelir 8,3 5,7 5,1 -0,1 -4,3 8,3 6,6 2,3 4,4 Reel yıllık büyüme oranları (%, 87 ï¬?yatlarından hesaplanmıştır) Gayrisaï¬? yurt içi hasıla, piyasa ï¬?yatları ile 7,0 5,5 3,3 -0,7 -6,0 7,6 6,7 2,3 3,0 Toplam tüketim 5,7 3,7 4,2 -1,4 -2,3 4,7 6,0 1,9 2,8 Özel tüketim 6,4 3,3 4,1 -1,6 -3,5 5,4 5,9 1,8 2,6 Ödemeler Dengesi (milyon ABD$) Ä°hracat (GNFS)b 105,122 119,161 144,291 175,871 143,113 155,371 182,473 196,324 221,206 Mal, FOB 78,365 93,612 115,361 140,800 109,647 120,902 143,491 147,301 162,433 Ä°thalat (GNFS)b 122,941 146,606 177,860 211,581 151,214 -196,781 253,638 250,135 271,702 Mal, FOB 111,445 134,669 162,213 193,821 134,497 177,347 232,897 242,252 264,193 Kaynak Dengesi -17,819 -27,445 -33,569 -35,710 -8,101 -41,410 -71,165 -53,811 -50,496 Net cari transferler 1,454 1,908 2,243 2,113 2,299 1,448 1,734 7,797 7,310 Cari iÅŸlemler dengesi -22,204 -32,193 -38,434 -41,959 -13,991 -47,101 -77,157 -63,745 -65,992 Net özel yabancı doÄŸrudan yatırım 8,967 19,261 19,941 16,955 6,858 7,629 13,440 12,954 16,448 Uzun vadeli krediler (net) 12,856 28,609 26,824 22,624 -10,302 11,226 2,839 25,515 26,644 Resmi -652 705 1,445 2,274 3,123 3,832 782 386 -506 Özel 13,507 27,903 25,379 20,350 -13,425 7,394 2,057 25,129 27,150 DiÄŸer sermaye (net, hata ve atlamalar dahil) 18,228 -9,563 -299 1,323 17,546 42,225 59,089 25,735 25,822 Rezervlerde deÄŸiÅŸimd -17,847 -6,114 -8,032 1,057 -111 -13,979 1,789 -459 -2,922 Memorandum kalemleri Kaynak dengesi (GSYH’nin %’si) -3,7 -5,2 -5,2 -4,9 -1,3 -5,6 -9,0 -6,4 -5,6 Reel yıllık artış oranları ( 1987 ï¬?yatları) Mal ihracatı (FOB) 9,7 12,4 11,3 6,6 -7,8 6,3 1,0 16,2 13,1 Birincil .. .. 7,3 16,4 21,1 -4,8 -6,4 6,4 7,0 Ä°malatçılar .. .. 11,8 5,2 -12,1 8,6 3,2 18,1 14,3 Mal Ä°thalatı (CIF) 11,9 10,0 11,1 -1,0 -13,3 21,3 12,1 5,1 14,5 (devam ediyor) 84 Ek B6 Türkiye – Kilit Ekonomik Göstergeler (devamı) GerçekleÅŸme Tahmin Projeksiyon Gösterge 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Kamu Maliyesi (GSYH’nin %’si, piyasa ï¬?yatları ile)e Cari gelir 32,9 34,8 33,6 32,9 34,6 35,4 36,9 36,4 36,5 Cari gider 33,0 33,4 33,8 34,6 40,1 38,3 38,1 37,4 37,2 Cari iÅŸlemler fazlası (+) veya açığı (-) -0,1 1,4 -0,2 -1,7 -5,5 -2,9 -1,2 -1,0 -0,7 Sermaye gideri 2,2 2,4 2,0 2,5 2,7 3,4 3,6 3,6 3,5 Dış ï¬?nansman -0,3 -0,1 -0,3 0,4 0,6 0,7 3,2 2,9 3,3 Parasal Göstergeler M2/GSYH 41,1 43,3 45,6 49,9 56,4 57,8 57,8 57,8 57,8 M2 Artışı (%) 38,5 23,0 17,0 23,4 13,3 18,9 19,9 10,2 10,3 Özel sektör kredi artışı / 73,7 115,8 81,9 76,4 41,3 88,3 89,5 84,4 84,9 Toplam kredi artışı (%) Fiyat Endeksleri (1987 = 100) Mal ihracatı ï¬?yat endeksi 123,6 128,0 144,3 166,6 139,8 146,6 170,0 162,0 156,9 Mal ithalatı ï¬?yat endeksi 124,1 134,9 147,9 177,5 142,8 155,0 177,2 171,3 163,1 Mal ticaret haddi endeksi 99,7 94,9 97,6 93,9 97,9 94,6 95,9 94,6 96,2 Reel döviz kuru (ABD$/YPB) 114,0 112,9 122,0 123,0 114,7 127,3 130,6 128,9 127,3 Reel Faiz Oranları Tüketici Fiyatları Endeksi (% deÄŸiÅŸim) 8,2 9,6 8,7 10,4 6,3 8,6 12,4 7,0 5,2 GSYH deflatörü (% deÄŸiÅŸim) 7,1 9,3 6,2 12,0 5,3 6,3 11,0 7,5 5,0 a. Faktör maliyetinde GSYH b. “GNFSâ€?: “mallar ve faktör dışı hizmetler.â€? c. Resmi sermaye hibeleri hariç olmak üzere net karşılıksız transferleri içerir. d. IMF kaynakları kullanımı dahil. e. Konsolide merkezi hükümet. f. “YPBâ€?: Yerel Para Birimi. ABD$/YPB oranındaki artış deÄŸerlenmeyi gösterir. Yuvarlamalar sebebiyle yüzdeler toplandığında tam 100 sonucunu vermeyebilir.. Ek B7 85 Türkiye – Kilit Risk Göstergeleri GerçekleÅŸme Tahmin Projeksiyon Gösterge 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Kullanılan ve ÖdenmemiÅŸ 169,919 207,736 249,478 280,367 268,374 289,387 327,140 356,286 383,932 Toplam Borç (TDO) (milyon ABD$)a Net kullandırım (milyon ABD$)a 9,316 27,811 36,149 26,487 -10,408 -688 1,598 22,995 20,778 Toplam Borç Servisi (TDS) 36,803 40,070 48,685 53,798 58,789 55,703 48,212 45,110 33,357 (milyon ABD$)a Borç ve borç servisi göstergeleri % TDO/MHÄ° b 155.0 166.6 164.2 152.2 179.9 180.4 180.6 177.7 169.1 TDO/GSYH 35.2 39.2 38.5 38.1 43.6 39.3 41.3 42.8 43.1 TDS/XGS 33.6 32.1 32.0 29.2 39.4 34.7 26.6 22.5 14.7 Ä°mtiyazlı/TDO 2.5 2.1 2.4 2.6 3.3 3.4 3.3 3.4 3.3 IBRD risk göstergeleri (%) IBRD Borç Servisi/kamu Borç Servisi 4.7 6.0 6.0 6.4 7.8 6.6 6.7 6.7 7.5 Tercih Edilen kreditör BS/kamu 47.1 51.0 40.9 25.3 19.7 29.4 33.1 27.6 20.8 BS (%) c IBRD BS/MHÄ° 0.9 0.9 0.7 0.5 0.6 0.5 0.5 0.5 0.5 IBRD TDO (milyon ABD$) d 5,829 6,854 7,541 8,046 9,769 11,563 11,835 12,259 12,891 Garantilerin ÅŸimdiki deÄŸeri (milyon ABD$) IBRD portföyünün payı (%) 5 6 7 7 9 11 12 12 12 d IDA TDO (milyon ABD$) 71 65 59 54 48 42 36 31 26 IFC (milyon ABD$)f 1,058 1,274 1,417 1,875 1,970 2,122 2,507 2,866 3,185 Krediler 853 1,082 929 1,292 1,403 1,329 1,600 1,896 2,196 Sermaye ve sermaye benzeri /c 205 192 488 584 567 793 907 969 989 MIGA MIGA garantileri (milyon ABD$) 135 135 135 672 612 667 953 a. Kamu borçlarını ve devlet garantili borçları, özel garantisiz borçları, IMF kredileri kullanımını, ve net kısa vadeli sermayeyi içerir. b. “MHÄ°â€? işçi dövizleri de dahil olmak üzere mal ve hizmet ihracatı anlamına gelir. c. Tercih edilen kreditörler IBRD, IDA, bölgesel çok taraflı kalkınma bankaları, IMF, ve Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) olarak tanımlanmıştır. d. Garantilerin ÅŸimdiki deÄŸerini içerir e. Sermaye ve sermaye benzeri kredileri ve sermaye araçlarını içerir. f. IFC’nin Taahhüt Edilen Portföyü, MY sonu itibariyle dünya ve bölge proje tahsislerine göre düzeltilmiÅŸtir. 86 Ek B8 Türkiye – Operasyonlar Portföyü (IBRD/IDA ve Hibeler) Ocak 2012 itibariyle Kapanan Projeler 168 IBRD/IDA a/ Milyon ABD$ Toplam Kullandırılan(Aktif) 3,189.2 geri ödenen 167.3 Toplam Kullandırılan (Kapalı) 10,718.2 geri ödenen 6,151.3 Toplam Kullandırılan (Aktif+ Kapalı) 13,907.4 geri ödenen 6,318.6 Toplam Kullanılmayan (Aktif) 2,414.5 Toplam Kullanılmayan (Kapalı) 6.2 Toplam Kullanılmayan (Aktif+ Kapalı) 2,420.7 Aktif Projeler Beklenen ve Gerçekten Son PSR Orijinal Tutar, Milyon ABD$ Kullandırımlar Denetleme Notu Arasındaki Fark /b Kalkınma Uygulamadaki Kullanıl Proje Kodu Proje Adı Mali Yıl IBRD IDA HÄ°BE Ä°ptal Orij. Revize Amaçları Ä°lerleme mayan. P070950 Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon S S 2004 20.0 4.3 0.7 3.8 P075094 Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon (GEF) S S 2004 7.0 0.7 0.3 P081880 Belediye Hizmetleri S S 2005 515.0 257.9 -0.5 50.7 P077328 Demiryolları Yeniden Yapılandırma MS MS 2005 184.7 69.1 61.1 54.1 P066149 Orta Öğretim MS MU 2005 104.0 35.9 31.8 31.8 P078359 Ä°stanbul Deprem Riskini Azaltma ve Acil Durum Hazırlık S S 2005 550.0 188.6 6.7 20.3 P093765 Gaz Sektörü GeliÅŸtirme MS MS 2006 325.0 243.0 206.3 P082822 KOBİ’ler için Finansmana EriÅŸim S S 2006 696.9 9.1 -450.3 -311.6 P096801 Elektrik Dağıtım Rehabilitasyon MS MS 2007 269.4 177.4 129.6 P106284 Tapu ve Kadastro Modernizasyon MS MS 2008 203.0 134.8 124.6 P096858 Dördüncü Ä°hracat Finansmanı Aracılık Kredisi (EFIL IV) S S 2008 900.0 356.9 -94.9 P102172 SaÄŸlıkta Dönüşüm ve Sosyal Güvenlik Reformu (APL2) S S 2009 75.1 50.4 5.2 P112578 Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji VerimliliÄŸi HS S 2009 1,000.0 529.1 -221.9 P118308 KOBİ’ler için Finansmana EriÅŸim-II S S 2010 500.0 177.3 -214.4 P110841 GüneydoÄŸu Avrupa Enerji TopluluÄŸu (ECSEE) APL6 S S 2011 220.0 184.3 Genel Sonuç 5,563.1 7.0 4.3 2,415.2 -412.6 -154.8 a/ Kullandırım verileri ayın ilk haftasının sonunda güncellenmektedir. b/ Bugüne kadar hedeflenen kullandırımlar eksi deÄŸerlendirme zamanında tahmin edildiÄŸi ÅŸekliyle bugüne kadar gerçekleÅŸen kullandırımlar. 87 Ek B8 Türkiye - IFC: Taahhüt Edilen ve Kullandırılan-ÖdenmemiÅŸ Yatırım Portföyü Ocak 2012 itibariyle (Milyon ABD$) Taahhüt KuruluÅŸ Taahhüt Edilen Kullandırılan ve ÖdenmemiÅŸ Mali Yıl Kısa Adı Kredi Sermaye **Sermaye Benzeri *GT/RM Katılımcı Kredi Sermaye **Sermaye Benzeri *GT/RM Katılımcı 2008 AKO 19.0 19.0 2003/04/ 10/11 Akbank 150.0 150.0 2010 Akenerji 65.0 10.0 65.0 10.0 1999/2011/ 12 Alternatifbank 25.0 50.0 25.0 50.0 2008 Arkas Group 19.4 1.5 19.4 2009/10 Assan Aluminyum 19.7 24.3 10.0 19.7 24.3 10.0 2008 Atateks 25.0 25.0 2006/07 Avea 30.9 60.4 30.9 60.4 2001/2007 Banvit 25.0 25.0 2008 Delta Petroleum 36.0 36.0 2011 DenizBank AS 65.9 65.9 2008/2011 Enerjisa 293.8 1,146.4 0.0 206.1 514.5 2010 Eurasia Capital 13.2 1.9 1997/98/2006/ 10 Finans Leasing 46.4 46.4 11/12/2007 Finansbank A.S. 142.6 142.6 2002 Gunkol 4.6 0.0 4.6 0.0 2009 IZGAZ 43.5 43.5 6/7/2005 Intercity 0.9 0.9 2009 Istanbul MMI 56.3 56.3 2007/ 08/ 09 Kucukcalik 17.3 17.3 1991/1998/2006 Kula 5.2 5.2 2009 May Seed 7.2 7.2 2004 Meteksan Sistem 1.7 1.7 1998/2002/06/09 Modern Karton 35 15.0 2.0 35 15.0 2.0 1992 NASCO 0.0 0.0 2008 Posuda 24.0 24.0 2009 Rotor Elektrik 63.6 63.6 2011 SEDAS 74.7 74.7 74.7 74.7 2006/07 Sanko Group 50.0 36.4 50.0 36.4 2007/10 Sarten 20.2 20.2 2008/09/10/11/12 Seker Bank 82.9 37.6 37.5 82.9 20.4 37.5 1998/2002/08 Soktas 20.3 20.3 2006/07 Standard Proï¬?l 16.7 3.8 16.7 3.8 2010 TCE Ege 20.0 20.0 1964/ 67/ 69/ 72/ 75/ 77/ 80/ 83/ 90/ 93/ 2005/ 12 TSKB 50.0 50 2011 Tamek Gida 14.1 8.5 1979/ 83/ 84/ 89/ 90/ 91/ 93/ 96/ 99/ 05/ 09 Trakya Cam 28.0 30.0 19.6 30.0 1995/99/2003/05/08 Turk Ekon Bank 121.5 28.5 121.5 28.5 2002 Turkish PEF 0.4 0.1 2007 Turkish PEF II 33.1 28.1 2011/12 UHG 25.0 25.0 2007 Unitim 13.1 12.0 13.1 12.0 1999/2000 Uzel 3.8 1.6 3.8 1.6 2005 YUCE 1.2 1.2 1997/98/2008/ 10/ 11 Yapi Kredi Lease 88.8 88.8 2012 Yapi Kredi Bank 75.0 68.4 75.0 68.4 Dünya ve Bölgesel Proje Tahsisleri 2004 BTC Pipeline 34.3 34.3 2010 Eurasian 2.6 2.6 2010 Kordsa Brasil 12.5 12.5 2010 Russian Hotel 1.4 2010 Rus Hotel Kali 3.2 2010 Rus Hotel Samara 4.1 2010 Rus Hotel Yaro 3.0 2009 TAV Tuni. Equity 7.0 7.0 Toplam Portföy 1,342.6 267.7 615.5 107.4 1,360.0 1,318.2 232.5 527.8 105.9 728.1 * Garanti ve Risk Yönetim Ãœrünlerini belirtir. ** Sermaye Benzeri, hem kredi hem de sermaye türlerini içerir. TU R K E Y PROVINCE CAPITALS* NATIONAL CAPITAL RIVERS TURKEY MAIN ROADS RAILROADS PROVINCE BOUNDARIES* This map was produced by the Map Design Unit of The World Bank. The boundaries, colors, denominations and any other information INTERNATIONAL BOUNDARIES shown on this map do not imply, on the part of The World Bank Group, any judgment on the legal status of any territory, or any endorsement or acceptance of such boundaries. *Province names are the same as their capitals. 26°E 28°E 30°E 32°E 34°E 36°E 38°E R US S I AN F EDE R AT I ON B UL G AR IA GAR IA Blac k Sea 0 50 100 150 200 Kilometers To To Burgas 42°N Kurdzhali 42°N 0 50 100 150 Miles GEOR GI A Edirne Sinop Kirklareli To Istanbul Strait Bartin Batumi (Bosphorus) Zonguldak Ku a CE Tekirdag Istanbul zey Samsun Artvin Kur Kastamonou To E Karabük Ardahan Ana To Kocaeli Trabzon Kirovakan AZER- Sea of ez Ordu dolu Komatini RE (Izmit) Düzce Devr Dag Rize Marmara G Yalova lari Giresun BAIJAN Sakarya Bolu il Kars (Adapazari) Çankiri Kiz Amasya ruh Ço ARME N I A Çorum Kelki 40°N t Gümüshane 40°N Çanakkale Bursa Bilecik Tokat Bayburt s Agri Dagi Çanakkale Ara Strait Sakar ya (5166 m) (Dardanelles) erek Igdir Balikesir Eskisehir Cek Agri ANKARA Erzurum Kirikkale Erzincan Yozgat Sivas t To Kütahya Fira AZER. Maku zil Ki Kirsehir Tunceli Afyon Bingöl Manisa Mus ra t Lake Izmir Tuz Mu To ISLAMIC Usak Gölü Nevsehir Elazig Van Van Salmas Aksehir Kayseri Gölü Bitlis REP. OF 38°N Aksaray Aydin Malatya Hoyran IRAN Gölü Nigde Diyarbakir Siirt Denizli Batman To Baysehir Konya Adiyaman Oroumieh Burdur Gölü Kahraman Tigris Hakkari Isparta Maras Sirnak an n yh Mardin Mugla Ce r ates yha Euph To Se Karaman Osmaniye Gaziantep Dahuk Gö Sanliurfa To Damir GR Antalya ks u Kabu E To ri Adana Al Hasakah Kilis EC E Gulf of g la Icel Antalya Da (Mersin) I R AQ 36°N o s To To r Hatay (Antakya) Aleppo SY RIA N ARAB Medi terra nea n Sea 28°E 30°E 32°E 34°E REPUBL I C 42°E 44°E To Ladhiqiyah JULY 2008 IBRD 33501R2 Kapak Tasarımı: ÇaÄŸrı Öner DÃœNYA BANKASI http://www.worldbank.org.tr turkeywebfdbk@worldbank.org